Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/571 E. 2021/867 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/571 Esas
KARAR NO : 2021/867
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı ile l8.09.2012 tarihinde ilk gaz alım tarihi olan 04.10.2012 tarihinden başlamak üzere 5 yıl süreli … satış ve kiralık … tesisi teslim sözleşmesi imzaladığını, davalının sözleşme hükümlerine riayet etmeyerek 13.03.2014 tarihli bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirdiğini bildirdiğini, sözleşmenin süresinden önce davalının kusuru ile sona ermesi sebebiyle müvekkilinin fesih tarihinden sözleşmenin bitimine kadar kalan süre için elde edeceği kardan yoksun kaldığını, sözleşmenin 3.1. maddesi gereğince davalının … alımından vazgeçse ve emtiayı iade etse dahi sözleşmenin olağan sona erme tarihine kadar geçecek süre için cezaî şart ödemekle yükümlü olduğunu belirterek kâr mahrumiyeti olarak bilirkişi tarafından hesaplandığında arttırılmak üzere şimdilik 5.000 TL nin tahsiline, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart olarak toplam (dava tarihindeki döviz kuru üzerinden 38.200 TL. olarak harcı yatırılmış olan) 13.200 EURO’ ııun karar tarihindeki TCMB kuru üzerinden hesaplanacak şekilde olmak üzere, şimdilik toplam 43.200,80 TL’nin fesih ihtarnamesinin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı üzerinden faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14. Maddesi gereğince, sözleşmenin başlama tarihinin tarafların imzalama tarihi olan 18.09.2012 olduğunu, sözleşmenin son gaz alımın 13.01.2014 tarihinin değil, fesih açıklamasıyla sona erdiğini, dolayısıyla cezaî şartın 44 ay üzerinden hesaplanamayacağını, söz konusu sözleşmenin bir tip sözleşme olduğunu, cezaî şarta ilişkin sözleşme hükmünün genel işlem koşulu olarak değerlendirilmesi ve dolayısıyla yazılmamış sayılması gerektiğini, sözleşmeyi feshetmesinin sebebinin davacı şirketin İddiasının aksine davacının aynı bölgedeki başka firmalara farklı fiyatlar uygulamasına dayalı haksız rekabet olduğunu, istenilen cezaî şartın müvekkilinin mahvına sebep olacak miktarda olduğunu, kâr kaybının ise davacı tarafın ispat edememesi hâlinde talep edemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini; aksi kanıya varılması hâlinde davacının istediği cezaî şart ve kâr mahrumiyetinin yazılmamış sayılarak davanın reddine karar verilmesini; yine aksi kanıya varılması hâlinde cezaî şart miktarının yeniden mahkemece düzenlenmesini ve kâr mahrumiyetine ilişkin talebin de reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce 2014/… Esas, 2016/… Karar sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonucunda; ” davalının sözleşmeyi fesihte haklı olmadığı, davacının cezai şart talebinde bulunabileceği , sözleşmedeki buna ilişkin hükmün genel işlem şartı sayılamayacağı, davalı tarafın tacir olması, incelenen ticari defter ve belgelerine göre cezai şartın tenkisinin gerekmediği, sözleşmede cezai şart ile birlikte kar kaybının da talep edilebileceğine dair hüküm bulunmadığı, davacının kar kaybı miktarının cezai şart miktarını aşmadığı, bu nedenle davacının kar kaybı talebinde bulunamayacağı dikkate alınarak cezai şart miktarı olarak belirlenen 36.973,50TL nin davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen bu karar … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2017/… Esas ve 2019/… Karar sayılı ilamında belirtilen; ” öncelikle fesihte haklı olan tarafın tespitine ilişkin olarak tarafların akdi ilişki boyunca ürün alımları, ürün alımlarına hangi fiyatın uygulandığı , fiyat artışının 8.2 maddedeki hangi gerekçe ile olduğu , aynı bölgede davacıdan aynı ürünü temin eden dava dışı şirketler ile yapılan sözleşmelerin mal alım miktarı, depolama, yol uzaklığı ,sevkiyat adedi vs. maliyeti etkileyen unsurlar açısından denetime elverişli şekilde mukayesenin yapılarak sonuca varılması açısından ek rapor veya yeni rapor alınması ile ; davacının talep edebileceği cezai şarta ilişkin olarak bir hesaplama yapılması durumunda ise ticari mahvına neden olup olmayacağının ayrıca objektif kriterlere göre tespiti yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden davalı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile açıklanan eksikliklerin giderilip yerinde değerlendirilmesi için dosyanın iadesine…” gerekçesiyle kaldırılmış ve mahkememizce kaldırma ilamı doğrultusunda yargılama yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce kaldırma ilamında belirtilen hususların irdelenmesi ve tarafların iddia ve savunması doğrultusunda, bir hesap uzmanı, bir mali müşavir, bir ticaret hukuku nitelikli hesap uzmanı ve bir sektör bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda ve ek raporda özetle; davalı ile davacı arasında 18/09/2012 tarihinde … satış ve … tesisinin kiralanması sözleşmesinin imzalandığı, davalının … İlçesi, Konya ilinde faaliyet gösterdiği, stok kapasitesinin 6m3 … olduğu, davalının 13/03/2014 tarihinde fesih iradesini davacıya bildirdiğini, fesih nedeni olarak davacının eşit fiyat politikası uygulanmamasının yüksek zam oranlarının uygulanmasını, diğer bayilere indirim uygulanmasına rağmen kendisine zamlı satış yapıldığı, kar marjının düşmesi ve aynı bölgedeki firmalarla rekabet edememe nedenlerini ileri sürdüğü, davacının ve davalının sunmuş olduğu beyan dilekçelerine göre, davalının aynı tank kapasitesi ve ortalama alınan alım miktarı bakımında eşit sayılabilecek dava dışı … Turizm’e göre daha uygun … birim fiyatları ile … aldığı, davalının ifade ettiği … in 22m3’lük kapasiteli tank kullandığı ve davalının çok üzerinde … alım kapasitesine sahip olduğu, ortalama … alımı ve tank kapasitesinin yüksek olması ve bunun sağladığı nakliye avantajı ile birlikte genel satış politikaları kapsamında değerlendirme yapıldığında fiyat farklılıklarını piyasa şartlarına göre normal olduğu, cezai şartın tahsilinin davalının iktisaden mahvına neden olabileceği ifade edilmiştir.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak, davalı tarafın tutmakla yükümlü olduğu 2012 – 2014 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak davacı ile davalı arasında akdolunan sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın sözleşmenin imzalandığı 18/09/2012 tarihi itibari ile tahsili halinde davalının iktisaden mahvına yol açıp açmayacağı hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Talimat mahkemesi vasıtasıyla alınan bilirkişi raporunda özetle; davalının ticari defter ve kayıtlarına göre, 2012 yıl sonunda davalının 33.981,16TL zarar ettiği, 2013 yıl sonunda 99.391,37TL kar ettiği, 2014 yılı sonunda 58.372,19TL kar ettiği, cezai şartın tahsilinin davalının iktisaden mahvına neden olabileceği ifade edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında … satışına ve kiralık … tesis teslimine ilişkin sözleşme akdedildiği, sözleşmenin 14.maddesine göre sözleşmenin imza tarihinde yürürlüğe gireceği, müşteriye ilk … teslimatı yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl süre ile geçerli olacağı, sözleşmenin imza tarihinin 18/09/2012 olduğu, ancak davalı tarafından 13/03/2014 tarihli irade açıklaması ile … tankının iadesi için gerekli çalışmalara başlanılması talebinde bulunulduğunu, bunun üzerine davacı tarafın 11/04/2014 tarihli … Noterliğine ait … yevmiye nolu ihtarname ile davalının irade açıklamasının fesih iradesini içerdiği, sözleşmenin fesh edilmiş olması nedeniyle sözleşmede öngörülen cezai şartın ödenmesi, aksi takdirde cezai şartın ve kar kaybının giderilmesi için dava açılacağı ihtarında bulunulduğunu, davalı tarafın, davacının sözleşmeye aykırı şekilde ürün fiyatlarında artış yapılmış olduğu gerekçesiyle sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, bu nedenle cezai şartı ödemeyeceğini cevabi ihtarname ile bildirdiği görülmüştür.
Taraflar arasında sürekli borç ilişkisi kuran sözleşme imzalanmış olup, taraflar arasındaki sözleşmede … AŞ nin üstlenmiş olduğu asli edim … satışı ve … tesisinin kiraya verilmesi sürekli niteliktedir. Olağanüstü fesih belirli veya belirsiz süreli ve sürekli borç ilişkisinin haklı bir sebebin ortaya çıkması halinde vaktinden önce ileriye etkili olarak sona erdirme imkanı tanır. Sürekli borç doğuran bir sözleşmenin olağanüstü sebeple fesih edilebilmesi için fesih hakkını kullanacak taraf bakımından hukuki ilişkinin devamını çekilmez hale getiren bir olgunun varlığı aranır. Davalı taraf, tacir sıfatına haizdir, bu nedenle basiretli tacir gibi hareket etmesi gerekir. Sözleşmenin 8.2.maddesinde davacı tarafın yeni … fiyatını belirleme hakkına sahip olduğu açıkça öngörülmüştür. Davacının diğer firmalara uyguladığı fiyatlar incelendiğinde; davacının davalı ile dava dışı diğer şirketlere uygulamış olduğu birim fiyat artışları hemen hemen aynıdır. Nitekim davalı tarafça fiyatların farklı olduğu iddiasında farklı fiyat politikalarının uygulanması, kendilerine davacı tarafından yüksek fiyat ile … satışı yapıldığı ve bu nedenle kar marjının düştüğü, fiyatlara zam uygulandığı iddia edilmiş ise de, davacı tarafından dosyaya sunulan ve davalı tarafça da dosyaya sunulan beyan dilekçelerinin incelenmesi sonucunda; davalının 6m3’lük tank kullandığı, 31/10/2012 tarihinde aldığı ürünün birim fiyatının 1,489221TL olduğu, aldığı m3’ün 3.749m3 olduğu, aynı tarihte … Turizm’in 6m3 lük tank kullandığı, … …’ın 6m3lük tank kullandığı, …in ise 3m3lük tank kullandığı, 31/01/2014 tarihine kadar davalının ve dava dışı firmaların davacıdan yaptığı alımlar toplamının incelenmesinde, davalının 1,59691781TL ortalama fiyat ile toplam 89.431m3lük alım yaptığı, dava dışı … Turizm’in 1,6337TL ortalama ile 86.611m3lük alım yaptığı, dava dışı … …’ın 1,5740TL fiyat ortalaması ile 159.916m3lük alım yaptığı, …’in 1,6388 TL ortalama fiyat ile 33.655m3lük alım yaptığı, … in ise 22m3lük tank ile 1,2584TL ortalama fiyat ile 161.498m3lük alım yaptığı görülmüştür. Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda davacının müşterilerine uygulamış olduğu fiyat farklarının alım miktarının ve nakliye sayısına göre farklı uyguladığına, bu farklılığın sektörde normal olduğuna, nitekim davalı ile hemen hemen aynı durumda olan … Turizm’in davalıya göre daha yüksek fiyat ortalamasına göre alım yaptığı, davalıya göre yaklaşık olarak 2 kat fazla alım yapan … … firmasının ortalama 1,5740TL fiyat üzerinden alım yaptığı, davalıya göre daha az kapasiteli tank ile davalının alımının 1/3’ü oranında alım yapan … firmasının m3 başına 4kuruş fazla fiyatla alım yaptığı, … Madenciliğin ise 22m3 tank kapasitesi ile davalıya göre yaklaşık olarak 2 kat alım yaptığı ve 1,2558 TL fiyat üzerinden alım yaptığı, davalıya göre dava dışı … firmasının daha büyük kapasiteli tank kullanması nedeniyle her alımda davalıya göre daha çok alım yaptığı, eğer davalı ile aynı kapasiteli tank kullansa idi davacının daha çok nakliye gideri olacağı göz önünde bulundurularak davacının farklı durumdaki müşterilerine farklı fiyatlar uygulamasının sektörel olarak normal olduğuna karar verilmiş ve bu nedenle davalının sözleşmeyi feshetmede haksız olduğuna karar verilmiştir.
Sözleşmenin feshinin haklı olmadığı tespit edilmekle; davacının cezai şart talebi değerlendirildiğinde;
Sözleşmenin 3.1.maddesinde “… Müşteri yukarıda tanımlanan tesisi iade etse dahi , sözleşme süresi sonuna kadar kalan süre için , aylık KDV hariç 300 Euro üzerinden hesaplanacak bedeli de cezai şart olarak nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” şeklinde bir ifade yer almaktadır.
BK nun 179.maddesinde , birbirinden farklı üç çeşit cezai şart düzenlenmektedir, ilk olarak BK 179/1 de düzenlenen seçimlik cezai şartın kararlaştırılması durumunda BK nun 179/2 de öngörülen ifaya eklenen cezai şart kapsamındaki “ifanın zamanında veya yerinde yapılmaması ” şeklindeki borç ihlalleri haricindeki bütün borca aykırılıklarda alacaklı ya ifayı ya da cezayı isteyebilecektir, meğer ki sözleşmede sözleşmede aksi kararlaştırılmış olsun.
Bu itibarla BK 179/2 gereğince “ifaya eklenen cezai şart ” borcun belirlenen zamanda veya sözleşmede kararlaştırılan yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa , alacaklı hem gecikmiş ifayı hem de cezayı isteyebilir. Şu halde, bu iki ihtimal dışında kalacak ifa hallerinde BK 179/2 değil BK 179/1 uygulanacaktır.
“Dönme cezası” nın düzenlendiği BK 179/3 e göre ise , borçlunun kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi , dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu, ispat etme hakkı saklıdır. Borçlunun dönme cezası sayesinde gerekçe göstermeksizin sözleşmeden dönme hakkını kullanabilmesi için , bu ceza miktarını ödemiş veya ödemeyi teklif etmiş olması aranmaktadır, ayrıca uyuşmazlık halinde borçlu kararlaştırılan miktarı ceza koşulu değil , dönme cezası olduğunu ispat etmek zorundadır.
Somut olayda , davalı tarafça söz konusu cezai şartın dönme cezası niteliğinde olduğu iddia edilmemiştir. Ayrıca ifanın zamanında veya yerinde yapılmaması şeklindeki borç ihlalleri haricindeki bütün borca aykırılıklarda seçimlik cezai şart (BK 179/1) söz konusu olduğu için burada da seçimlik cezai şarta ilişkin değerlendirme yapılması gerekmektedir. Sözleşmenin 3.1.maddesinde müşterinin … kullanımında kısmen veya tamamen vazgeçmesi durumunda sözleşme süresinin sonuna kadar kalan süre için aylık KDV hariç 300 Euro üzerinden hesaplanacak bedelin cezai şart olarak ödemeyi kabul edeceği öngörülmüştür. Bu amaçla davalı tarafından … tankının iadesi için gerekli çalışmalara başlanması talebiyle yapılan ihtarın tarihi 13/03/2014 tür. Bunun üzerine davacı tarafından seçimlik cezai şarta ilişkin olarak değiştirici yenilik doğuran hak olan ve karşı tarafa vermesi gereken secim hakkını kullandığına ilişkin ihtarname 11/04/2014 tür. Bu itibarla ceza şartın hesaplanması halinde başlangıç tarihi olarak … kullanımından vazgeçme iradesinin açıklandığı tarih olarak 13/03/2014 tarihi esas alınmalıdır. Son … alım tarihinin tespiti ise isabetli olmaz . Zira bu tarihte … alımından vazgeçme değil tam aksine … alımım söz konusudur. Bu ise … alımından vazgeçmenin başlangıç tarihi olarak değerlendirilemez. Cezai şartın kapsamının belirlenebilmesi için hükümde yer alan “sözleşme süresi sonuna kadar kalan süre için ” ifadesinden ne anlaşılması gerektiğinin , yani sözleşmenin ne zaman sona ereceğinin tespiti de gerekir. Taraflar müşteriye ilk … teslimatı yapıldığı tarihten itibaren yürürlüğe girmesinde anlaştıkları için sözleşmenin ilk teslimat tarihi olan 04/10/2012 tarihinden itibaren hesaplanacak olan 04/10/2017 tarihinde sona ermesi gerekirdi. Bu itibarla 13/03/2014 tarihinden 04/10/2017 tarihine kadar cezai şartın hesaplanması gerekecektir. Buna göre 42 ay ve 21 gün için KDV hariç 300 Euro üzerinden hesaplanacak bedel 12.800 Euro + KDV dir.
Davalı taraf kendisinden cezai şart talep edilemeyeceğini, ayrıca talep edilen cezai şartın ekonomik mahvına sebep olacağını ileri sürmüştür. Hesaplanan cezai şartın TL karşılığı dava tarihi olan 18/07/2014 tarihli TCMB kur listesine göre efektif satış durumuna göre 1 Euro = 2,8863 TL olup, buna göre çevrildiğinde 36.973,50 TL yapmaktadır. Davalı tarafın tacir olması , tespit edilen cezai şart miktarı değerlendirildiğinde davalının ekonomik mahvına sebep olacağı iddiası doğru değildir ,nitekim davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacının ticaret hacminin fazla olduğu, 2013 ve 2014 yıllarında kar ettiği, hesaplanan cezai şart bedelinin tahsili halinde davalının iktisaden mahva uğramayacağına karar verilmiş ve bu nedenle cezai şartın indirilmemesine karar verilmiştir.
Davacı taraf, cezai şart ile birlikte kar kaybı da talep etmiş ise de, mahkememizce verilen 2014/… Esas ve 2016/… Karar sayılı ilamında kar mahrumiyeti talebinin reddine karar verildiği ve bu hususta davacı tarafın herhangi bir istinaf talebinin olmadığı ve mahkememiz kararı davalı yanın istinaf talepleri üzerine kaldırıldığından ve davalı taraf açısından bu hususun usulü kazanılmış hak niteliğinde olduğu göz önünde bulundurularak, davacının bu talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KISMEN KABULÜ İLE,
36.973,50TL nin 20/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli olan 2.525,66-TL karar ilam harcından peşin alınan 737,80-TL harcın mahsubu ile eksik 1.787,86-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 737,80-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 29,00- TL ( başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 534,40-TL, bilirkişi ücreti 8.650,00TL olmak üzere toplam: 9.092,40-TL yargılama giderinin %85,5 kabul oranı üzerinden hesaplanan 7.774,00-TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 121,00TL yargılama giderinin %14,5 red oranı üzerinden hesaplanan 17,54-TL davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.546,03TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır