Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/496 E. 2021/688 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/496 Esas
KARAR NO : 2021/688
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
DAVA TARİHİ : 01/08/2019
KARAR TARİHİ : 15/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. sayılı dosyası ile … San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine faiz ve masraflar hariç 46.275,13-TL tutarında icra takibi başlattığını, …’ın kayıtlı adresinin ‘’… Mah. … Sok. No: … İSTANBUL olduğun ve hali hazırda faal olduğunu, buna rağmen 01.07.2019 tarihinde davacılarının iş yerine Davalı Banka avukatının icra memuru eşliğinde hacze geldiğini, müvekkilinin borçla ilişkisinin olmadığını, borçlu şirketin farklı bir tüzel kişilik olduğunu, adresinin Avcılar ve faal olduğunu ısrarla belirttiğini, vergi levhası sunduklarını nitekim haczin ve haciz tutanağının sonuna doğru Davalı Banka avukatı söz alarak ‘’Şimdilik işlem yapılmasın, gelinen yerin borçlu ile bir ilgisi yoktur’’dediğini, haciz için gelindiğinde davalı banka avukatının başta masaların üzerindeki evraklar olmak üzere sağdaki soldaki evrakları karıştırmaya başladıklarını,. Müvekkilinin ortalığı karıştırmaması konusunda uyardığını, Bu esnada, Davalı Banka avukatının sesini yükselterek, cebir ve tehdit içerir davranışlarda bulunulduğunu, Bunun üzerine polis çağrıldığını Müvekkil, borçlunun adresi ile firmasının adresinin farklı olduğunu, her iki firmanın farklı tüzel kişilikler olduğunu ısrarla belirttiğini, Davalı vekilinin Müvekkiline ‘’borçlu şirketin ortağı ve yetkilisinin müvekkil ile yakın akraba olduğunu, tamamen olmasa da bazı faaliyet konularının çakıştığını, sorumluluğu alarak haciz/muhafaza yetkisinin olduğunu söylendiğini, Müvekkil, böyle bir yetkisinin olmadığını söylemesine rağmen, Davalı Avukatı tarafından Müvekkilinin eksik hukuki bilgisinden yararlanılarak hakkı olmasına rağmen kendisinin isterse haciz/muhafaza uygulayabileceğini, böyle bir durumda, Müvekkiline menfi tespit ve istirdat davası açarsınız, yıllarca da sürer’’ demek suretiyle korkutarak protokol ve teminat senedi düzenlenmesine sebebiyet verildiğini, nakliye ve hamal çağrıldığını, ve mal kaldırmak/muhafaza altına almak için işlemler yapılacağının beyan edildiğini, haciz baskısı altında Davalı Banka avukatı tarafından, sözle Protokol önerildiğini ancak bu Protokol’ün imzalanması koşulu ile haciz işlemi yapılmayacağının belirtildiği, müvekkilin ısrarlarına rağmen, nakliye ve hamal tarafından firma içinde mal kaldırma işleminin başlatıldığını, müvekkilinin eşyalarına el konulması durumunda Şirket’in çalışmasının duracağından, ödemelerini yapamayacağından, ticari itibarını kaybedeceğinden, kredi limitinin düşeceğinden, ticari hayat içinde vermiş olduğu taahhütleri yerine getiremeyeceğinden korkması nedeniyle Davalı Banka avukatı tarafından önerilen ve haciz işleminin durdurulması için tek yol olarak sunulan Protokolü sözlü olarak kabul etmek zorunda kalandığını, TBK madde 38 kapsamında Müvekkillerin “mal varlığına yönelik ağır ve yakın bir zarar tehlikesi” doğduğuna ilişkin korkutmanın meydana geldiğini, dava konusu teminat senedini de içerir protokolün davalı vekili tarafından tek taraflı olarak yazılı hale getirildiğini, davalı vekilinin öncelikle müvekkilinden aldığı 5.000,00TL’yi cebine koy daha sonra 01/07/2019 tanzim tarihli 15/08/2019 vadeli 60.000TL ‘li teminat senedini imzalatarak aldığını, müvekkilinin protokolü ancak okuduktan sonra imzalanmadığını, davacı tarafından elden verilen 5.000,00TL nakit tutarın protokole eklenmediğini, davalı banka vekilinin müvekkilinin iradesini korkutma ve aldatma ile sakatlayarak başkasına ait borca dair ödeme tahaahüdü aldığını, müvekkili ile davalı banka arasında her hangi bir ticari veya hukuki ilişki bulunmadığını, icra takibinde görülen borçlu şirket ile müvekkili şirketin farklı tüzel kişilikler olduğunu, nitekim haciz tutanağında alacaklı vekilinin söz alarak gelinen yerin borçlu ile ilgisi yoktur beyanı üzerine işlem yapılmadan geri dönüldüğünü ileri sürerek davanın kabulü ile protokol ve eki niteliğindeki teminat senedinin iptali ile senedin iptaline ve geçmişe etkili olarak ortadan kaldırılmasına ve bu kapsamda ve TBK madde 39’a istinaden belirlenecek %20’den aşağı olmayan tazminat ödenmesine, karar verilmesini, talep etmiştir.
Davacı vekili 14/04/2021 tarihli dilekçesi ile haciz muhafaza baskısıyla davalı vekilinin davacıdan elden almış olduğu 5.000,00 TL ile dava tarihinden sonra, itirazi kayıtla davalı vekilinin banka hesabına 5000 TL + 5000,00 TL olmak üzere 10.000,00 TL ödenmiş olduğunu, beyan ederek ödenilen toplam 15000,00 TL’nin ödemenin yasal faizi ile birlikte ödemeleri yapan davacı … … …’a iadesini, TBK madde 39 ve 51’e göre ve %20’den az olmamak üzere tazminatın taraflarına ödenmesine karar verilmesini, talep etmiş olup; davacı ve şirket temsilcisi olan … … … 06/10/2021 tarihli celsede dilekçesinin ıslah dilekçesi olduğunu beyan ederek harcı tamamlamak üzere süre talep etmiş olup, verilen sürede ıslah harcını yatırmıştır.
Davalı vekili dilekçesinde özetle : Müvekkili bankanın, alacağının tahsili amacıyla borçlu … San. Tic. Ltd. Şti. Ve … … aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, Borçlunun menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi ve muhafazası için 01.07.2019 tarihinde ” …Mah. … Sok. … Sitesi … Blok No: … Şişli/İstanbul” adresinde gerçekleştirilen işbu haciz işlemi sırasında davacı taraf adresin borçludan bağımsız olduğunu ve borçlu ile alakalarının olmadığını beyan ettiğini, haciz işlemine geçileceği sırada borcu kabul ederek protokol imzaladığını ve iptali istenen bonoyu verdiğini ve ayrıca 5.000 TL nakit ödeme yaptığını, Borçlu … şirketi ile davacı … şirketinin grup şirketi olduğunu, Borçlu şirketin unvanı davacı şirketin unvanının kısaltılmış şekli olduğunu, yine dosyanın şahsi borçlusu …’ın davacı şirketin yetkilisinin eşi olduğunu, …’a gönderilen ödeme emri … … …’ın dava dilekçesinde belirtilen ” … Mah. … Sok. No:… /İstanbul ” adresinde bizzat borçluya teslim edildiğini, Dava dilekçesinde belirtildiği gibi hile ve tehdidin söz konusu olmadığını, davacının talebi doğrultusunda bono imzalandığını, haciz işlemi için mahale gidildiğinde , davacı tarafından adreste borçlunun faaliyette olmadığı, 2 ayrı şirketin faaliyette olduğu beyan edilmesi üzerine, kıymetli evrak araştırması talep edildiğini ve evrak araştırması için çekmeceler açıldığında borçlu ile bağlantılı birçok evrağın görülmesi üzerine davacının sinirlendiğini, alacaklı vekilini dışarı çıkarmak istediğini, bunun üzerine alacaklı vekili bulunan evrakların tutanağa derç edilmesini ve haciz ve muhafaza yapılmasını talep ettiği sırada, borçlu ile bağlantısını bilen davacının, menkullerin kaldırılmamasını ve borcu ödemek için kendisine zaman verilmesini beyan ettiğini, Davacının borcu ödemek istemesi üzerine protokol yapıldığını ve protokole istinaden bono verildiğini, iİcra dosyasının tarafı olmayan 3. Şahıslara yönelik icra tehdidinin söz konusu olamayacağını Bu nedenle davacı yanın belirttiği gibi haciz ve muhafaza baskısı gerçek dışı olduğunu, davacının iddia ettiği şekilde protokolün okutulmadan imzalatıldığı beyanı tamamen gerçek dışı olduğunu, davacı vekili bononun teminat senedi olduğunu beyan etmişse de bononun … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. sayılı dosyasına mahsuben kayıtsız şartsız ödeme vaadiyle verildiğini, nitekim protokol incelendiğinde ‘bononun kayıtsız şartsız ödeme vaadiyle verildiği ve kambiyo vasfında olduğu hususlarının tarafların iradeleri doğrultusunda kararlaştırıldığı ve bu doğrultuda imzalandığının görüleceğini, teminat senedinin kabulü için senet üzerinde “teminattır” ifadesinin yazılması ve neyin teminatı olduğunun da belirtilmesi gerektiğini, bono üzerinde bu şekilde herhangi bir kayıt olmadığı gibi protokolde de senedin teminat senedi olduğuna yönelik açık ve yazılı bir atıf bulunmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ticaret Sicil Gazeteleri, Dosyaya celp edilen … İcra Daire’nin 2015/… İcra Dosyası, dekontlar, protokol, bono, … Bankasının cevabi yazısı. tanık beyanı
GEREKÇE :
Dava haciz baskısı altında imzalandığı iddiasına dayalı olarak irade fesadı nedeniyle sözleşme ve bonon iptali ve yapılan ödemelerin iadesi istemine ilişkindir.
… İcra Daire’nin 2015/… İcra Dosyası’nın incelenmesinde: Alacaklının … A.Ş. Borçluların … San. Tic. Ltd. Şti. ve … olduğu, görülmüştür. Dosyada bulunan … İcra Müdürlüğüne ait 2015/… Esas sayılı ve 01/07/2019 tarihli haciz tutanağının incelenmesinde “… mh. … sk. … Sitesi,… Blok, No: … Şişli/ İstanbul ” adresine haciz için gidildiği, … … …’ın söz alarak mahalin kendisine ait olduğunu ve borçlu ile hiç bir alakasının olmadığını beyan ettiği, her iki şirketin yetkilisinin kendisinin olduğunu ve borçlunun adresinin hacize gelinen adres olmadığını, borçlunun adresinin ‘da bulunduğunu beyan ettiği, mahalde … San. Ticaret Şirketine ait vergi levhasının görüldüğü, alacaklı vekilince kıymetli evrak araştırmasının yapılmasının talep edildiği, nakliye ve hamal çağrıldığı, nakliye ve hamalın geldiği, alacaklı vekilinin söz alarak “şimdilik bir işlem yapılmamasını, gelinen yerin borçlu ile bir ilgisinin bulunmadığını beyan ettiği, talep gereğince işlem yapılmadan dönüldüğünün tutanak altına altına alındığı görülmüştür.
Dosyaya alınan … Ltd. Şirketinin … kaydının incelenmesinde; adresinin İstanbul … Mh. … sk. No: …’de bulunduğu, şirket yetkilisi ve ortağının münferiden dava dışı … olduğu görülmüştür.
Dosyaya alınan davacı … San. Tic. Ltd. Şirketi’nin … kaydının incelenmesinde; adresinin … mh. … cd. … … ‘nda bulunduğu, şirket yetkilisi ve ortağının münferiden davacı … … … olduğu görülmüştür.
… Bankası’ndan celp edilen 11/08/2019 tarihli dekontun incelenmesinde: … … … tarafından … ‘a “…. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E, Sayılı dosyaya binaen 01/07/2019 tarihli protokolün ihtirazi kayıtla birinci taksit ödemesidir” açıklaması ile 5.000TL gönderilmiş olduğu; 16/09/2019 tarihli dekont’un incelenmesinde … … … tarafından … ‘a “…. İcra:2015/… E, Sayılı dosyaya binaen 01/07/2019 tarihli protokol ve uzantısı 01/07/2019 tanzim 15/08/2019 vade tarihli 60.000,00TL tutarlı senede dair ikinci taksit ödemesidir” açıklaması ile 5.000,00TL gönderilmiş olduğu, görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından; …. İcra Dairesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyasında haciz için gidilen davacıların işyeri adresi ile dava dışı icra dosyası borçlularının adresinin farklı olduğu, davacı şirket ile dava dışı borçluların aralarındaki bağın ispat edilemediği, haciz tutanağından davacı … … … tarafından gelinen işyerinin dosya borçluları ile ilgisi bulunmadığı beyan edilmesine rağmen polis ve hamal çağrılmak suretiyle haciz işlemleri yapıldığı, … … …’ın kendi adına ve temsilcisi olduğu diğer davacı adına icra tehdidi altında davaya konu 01/07/2019 tarihli protokolü ve 01/07/2019 tarihli 60.000,00TL bedelli bonoyu imzalamak durumunda kaldığı, davacının iradesi korkutma ile sakatlanarak protokol ve bono imzalatıldığından ve davacılar ile davalı arasında başkaca bir hukuki ilişki de bulunmadığından davacıların protokol ve bonodan dolayı sorumlu tutulamayacağı, davacının haciz tutanağında borçlu olmadığını beyan ederek ve dekont açıklamasında ihtirazi kayıtta bulunarak yapmış olduğu ödemelerin sebepsiz zenginleşen davalı tarafından iade edilmesi gerektiği değerlendirilmiş olup; davanın davacıların davalarının kabulü ile davaya konu 01/07/2019 tarihli protokolden ve keşideci … … … ve … Tic. Ltd. Şirketi, lehtarı … AŞ olan 01/07/2019 keşide tarihli, 15/08/2019 ödeme tarihli, 60.000,00TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, davaya konu 01/07/2019 tarihli protokolden ve keşideci … … … ve … San. Tic. Ltd. Şirketi, lehtarı … AŞ olan 01/07/2019 keşide tarihli, 15/08/2019 ödeme tarihli, 60.000,00TL bedelli bononun iptaline, davacı … … … tarafından davalıya ödenen 15.000,00TL nin davalının cevap dilekçesi ile haciz işlemi sırasında alındığı ikrar olunan 5.000,00TL sinin haciz tarihi olan 14/04/2021 tarihinden, 5.000,00TL sinin ödeme tarihi olan 15/08/2019 tarihinden, 5.000,00TL’sinin ödeme tarihi olan 16/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … … …’a verilmesine karar verilmiş olup aşağıda belirtildiği şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacıların davalarının KABULÜ İLE,
Davacıların davaya konu 01/07/2019 tarihli protokolden ve keşideci … … … ve … San. Tic. Ltd. Şirketi, lehtarı … AŞ olan 01/07/2019 keşide tarihli, 15/08/2019 ödeme tarihli, 60.000,00TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, davaya konu 01/07/2019 tarihli protokolden ve keşideci … … … ve … San. Tic. Ltd. Şirketi, lehtarı … AŞ olan 01/07/2019 keşide tarihli, 15/08/2019 ödeme tarihli, 60.000,00TL bedelli bononun iptaline,
2-Davacı … … … tarafından davalıya ödenen 15.000,00TL nin 5.000,00TL sinin 14/04/2021 tarihinden, 5.000,00TL sinin 15/08/2019 tarihinden, 5.000,00TL 16/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … … …’a verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.098,60-TL Harçtan 44,40-TL peşin harç ile 812,89TL ve 211,76TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.029,55-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.069,05TL harç bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL ilk gider, 195,80-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 240,20-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 8.600,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası resen davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır