Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/581 E. 2021/718 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/581 Esas
KARAR NO : 2021/718
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı …’dan aralarında imzalanan 12/07/2006 tarihli sözleşme gereğince 390.000 TL ve 78.000 USD alacaklı olduğunu, bu alacağın temini için mülkiyeti … A.Ş’ye ait olan … İli, … İlçesi, … Mah., … Ada, 2 Parselde kayıtlı 6.930 m2’lik taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 2,3,4 ve 5 derecelerde sırayla 147.000 TL, 140.000 TL, 140.000 TL, ve 140.000 TL miktarlı ve birer yıl süre ile 4 adet kesin/ana para ipoteği tesis edildiğini, aradan geçen süreye rağmen sözleşmede ön görülen ödemelerin ifa edilmediğini, davalılarca birtakım ödeme yapıldığı iddia edilmiş ise de buna ilişkin belge ibraz edemediklerini, ilk üç ipoteğin paraya çevrilmesi amacıyla 05/04/2010 tarihinde … icra Müdürlüğünün 2010/ … esas sayıl dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ancak itiraz neticesinde durduğunu, daha sonra ipotek bedeli için … Noterliğinin 08/06/2010 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, sonuç alınamayınca bu defa … Noterliğinin 27/01/2017 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, sözü edilen ipoteklerde “bila faiz” kaydı bulunduğunu, bu kaydın sadece ipotek süresi için geçerli olduğu, süre sonunda genel hükümler çerçevesinde faizi talep edilebileceğini bu arada 10/07/2019 tarihli Resmi Gazetede Yayımlanan 7181 sayılı Tapu Kanunun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 19. Maddesi ile “22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 883. Maddesinin aşağıdaki fıkra eklenmiştir. İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren 30 gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 09/06/… tarihli 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması halinde ipotek malikin talebi ile tapu müdürlüğünce terkin edilir” denildiğini, bu maddenin yürürlüğünü düzenleyen 28. Maddede ise bu maddenin 01/01/2020 tarihinde yürürlüğe gireceğinin yazılı olduğunu, dava konusu ipoteklerin süreli olması nedeniyle malik tarafından tapudan terkin riski olduğunu, davanın devamı süresince ipotekli taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesinin uygun olacağını belirterek 12/07/2016 tarihli sözleşmede belirtilen 390.000 TL ve 78.000 USD alacak miktarının asıl borçlu yönünden sözleşme tarihinden, ipotek borçlusu yönünden ise ipotek süresinin bitimi tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin … lehine 4 adet ipotek tesis ettiğini, müvekkili bakımından düzenlenen ayni teminatın yalnızca ipoteklerle sınırlı olduğunu, müvekkilinin alacak talebinde bulunulamayacağını, üçüncü kişi lehine ayni teminat verildiğini, bahse konu borcun ödenmemesi halinde ipotek verenin şahsi malvarlığıyla sorumlu olmayacağını, zamanaşımının dolduğunu, ipoteklerin süreli olarak kurulduğunu, süreler sona erdikten sonra ipoteklerin terkin edilmemiş olmasının dahi öneminin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, ipotek bulunması nedeniyle yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava tarihinden önce müvekkilinin 213.000 TL ödeme yaptığını bu kapsamda 24/09/2007 tarihinde tevdi edilen çekler ile 71.108,22 TL 08/08/2008 tarihinde tevdi edilen çekler ile 30.000 TL’lik ödeme yapıldığını ayrıca 78.000 USD’ye mahsuben 30/05/2007 tarihli 20.000 USD miktarlı senedin 08/06/2007 tarihinde 26.900 TL olarak ödendiğini, ayrıca 2008 yılı içerisinde davacıya 60.000 TL’lik elden ödeme yapıldığını, ödemelerle ilgili olarak davacı yetkilisi … …’in el yazısı ile 2008 yılına kadar 188.000 TL ödendiğine dair belge bulunduğunu, 188.000 TL ödemeden sonra 24/10/2017 tarihinde de elden nakit olarak 25000 TL daha ödeme yapıldığını buna ilişkin ödeme makbuzunun ellerinde bulunduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, BK 146. Maddesine göre anapara yönünden sözleşmenin 12/07/2006 tarihli olması nedeniyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, … İcra Müdürlüğünün 2010/… Esas sayılı icra dosyasında sadece borçlu olarak … A.Ş’nin gösterildiğini, müvekkiline karşı takipte bulunmadığını, bu nedenle zamanaşımının kesilmediğini, BK 147/2 maddesine göre anapara faizlerinin 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, asıl borçlu ve asıl borçlu lehine ipotek veren aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir.
DELİLLER : … Dairesinin 2010/… Esas sayılı dosyası, 12/07/2006 tarihli sözleşme, ipotek akit tabloları, ihtarname, davalı tarafından sunulan ödeme iddiasına yönelik evrakları, şirketlerin sicil kayıtları.
… Dairesinin 2010/… Esas sayılı dosyası alınıp incelendiğinde, … tarafından … hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, takibe … tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.
12/07/2006 tarihli … ve … A.Ş tarafından imzalanan sözleşme incelendiğinde, ikinci maddesinde “İş bu sözleşme , … ‘ın geçmişte yapmış olduğu ticari işlemlerden ötürü, … A.Ş’den doğan alacağının … tarafından üstlenilerek tasfiyesiyle ilgili hükümleri kapsamaktadır denildiğini, üçüncü maddesinde ise borç miktarının belirlenerek 390.000 TL ve 78.000 USD davacının alacaklı bulunduğunun yazılı olduğunu, sözleşmenin 4. Maddesinde TL borcu yönünden ödemenin 4 taksit halinde ödeneceği, USD borcu ile ilgili olarak …’un ‘ı aynı vadelerde olmak üzere 4 adet 20.000’er USD’lik senet vereceğini ayrıca TL borcu için … tarafından … lehine ipotek tesis edileceğinin yazılı olduğu görülmüş, incelenen ipotek akit tablolarında da … tarafından davacının TL borçları için süreli ipotek tesis edildiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafından … Noterliğine 08/06/2010 tarihli ihtarnamesi ile … ve …’tan alacağın talep edildiği aksi takdirde ipoteğin paraya çevrileceği hususunda bildirim yapıldığı, yine … Noterliğinin 22/01/2017 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile … ve …’tan 560.000 TL ile 80.000 USD alacağın ihtarnamenin tebliğinden itibaren 10 gün içinde ödenmesinin talep edildiği tespit edilmiştir.
Davacı vekili ipoteğin süreli olması nedeniyle Medeni Kanunun 883 maddesine eklenen fıkradan dolayı malikin talebi ile terkin edilebileceği bu nedenle alacağın teminatsız kalacağı iddia edilerek gayrimenkuller üzerinde tedbir talep edilmiş, mahkememizce davanın alacak davası olması nedeniyle taşınmazın uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle tedbir talebinin reddine karar verilmiş, söz konusu karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve istinaf talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Davalı … tarafından bir kısım ödeme iddialarına ilişkin olarak cevap dilekçesine eklenen belgeler incelendiğinde, 24/09/2007 tarihli toplam 71.108,22 TL’lik çekin … A.Ş tarafından teslimine ilişkin belge yine 08/08/2008 tarihli toplam 30.000 TL bedelli iki adet çekin Tümsat tarafından teslimine ilişkin belge, 30/05/2008 ödeme tarihli 20.000 USD bedelli , 30/05/2007 tarihli 20.000 USD bedelli, borçlusu … alacaklısı … olan iki adet bono fotokopisi sunulduğu ayrıca bu fotokopi üzerinde el yazısıyla ” Ben … … işbu senedin bedelini……./ ipotek masraflarına mahsuben 30/06/2007 tarihli çeki teslim aldım. Çek no … Bankası … Şubesi … 08/06/2007 ” şeklinde ibare ile imza bulunduğu, yine el yazısıyla birtakım rakamların toplanarak ödenen para 188.000 ibaresinin bulunduğu belge, yine ödenen para 188 TL ibaresinin bulunduğu belge ile 24/10/2017 tarihli ödemeyi yapan … , alan … yazılı 24/10/2017 tarihinde 25.000 TL ödendiğine dair belge fotokopilerinin sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili 25/12/2019 tarihli cevaba cevap dilekçesinde, 24/10/2017 tarihinde ödenen 25.000 TL ile 30/05/2007 tarihli 20.000 USD bedelli senet ödemesinin müvekkilince kabul edildiğine yönelik dilekçe verdiği tespit edilmiştir.
… vekili 23/01/2020 tarihli dilekçesinde çeklerin bizzat davacı şirket yetkilisi … … imzasına teslim edildiğini, söz konusu çeklerin …’un sahibi olduğu … A.Ş tarafından düzenlendiğini, ödeme ile ilgili sunmuş oldukları evraklardaki yazıların … …’e ait olduğunu, yazılı delil başlangıcı sayılası gerektiğini ve bu nedenle tanık dinletmek istediklerini bildirmiştir. Alınan sicil kayıtları incelendiğinde …’un … A.Ş’nin yetkilisi olduğu, … …’in ise bir dönem davacı şirketin yetkilisi olduğu anlaşılmıştır.
… vekili 30/11/2020 tarihli dilekçesinde, ödeme ile ilgili cevap dilekçesine eklenen fotokopilerin asıllarını sunulmuş ve söz konusu belge asılları mahkememizce kasaya alınmıştır. Kasaya alınan evraklar içerisinde ayrıca cevap dilekçesi ekinde sunulmayan 30/05/2009 ödeme tarihli , 30/05/2010 ödeme tarihli, her biri 20.000 USD bedelli borçlusu … , alacaklısı … olan bono aslının da eklendiği, cevap dilekçesine eklenen fotokopi evraklarının tamamının asıllarının sunulduğu görülmüştür.
04/03/2021 tarihli duruşmada kasaya alınan evrak asılları davacı vekiline gösterilmiş, davacı vekili söz konusu yazı ve rakamların … …’e ait olmadığını, 08/08/2008 ve 24/09/2007 tarihli çek tevdi bodrosundaki teslim alan kısmındaki imzaların … …’e ait olduğunu, 24/10/2017 tarihli belgedeki imzanın … …’e ( … temsilcisi ) ait olduğunu, 30/05/2017 ödeme tarihli senet yanındaki el yazısı ve imzanın … …’e ait olduğunu bildirmiştir. Aynı
duruşmada … vekili “ödenen para 188.000″ ve ödenen para 188 TL ” ibareli belgelerdeki rakam ve yazıların … …’e ait olduğunu, yazı ve rakam incelemesi yapılmasının daha sonra da yazılı delil başlangıcı kabul edilerek tanıkların dinlenmesini talep etmiş , davalı … vekili ise dilekçesinde sürelerinin dolması nedeniyle ipotekleri terkin ettirdiklerini bildirmiştir.
Davalılarca zamanaşımı definde bulunulduğu görülmekle zamanaşımı definin değerlendirilmesi için delillerin toplanılması beklenilmiş 04/03/2021 tarihli duruşmada, 08/08/2008 tarihli çek kesim evrakı, çeklerle yapılan bir kısım ödemeler, 26/10/2017 tarihli ödeme, BK 154/1 maddesi, dava açıldığı tarihte terkin edilmeyen ipotek bulunması nedeniyle 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı belirtilerek zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
188.000 TL ödeme yapıldığına ilişkin belgeler nedeniyle … …’in yazı ve rakam incelemesi yapılması yönünde ara kararı oluşturulmuş, bir sonraki celsede ise davacı vekili beyanında … …le ilgili olarak yazı ve rakam incelemesine gerek kalmadığını, … …’in davacı şirketin temsilcisi olduğunu, dolayısıyla davacı …’dan söz konusu belgeler hakkında 188.000 TL ödeme aldığını kabul ettiğini belirtmiştir.
İpotek konulan … Merkez … Ada 2 nolu parselle ilgili olarak (daha sonra ada ve parsel numarası değişerek 1405 ada 2 nolu parsel olmuştur) ipotek bulunup bulunmadığı tapu sicil müdürlüğünden sorulmuş, ipotek bulunmadığı bildirilmiş, böylelikle ipoteklerin süresinin dolması nedeniyle ipotek maliki tarafından tapudan terkin ettirildiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında davacı, alacağını şirketin yönetim kurulu başkanı …’e devir ve temlik ettiğini, temliğe ilişkin evrakların dosyaya sunulduğu görüldü.
… ile … arasında imzalanan 12/07/2006 tarihli belgeye göre davacının …’dan 390.000 TL ve ayrıca 78.000 USD alacağı vardır.
Davalı taraf bir kısım ödeme iddialarıyla ilgili olarak verilen çekler karşılığı 71.108,22 TL , yine verilen çekler karşılığı 30.000 TL , elden yapılan ödemeye ilişkin 60.000 TL ile 20.000 USD karşılığı 26.900 TL’nin toplamı olan 188.000 TL ödeme yapıldığına ilişkin el yazısıyla yazılmış olan belgeyi sunmuş, davacı vekili de 188.000 TL ödeme alındığına yönelik yazı ve rakamların … …’in eli ürünü olduğunu kabul ederek söz konusu ödemeyi aldıklarını kabul etmiştir. Ayrıca daha sonra 24/10/2017 tarihli belge ile de 25.000 TL ödeme alındığı sabit olup bu ödemenin alındığını davacı vekili hem cevaba cevap dilekçesinde hem de 04/03/2021 tarihli duruşmadaki beyanında kabul etmiştir. Ayrıca cevaba cevap dilekçesinde 20.000 USD karşılığı 26.900 TL’nin de ödendiği davacı vekilinin kabulündedir.
Davacı tarafın hem TL cinsinden hem de USD cinsinden alacağı olup USD cinsi verilen senetler karşılığında 30/05/2007 tarihli 20.000 USD miktarlı senet 08/06/2007 tarihinde (iş bu tarihli TL karşılığı 26.900 TL ) olarak 1 adet senet ödemesi yapıldığı her iki tarafın da kabulündedir dolayısıyla 20.000 USD’lik ödeme davacının 78.000 USD’lik alacağından düşüldüğünde (78.0000 USD – 20.000 USD) davacının USD cinsinden kalan alacağı 58.000 USD’dir.
Davacı tarafın TL cinsinden alacak toplam 390.000 TL olup bu miktardan davacının da kabulünde olan (çek teslimi suretiyle ödenen 71.108,00 TL + çek teslimi suretiyle ödenen 30.000 TL + elden ödenen 60.000 TL ile 24/10/2017 tarihli belge ile ödenen 25.000 TL toplandığında =) 186.108,22 TL yaptığı görülmektedir. Toplam borç miktarı 390.000 TL’den 186.108,22 TL düşüldüğünde geriye kalan TL cinsi alacak miktarı 203.891,78 TL’dir.
Davalı … sadece ipotek veren konumunda olup MK’na eklenen madde nedeniyle ipoteklerde sürenin dolmasından dolayı yargılama sırasında tapuya müracaat ederek ipotekleri terkin ettirdiğinden, …’ın pasif husumet ehliyeti kalmamıştır. Bu nedenle hakkında açılan dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmektedir. Davacının …’a karşı açtığı davanın ise yapılan ödemelerin mahsubu sonucunda 203.891,78 TL ile 58.000 USD’nin ( … Noterliğinin 27/01/2017 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi , davalı …’a 01/02/2017 tarihinde tebliğ edilmiş olup verilen 10 günlük süre eklendiğinde temerrüt tarihi 12/02/2017’dir) temerrüt tarihi olan 12/02/2017 tarihinden itibaren faiz ile birlikte tahsil edilerek …’dan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın ise davadan önce ödendiği anlaşılmakla, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının Davalı … .. Aş ye karşı açtığı davanın, bu davalının pasif husumet ehliyetinin kalmaması nedeni ile , dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Davacının …’a karşı açtığı davanın kısmen kabulü ile;
203.891,78TL ile 58.000USD nin 12/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek TL cinsi alacağa değişen oranda avans faizi ile , USD cinsi alacağa ise 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması sureti ile davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının …’a karşı açmış olduğu fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Davalı … A.Ş kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 43.780,39 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 29.460,38 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 14.272,60 TL peşin karar ve ilam harcının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL ilk masraf, 520,73 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 571,53 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 365,77 TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
9-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 845,00 TL’sinin davalı …’dan , 475,00 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Bu dava sebebiyle 36.519,05 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinde peşin alınan 14.272,60 TL’nin mahsubu ile kalan 22.246,45 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/10/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır