Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/610 E. 2020/381 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1151 Esas
KARAR NO : 2020/343
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/12/2015
KARAR TARİHİ : 01/09/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 12/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin yaralandığını, kazaya karışan aracın davalı … tarafından kullanıldığını, bu davalının kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu beyan ederek; davacı … için fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 500,00TL tedavi gideri, 1.000,00TL maluliyetten kaynaklı iş gücü kaybı ve 500,00TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 2.000,00TL maddi tazminat ve kendisi için 15.000,00TL manevi tazminata, müvekkili …’in yaralanması nedeniyle 10.000,00TL manevi tazminata, müvekkili … için kendisinin yaralanması nedeniyle 5.000,00TL çocuklarının yaralanması nedeniyle her bir çocuğu için 5.000,00TL olmak üzere toplam 20.000,00TL manevi tazminata ve çocuğu …’in yaralanması nedeniyle 6 ay çalışamadığını, 6.000,00TL maddi tazminata, müvekkili … için kendisinin yaralanması nedeniyle 5.000,00TL çocuklarının yaralanması nedeniyle her bir çocuğu için 5.000,00TL olmak üzere toplam 20.000,00TL manevi tazminata ve çocuğu …’in yaralanması nedeniyle 3 ay çalışamadığını, 3.000,00TL maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle … AŞ’ye sigortalı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, davalılar … ve … San. Ve Tic. AŞ’ye dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen bu davalılarca dava dosyasına cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
İhbar olunan vekili beyan dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı araca müvekkili şirket tarafından 20/03/2014 – 2015 tarihleri arasında … nolu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin davaya taraf olmaması nedeniyle hakkında hüküm kurulmamasını beyan etmiştir.
Davacılar vekili 15/05/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için maluliyetten kaynaklı iş gücü kaybı için 261.928,62TL, 10.566,00TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 272.494,62TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce … Asliye Ceza Mahkemesine ait 2014/… Esas ve 2015/… Karar sayılı dosyası ve ekleri, kaza tespit tutanağı, SGK kayıtları, hasar dosyası, davacı …’e ait tedavi evrakları celp edilmiştir. Ayrıca tarafların gelir durumu araştırılmış, SGK ya müzekkere yazılarak, davacının davaya konu trafik kazası nedeni ile gördüğü tedavilerden masrafının karşılanmadığı tedavisinin olup olmadığı sorulmuş, tarafların kaza tarihi itibari ile sosyal ekonomik durumu araştırılmıştır.
Mahkememizce davacının celp edilen tedavi evrakları ile birlikte dosyanın ATK ya gönderilerek, davacının dava konusu kaza nedeniyle geçici ve kalıcı iş gücü kaybının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan rapor alınmasına ve geçirilen kaza nedeni ile davacı …’in bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan Adli Tıp raporunda özetle; davacının 12/09/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, sürekli iş gücü kaybının %19 oranında olduğu ve iyileşme( iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği ve başka birisinin geçici ve sürekli başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı ifade edilmiştir.
Mahkememizce dava konusu olayın meydana gelmesindeki kusur durumlarının tespitine davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının belirlenmesi ve davacı …’in SGK tarafından karşılanmayan tedavi masraflarının tespiti için bir kusur, bir doktor bilirkişiden ve bir aktüerya bilirkişisinden rapor ve ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; kazanın yerleşim yeri dışında, İstanbul ili, Ataşehir İlçesi, … Mahallesi, … bölünmüş otoyolunun tek yönlü … gişe istikametinde meydana geldiği, yolda çalışma, geçit ve kazaya sebep olan sair yol sorunu olmadığı, … plakalı aracı sürücüsü …’nin KTK’nın 47/d, 52/b, 56/c, 84/d madde hükümlerini ihlal ettiğini ve bu nedenle kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun olmadığı, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan diğer davalılara atfedilecek bir kusurunun olmadığı, davacı …’in kaza tarihinde 7 yaş 11 ay 10 günlük olduğu, yapılan hesaplamalarda davacı …’in 8 yaşında kabul edildiği, PMF-1931 tablosuna göre kalan yaşam süresinin 55 yıl 10 ay 3 gün olduğu, davacı …’in aktif yaşam süresinin 52 yıl olduğu, pasif yaşam süresinin ise 4 yıl olduğu hesaplamalarda asgari ücretin dikkate alındığı, SGK tarafından ve … plakalı aracın sigorta şirketi tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığından, indirim yapılmasını gerektirecek bir hususun olmadığı, davacının maluliyet oranının %19 olarak kabul edildiği, iyileşme süresinin 9 ay kabul edildiği, yapılan hesaplama sonucunda davacı …’in talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 8.329,40TL, sürekli maluliyet zararının 253.599,22TL, bakıcı gideri zararının 10.566,00TL olduğu, davacının toplam zarar miktarının 261.928,62TL olduğu, davacı …’in tedavi masraflarının Ssyal Gvenlik Kurumu’nca karşılandığı, ifade edilmiştir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan veKTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır. Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.’nun 85/1 maddesindeki sorumluyla eşdeğerdir.
Davaya konu … plakalı aracın ihbar olunan Sigorta şirketine 20/03/2014-2015 tarihleri arasında ZMMS sigortası sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza 12/09/2014 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Mahkememizce; davacı …’in Adli Tıp Kurumu raporu doğrultusunda dava konusu kaza nedeni ile olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin 9 ay kadar uzayabilieceği ve sürekli maluliyetinin %19 oranında olduğu ve sürekli ve geçici olarak başka birinin bakımına muhtaç olmadığı kabul edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; 12/09/2014 tarihli kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı …’nin dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi ve özen yükümlülüğüne uymayarak, önündeki araç ile arasında hızının yarısı kadar metre mesafe ya da iki saniyede kat edeceği kadar yeterli ve güvenli mesafe bırakmadığı için aracın arkasına çarparak KTK’nın 47/d, 52/b, 56/c, 84/d madde hükümlerini ihlal ettiğine ve bu nedenle kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğuna, davacılara kazanın meydana gelmesinde atfedilecek bir kusurun olmadığına karar verilmiştir.
Davacı …’in kaza tarihinde 7 yaş 11 ay 10 günlük olduğu göz önünde bulundurularak, yapılan hesaplamalarda davacı … yaşında kabul edilmiş, kazanın meydana geldiği tarihte PMF-1931 yaşam tablosu hesaplamalarda dikkate alındığından, bu tabloya göre kalan yaşam süresinin 55 yıl 10 ay 3 gün olduğuna, davacı …’in aktif yaşam süresinin 52 yıl olduğuna, pasif yaşam süresinin ise 4 yıl olduğuna karar verilerek, yapılan hesaplamalarda davacı …’in başkaca bir geliri olmadığından asgari ücret dikkate alınmış ve SGK tarafından ve … plakalı aracın sigorta şirketi tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığından, hesaplamalarda herhangi bir indirim yapılmasını gerektirecek bir hususun olmadığı görülerek hesaplama yapılmış ve davacı …’in talep edebileceği sürekli iş göremezlik zararı 253.599,22TL olarak hesaplanmış ve bu miktar üzerinden davacı …’in maddi tazminat talepli davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Davacı …’in kaza tarihinde 18 yaşında küçük olması nedeniyle ve bu davacının gelir getirici bir meslekte çalıştığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığından davacı …’in geçici iş göremezlik zararı talep edemeyeceğine, yine mahkememizce alınan ATK raporunu usul ve yasaya uygun olduğu göz önünde bulundurularak davacı …’in bakıcıya ihtiyaç duymadığına kanaat edilerek bakıcı gideri talep edemeyeceğine ve davacı …’in tedavi masraflarının SGK’ca karşılanmış olması nedeniyle tedavi masrafları da talep edemeyeceğine karar verilerek, bu talepler yönünden davacı …’in davasının kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Ayrıca mahkememizce kabul edilen miktarlara, taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmaması ve kazaya karışan araçların ticari nitelikte olmaması nedeni ile kaza tarihi olan 12/09/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacılar … ve …’in kaza tarihinden sonra çalışmadıklarına ilişkin herhangi bir delil olmadığından ve davada yaralanan çocukları …’in geçici veya sürekli olarak bir başkasının bakımına ihtiyaç duymuyor olması sebebiyle davacıların maddi tazminat talepli davalarının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı … Sigorta AŞ yönünden ise; davalı sürücünün kullanmış olduğu ve diğer davalı şirketin maliki olduğu, … plakalı aracın 12/09/2014 tarihinde ihbar olunan … Sigorta AŞ’ye sigortalı olması nedeniyle davacıların maddi tazminat davalarının bu davalı yönünden pasif husumet yokluğundan HMK 114/1-d ve HMK 115/2 madde hükümleri uyarınca usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarara uğrayanların aynı kanunun 56. maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Davacılar kaza nedeni ile yaralanmamıştır. Trafik kazasının oluş şekli ve şiddetinin hafifliği gözetildiğinde, TBK.’nun 56. maddesi anlamında da olsa bir ruhsal ve duygusal bütünlüğünün bozulduğunun kabulüne imkan bulunmamaktadır. Bu noktada hüküm altına alınacak manevi tazminatın miktarının belirlenmesi önem arz etmektedir. Yargısal içtihatlarda,anılan yasa maddesi hükmüne göre özel haller gözönünde tutularak hükmolunacak manevi zarar tutarının adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu tazminatın bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği,bu tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerektiği, takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği,manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği belirtilmektedir. Buna göre, üst paragraftaki ilkeler göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede, davacıların yaralanmasına neden olan olayın oluş şekli, kusur durumu, davacıların birbirleriyle olan yakınlık dereceleri (birinci derecede yakın olmaları) itibarıyla duymuş oldukları elem ve ızdırabın ağırlığı ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları nazara alındığında mahkememizce takdir edilen manevi tazminat miktarlarının uğranılan zararla/zararlarla orantılı olduğu, bu miktarın davacılar için zenginleşme aracı olmayacağı gibi davalılar yönünden de ekonomik yıkıma neden olmayacağı değerlendirildiğinden hak ve nesafet kuralları çerçevesinde manevi tazminat miktarı belirlenmiş, davalı sürücü ve araç maliki yönünden manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, karar verilmiş aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-A) Davacı …, … ve …’ in maddi tazminat talepli davalarının davalı … A.Ş yönünden HMK 114/1-d ve 115/2 madde hükümleri uyarınca usulden reddine,
-Davacı … in maddi tazminat talepli davasının Kısmen Kabulü ile, 253.599,22-TL sürekli iş göremezlik zararının 12/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … … … A.Ş. Den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ e verilmesine, bakıcı giderleri geçici iş göremezlik ve tedavi masrafları yönünden taleplerinin reddine,
-Davacı … ve … in kazanç kaybına yönelik maddi tazminat talepli davalarının, davalılar … ve … … … A.Ş. Yönünden Esastan Reddine,
B) Manevi tazminat davası yönünden
-Davacı …’ in manevi tazminat talepli davasının kabulü ile 15.000,00-TL nin 12/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … … … A.Ş. Den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ e verilmesine,
-Davacı …’ in manevi tazminat talepli davasının Kısmen kabulü ile 2.000,00-TL nin 12/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … … … A.Ş. Den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
-Davacı …’ in manevi tazminat talepli davasının Kısmen kabulü ile 7.000,00-TL nin 12/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … … … A.Ş. Den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
-Davacı …’ in manevi tazminat talepli davasının Kısmen kabulü ile 7.000,00-TL nin 12/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … … … A.Ş. Den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 19.440,97TL karar ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 4,10- TL ( vekalet harcı), davetiye, posta gideri: 235,00-TL, olmak üzere toplam: 239,10- TL yargılama giderinin kabul/red oranı olan (%87) üzerinden hesaplanan 208,02TLnin davalılar … ve … San. Ve Tic. AŞ müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalanın davacılar üzerine bırakılmasına,
4-Dava adli yardım talepli açıldığında, ileride haksız çıkacak taraftan karşılanmak üzere, kamu ödeneğinden karşılanan; bilirkişi ücreti: 2.400,00-TL, tebligat gideri: 224,00-TL, olmak üzere toplam: 2.624,00-TL yargılama giderinin kabul/red oranı olan (%87) üzerinden hesaplanan 2.282,88TL davalılar … ve … San. Ve Tic. AŞ müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, kalan 341,12TL davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Maddi Tazminat Davası Yönünden
5-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 26.201,95- TL vekalet ücretinin davalılar … ve … San. Ve Tic. AŞ müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine,
6-Davalı … Sigorta AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacılar …, … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine,
7-Davalı … San. Ve Tic. AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacılar …’ten alınarak davalı … San. Ve Tic. AŞ’ye verilmesine,
8-Davalı … San. Ve Tic. AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 3.000,00- TL vekalet ücretinin davacılar …’ten alınarak davalı … San. Ve Tic. AŞ’ye verilmesine,
9-Davalı … San. Ve Tic. AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacılar …’ten alınarak davalı … San. Ve Tic. AŞ’ye verilmesine,
10-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti hususunda bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
Manevi Tazminat Davası Yönünden
11-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davalı … San. Ve Tic. AŞ’den alınarak davacı …’e verilmesine,
12-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.000,00- TL vekalet ücretinin davalı … San. Ve Tic. AŞ’den alınarak davacı …’e verilmesine,
13-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davalı … San. Ve Tic. AŞ’den alınarak davacı …’e verilmesine,
14-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davalı … San. Ve Tic. AŞ’den alınarak davacı …’e verilmesine,
15-Davalı … San. Ve Tic. AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT 10/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 2.000,00- TL vekalet ücretinin davacılar …’ten alınarak davalı … San. Ve Tic. AŞ’ye verilmesine,
16-Davalı … San. Ve Tic. AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT 10/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacılar …’ten alınarak davalı … San. Ve Tic. AŞ’ye verilmesine,
17-Davalı … San. Ve Tic. AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT 10/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davacılar …’ten alınarak davalı … San. Ve Tic. AŞ’ye verilmesine,
18-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti hususunda bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
19-Tarafların yatırdığı gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı ve diğer tarafların yokluğunda karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır