Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/501 E. 2020/662 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/501 Esas
KARAR NO : 2020/662
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten cari hesap bakiye alacağının olduğunu, davalının borcunu süresi içerisinde ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
Davalı vekilince, dosyaya sunulan 19/08/2020 havale tarihli dilekçede, davacı tarafından dosyaya sunulan karbon nüsha irsaliyelerdeki imzalara itiraz edildiği, bu faturaların asıllarının dosyaya celbini talep ettiği görüldü.
Mahkememizce … İcra Dairesine müzekkere yazılarak 2019/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmasına ve davalı tarafın davacı tarafa takip nedeniyle takip tarihi itibariyle borcu olup olmadığı borçlu ise nekadar borçlu olduğu hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Talimat mahkemesi aracılığı ile alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı firmanın 2018 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davalının defterlerinde, davacı tarafından düzenlenen yedi adet faturaya yer verildiği, bu faturaların ödemesinin nakit olarak yapıldığı ve iki firma arasında borç bakiyesinin bulunmadığı ifade edilmiştir.
Mahkememizce, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davacının cari hesap alacağının olup olmadığı, davalı tarafça ödenip ödenmediği, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor ve davalı tarafa ait mahkememizce celp edilen BA formlarının incelenmesi suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, takip tarihi itibariyle davalıdan 26.947,60TL alacaklı olduğu, davacının defterlerinde, davalıya düzenlenen on adet faturanın kayıt altına alındığı, davalı tarafından düzenlenen ve toplam bedeli 2.624,84TL olan iki adet iade faturasının defterlerde kayıt altına alındığı, uyuşmazlığın davalı tarafından kayıt altına alınmayan üç adet ve toplam bedeli 32.649,93TL olan faturalardan kaynaklandığı ifade edilmiştir.
Alınan bilirkişi ek raporunda özetle; davalının toplam bedeli KDV hariç 63.142,00TL olan yedi adet faturayı Şarköy Vergi Dairesine 2018 yılı BA formunda bildirdiği, ihtilaf konusu olan üç adet faturanın davalı tarafça ticari defterlerinde kayıt altına alınmadığı ve bağlı bulunduğu vergi dairesine BA formu ile bildirilmediği ifade edilmiştir.
Mahkememizce, davacı vekilinin taraflar arasındaki ihtilaflı üç adet faturanın dosyaya sunması için süre verilmiş ise de, davacı vekilince üç adet faturanın aslının sunulmadığı ve karbon nüshaların mahkememize sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekilince dosyaya sunulan fatura, karbon nüsha niteliğinde olduğundan, bu belgelerdeki imzaların davalı tarafça inkar edilmiş olması nedeniyle bu belgelerde imza incelemesi yapılmamıştır.(Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/9811 Esas ve 2016/2278 Karar sayılı, Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 2017/891 Esas ve 2017/2444 Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Mahkemesi 2017/2682 Esas ve 2019/2196 Karar sayılı ilamları da bu doğrultudadır.)
Davacı vekilince dosyaya sunulan karbon nüsha faturalar yazılı delil başlangıcı olarak ileri sürülmüş ise de, karbon nüshadaki imzaların, davalı taraftan sadır olduğu hususu ihtilaflı olduğundan, mahkememizce bu iddiaya da itibar edilmemiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Dava cari hesap alacak iddiasına dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı icra takibine konu faturalardaki malların davalıya teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatla yükümlüdür. Salt davacının ticari defter ve kayıtları mal teslimini ispata yeterli değildir. Defter kayıtlarının dayanak belgelerle de desteklenmesi gerekir. Nitekim Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2017/… Esas ve 2019/… Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır. Bu durumda davacının ticari defterlerine kayıtlı fatura konusu hizmetin davalıya verildiğinin davacı tarafından ispatı gerekir.
Somut olayda davacı tarafın davaya konu faturaların dayanağı olan hizmetin veya malın davalı tarafa verildiği ispat edilemediği, davacı tarafça sunulan ve cari hesap alacağını oluşturan faturaların, davalı tarafından bağlı olduğu Vergi Dairesine bildirmiş olduğu faturalarla uyuşmadığı, davalı tarafça ihtilaf konusu üç faturanın defterlere kaydedilmediği ve davacı vekilince yemin deliline dayanılmayacağı 14/12/2020 tarihli dilekçe ile beyan edildiği görülerek, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL red harcından peşin alınan 325,46TL peşin harçtan düşülmesi ile artan 271,06-TL karar ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne ve davalının yokluğunda karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır