Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/540 E. 2020/489 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/540 Esas
KARAR NO : 2020/489
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/04/ 2014
KARAR TARİHİ : 21/10/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/10/2013 tarihinde müvekkilinin yaya olarak karşıdan karşıya geçmek için kaldırımda beklerken davalı tarafından ZMM sigortası yaptırılan … plakalı araç sürücüsü … ‘nin davacıya çarptığını, müvekkilin kaza nedeniyle yaralandığını, yaşlı ve bakıma muhtaç olup … ‘de kaldığını, diğer davalı …’nun da aracın işleteni olduğunu, davalıların meydana gelen zarardan sorumlu olduklarını kaza sonrasında davacının … Hastanesine kaldırılarak tedavilerinin yapıldığının, halen ayakta duramadığı ve yürüyemediğini, sakat kaldığını, aracın sürücüsünün kazada tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin herhangi bir gelirinin olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL iş göremezlik tazminatının davalılardan tahsiline, aylık 800 TL geçici ödemenin davalıdan tahsiline, ayrıca 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ile … ‘ndan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesiyle; müvekkilinin davalı sıfatının bulunmadığını, davalı … tarafından … plakalı ticari aracın 04/11/2012 tarihinden itibaren … Ticaret isimli komisyoncu aracılığıyla … isimli kişiye kiralandığını ve aracın halen kirada olduğunu, bu şahıs tarafından çalıştırıldığını, aracın uzun süreli olarak kiralandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, davacının da ceza dosyasında şikayetçi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili davaya cevap dilekçesinde; müvekkili firmanın meydana gelen kazada bir kusurunun bulunmadığını, sigortalı aracın dava konusu kazadaki kusur oranının tespitinin gerekli olduğunu, ayrıca maluliyet durumunun da belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacıya ait tedavi belgeleri, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, bilirkişi raporları, nüfus kaydı,
GEREKÇE:
Davacının davası; davalı sigorta şirketi tarafından sigortası yapılan … plakalı aracın kaza anında yaya halinde olan davacıya çarpması sebebiyle talep edilen maluliyet tazminatı ve manevi tazminat taleplerini içeren davadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kazanın meydana gelmesinde kusur oranlarının ne olduğu , davacının iş gücü kaybına uğrayıp uğramadığı , davacının maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı, aracın uzun süreli olarak dava dışı 3. şahsa kiraya verilip verilmediği yönünde toplanmıştır..
Davacı vekili maddi tazminat taleplerini tüm davalılardan talep etmiş, manevi tazminat telebini de davalılar … ve …ndan talep etmiştir. Davacı ve davalı … Sigorta A.Ş arasında sulh protokolü yapılmış, taraflar maddi tazminat talepleri yönünden sulh olmuşlardır. Davacı vekili davaya manevi tazminat talebi yönünden davalılar … ve … aleyhine devam etmiştir. Kazaya karışan araç maliki davalı …, tüm aşamalarda aracın işleteni olmadığını, aracı uzun süreli olarak üçüncü şahıs … ‘a kiraya verdiğini beyan etmiştir. Yargıtay … Hukuk Dairesinin 19/01/2010 tarihli, 2009/… Esas 2010/… Karar nolu ilamında da belirtildiği gibi, her ne kadar davalı tarafından aracın kiraya verildiğine dair sözleşmeler sunulmuşsa da; bu sözleşmeler adi yazılı şekilde düzenlenmiş olup, aracın üçüncü şahsa kiraya verildiğine dair
vergi beyannamesi, ruhsat kaydı gibi başkaca bir delil de dosyaya sunulmamıştır. İddianın tanıkla ispatı da mümkün olmadığından davalının bu yöndeki tanık dinletme talepleri Mahkememizce kabul görmemiş ve davalı …nun kazaya karışan aracın işleteni olduğunu kabul etmek gerekmiştir.
Meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarının belirlenmesi için trafik kusur bilirkişilerinden rapor alınmış, bilirkişiler kazada … plakalı araç sürücüsü …nin %90 oranında, davacının ise %10 oranında kusurlu olduğunu tespit etmişlerdir.
… Hastanesinin dosyada mevcut raporuna göre, davacıdaki maliyet oranı %25 olarak belirlenmiştir.
Mahkememizden verilen 27/10/2015 tarih ve 2014/… Esas, 2015/… K. Sayılı kararı ile; ” ….davalı … Sigorta A.Ş. ‘ yönünden açılan dava yönünden taraflar arasında sulh sözleşmesi bulunduğundan sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,, davalılar … ve … yönünden davanın KISMEN KABULÜNE, 10.000,000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … ve … ‘ndan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,” ilişkin kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 04/02/2019 tarih, 2016/… E., 2019/… K. Sayılı kararı ile; davacı lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulmasına karar verilerek dosya mahkememize iade edilmiş, mahkememizce dosya yeniden esasa kaydedilerek yargılama sürdürülmüştür.
Davacı vekili, 24/12/2019 tarihli dilekçesi ile; davacı konumunda bulunan …’ın vefat ettiğini, müteveffa davacının mirasçılarının tespit edilerek tebligat çıkarılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
UYAP’dan, davacı …’ın aile nüfus kayıt tablosu çıkartılmış, incelenmesinden; davacının 11/04/2017 tarihinde vefat ettiği, anne ve babasının da vefat etmiş olduğu görülmüş sağ olarak görünen kardeşleri Mustafa …, Bayram … ve … Çankaya’ya dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir, kendileri veya usulüne uygun olarak yetkilendirilmiş vekilleri aracılığıyla davaya devam olunmaması halinde taraf teşkili sağlanamadığından davanın usulden reddine karar verileceğini bildirir meşruatlı davetiye tebliğ edilmiş ancak davayı takip etmedikleri görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 114. Maddesinde dava şartları belirlenmiş, tarafların taraf ehliyetine sahip olmaları da dava şartları arasında sayılmıştır. Gerçek kişilerin hak ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölen kişinin taraf ehliyeti de sona ermektedir (HMK m. 50). Davacı …’ın yargılamanın devamı sırasında 11/04/2017 tarihinde vefat ettiği ve davaya mirasçıları tarafından da devam edilmediği anlaşıldığından ölmüş olan davacının taraf ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının taraf ehliyeti bulunmadığından DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kamu ödeneğinden karşılanan 1.423,20TL yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davalı …’ nin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır