Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/613 E. 2020/649 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/613 Esas
KARAR NO : 2020/649
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 08/12/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı tarafa ürün satışı yapıldığını, satılan ürünlere ilişkin fatura düzenlendiğini ve davalı tarafa tebliğ edildiğini, davalı tarafın borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine … İcra Müdürlüğüne ait 2018/… Esas sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı tarafça dosyaya cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
Dava; davacı tarafından fatura alacağına istinaden başlatılan takibe, davalı tarafça yapılan itirazın iptaline karar verilmesi istemli itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce … İcra Dairesine müzekkere yazılarak 2018/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davacının takibe dayanak faturadan dolayı alacağının olup olmadığı, davalı tarafça ödenip ödenmediği, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda ve bilirkişi ek raporunda özetle; davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının inceleme günü defterlerini ibraz etmediği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 4.356,44TL alacaklı olduğu, bu faturaya davalı tarafça BA formunda yer verildiği ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Mahkememizce, tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; davalının, takibe konu faturaya BA formlarında yer vermiş olması, davacının defterlerine kaydetmesi göz önünde bulundurularak, davacının, davalıya taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan faturaya konu malları teslim ettiğine kanaat edilerek ve davalının takip tarihinden önce temerrüte düştüğüne ilişkin herhangi bir belge dosyaya konulmadığından, davacının davasının asıl alacak yönünden kabulüne karar verilmiş, işlemiş faiz talebi yönünden ise talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Öte yandan İİK’ nın 67/2.maddesinde itirazın iptali davasında borçlu- davalının itirazın haksızlığına karar verildiği taktirde borçlunun diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumu ve davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre hükmolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiş olup, somut olayda takip konusu alacak likittir. Bu nedenle davalı aleyhine asıl alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KISMEN KABULÜ İLE,
Davanın … İcra müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 4.356,44TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacak miktarı olan 4.356,44TL tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa reeskont faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın %20 si olan 871,29TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 297,59-TL karar ilam harcından peşin alınan 53,50-TL harcın mahsubu ile eksik 244,09-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 53,50-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 50,80- TL ( başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 136,00-TL, bilirkişi ücreti 600,00TL olmak üzere toplam: 786,80- TL yargılama giderinin %98 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 771,06TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisi vekil ile temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin %98 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1293,60TL’nin davalıdan, 26,40TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır