Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/541 E. 2019/997 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/541 Esas
KARAR NO : 2019/997

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 29/04/2008
KARAR TARİHİ : 02/12/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …ın diğer davacı şirketin imza yetkili temsilcisi ve şirket ortağı aynı zamanda davalı bankanın bir yıldır müşterisi olduğunu müvekkilinin ticaretle iştigal ettiğini davalı bankanın Ümraniye şubesinde müvekkiline ait müşteri çekleri depo edilmek suretiyle …-…-… kredi hesabı açıldığını, yine bu hesaba bağlı olarak … adına…nolu hesap ve diğer davacı şirket adına ise …nolu mevduat hesapları açılmak suretiyle çek karşılığı kredi hesabından bu hesaplara aktarılan tutarda kredi kullandırıldığını, bu hesaplardan çekilen paraların imzasız dekontlarla ve müvekkilinin izni olmadan çekildiğini, yine en son Mart ayı içinde müvekkili … adına … nolu
ikinci bir hesap açıldığını yine bu müşteri çekleri karşılığı açılan …-…-…kredi hesabından bu hesaba da paralar aktarıldığını ve müvekkilinin izni olmadığını, bu paraların iadesinin bankadan talep edildiğini ancak bankaca cevap verilmediğini, bu şekilde … nolu hesaptan 128.990 TL…nolu hesaptan 7.204 TL, … nolu hesaptan 48.290 TL izinsiz olarak çekildiğini 01.06.2007 ve 26.06.2007 tarihinde nakit olarak çekilen dekontlardaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, izinsiz çekilen paralar nedeniyle … C.Savcılığına şikayette bulunduklarını ve savcılıkça…hazırlık nosu ile soruşturmanın devam ettiğini, bankanın izinsiz ve imzasız para çekme işlemine göz yumduğunu, çekilen paralar nedeniyle müvekkilinin çeklerinin karşılıksız çıkma durumunda kaldığını ve alacaklı iken borçlu duruma geldiğini çekilen paraların hesaba iadesi için bu davayı açtıklarını beyanla, davalı bankaca kendilerine verilmeyen bu yüzden tespit edemedikleri taklit edilen imzalardan kaynaklanan zararları saklı kalmak şartıyla …-……kredi hesabına bağlı olarak açılan hesaplardan çekilen 184.484 TL ile bu tutara bugüne kadar işletilen faiz nedeniyle müvekkillerinin bankaya borçlu bulunmadığının tespitine, 01.06.2007 ve 26.06.2007 tarihli dekontlar üzerinde imza incelemesi yapılmasını, izinsiz olarak çekilen 184.484 TL ye işletilen faiz ve BSMV nin kredi hesaplarına iadesini, ve davalının ağır kusur nedeniyle %40 tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili tarafından mahkememize verilen cevap dilekçesinde cevap haklarını duruşma gününe kadar uzatılmasını talep ederek bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Davanın; davacıya ait müşteri çekleri depo edilmek suretiyle …-…-…kredi hesabı açılması, bu hesaba bağlı … adına … nolu hesap ve diğer davacı şirket adına ise … nolu mevduat hesapları açılarak çek karşılığı kredi hesabından bu hesaplara aktarılan tutarda kredi kullandırılması, bu hesaplardan çekilen paraların imzasız dekontlarla ve davacıdan izinsiz çekilmesi, en son Mart ayı içinde … adına…nolu ikinci bir hesap açılması, bu müşteri çekleri karşılığı açılan …-…-…kredi hesabından bu hesaba da paralar aktarılması sonucunda… nolu hesaptan 128.990 TL … nolu hesaptan 7.204 TL, … nolu hesaptan 48.290 TL izinsiz olarak çekilmesi, 01.06.2007 ve 26.06.2007 tarihinde nakit olarak çekilen dekontlardaki imzaların davacıya ait olmadığı, …-…-… kredi hesabına bağlı olarak açılan hesaplardan çekilen 184.484 TL ile bu tutara bugüne kadar işletilen faiz nedeniyle davacıların bankaya borçlu bulunmadığının tespiti, izinsiz olarak çekilen 184.484 TL ye işletilen faiz ve BSMV nin kredi hesaplarına iadesi ile davalının ağır kusur nedeniyle %40 tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı talepli davadır.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasından bozmadan önce; Tüm deliller toplandıktan sonra dosya konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdi ile rapor aldırılma yoluna gidilmiş bilirkişi kurulunca verilen 10.10.2009 tarihli raporda özetle; taraflar arasında bir sözleşme olmamakla birlikte davacıların davalı bankanın Ümraniye Şubesinin kredili müşterisi olduğunu,…ın … ve Güven Mekanik şirketinin … nolu vadesiz hesapları bulunduğunu müfettiş raporları, hesaplar banka kayıtları, savcılık evrakları, ifade tutanakları bir arada değerlendirildiğinde, davalı bankanın…Şubesinde müşteri işlemleri yetkilisi…bankanın İşlek Kredi adıyla anılan kredili mevduat sisteminden yararlanarak … ve Limited Şirketinin hesapları dahil olmak üzere 3. Kişilere krediler kullandırdığını, bu hesaplara geçen paraları onların bilgisi dışında veya ayrı bir hesap açarak bu hesaplardan çekmek suretiyle zimmetine geçirdiğini, para çekme dekontlarında müşteri imzası bulunmadığını kendisinin hazırladığını, bu işlemlere bankanın çalışma sisteminin izin verdiğini vezneden rahatlıkla çekilebildiğini, şube için düzende bunun anlaşılamadığını müfettiş denetimi ile ortaya çıktığını, dava dışı … C.Savcılığına verdiği ifadesinde bu durumu kabul ve ikrar ettiğini, … Şirketinin hesapları incelendiğinde bu yöntemle toplam 5.001-TL davacı … hesabından davacı vekilinin talebi de nazara alınarak 128.480-TL ve 48.299-TL olmak üzere toplamda 176.779-TL çekildiğini, davacıların davada taleplerinin toplam 184.484-TL borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini ancak hesap edilen tutarın toplam 181.780-TL olduğunu, 28.05.2007 ila 05.04.2008 arasında davalı banka tarafından davacıların kredili mevduat hesabında gerçek krediler ile usulsüz kredilerin bir arada görülmesi nedeniyle kredilere ait hesap ekstreleri,muhasebeye esas kayıtların ayrıca düzeltme fişleri sunulduğu taktirde bu konunun bilahare değerlendirileceğini raporen beyan etmişlerdir.
Raporda bilirkişilerce işaret edilen eksik belgeler sunulduktan sonra rapora itirazlar da nazara alınarak bilirkişi kurulundan alınan 01.03.2010 tarihli raporda özetle; davacıların kök raporda saptanan borçlu olmadıkları tutarla ilgili rapora bir itirazlarının olmadığını banka kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre, dönemsel faiz ve BSMV tahakkuklarının hesaba borç geçildiğinin ve faizin hesabının bakiyesi müsait olmadığından yine kullandırılan kredilerle hesaben tahsil edildiğinin anlaşıldığını, bu kredilerin bir kısmının gerçek müşteri tarafından kullanılan bir kısmının ise dava konusu suistimal sonucu kullandırılan krediler olduğunu,faizlerin her bir kredi kalemi için ayrı ayrı hasaplanmayıp hesap hareketlerinin sistemde kümüllatif olarak faizlendirildiğinin anlaşıldığını, aynı dönemde hesaba nakit giriş ve havalelerin olduğunu, bu nedenle davalının talebi doğrultusunda salt usulsüz kredilerin ayrıştırılarak bunlara işleyen faizin hesaplanmasının mümkün olmadığını,şube tarafından da böyle bir ayrım ve hasaplamanın yapılmadığını, Banka müfettiş raporunda müşteri bilgisi dışında kullandırılan kredilerin faiz toplamının 27.453-TL olduğunu,bunun 24.690-TL sinin … tarafından iade edildiğini,bakiye 2.763-TL faiz alacağı hesap edildiğini, ancak rapor ekinde bu hesaplamaya ilişkin bir hesap tablosu yer almadığını, davalı banka tarafından huzurdaki davaya konu kredili mevduat hesabına ilişkin bir takip ve ihtarnamenin söz konusu olmadığını, davacıların sonuç olarak borçlu olmadıkları tutarın 181.780-TL olduğunu, ek raporda beyan etmişlerdir.
Dosya içerisinde mevcut İstanbul …Ağır Ceza Mahkemesinin 15.10.2009 tarih ve… E ve… K sayılı kararı incelendiğinde, olay tarihinde …Şubesinin müşteri yöneticisi olan …’in … ve …inşaat şirketinin bilgisi dışında 1.6.2007-30.1.2008 tarihleri arasında 15 adet işlemle … hesabından 154.269-TL … şirketi hesabından 5001-TL haksız ve usülsüz işlemlerle zimmetine geçirdiğinden bahisle hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi asıl ve ek raporları ile teftiş kurulu raporuna göre; davacı şirket hesabından 5001,00 TL. ile 176.779,00 TL. paranın haksız ve usulsüz işlemlerle ve rızaları dışında davalı banka çalışanı tarafından çekildiği, bu durumun ayrıca İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15.10.2009 tarih ve …E…. K. Sayılı kararı ile banka personelinin zimmet suçundan cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyet kararı ile de sabit olduğu, davalı bankanın çalıştırdığı kişilerin eylemlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davacıların davasının kabulü ile davacıların davalı bankaya dolayısıyla temlik alan …Şirketine toplam 184,484,00 TL. borçlu bulunmadıklarının tespitine, faizler de nazara alınarak 179.406,50 TL.’lik kısmın davalı bankadaki şahıs hesaplarına, 5.077,50-TL’lik kısmın ise davacı şirketin davalı bankadaki hesabına istirdaten iadesine karar verilmiş hüküm davalı banka vekili ile
davalı temlik alan vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 19.HD nin 11.7.2012 tarih ve 2012/4563 E ve 2012/11514 K sayılı ilamı ile Davanın , davalı banka nezdinde davacılara ait kredi mevduat hesabından davalı banka personeli tarafından usulsüz çekilen kredi miktarları ile ferileri yönünden davalı bankaya borçlu olunmadığının tespiti ile çekilen kredi miktarının davacıların hesaplarına iadesi istemine ilişkin olduğunu, Her ne kadar Mahkemece gerekçeli kararın 3. sayfasında “davalı bankanın alacağını 07.01.2010 tarihinde … A.Ş.”ye temlik ettiğinin anlaşıldığı” denilmiş, ve anılan şirketin karar başlığında “temlik alan davalı” olarak belirtilmiş ve yine anılan şirketin temlik alan davalı sıfatıyla hüküm fıkrasında “davacıların davalı bankaya dolayısıyla temlik alan … Şirketine toplam 184,484,00-TL. borçlu bulunmadıklarının tespitine, faizler de nazara alınarak 179.406,50 TL.’lik kısmın davalı bankadaki şahıs hesaplarına, 5.077,50-TL’lik kısmın ise davacı şirketin davalı bankadaki hesabına istirdaten iadesine” denilmek suretiyle sorumluluğuna karar verilmiş ise de dosya kapsamında davalı banka tarafından dava dışı…A.Ş.’ye dava konusunun usulüne uygun olarak temlik edildiğine dair geçerli bir temlik sözleşmesine rastlanılmadığını, Dosya içerisinde davalı banka tarafından davacılar hakkında; İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün …E., İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E., İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyaları üzerinden başlatılan icra takiplerinde, her bir icra dosyasına dava dışı … A.Ş.’ce söz konusu icra takiplerinin temlik alındığına dair 01.07.2010 tarihli temlik sözleşmelerinin eklendiğinin görüldüğünü, Bununla birlikte söz konusu icra takip dosyalarının iş bu dava dosyası ile bir ilgisi bulunmadığını, bu durumda mahkemece, davalı bankaca dava dışı …A.Ş.’ye iş bu dava konusunun usulüne uygun olarak temlik edilmediği halde, sanki dava konusu temlik edilmiş gibi davaya “davalı temlik alan” sıfatıyla taraf kabul edilerek yargılama sonunda sorumluluğuna hükmedilmiş olmasının doğru olmadığından bahisle diğer yönleri incelenmeksizin hükmü bu nedenle bozarak mahkememize iade etmiştir.
İstanbul Kapatılan… Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından yeni esas alınarak usul ve yasaya uygun bozma ilamına uymak suretiyle yargılamaya devam edilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde mahkemizce davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş verilen karar davalı vekilince temyiz edilmekle Yargıtay 19. HD.nin 2013/11170 E ve 2014/1046 K sayılı ilamı ile 04.06.1958 gün 15/6 sy. Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında açıklandığı gibi; bir davada dayanılan maddi vakıaları açıklamak tarafların, bu olguları hukuken nitelendirmek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak yorumlamak da hakimin görevidir. Diğer bir deyişle bir davada maddi olayı anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime ait olduğunu, (HUMK 76. md. HMK 33. md.) bu durum karşısında mahkemece, aldırılan bilirkişi raporları gözetilerek, sadece davacının davalı banka çalışanının yapmış olduğu usulsüz işlemler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, bunun dışında “… 176.779,00 TL’nin davacı şahıs hesabına, 5.001,00 TL’nin davacı şirket hesabına iadesine” şeklinde karar verilmesi doğru görülmediğinden bahisle hükmü bozarak mahkememize iade etmiştir.
Usul ve yasaya uygun bozma ilamına uymak suretiyle İstanbul Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile davacıların davalı banka çalışanlarının yapmış olduğu usulsüz işlemler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş verilen karar davalı vekilince temyiz edilmekle, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. Sayılı 14/07/2014 tarihli gerekçeli kararı Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/6601 E. 2015/12598 K. Sayılı ilamı ile ” Mahkeme kararının ikinci kez temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 13/01/2014 Tarih, …-… Esas ve Karar sayılı bozma ilamı ile, ” Mahkemece alınan 01.10.2007 tarihli kök ve 01.03.2010 tarihli ek bilirkişi raporlarında; davalı banka çalışanı …’in davacılar adına kredi kullandırdığı, bu şekilde hesaba geçen tutarları daha sonra ya bu hesaplardan ya da ana hesaba bağlı ve onların bilgisi dışında açtığı hesaplara aktararak çektiği ve zimmetine geçirdiği, dava konusu hesaplara ilişkin bir takip dosyası bulunmadığı davalı tarafından dava konusu tutarlara ilişkin bir talepte bulunulmadığı bildirilmiştir.04.06.1958 gün 15/6 sy. Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında açıklandığı gibi; bir davada dayanılan maddi vakıaları açıklamak tarafların, bu olguları hukuken nitelendirmek, uygulanacak yasa maddelerini arayıp bulmak ve doğru olarak yorumlamak da hakimin görevidir. Diğer bir deyişle bir davada maddi olayı anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime aittir. (HUMK 76. md. HMK 33. md.)Bu durumda mahkemece, aldırılan bilirkişi raporları gözetilerek, sadece davacının davalı banka çalışanının yapmış olduğu usulsüz işlemler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, bunun dışında “… 176.779,00 TL’nin davacı şahıs hesabına, 5.001,00 TL’nin davacı şirket hesabına iadesine” şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile, davacıların davalı banka çalışanlarının yapmış olduğu usulsüz işlemler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahkemece her nekadar bozma ilamına uyulmuş ise de, bozma ilamına uygun hüküm tesis edilmemiştir. Menfi tespit davalarında, menfi tespite konu olan miktarın açıkça hükümde gösterilmesi gerekir. Temyize konu mahkeme kararında menfi tespite karar verilen miktar açıkça gösterilmemiştir. Bu durum hükmün infazında tereddüte yol açacağından menfi tespite konu miktarın açıkça gösterilerek bu miktar üzerinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. ” gerekçesi ile bozularak Mahkememizin … esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizin…esas sayılı dosyasından bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda menfi tespite konu olan miktarın açıkça hüküm bölümünde gösterilmesi gerektiğinden ve hükmün infazından tereddüte yol açmaması yönünden davacıların davalı banka çalışanlarının yapmış olduğu usulsuz işlemler nedeniyle 181,780 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince temyiz edilmekle Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/2887 Esas, 2019/1776 Karar sayılı 19/03/2019 tarihli kararı ile hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/2887 Esas, 2019/1776 Karar sayılı 19/03/2019 tarihli kararı “Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Dava 184.484,00 TL üzerinden harçlandırılmış mahkemece davanın kısmen kabul ya da tam kabul mü olduğu yolunda bir açıklama yapılmaksızın 181.780 TL üzerinden hüküm kurulmuştur. Talep kısmen kabul edildiğine göre davanın kısmen kabul şeklinde kabul edilerek reddedilen miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozularak mahkememizin 2019/541 esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememiz dosyasından bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulü ile davacıların davalı banka çalışanının yapmış olduğu usulsüz işlemler nedeniyle 181.780,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile davacıların davalı banka çalışanının yapmış olduğu usulsüz işlemler nedeniyle 181.780,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Alınması gerekli 12.417,39 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.490,60 TL’nin düşümü ile eksik kalan 9.926,79 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 16.856,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.704,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan bozmadan önce 1.750,80 TL + bozmadan sonra 79,00 TL olmak üzere toplam 1.829,80 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %98,53 kabul ) nazaran 1.802,90 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 288,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %1,47 red ) nazaran 4,23 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan 2.490,60 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır