Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/662 E. 2019/1058 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/662 Esas
KARAR NO : 2019/1058
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/08/2016
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta (trafik) poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 21/08/2015 tarihinde karıştığı kaza neticesinde müvekkillerinin yaralandığını ve kalıcı şekilde sakatlandıklarını, kazada müvekkillerden …’ıh yolcu, … ‘ın ise kazaya karışan … plakalı motosiklette sürücü konumunda olduğunu, müvekkillerinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, davalı sigorta şirketine sigortalı olan araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda yer alan sürücü kusurlarında belirtilen eylemleri gerçekleştirerek müvekkillerinin zarar görmesine neden olduğunu, müvekkillerinin bu kaza neticesinde müvekkillerin yaralanması nedeni ile meslekte kazanma gücü kaybı ile efor kaybının meydana geldiğini, davacıların kazadan önceki gelir durumlarının asgari ücretin üzerinde olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın, davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu tazminatı ödenmesi ile ilgili şirket poliçe limiti kapsamında SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı giderleri ile ilgili olarak da tedavi gideri teminatının tamamından sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine zararın tazmini amacıyla başvuru yapıldığını ancak sonuç alınamadığını, davalı tarafın ticari faalıyet yürüten bir şirket olması nedeni ile kaza tarihinden itibaren Avans – Ticari faiz uygulanması gerektiğini belirterek, sonuç olarak, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesine göre belirlenecek her bir müvekkil için şimdilik meslekte kazanma gücü ve efor kaybı için 300,00- TL, bakıcı gideri için 100,00- TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri için 100,00-TL, olmak üzee toplamda 1.000,00-TL maddi tazminatının olay tarihinden itibaren ticari temerrüt -Avans faizi ile tahsili ile davacılara ödenmesine, (Sigorta şirketi maddi tazminattan poliçe teminatı ile sınırlı sorumludur.) her türlü yargılama gideri harç ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 21.08.2015 tarihinde kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın 27.10.2014-27.10.2015 tarihli 37284825 numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile Müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, poliçede verilen şahıs başı sakatlık ve ölüm azami teminat tutarı kişi başı 268.000-TL ile sınırlı olduğunu, poliçede teminat limitinin gösterilmesinin bu rakamın mutlak surette ödeneceği anlamına gelmeyeceğini, müvekkili Şirketin sorumluluğunun, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince “ Karayolu’nda meydana gelen zararların azami poliçe teminat limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, sigortacının, sigortalısının kusur oranına isabet eden zarardan sorumlu olduğundan, izafe edilecek kusur oranının tespitinin gerektiğini, davacların taleplerinin kabul edilebilmesi için kalıcı bir maluliyetinin söz konusu olup olmadığı ve tespit edilen sakatlık ile dava konusu kaza arasında illiyet bağının sözkonusu olup olmadığı hususunun tespit edilmesi gerektiğini, … için kaza nedeniyle alınan sağlık kurulu raporunda kalıcı bir maluliyetinin bulunmadığının belirlendiğini, kalıcı maluliyetinin bulunmaması nedeniyle … yönünden davanın reddini talep ettiklerini, davacıların motorsiklet kullanmak üzere gerekli koruyucu tedbirleri (kask, dizlik vb.) alıp almadığının araştırılması, koruyucu tedbirleri almadığının tespit edilmesi halinde zararı artırıcı etkisi nedeniyle hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacıların SGK kayıtlarının tespiti, kayıtlarda görülen en son gelir durumunun tazminat hesabına esas alınması gerektiğini, ayrıca davacıların geçici ve kalıcı sakatlığından dolayı herhangi bir sosyal kurumdan tazminat alıp almadığının araştırılarak, davacılara tazminat veya aylık bağlanması halinde bu ödemelerin tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, Faize hükmedilmesi için usulüne uygun başvuru yapılmış olması gerektiğini, müvekkili şirkete tam bir başvuru yapılmadığından temerrüt gerçekleşmediğini, faiz talebinin reddinin gerektiğini belirterek, sonuç olarak davanın reddine, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, müvekkili şirket aleyhine kısmi kabul olması halinde yargılama giderleri ve avukatlık ücretinde orantı kurulmasına, davacı tarafından faiz talebinin reddine karar verilmesini savunmuştur.
İşbu dosya, mahkememizin 2016/855 E. sayılı dosyasından tefrik edildiği ve yeniden esasa kaydı yapılarak 2019/662 E. numarasını aldığı, dosyanın incelenmesinden; dosya tefrik edilmeden önce 2016/855 E. sayılı dosyanın 17/10/2018 tarihli celsesine taraflardan gelen olmaması nedeni ile ” taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK 150/4 maddesi uyarınca 3 ay içerisinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına ” karar verildiği, davacılar vekilinin 02/09/2019 dilekçe ile davacılardan …’ın vekilliğinden istifa ettiğini bildirmesi üzerine, mahkememizce adı geçen davacıya 04/12/2019
tarihli duruşma gün ve saati ile istifa keyfiyetinin 17/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ancak 04/12/2019 tarihli duruşmaya davacı …’ın katılmadığı anlaşılmıştır.
Dava, TTK m 4/2 gereği basit yargılama usulüne tabî olduğundan; 6100 sayılı HMK 150 ve 320/4 maddeleri gereği yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-6100 sayılı HMK 150 ve 320/4 maddeleri gereği davanın açılmamış sayılmasına,
2-Harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 500,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Tarafların yokluğunda, kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 12/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır