Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/10 E. 2022/260 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/10 Esas
KARAR NO : 2022/260

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2015
KARAR TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …’da faaliyet gösterdiğini, davalı şirket çalışanlarının, müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği Sanayi Sitesine gelerek sayaçların değiştirilmesi gerektiğinden bahisle sitedeki diğer sakinler gibi müvekkilinin sayacını da sökerek götürdüklerini, bilahare müvekkiline 9.3.2015 son ödeme tarihli 7.530,50-TL bedelli borç tahakkuk belgesi düzenlendiğini, müvekkiline ait hesaptan 9.3.2015 tarihinde 7.530,50-TL ve 684,30-TL çekildiğini, müvekkilinin itirazı üzerine 6.3.2015 tarihli yazı ile itirazın reddi bildirilerek herhangi bir sebep gösterilmediğini, itirazın reddi dilekçesinde müvekkili firma yetkilsiine …seri numaralı zabtın itirazın reddi belirtilirken, müvekkiline işbu tahakkukun nedeni olan zabıt hakkında bilgi verilmediğini, müvekkili tarafından görülen sayaç muayene talep ve sonuç formu incelendiğinde sayacın camı sol yandan aralandığını, sayaç içerisinde film tozları görülmüştür şeklinde beyana karşılık işbu tahakkukun gerçekleştiğinin görüldüğünü, müvekkili firmanın değiştirilen sayacın bulunduğu işletmnin yalnızca ofis olarak kullanıldığını, uzun yıllardır müvekkilince kullanıldığını, firma yetkililerinin defalarca geldiğini hiçbir şekilde bu şekilde bir zabıt tutulmadığını, müvekkilinin düzenli olarak faturalarını ödediğini, müvekkilinin çalışma şartları incelendiğinde de sayaç içerisinde film tozlarını bulunma imkanının olmadığını, ayrıca müvekkilinin ceza davası ile de karşı karşıya kalma durumunda olduğunu, ilgili tutanağın ne şartlarla tutulduğu, kimlerin ne zaman imzaladığı ve sayaç hakkındaki rapor nereden ve ne şekilde alındığı, mühürün sağlam olup olmadığı, sayacın yasal ve mühürlü olduğu dikkate alınmadan bu hususların tamamının müvekkilinin bilgisi dışında gerçekleştiğini, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sayacın değerlendirilmesi, tahakkuk ettirilen bedelin yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığı, tutanakta belirtilen kaçak elektrik kullanıldığı, sayaca ve bağlantılarına müdahale yapıldığı şeklinde bir tespitin doğru olup olmadığı, belirtilen tarihlerde geçerli olan elektrik pisasası müşteri hizmetleri yönetmeliğinde kaçakla ilgili maddeler incelendiğinde, kaçak elektrik kullanımı tamımının sayaca ve bağlı olduğu tesisasa müdahale yapılarak tüketimin bir bölümünün ya da tümünün sayaçtan geçmemesi olarak yapılıp yapılmadığını, davacıların tesisatta sayaç bulundurarak tüketimi kaydedildiğinden ve kaydı engelleyecek şekilde müdahale yapılıp yapılmadığının, davalı kurumu zarara sokacak bir eylem olup olmadığı, fahiş bir miktarda faiz ve gecikme cezasının talep edildiği nedenleri ile tespitinin gerektiğini, sayacın toplu halde dikkatsiz bir şekilde getirilen bir araca atılarak taşındığını, iddia edilen camın aralanarak içerisinde film tozlarınun bu nedenle görüldüğü ifadesinin taşıma hatasından kaynaklanıp kaymanmadığının da incelenmesi gerektiğini, müvekkiline ait sayacın sağlam olup olmadığı, müdahale olup olmadığının da tespitinin gerektiğini belirterek, müvekkilinden tahsil edilen toplam 8.214,08-TL borcunun bulunmadığının tespiti ile tahsil tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan istirdadına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
dava konusu … no.lu tesisata ait mahalde kullanılan … seri no.lu esem marka sayacın sökülerek, laboratuvar muayenesine sevk edildiğini, yapılan kontrolllerde sayacın camının sol yandan aralandığını, sayaç içerisinde film tozlarının görüldüğünü, kaçak işleminin yapılması uygundur sonucunun çıkarıldığını, tespit esnasındaki R:16a, s:12a,t:14a olmak üzere toplam 42a’lik akım değeri ve yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği 684,30-tl kaçak bedeli 7.530,50-tl ek tahakkuk olmak üzere toplam 8.314,8TL bedel tahakkuk ettirildiğini, yapılan tespit ve tahakkuk hesaplarında herhangi bir hata ve hukuka aykırılık bulunmadığını, yapılan tespit ve tahakkukların ilgili döneme uygun yasal mevzuata uygun yapıldığını, sayacın incelendiği laboratuvarın, Bilim,Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığının yetkilendirdiği bir laboratuvar olduğunu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin Kaçak Elektrik Tüketimini düzenleyen 26. maddesinden ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 08.12.2003 tarih ve 2003/4557-2003/11483 E. ve K. sayılı kararlarından da bahsetmek sureti ile, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.07.1998 tarihli ve E. 1998/19-549, K. 1998/567 sayılı kararında ise, benzer şekilde, davacının elektriğinin kesilmesi tehdidi ile ihtirazı kayıt koymadan ödeme yaptığını iddia ederek açtığı davada yaptığı ödemeleri geri isteyemeyeceğine karar verildiğini belirterek, sonuç olarak, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini savunmuştur.
DELİLLER
Davaya konu kaçak elektrik tüketim tahakkukları ve davacıya ait elektrik aboneliğine ilişkin tüm evraklar ile tüketim ekstreleri ve davacı tarafça yapılan ödeme dekontları, bilirkişi raporu
GEREKÇE
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahsil edilen bedelin istirdadı istemine ilişkindir
Davaya konu kaçak elektrik tüketim tahakkukları ve davacıya ait elektrik aboneliğine ilişkin tüketim ekstreleri ve davacı tarafça yapılan ödeme dekontları dosyaya ibraz edilmiş olup, 2005/02 dönemine ait 684,30-TL borç tahakkuk belgesi ve 2015/-02 dönemine ait 7.530,50-tL borç tahakkuk belgesine istinaden davacı tarafından 09/03/2015 tarihli toplam 8.214,80-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 2015/395 E sayılı dosyası ile 15/04/2015 tarihinde açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 6.895,75 TL’nin 09/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiş olup, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi’nin 05/11/2019 tarih ve 2018/797 Esas 2019/1741 Karar sayılı ilamı ile, ” somut olayda davalının yeniden bilirkişi raporu alınması talebinde bulunduğu ve mahkemece yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiği kanaatinin açıklanmış olması nedeniyle artık bilirkişiye yönelik giderin taraflarca yatırılmaması halinde, usul yasasındaki düzenleme gereğince bu delile özgü olmak üzere, masraflarının suç üstü ödeneğinden karşılanarak temini yoluna gidilebileceği de gözetilmelidir. Bilirkişi raporunun mahkemece yetersiz olduğu kabul edildiğine göre, öncelikle bilirkişi inceleme gideri için süre davacıya verilmesi gerektiği halde, davalı tarafa süre verilerek ve hatalı sonuçla karar verilmesi nedeniyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar kaldırılarak, davacı tarafa, iddiasını ispat yönünden yani bilirkişi incelemesi giderlerinin ikmali için süre verilerek, rapora itiraz nedeniyle kurulu güce ait abonelik sözleşmeleri getirtilerek, geçmiş dönemlere ait tahakkuklar değerlendirilmek suretiyle, kaçak kullanım olup olmadığının belirlenmesi için yeniden HMK 266. maddesi kapsamına uygun bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesini temin için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.” denilerek mahkememiz kararı kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmiş, taraflara duruşma günü bildirilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacıya ait güncel abonelik evrakları davalı kurumdan celp edilerek dosyamız arasında delil olarak bulundurulmuştur.
İstanbul BAM 3. Hukuk Dairesinin 2018/797 Esas, 2019/1741 Karar sayılı ilamı doğrultusunda geçmiş dönemlere ait tahakkuklar değerlendirilmek sureti ile kaçak kullanım olup olmadığının belirlenmesi noktasında rapor düzenlenmesi dosyanın elektrik tüketim hesabından anlayan elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi ile rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi 12/07/2021 tarihli raporunda özetle, davacı tarafından kullanılan sayacın mührünün muayenede sağlam olduğunun görüldüğü, yıl tüketimlerine bakıldığında farklılıklar bulunduğu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği madde 28.’e göre öncelikle sayacın doğru tüketim kaydına bakılması gerektiği yazmaktadır. Sayaç değişiminden sonraki dönemlerin tüketimlerinin daha da düştüğü görülmektedir. Önceki dönemlerin tüketimleri ile sayaç değişimi sonrası tüketimler arası farklılıklar bulunması hatalı sayaç okuması olduğunu göstermemektedir. 332 gün için hesaplanan 24.541 kwh kaçak tüketim tutarı davacının 5 yıllık tüketimine denk gelmektedir. Davalı kurum tarafından sökülen sayaç, taşınması esnasında camının hareket edebileceği, içine film tozları girebileceği mümkündür. Sayacın laboratuvarda yapılan kontrolde bozuk olmadığının da tespiti görülmektedir. Sonuç olarak davaya konu sayacın tüketim endeksleri yapılan çizelgede görülen aylık ve yıllık tüketimleri yönetmelik maddeleri gereğince incelendiğinde elektrik sayacının eksik okuma yapmadığı, sayaç değişimi sonrasında tüketimlerin düştüğü görüldüğünden davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen toplam 8.214,80 TL davacının borcu olmadığı görüş ve kanısına varıldığı hususlarının rapor edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi noktasında bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişinin 21/12/2021 tarihli raporunda özetle, davaya konu abonenin sözleşmesi ve elektrik sayacının önceki ve yeni sayacın sonraki dönemlerine ait tüketim endeksleri kök raporda yapılan çizelgede görülen aylık ve yıllık tüketimleri Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği maddeleri gereğince incelendiğinde; elektrik sayacının eksik okuma yapmadığı, sayaç değişimi sonrasında tüketimlerin de düştüğü görüldüğünden davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen toplam 8.214,80 TL davacının borcu olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davacının işyerinde bulunan sayacın sökülerek yapılan muayenesi sonucunda kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle davalı kurum tarafından 684,30 TL kaçak bedeli ve 7.530,00 TL kaçak ek tahakkuk olmak üzere 8.314,80 TL bedel tahakkuk ettirildiği, kaçak elektrik tahakkuk bedelinin davacı tarafından 09/03/2015 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi öncesinde ve sonrasında alınan bilirkişi raporlarından davacıya ait sayaçta teknik bir kusur olmadığı, eksik tüketim kaydedilmediği tespit edilmiş olup, davacı tarafından kaçak tüketim yapılmamış olması nedeniyle davacıdan kaçak tüketim bedeli tahsilinin yerinde olmadığı değerlendirilmekle davanın kabulü ile 8.214,80 TL nin davalıya ödeme tarihi olan 09/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1 – Davanın KABULÜ İle 8.214,80-TL nin 09/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2 – Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 561,15 TL harçtan dava açılırken peşin alınan 140,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 420,86 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
3- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 140,29 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yapılan 430,00 TL müzekkere ve tebligat gideri, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.680,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair davalının yokluğunda ve davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2022

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)