Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/547 E. 2019/1074 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/547 Esas
KARAR NO : 2019/1074
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/10/2009
KARAR TARİHİ : 16/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacaklı olduğu 44.380,81 TL ‘nin tahsili için yapılan … İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine borçluların haksız ve yersiz olarak itiraz ettiklerini, bu itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, müvekkilinin taahhüdüne istinaden yapmakta olduğu, Kadıköy, … mahallesinde bulunan … Kurumunun içerisindeki bina inşaatında kullanmak üzere davalı davalı …’den satın aldığı granitlerin hatalı ve kusurlu olduklarının belirlendiğini, konu olan malzemelerin diğer davalı … San. A.Ş. tarafından imal edildiğini, konu olan malzemenin hatalı imal edilmesinden ötürü yapıldıkları yerde bombe ve kabarma yaptıklarını, durumu derhal davalılara bildirdiğini, ancak bir çözüm yaratılmadığını, müvekkilinin … Sulh Hukuk Hakimliğinden … D.İş sayılı dosyasından tespit yaptırdığını, davalıların konu olan mallarla ilgili ayıptan sorumlu oldukları dolayısı ile müvekkiline bedelinden ötürü borçlu bulunduklarını, davalıların itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın ticari faizi ile birlikte tahsiline, davalıların alacağın %40 ‘ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … Sanayi A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı yan ile akdi bir ilişkisi bulunmadığını, bu nedenle müvekkili yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, TTK 25/4 maddesi gereğince ticari alım satımlarda altı aylık sürenin olay açısından geçmiş bulunduğunu, davacının itirazın iptalini uzunca bir süre geçtikten sonra açtığını, bu nedenlerle müvekkili şirket yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davacı yanın gerçeğe uyumsuz ve uzunca bir süre beklediği tazminat taleplerinin maddi gerçeklere uyumsuz olmakla reddine, haksız dava nedeniyle masraf ve avukatlık ücretlerinin davacı yana yükletilmesine, haksız dava nedeniyle müvekkili şirket aleyhine %40 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacıya başka inşaat malzemeleri ile birlikte dava konusu yapılan granitlerin satışını yaptığını, malların orijinal ambalajı içinde satıldığını, ambalajlı seramiklere müdahalenin mümkün olmadığını, bundan ötürü müvekkiline husumetin yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin konu olan seramikleri İkilim firmasından aldığını, gerek üretici firma gerekse ikilim firması ile müvekkili arasında hiçbir resmi temsilcilik, ticari vekillik veya distribütörlük ilişkisi olmadığını, bu firmaya yapılan şikayet üzerine gelen elemanların seramiklerdeki hatanın imalat hatası olduğunu bildirdiğini, satışı yapılan seramiklerin davacıya ait depolarda olumsuz koşullarda bekletilebileceğini, ürünlerin karşı tarafa bombeli olarak teslim edilmesinin mümkün olamayacağını, davacı tarafından yaptırılan tespit neticesinde alınan raporun yetersiz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, asıl alacağın %40 ‘ından aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacı şirkete davalı … tarafından temin edilen davalı şirket tarafından üretimi yapılan seramiklerin ayıplı olduğu iddiasına dayanarak …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalıların itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının duruşmasında dinlenen davacı Tanığı … yeminli beyanında kendisinin inşaat mühendisi olarak çalıştığını Eylül -kasım 2007 tarihleri arasnıda 3 ay süre ile davacı şirkete iş yaptığını, döşeme sırasında kendisinin olay yerinde bulunduğunu döşeme sırasında bir kısım … ve granitlerin döşenemediğini hatalar olduğunu gördüğünü, beyan etmiştir.Davacı
tanığı … yeminli beyanında özetle; kendisinin enerji işi ile uğraştığını davacının arkadaşı olduğunu, inşaat yerine geldiğinde fayansların söküldüğünü gördüğünü sebebini sorduğunda bu fayansların yapıştırıldığında uyumlu olmadıklarının düzgün görünmediklerinin söylendiğini çarpıklık olduğunun ifade edildiğini duyduğunu, Davacı tanığı … yeminli beyanında özetle; davacının okuldan arkadaşı olduğunu inşaati gezmeye gittiğinde seramiklerin tam düz olmadığını bir kısım döşenmemiş fayansların kırık olduğunu gördüğünü, beyan etmiştir.
Talimatla dinlenen Davalı şirket tanığı … yeminli beyanında … … şirketinde çalıştığını söz konusu malzemeleri incelemek üzere olay yerine gittiğinde Hiçbir sorun olmadığını gördüğünü, sorunun kötü işçilikten kaynaklandığını, kalite kontrolünü cihazlar yardığımı ile yaptırdığında bir sorun görülmediğini gözlemlediklerini beyan etmiştir.
Dosya içerisinde mevcut …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası incelendiğinde davacı tarafından davalı aleyhine 12.9.2008 tarihinde 35.844,80-TL asıl ve 8.536,01-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.380,81-TL nin Takip tarihinden itibaren yıllık %27 oranında ticari faizi ile birlikte tahsili için takip talebinde bulunduğu ödeme emrinin davalı şahsa 26.9.2008 tarihinde davalı şirkete 19.9.2008 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı şahsın 26.9.2008 tarihinde davalı şirketin 24.9.2008 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ve süresinde bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra dosya konusunda uzman arasında İnşaat mühendisinin de bulunduğu bilirkişi kuruluna tevdi ile rapor aldırılma yoluna gidilmiş bilirkişi kurulunca verilen 29.6.2011 tarihli raporda özetle; incelenen davacıya ait defterlerin TTK: hükümlerine uygun tutulmadığını sahibi lehine kesin delil olma vasfı taşımadığını incelenen davalı şirket defterlerinin TTK: hükümlerine uygun tutulduğunu sahibi lehine kesin delil olma vasfı taşıdığını, davalı … den alınan seramiklerin imalatçısının diğer davalı şirket olduğunu, CD kayıtları tanık beyanları, … ve granit seramiklere ilişkin olarak dosyada bulunan tüm bilgi ve belge ile fotoğraflar incelendiğinde davacı tarafından davalı …den alınan ve diğer davalının üretici olduğu ve Kadıköyde bulunan bina inşaatine döşemesi yapılan seramiklerin bombeleşmeler bulunduğunu, döşenen seramikler arasında kademe ve diş oluştuğunu bu hataların bir kısmının işçilik hatası bir kısmının ise üretim hatasından kaynaklandığını, üründe meydana gelen bombeleşmenin üretim sırasında gerekli kalite kontrolün yapılmasında özen eksikliğinden kaynaklandığını, defolu ürünlerin defosuz ürünlerle birlikte satışa sunulduğunu, deneyimlerine göre bu hataların kalite kontrolü ve ürünün sınıflandırılması sırasında bu tür hataların ortaya çıkabileceğinin mümkün olduğunu dosyadaki tanık beyanları, tespit raporu ve fotoğraflar incelendiğinde bu döşenen seramiklerin yüzeylerinin hazırlanmadan ve kullanılan yapıştırıcının düzgün tekniğine uygun ve özenli bir işçilikle yapılmamış olmasınında etken olduğunu, bu nedenle olayda davacı firmanın da müterafik kusurunun bulunduğunu, … Sulh Hukuk Mahkemesince … D.iş dosyasındaki yapılan hesaplamanın serbest piyasa işçilik ve mazleme rayiçlerine uygun olduğunu ve kadri marufunda bulunduğunu bu haliye zararın 35.585-TL olduğunu davacının müterafik kusuru nazara alındığında gerçek zararın 17.792,50-TL olduğunu BK:198/1 maddesinde ayıbın ortaya çıkması halinde alıcının malda bir ayıp gördüğü zaman bunu derhal satıcıya ihbar etmek zorunda olduğunu TTK:25. Maddesine göre ise emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça anlaşılamıyorsa alıcının emtiayı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde davalıya bildirmek zorunda olduğunun belirtildiğini ancak somut olayda ortaya çıkan ayıbın ancak uygulamaya tabi tutulduktan sonra ortaya çıkabileceğinden gizli mahiyette ayıp olduğunu seramiği imal eden firmanın bundan sorumlu olduğunu raporen beyan etmişlerdir.
İtirazlar üzerine bilirkişi kurulundan alınan ek raporda kök rapordaki tespitlerinin bütün itirazlar irdelenmek suretiyle değişmediğini raporen bildirdikleri görülmüştür.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı 31.12.2012 tarihli davanın kısmen kabulü, kısmen reddine yönelik verilen karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Yargıtay … H.D.’nin … E. … K. Sayılı ilamı ile ” Mahkemece, seramiklerin zemine uygulanmasından sonra ayıbın ortaya çıktığı, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme inşaat mühendisi, mali müşavir ve hukukçu bilirkişilerden oluşan kuruldan rapor almış ise de, raporlardaki inceleme ve değerlendirme hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece … imali işinden anlayan uzman bilirkişinin de içinde bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınarak, dava konusu seramikler de incelettirilerek, ayıbın montaj hatasından mı, yoksa imalattan mı kaynaklandığı kesin olarak belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru değildir. ” gerekçesi ile bozularak Mahkememizin … esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasından usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilerek; Yargıtay bozma ilamındaki işaret edilen noktalar üzerinde durulmak suretiyle … işinden anlayan bilirkişilerden oluşan kuruldan gerek davacı vekili tarafından delil olarak ibraz edilen cd kayıtları, gerek dosya içeriğinde yer alan …. SHM nin … D. İş dosyası dosyadaki tüm deliller bir arada değerlendirilmek suretiyle, dosya üzerinde inceleme yapılmak üzere rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler tarafından Mahkememize sunulan 07/11/2016 günlü bilirkişi raporunda ” 1. Davalı yanı oluşturanların durumu yukarıda ifade edilmiştir. Dosya mündericatına nazaran, davacı yanın da, bu alanda uzman uygulayıcı olduğu dikkate alındıkta, her ne kadar, oransal olarak % 25 ölçüsünü aşan bir montaj/montaj hazırlığı nakisasına / hatasına rastlanmasa da, anlatımı, 29.6.2011 tarihinde tanzim ile dosyaya sunulan Bilirkişi Raporu’ndaki hesaplama bütünü yönünden o raporda (7.) sayfada yer bulan genel hesaplamanın (davalıların sorumluluk oranı ile alakalı değerlendirmemiz aşağıdaki gibi olmak üzere) yerinde olduğu düşünülmektedir. 2. Somut durumda, olayın oluşumu tarihi itibariyle mer’i olan 818 sayılı BK’nın (e. BK) 227/4/bent 4 hükmünün gözetilmesi gerekecektir. Bu açıdan bakıldığında da, davacı yanın davasının kabul koşullarının mevcut olduğu sayın Mahkemece benimsenecek olursa, davacı yanın sorumluluk oranı % 25 mesabesinde kalacak, davalıların sorumluğu ise % 75 oranında ifade edilmek gerekecektir. Bu durumda, davacı yan 35.585,- TL’nin % 75’i olan 26.688,75 TL’yi davalılardan (6762 sa. e. TTK 7- aynı yönde 6102 sayılı TTK md.7’de anlamını bulan teselsül ilkesine göre ve tahsilde tekerrür olmamak üzere) talep edebilecektir. Davacı, 29.6.2011 tarihli Bilirkişi Raporu’nun 9. sayfasındaki anlatıma Bilirkişiliğimiz de katıldığından, bu meblağ için takip tarihinden itibaren kısa vadeli avans faizi oranında faiz isteme hakkını da haiz olacaktır. 3. Davalıların, ödeme sonrası birbirlerine rücu hakkı ve oranı huzurdaki davanın konusu olmadığından, o alanda görüş izharına da gidilmemektedir.” görüş ve kaanatine varıldığını raporen beyan etmişlerdir.
Mahkemece İnşaat Mali Müşavir Hukukçudan oluşan kuruldan rapor alınmış, fakat … imali işinden anlayan uzman bilirkişi heyette olmadığından Yargıtay … Hukuk Dairesi … E. … K.sayılı ilamıyla bozulan karar üzerine, dava konusu seramikler incelettirilerek ayıbın montaj hatasından mı yoksa imalattan mı kaynaklandığının kesin olarak belirlenmesi için seramikçininde olduğu bilirkişi heyetine dosya tevdi edilmiş, mahkememizce Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan 07/11/2016 günlü bilirkişi heyet raporu bilirkişiler tarafından davacı vekil tarafından delil olarak ibraz edilen cd kayıtları, …. Sulh Hukuk Mahkemesi ‘nin … D.iş dosyasındaki deliller de değerlendirilmek suretiyle rapor düzenlenmiştir. Mezkur raporda 01/07/2016 tarihli bilirkişi raporunda … … ‘in üretmiş olduğu… kod numaralı ürünler incelenmiş bu ürün modelinin … grubu proses kontrol, TSE, İSO gibi sertifikasyon ve denetimlerden geçerek Türkiye ‘ye geldiği görülmüş, ancak fabrika prosesinde her üretilen … üründe kalite standartlarının değişken olduğunun bilindiği, dosyadaki delil fotoğraflarının bilirkişilerce incelenmesinden sonra saptanılan bazı bulguların delil niteliği taşıdığı tespit edilmiş, … karolarının düşük kalite ile üretilmiş olanlarında teknik olarak rastlanılan bazı temel hataların olduğu bunların ; sır atlaması, düşük mukavemet ve dayanım, kolay aşınma, nakliye sırasında oluşan hasarlar v.s gibi olduğu, ancak mahkememiz dosyasındaki delillerin hiç birinde bu hatalara rastlanmadığı belirtilmiş, delil olarak sunulan fotoğraflarda … karolarının üst üste konulduklarında düz yüzeylerin birbirini tam olarak karşılamadıkları, karoların hafif bükülmüş olarak üretildikleri bundan dolayı döşeme sırasında yüzeyde tam düzlük elde edilemediği, sunulan fotoğraflarla desteklendiği belirtilmiştir. … yer karosu malzemelerin refrakter malzemeler ile kuvvetlendirilerek preslenmiş, ardından yüksek ısı altında bantlar üzerinde yavaş yavaş ısıtılıp yavaş yavaş soğutularak elde edilen toprak alkali ürünler olduğu, bu ürünlerin bu süreçten geçtikten sonra hiçbir şekilde şişme, esneme, sonradan hal değiştirme gibi hataların malzemenin karakteristik yapısından dolayı görülmediği, ancak her üretim bandında üretimin çeşitli aşamalarındaki bazı zamanlama ve ısı değişimlerinden çeşitli hataların oluşabileceğinin belirtildiği, mahkememiz dosyasındaki karolar gibi karolarında ısının az veya çok gelmesi nedeniyle üretim hatası olabileceği, üretici firmaların prosüs kontrollerinden sonra bu defolu karoları hata durumuna göre tekrar değerlendirebileceği, çok deforme olmuş olanlar sekonder malzeme olarak üretilerek fabrikanın başka bir kolu olan refrakter üretiminde kullanılabileceği, az deforme olan karoların ise defolu olarak etiketlenip çok düşük fiyatlı bir şekilde piyasaya satıldığı defolu yer karolarının piyasada bir şekilde defolu alınıp ya da fabrikanın çöplüğünden az defolu olanların ayrılarak hatasız yer karolarının arasına karıştırılmak suretiyle piyasadaki alıcıya sunulduğunun bilindiği, fabrikadaki kontrollerin gözünden de bazı defolu karoların yanlışlıkla kaçarak ambalajlanıp piyasaya satılabildiğini, bu oranın çok düşük olduğunu mahkememiz dosyasında ise çok sayıda karonun hatalı olduğunun gözlendiği defolu olan karoların davalılardan … tarafından özellikle kullanıldığının görüldüğü, … ‘nin almış olduğu karolardaki hataları fark edip fabrika yetkilileriyle görüşerek karolardaki sorunu ispat etmiş olması durumunda yenileri ile değiştirilmesinin mümkün olabileceği, sonuç olarak defolu ve hatalı seramiklerin kullanılmış olduğu bariz olarak görüldüğü … fabrikasının üretimi olan … kod numaralı ürünler 1. Kalitede ürünler olmayıp söz konusu inşaatta defolu tabir edilen ürünlerden satın alınarak kullanılmış olduğunun bulgular doğrultusunda tahmin edildiğini, değerlendirmenin sektör uzmanı bilirkişi tarafından gözlemlendiği belirtilmiştir. 6098 sayılı TTK 23. Maddesinde tacirler arasındaki satış ve mal değişiminde TBK ‘nın satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş olup sözleşmenin niteliğine tarafların amacına ve malın cinsine göre satış sözleşmesinin kısım kısım yerine getirilmesi mümkün ise veya bu şartların bulunmamasına rağmen alıcı çekince ileri sürmeksizin kısmi teslimi kabul etmişse; sözleşmenin bir kısmının yerine getirilmemesi durumunda alıcı haklarını sadece teslim edilmemiş olan kısım hakkında kullanabilir, aksi halde sözleşmeden beklenen yararın elde edilmesi tamamen imkansızsa sözleşmeyi feshedebilir. malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir açıkça belli değilse 8 gün içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür.
Diğer durumlarda 6098 sayılı TBK 223 maddesi 223/2 Madde uygulanır. 6098 sayılı yasanın 223/2. Maddesinde de alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul edilmiş sayılır ancak satılanda bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp varsa bu hüküm uygulanmaz, bu tür ayıbın bulunması durumunda satıcıya durum derhal bildirilir. bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul etmiş sayılır. açıklanan nedenlerle davacı satın almış olduğu inşaat işlerinde kullanılmak üzere … ve yer granitlerinin hatalı ve kusurlu olduğunu …. SHM. … D.iş dosyasıyla tespit ettirerek tespit edilen zararın davalıya bildirmesi sonucu davalılar oluşan zararı ödemediğinden ve 07/11/2016 günlü bilirkişi raporunda davacının oluşan zararının 26.688,75 TL olduğunun bildirildiği, mezkur bilirkişi raporu mahkememizce hüküm kurmaya elverişli kabul edildiğinden ve yukarıda açıklanan yasa maddelerinin somut dava dosyamızdaki olaya uygulandığında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı 24/04/2017 tarihli verilen karar süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay … Hukuk Dairesi ‘nin … Esas … Karar sayılı 08/02/2018 tarihli ilamı ile “Dairemizin 15.04.2015 gün, … E.- … K. sayılı bozma ilamında … imali işinden anlayan uzman bilirkişinin de içinde bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınarak, dava konusu seramikler de incelettirilerek, ayıbın montaj hatasından mı, yoksa imalattan mı kaynaklandığının kesin olarak saptanması istenmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada davacı vekili mahkemeye sunduğu dilekçede, dava konusu seramiklerin bulunamadığını beyan etmiştir. Bu beyan üzerine seramikler üzerinde fiziki inceleme yapılmadan, sulh hukuk mahkemesince yapılan delil tespitindeki saptamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Her ne kadar sulh hukuk mahkemesince delil tespiti yapılmış ise de, bu delil tespiti davalıların gıyabında yapılmıştır. Aynı zamanda davalılar iş bu tespit raporuna itiraz etmişlerdir. Bu sebeple sulh hukuk mahkemesince yapılan delil tespiti davalılar bakımından bağlayıcı kabul edilemez. Bu durumda davacı dosyadaki mevcut delillerle seramiklerdeki ayıbın imalattan kaynaklandığı hususunu ispat edememiştir. Öte yandan mahkemenin bilirkişi seçimine ilişkin oluşturduğu ara karardaki isim de el yazısı ile paraflanmadan değiştirilmiş olup, bu şekilde bir değişiklik yapılması da usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus eleştiri konusu olmakla birlikte, davacı tarafça dava konusu seramiklerin ibraz edilememiş olması karşısında, mahkemece dosyadaki deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozularak dosyanın Mahkememiz esasına yeni kaydı yapılmıştır.
Mahkememizin 16/12/2019 tarihi duruşmasında Yargıtay … Hukuk Dairesi ‘nin … Esas … Karar sayılı 08/02/2018 tarihli ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
16/12/2019 tarihli celsede davacı vekili tarafından dava konusu seramiklerin bulunamadığı beyan edilmiş olduğundan mahkememizce tekrar bir bilirkişi incelemesi yaptırılması söz konusu olmamıştır. Bu durumda dava dosyasındaki mevcut delillerle seramiklerdeki ayıbın imalattan kaynaklandığı hususu davacı tarafından ispat edilememiş olduğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 377,30 TL’den mahsubu ile artan 332,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı … vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.231,89 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
4-Davalı … Sanayi A.Ş. vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.231,89 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Davalı … Sanayi A.Ş. tarafından yapılan 130,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından yapılan 44,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır