Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/625 E. 2021/183 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/625 Esas
KARAR NO : 2021/183
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarafından, … Bankası AŞ … şubesine ait hesaptan keşide edilen 25/09/2018 tarihli … çek numaralı 10.000,00TL bedelli çekin, … … tarafından müvekkiline ciro edildiğini, çekin yetkili hamilinin müvekkili olduğunu, müvekkilinin çeki kaybettiğini, bu nedenle … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2018/… Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açtıklarını, … AŞ’den gelen cevabi yazıya göre çekin davalı tarafından ibraz edildiğini beyan ederek, çekin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çeki usulüne uygun olarak iktisap ettiğini, davaya konu çekin meşru hamilinin müvekkili olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, davalı ile dava dışı … İnşaat – … arasında imzalanan 06/04/2018 tarihli … nolu ve 500.000,00TL limitli faktoring sözleşmesi ve ekleri davalıdan celp edilerek incelenmiş ve dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce, … Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2018/… Esas sayılı dosya UYAP üzerinden celp edilmiş ve incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce, Adana Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak davaya konu çekin, davacının defterlerine kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise çeki kimden aldığı ve çeki kime ciroladığı hususlarından mali müşavir bilirkişiden rapor alınması istenilmiştir.
Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda özetle; davaya konu çekin davalının 2018 yılı e-defterlerinde kayıtlı olduğu, çekin … …’tan alındığı ve davacı tarafından … … Ltd. Şti.’ne cirolandığı ifade edilmiştir.
Mahkememizce, davalı tarafın tutmakla yükümlü olduğu ticari defter ve kayıtlar üzerinde mali müşavir bilirkişice inceleme yapılarak davalının çeki iktisapta finansal kiralama faktoring ve finansman şirketleri kanunu ilgili hükümlerine uygun olarak davranıp davranmadığı, davalının çeki iktisapta ağır kusurlu veya kötü niyetli olup olmadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davaya konu çekin, davacıya cirolanması sonucunda, sırası ile … cirosu, … cirosu ve … İnşaat cirosu ile davalıya cirolandığı, … İnşaat’ın davaya konu çek ile birlikte … … Ltd. Şti. Lehine tanzim edilmiş olan 04/04/2018 tarih ve 54610 nolu fatura ile davalıya başvurduğu ve çekin karşılığında alacak bildirimi formu ödeme araçları ile ön ödeme talimatı imzalanarak devir temlik işlemi yapıldığı ve ödemenin firma hesabına geçilmesi talimatının görüldüğü, davalının çeki iktisap ederken ilgili mevzuata uygun davranıldığı, ciro silsilesinin kopuk olmadığı ifade edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerledirildiğinde, dava; davaya konu çekin istirdadı davasıdır.
Faktoring sözleşmeleri, temelinde alacağın temliki hükümlerini barındıran Borçlar Kanunundaki tip sözleşmeler arasında yer almayan ve birden fazla tip sözleşmeyi kapsamına alan atipik nitelikte karma sözleşmelerdir. Faktoring sözleşmeleri üç köşeli işlemlerdir.
Faktoring işlemlerinin tarafları olarak, alacağı temlik alan faktoring şirketi, temlik eden önceki alacaklı (faktoring şirketinin müşterisi) ve önceki alacaklıyla arasında temel hukuki ilişki bulunan borçlu olarak gösterilebilir. Faktoring sözleşmesinin niteliği gereği kural olarak borçlu, önceki alacaklısına karşı ileri sürebileceği şahsi defileri, temlik alan durumundaki faktoring şirketine karşı da ileri sürebilir. (6098 Sayılı TBK. Md 188/1, 6361 Sayılı Yasanın 9/2.maddesi)
6361 Sayılı Yasanaın 9/3.mnaddesinde yer alan; ” Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanılan defileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki, faktoring şirketi kambiyo senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun,” hükmünün somut olay bakımından uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirildiğinde, belirtilen yasa hükmü faktoring işleminin tarafları olan borçlu, önceki alacaklı ve temlik alan faktoring şirketi dışındaki kambiyo senedinde ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından getirilmiş bir hükümdür. Kanunun 9/3.maddesi hükmünün, faktoring işleminin tarafları arasında yer almayan kambiyo borçlularını ilgilendirdiği madde gerekçesinden de anlaşılabilmektedir. Zira gerekçenin son cümlesinde ”bu bağlamda 6102 Sayılı Türk Ticaret kanunun defiler başlıklı 687.maddesi ile paralellik sağlanması hedeflenmiştir.” denmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 687/2.maddesinde, ”Alacağın temliki hükümleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır. 6361 Sayılı Kanunun 9/2.maddesi hükmünden hareketle faktoring sözleşmelerinde de alacağın temliki hükümleri uygulanacağından gerek 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 687/2. Maddesi, gerekse 6361 Sayılı Kanunun 9/2.maddesi karşısında faktoring işleminin taraflarından olan kambiyo borçluları hakkında alacağın temliki hükümlerinin uygulanacağı, aynı kanunun 9/3.maddesi hükmünün ise, faktoring işleminin tarafı olmayan ve ciro silsilesinde yer alan diğer kambiyo borçluları bakımından uygulanabileceği anlaşılmaktadır.
Dava konusu çekin incelenmesinden; çekin ciro zincirinin şeklen düzgün olduğu ve son olarak davalı … şirketine ciro edildiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesinde; faktoring şirketine ciro yoluyla devredilen çekin davalı … şirketinin dava konusu çeki iktisap ederken yasa, sözleşme ve objektif iyi niyet kurallarına uygun hareket ettiği, davalı uhdesinde bulunan dava konusu çekin kaybolduğunun davacı tarafça davalı şirkete direk olarak bildirilmiş olduğunun ispatlanamadığı, davalı … şirketinin iktisapta iyi niyetli yetkili hamil olduğu, bu çeki iktisap ederken bile bile borçlu zararına hareket ettiği, kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğu hususu kanıtlanamadığından açılan davanın esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL red harcından peşin alınan 170,78TL peşin harçtan düşülmesi ile arta 111,48TL karar ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır