Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/669 E. 2021/894 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/592 Esas
KARAR NO : 2021/794
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … ve …’a ait … Mah. … Sokak, … Çarşı N: … …/İstanbul adresindeki 34 ve 31 numaralı iş yerlerinin müvekkili tarafından … ve … numaralı poliçelerle sigortalandığını, sigortalı poliçe adreslerinde yer alan elektrik kofrasında davalı şirkete ait ana elektrik kablosunun yanması sonucunda yangın çıktığını ve sigortalıların işyerlerinin hasara uğradığını, sigortalı işyerlerinde yapılan ekspertiz çalışmasına göre 34 numaralı işyerinde 4.610,90TL, 31 numaralı iş yerinde 5.387,00TL olmak üzere 9.979,90TL’lik hasar ortaya çıktığını, müvekkilince hasar bedellerinin sigortalılara ödendiğini ve bu alacağın tahsili için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2018/… ve 2018/… Esas sayılı dosyaları üzerinden takipler başlattığını, davalının ödeme emirlerine itiraz ettiğini beyan ederek itirazların iptali ile takiplerin devamına, haksız itiraz nedeni ile davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin ve sigortalıların müvekkiline süresi içinde başvurmadıklarını, hasarın müvekkili şirkete ait dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklandığının, davalıca ispat edilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … İcra Dairesine müzekkere yazılarak 2018/… ve 2018/… Esas sayılı takip dosyaları celp edilmiş, dosyaların incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takipler başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emirlerinme itiraz ederek takiplerin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı sigorta şirketine müzekkere yazılarak 09/06/2017 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle oluşturulan hasar dosyaları celp edilmiş, davalı şirkete müzekkere yazılarak, dava konusu olayın meydana geldiği tarih itibariyle dava dışı sigortalıların aboneliklerine ait elektrik ölçüm kayıtları (faz-faz, faz-nötr gerilimlerinin) ve olay tarihinin gerçekleştiği mahalde herhangi bir arıza ihbar bildiriminin yapılıp yapılmadığı sorulmuş ve kayıtların mahkememize gönderilmesi istenilmiş, verilen cevabi yazılarak incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememize dosyanın tarafların iddiaları ve savunmaları doğrultusunda, yangının hangi nedenden dolayı çıktığı, davacının sigorta şirketine süresinde başvurup başvurmadığı, hasarın davacıya ait şebekeden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, hasarın kimin sorumluluğundaki şebekeden kaynaklandığı hasar nedeni ile zarara uğranılıp uğranılmadığı, uğranılmış ise zarar miktarının nekadar olduğu davacının ödemiş olduğu miktarın davalıya rücu şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında bir yangın çıkış konularında uzman bilirkişi, bir tekstil mühendisi ve bir sigortacı bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememize alınan bilirkişi raporuna karşı itirazların ve beyanların irdelenmesi için daha önce yapılan görevlendirme kapsamında bir itfaiye, iki yangın çıkış nedenlerinde uzman elektrik mühendisi ve bir akademisyen bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 04/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; mezkur mahalde 09/06/2017 tarihinde saat 16:20 civarlarında yangın meydana geldiğini, yangının saatinin 16:24’te itfaiye ihbar edildiği, itfaiye ekiplerinin 16:30’da olay mahallinde gelerek yangına müdahale ettiği ve 55 dakikalık müdahale sonucunda yangının 17:25’de son bulduğu yangın raporuna göre yangının çıkış sebebi olarak, ” iş merkezinin bodrum katı merdiven sahanlığında bulunan elektrik ana kofralarında meydana gelen kısa devrenin kablo izolelerini tutuşturması seklinde ifade edildiği, dosyadaki ekspertiz raporuna göre davalının kusurlu olduğunun ifade edildiği, yangın raporunda yangının çıkış sebebi olarak gösterilen sebebin bilimsel veriler dikkate alındığında faz ve nötr tesisatlar arasında akım geçişini sağlayarak kısa devre oluşmasına sebep olabilecek harici bir müdahale olmadan mümkün olmadığı ve dosyada bulunan itfaiye raporunda bu hususa dair somut bilgi ve belge olmadığı, EPDK’nın elektrik dağıtım yönetmeliği ve elektrik dağıtım şirketinin tüketici ile yaptığı sözleşmeye göre sanayi sitesi, binalar, katlı ikametgahlar ve işyerlerinin şahsi mülkiyet veya ortak kullanım alanlarında bulunan tesisatlar, kofralar ve teçhizatların tamamının mülkiyet ve sorumluluğunun tüketiciye ait olduğunu, bu nedenle yangın olayının meydana gelmesinde davalının bir kusurunun olmadığı, bu nedenle davacının ödemiş olduğu hasar bedelinin rücu edemeyeceği ifade edilmiştir.
Mahkememizce alınan 02/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; yangının elektrik kofrasında meydana gelen patlama ile gerçekleştiği, yangın raporu ve diğer incelemeler sonucunda bu hususta bir ihtilaf olmadığı, yapılan incelemeye göre yangında meydana gelen hasarın oluş biçimi değerlendirildiğinde yangının bina elektrik tesisat alt yapısında kaynaklandığı, kofra sonucunda çıkan yangın sebebiyle hasar oluştuğu, dağıtım şebekesi tarafından oluşan arıza ve kazalar neticesinde meydana gelen ani akın yükselmelerinin sadece binanın bağımsız bölümlerinde kullanılan elektrikli araçlarda arıza ve yanmalara ve bu nedenden dolayı yangınlara sebebiyet vereceği, kofra ve enerji giriş kablolarında yangına sebebiyet veremeyeceği, bu nedenle yangının meydana gelmesinde davalının herhangi bir kusurunun olmadığı ifade edilmiştir.
Dava TTK’nın 1472.maddesi uyarınca, ödenen tazminat bedellerinin rücusu için açılan alacak davasıdır.
Sigortacının rücu hakkı, zarar sigortalarında geçerli olan halefiyet ilkesinden kaynaklanır. Halefîyet ilkesine göre sigortacı ödediği tazminat dolayısıyla sigortalının haklarına sahip olur ve üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya dava açabilir. Bu ilkenin bir sonucu olarak sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kişinin yerine geçer, onun halefi olur. Böylece, zarara neden olan kişilere karşı sigorta ettirenin açabileceği tüm davaları sigortacı açar ve meydana gelen zararın tazminine ilişkin talep haklarını kullanır. Ancak, sigortacı, zararın tamamını karşılamamışsa sigortalının ödenmeyen kısma ilişkin talep hakları sona ermez. Bu durumda sigortacı, tazmin ettiği zarar ölçüsünde sigortalının halefi olur ve zarardan sorumlu olan kişilere karşı rücu hakkını kullanır.
Sigortacının rücu hakkı kanundan doğan bir hak olmakla birlikte, sigortacının, sigortalının yerine geçerek zarardan sorumlu olan kişilere rücu edebilmesi için zararın sigorta teminatı kapsamında olması, zarar görenin dava hakkının mevcut olması ve sigorta tazminatının ödenmiş olması şartları aranmaktadır.
Sigortacının rücu hakkı, ödediği tazminat ölçüsünde ve gerçek zarar miktarını aşmamak kaydıyla geçerlilik taşır. Sigorta şirketi, sözleşmede öngörülen muafiyetler çerçevesinde sigortalısına zarar miktarının bir kısmını ödemişse, ödediği tutarın dışında zarar sorumlusuna rücu edemez. Ayrıca, sigortacının gerçek zararı aşan tazminat talepleri de haksız olduğundan istenemez.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; mezkur mahalde 09/06/2017 tarihinde saat 16:20 civarlarında yangın meydana geldiğini, yangının saatinin 16:24’te itfaiye ihbar edildiği, itfaiye ekiplerinin 16:30’da olay mahallinde gelerek yangına müdahale ettiği ve 55 dakikalık müdahale sonucunda yangının 17:25’de son bulduğu yangın raporuna göre yangının çıkış sebebi olarak, ” iş merkezinin bodrum katı merdiven sahanlığında bulunan elektrik ana kofralarında meydana gelen kısa devrenin kablo izolelerini tutuşturması seklinde ifade edildiği, dosyadaki ekspertiz raporuna göre davalının kusurlu olduğunun ifade edildiği görülmüş ve mahkememizce alınan raporlarda yangının çıkış sebebi olarak gösterilen sebebin bilimsel veriler dikkate alındığında faz ve nötr tesisatlar arasında akım geçişini sağlayarak kısa devre oluşmasına sebep olabilecek harici bir müdahale olmadan mümkün olmadığı ve kofra sonucunda çıkan yangın sebebiyle hasar oluştuğu, dağıtım şebekesi tarafından oluşan arıza ve kazalar neticesinde meydana gelen ani akın yükselmelerinin sadece binanın bağımsız bölümlerinde kullanılan elektrikli araçlarda arıza ve yanmalara ve bu nedenden dolayı yangınlara sebebiyet vereceği, kofra ve enerji giriş kablolarında yangına sebebiyet veremeyeceği ifade edildiğinden, mahkememizce EPDK’nın ilgili yönetmeliği ve davalı ile dava dışı sigortalılar arasındaki sözleşme hükümlerine göre kofranın abonenin sorumluluğunda olduğuna ve çıkan yangının kofradan kaynaklı olarak çıktığına ve bu nedenle yangın olayının çıkmasında davalının bir kusuru olmadığına nitekim faz-faz, faz-nötr gerilim kayıtlarının yüksek akın niteliğinde olmadığı ve yangının meydana geldiği mahaldeki şebeke kullanıcıları tarafından herhangi bir arıza bildirimi ve ihbarı olmadığı görülerek karar verilmiş ve davacının bu nedenle sigortalılarına ödemiş olduğu hasar ödemelerinin bir jest ödemesi niteliğinde olduğuna karar verilerek, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE
2-Alınması gerekli olan 59,30-TL karar ilam harcından peşin alınan 156,93-TL harcın mahsubu ile artan kalan 97,63-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır