Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/108 E. 2022/494 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/108 Esas
KARAR NO : 2022/494
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 16.12.2016 tarihinde … Belediyesi 2016/… no.lu şartnameye uygun 11 kalem salt malzemesi satım sözleşmesi KDV dahil 37.760,00 TL bedelle akdedildiğini, sözleşmede … Belediyesi için alınacak olan malzemeleri ihalenin teknik şartnamede yer alan tüm koşullara uygun olacağını, uygun olmaması halinde uygun olan ile değiştirilip taraflarına teslim edileceğini, doğabilecek tüm fiyat farkı ve sıkıntılardan firmanız sorumludur ifadeleri yer verildiğini, … Belediyesi ihale gereğince ürünlerin son teslim tarihi davalının kusuru ile geçtiğini, belediyeden süre uzatımı talep edildiğini, müvekkili şirketin ihale konusu malzemeleri teslim edebilmek için işin aciliyeti ve davalının bulunduğu hal ve şartlar gereğince malzemeleri temin edemeyeceğinin sabit olduğunu, yeni süre verilmesinin yersiz olacağını, malzemeleri 3 firmalardan 63.861,24 TL bedelle temin etmek zarunda kaldıklarını, firmalardan malzemeleri 26.101.24 TL fazla bedelle temin etmek zorunda kalmaları nedeniyle ile söz konusu müspet zarar bedelinin 20/01/2017 ihtar tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin teklif çizelgesinde yer alan ürünleri davacı tarafa teslim ettiğini, teklif çizelgesinde belirtilen fiyat üzerinden ürünleri faturalandırdığını, davacı tarafın teklif formunun altına “… Belediyesi için alınacak olan yukarıda ki malzemeler 2016/… nolu ihale teknik şartnamesinde yer alan tüm koşullara uygun olacaktır olmaması dahilinde uygun olan ile değiştirilip tarafımıza teslim edecektir doğabilecek tüm fiyat farkı ve sıkıntılardan firmamız sorumludur.” ibaresini sonradan ekleyerek şirketimizde imza yetkisi bulunmayan ve şirketimizi borçlandırmaya yetkili olmayan dava dışı … …’ ya imzalatığını, teklif formuna sonradan eklenen yukarıda adı geçen not incelendiğinde ne isteneceği ve ne kadar bedel tutacağı belli olmayan tamamen soyut niteliklere haiz fiyat farkı ve sıkıntılardan davalı şirketin sorumlu tutulması, dürüstlük kuralına ve hukuka aykırı olduğunu, huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyası UYAP sisteminden celp edilmiş incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce taraf vekillerince bildirilen tanıkların dinlenmesi için ilgili mahkemelere talimat yazılmış ve bir kısım taraflar ise mahkememiz huzurunda dinlenilmiştir. Talimat mahkemesi aracılığı ile dinlenen ve teklif formu altındaki imzanın kendisine ait olduğunu beyan eden tanık … … beyanında; teklif formu altındaki yazıların kendisine ait olmadığını, kendisi tarafından malzemelerin şartnamaye uygun olmaması halinde değiştirilip iade alınacağı gibi hususlarda taahhütte bulunmadığını beyan ettiği, davacı tanığı …’in yazıların sipariş alan davacı çalışanı tarafından yazıldığı hususunda beyanda bulunduğu görülmüştür. Diğer tanıklar ise benzer şekilde beyanlarda bulunmuştur.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, davacının 2016 – 2017 yıllarına ait ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak sureti ile davacının davalıdan aldığı ürünlerin neler olduğu, davacının bu ürünler ile aynı nicelikte olması şartı ile bu ürünlerin yerine hangi firmalardan ne kadarlık alım yaptığı, bu ürünlerin bire bir davalı tarafından teklif formunda yer verilen ürünler ile aynı nicelikte olup olmadığı, davacı tarafın, davalı tarafından satılan ürünlerin … Belediyesi nin kriterlerine uymadığı iddiasına binaen, eğer bu ürünler … belediyesinin kriterlerine aykırılık taşıyor ise bu durumun davacı tarafça bilinip bilinmeyeceği hususlarında bir mali müşavir, bir elektrik mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda ve ek raporunda özetle; davacının 2016-2017 dönemlerine ait yevmiye ticari defterleri usulüne uygun bilgisayar ortamında işlenmiş olup, defterlerin üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı, karalama olmadığı, yevmiye defterlerin açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, yeni senenin içindeki sürenin sonuna kadar yapılması gereken kapanış tasdiki, yeni senenin içindeki sürenin sonuna kadar notere yaptırılması gerektiği, 30.06.2017 tarih …. Noterli … yevmiye kanunu süresi içerisinde, 2016 kapanış tasdikini yaptırdığı, 2017 yılı kapanış tasdikini yapılmadığı, ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının kendi içerisinde birbirini doğruladığı, 2016 yılı yasal defterlerinin birbirini doğruladığı, tüm defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun şekilde tutulduğu, ticari yevmiye kebir defterlerin (T.K. Md. 64/III ) dikkate alındığında davacı tarafın ticari defterlerinin (HMK 222/ 2) takdiri yüce mahkemeye ait olmak üzere sahibi lehine delil teşkil ettiği, 2017 yılı ticari defterlerinin tasdikini yapılmadığı kendisi lehine delil teşkil etmediği, davalı tarafından, davacıya düzenlenen 23.12.2016 tarih 939248 seri nolu 37.760,00 TL miktarlı faturanın ticari defterlerine kayıt edildiği, davacı tarafından 31.12.2016 tarihinde 30.000,00 TL, 20.01.2017 tarihinde 7.760,00 TL kasadan ödeme yaptığı davalıya ödeme yaptığı borcunun bulunmadığı, davacının , dava dışı … Tic. San .A. Ş. temin ettiği 31.12.2016 tarih … fatura no 46.508,00 TL ticari defter kayıtlarına işlenmediği, davacı, dava dışı … San Tic. A. Ş. temin ettiği 05.01.2017 tarih … Fatura no 14.180,00 TL , dava dışı … Tic Ltd.Şti. temin ettiği 06.01.2017 tarih … Fatura No 1.655,00 TL ve dava dışı … San Tic. Ltd. Şti temin ettiği 05.01.2017 tarih … Fatura No 1.518,24 TL ticari defter kayıtlarına 3 yevmiye numarası ile kayıt edildiği toplam 17.353,24 TL alım yaptığı, dava konusu ihale sözleşme karşılığı … Belediyesine teslim edilecek malzemelerin bedeli 37.760,00 TL (KDV) Dahil olduğu, davacı, dava dışı şirketlerden 17.353,24 TL malzeme aldığı alınan malzemenin ihale konusu 37.760,00TL bedelin altında kaldığı ifade edilmiştir.
Mahkememizce taraflar arasındaki mail yazışmalarının incelenmesi sonucunda, davacı tarafından, satış sözleşmesine konu ürünlerin şartnameye uygun olmadığına ilişkin ve bu nedenle yapılan ödemelerden dolayı alacaklı olunduğuna ilişkin davalı tarafa ödeme yapılması için bildirim yapıldığı ve bu bildirimlerin Ocak 2017 yılına ait olduğu, yine davalı çalışanı … … tarafından 19/01/2017 tarihinde davalıya gönderilen mailin incelenmesi sonucunda satmış oldukları ürünlere ait katalog bilgilerinin ve sertifikaların ekte olduğu ve belediyenin belirttiği standartlara uygun olduğu bilgisinin verildiği görülmüştür.
Türk Borçlar Kanunu madde 207’de düzenlendiği üzere satış sözleşmelerinin en genel tanımı; satıcının satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretmeyi alıcının ise devir karşılığında bir bedel ödeme borcunu yüklendiği sözleşmeler olarak belirtilmiştir. Satış sözleşmelerinin genel tanımının ardından bu yazının ana unsurunu oluşturan ticari satış sözleşmeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 23’ten anlaşılacağı üzere Türk Ticaret Kanunu’ndaki hükümler saklı kalmak koşulu ile Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen satış sözleşmelerine bağlı tanım ve hükümler taciri satış sözleşmelerinde de uygulanmaktadır. Buradan anlaşılacağı üzere ticari satış sözleşmelerine dair Ticaret Kanunu tarafından açık bir tanım getirilmediğinden adi satış sözleşmelerinden ayrılan özellikler sözleşmeye ticari vasıf kazandırmaktadır. Tacir sıfatına sahip satıcının sorumluluğu aynı zamanda tacirin basiretli bir iş adamı olarak davranmak yükümlülüğünden gelmektedir. Basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğü, Türk Ticaret Kanunu madde 18’de düzenlenmiş olup objektif ölçütler uyarınca değerlendirilmektedir.
Ayıp kavramı, satışa konu mal üzerinde anlaşılan vasıflarda veya olması beklenen niteliklerin fiziksel, ekonomik veya hukuki açıdan bir yoksunluğu bulunmasıdır. Ayıplı mal bu şekilde Türk Borçlar Kanunu tarafından izah edilmiş olup ticari satış sözleşmelerinde de Türk Ticaret Kanunu’nun 23.maddesi gereği ticari satış sözleşmelerine konu olan satılan mal üzerinde de geçerli olmaktadır. Türk Borçlar Kanunu madde 219 uyarınca satıcının alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından dolayı sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu madde 227 uyarınca ayıplı ifa nedeniyle alıcıya birtakım seçimlik haklar tanınmıştır. Buna göre alıcı satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme veya imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilecektir.
Türk Medeni Kanun’un 6.maddesinde; ” Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat ile yükümlüdür.” düzenlemesine yer verilmiştir. HMK’nın 190.maddesinde;” ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda davacı tarafça, davalı tarafından kendilerine satılan ürünlerin belirtilen niteliklerin taşımadığı gerekçesi ile ayıplı olduğu iddiası ispatlanamadığından ve ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğu görülerek, davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 445,75-TL den düşümü ile artan 365,05-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yapmış olduğu tebligat gideri ve tanık ücreti olarak toplam 150,00TL gider avansının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır