Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/593 E. 2021/219 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/593
KARAR NO : 2021/219
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması
sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasında müvekkili şirket için 22.10.2018 tarihinden itibaren geçerli 3 aylık geçici mühlet, 31.01.2019 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verildiğini, müvekkili şirketin, davalı … Bankası’na; …/…/ … şube/… / … /24.10.2018 – 6.696,00 TL,2…./… , … , … / … /25.10.2018 -5.000,00-TL,3. …/ … … /… /19.10.2018- 1.978,02 TL4. … Tekstil /… /… . …/ … –2.000,00-TL5…. /… / … / … / … /25.10.2108- 7.014,00-TL bedel ve ilgili alacağa konu çekin bedelini teminat amacıyla depo ettiğini, fakat bu teminat bedelinin davalı banka tarafından müvekkilinin konkordato mühleti içerisinde olmasına rağmen hukuksuzca mahsup edildiğini, davalının müvekkilinden olan alacaklarına karşılık olarak mahsup ettiği bu teminat bedellerinin, konkordato ön projesini gerçekleştirme gayreti içerisinde olan müvekkili şirket tarafından işçilik, hammadde, malzeme alışları ve türlü nakit ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kullanılacak iken tarafından bu bedellerin hukuksuzca alıkonulması, müvekkili şirketin zorunlu ihtiyaçlarını karşılanmasının önünde engel teşkil ettiğini, bu elzem ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekecek müvekkilinin, mühlet içerisinde konkordato projesini gerçekleştirebilme olasılığı kalmayacak ve müvekkilinin olası bir iflas haliyle karşı karşıya kalacağını, müvekkilinin, bu gerekçelerle banka tarafından hukuksuzca mahsup edilen çek bedellerinin firmaya geri ödenmesine ilişkin …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/… Esaslı dosyanın 22/06/2019 tarihli ara kararıyla, davalı bankaca alacaklarına mahsuben müvekkili şirketten alınan bu teminat bedellerinin iadesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiğini, kararın banka tarafından uygulanmadığını, bu mesnetle konkordato mühletine rağmen, alacaklarına karşılık çek teminat bedellerini mahsup eden davalı bankadan alacağının doğduğunu, bankaların takas ve mahsup hakkını konkordato sürecinde kullanamayacaklarını, bu durum hem borçlunun borçlarını rahat bir şekilde ödemesini sağlayacak, hem de alacaklıların alacağına belirlenen vadede kavuşmasını sağlayacağını belirterek, sonuç olarak; fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydı ile, davalı bankanın, müvekkili şirketin konkordato mühleti içerisinde olmasına rağmen hukuka aykırı biçimde takas ve mahsup hakkını kullanmasından doğan alacaklarının şimdilik 1.000,00-TL’lik kısmının ihtiyati tedbir kararı olan 22.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkili bankadan 5 adet çekin bedelini teminat amacıyla depo etmiştir diyerek alacağın miktarını belirttiğini, dava şartı noksanlığı sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın, müvekkili bankaya olan borcunu ödemek amacı ile müşterilerinden almış olduğu çekleri tahsil cirosu ile cirolayarak müvekkili bankaya tahsil amacı ile verdiğini, dava dilekçesinde belirtilen çeklerden 7.014,00 TL bedelli çek dışında tüm çeklerin tahsil amacı ile müvekkili şirkete verilmiş çekler omouğuru. çek tevdi bordrolarından ve çekteki cirolardan da açıkça anlaşılacağı üzere, çeklerin, müvekkili bankaya teminat amaçlı değil, tahsil amaçlı verildiğini, ve çek bedelleririr veriliş amaçlarına uygun olarak müvekkili banka tarafından tahsil edildiğini, davaya konu çeklerden Keşidecisi … Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. olan … çek numaralı 25.10.2018 keşide tarihli ve 7.014,00 TL bedelli çekin ise, müvekkili banka tarafından muamelesiz olarak müşteriye iade edildiğini, çek bedelinin tahsil edilmediğini, davacı tarafça dava dosyasına sunulan ve davacının iddiasının dayanağını teşkil eden … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyasının 22.06.2019 tarihli ara kararında ve … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2019/ … E. 2019/ … K. Ve 09.08.2019 tarihli kararında açıkça belirtilmiş olduğu üzere, geçici ve kesin mühlet alan şirket tarafından bankalara verilen çeklerin teminat amaçlı mı yoksa tahsil amaçlı mı verildiği araştırılmalı ve eğer çekler teminat amaçlı verilmiş ise, mühlet alan şirkete iade edilmeli, tahsil amaçlı verilmiş ise, çek bedelleri bankalar tarafından tahsil edilmesi gerektiğini, İcra İflas Kanununda düzenlenmiş olan, geçici mühlet kesin mühletin alacaklılar açısından sonuçlarına ilişkin maddeyi açıklamış, sonuç olarak, davanın, belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından davanın reddine, davaya konu çekler davacı tarafından müvekkili bankaya tahsil amacı ile verilmiş olduğundan ve 7.014,00,- TL bedelli çek işlemsiz ve bedeli tahsil edilmeden davacı şirkete iade edilmiş olduğundan davanın reddine, Konkordato mühleti İİK. MD. 294 hükmü gereğince mühlet kararı alan davacı şirket dışında hiçbir ciranta ve borçlu açısından hüküm ifade etmeyeceğinden davanın reddine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
Davacı vekilinin UYAP’dan gönderdiği 16/03/2021 tarihli dilekçe ile, davadan feragat ettiğini bildirdiği, dilekçesinde e-imzanın, vekaletnamesinde ise feragat yetkisinin mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin ise, UYAP’dan gönderdiği 16.03.2021 tarihli dilekçe ile, davacı tarafın feragat etmesi halinde , söz konusu feragat sebebiyle davacıdan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği, dilekçesinde e-imzanın mevcut olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı H.M.K’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup, aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı,feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacılar vekilinin feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40-TL nin düşümü ile eksik kalan 14,90-TL bakiye ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediğini bildirdiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avasından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır