Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/576 E. 2020/302 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/576 Esas
KARAR NO : 2020/302

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalınan arasında imzalanan 23/04/2018 tarihli sözleşme ile, sözleşmeye konu mahalde epoksi kaplama yapılması işin kararlaştırıldığını, sözleşmenin elektronik ortamda yapıldığını, bu nedenle davalının sözleşmede imzasının olmadığını, müvekkilince davalıya… sıra… numaralı 42.933,24-TL bedelli faturanın düzenlenip gönderildiğini, davalının 17.964,76-TL alacağın, faturanın davalı tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda başlamak üzere hesaplanacak aylık %8 faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı taraflara dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş ise de, davalılarca cevap dilekçesi dosyaya ibraz edilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava, faturadan kaynaklanan alacak davasıdır.
Mahkememizce, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davacının dava tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığı hususund ve dosyaya celp edilen BA-BS formlarının da incelenmesi için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın kayıtlarında dava tarihi itibari ile davalıdan 17.933,24-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmediğini, davalı tarafın BA formunda davacı yandan aldığı faturanın vergi dairesine bildirildiğinin görüldüğü ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
Davaya konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise veya faturalar BA formları ile vergi dairesine bildirilmiş ise, bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Somut olayda davacının dayandığı faturanın, davalının BA bildirimlerinde kayıtlı olduğu ve davacının defterlerinde davacının davalıdan 17.933,24-TL bedelli kısmından alacaklı olduğu görülerek; davacının davalıdan dava tarihi itibari ile 17.933,24-TL alacaklı olduğuna, davacı tarafından davalı tarafın dava tarihinden önce temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından, davalının dava tarihinden itibaren temerrüte düştüğüne ve her iki tarafında tacir olması nedeni ile ve sözleşmede davalı tarafın imzasının olmaması nedeni ile dava tarihinden itibaren alacak miktarına ticari faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KISMEN KABULÜ İLE
17.933,24-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.225,02-TL karar ilam harcından peşin alınan 306,80-TL’ nin düşümü ile eksik kalan 918,22-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 306,80-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 50,80- TL ( başvurma ve vekalet harcı), davetiye, posta gideri: 65,50-TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL olmak üzere toplam: 716,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırdığı gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır