Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/480 E. 2021/550 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/480 Esas
KARAR NO : 2021/550

DAVA : Teminat Mektuplarının Hükümsüzlüğünün Tespiti – Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 26/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

DAVA : Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili şirketin Türkiye ve yurt dışında inşaat faaliyetlerinde bulunan Türkiye de mukim bir şirket olduğunu, …’da iş yapmak üzere … yasaları çerçevesinde … (Kısaca …) şirketini kurduğunu, özellikle … yerel ortakların çabalarıyla … devleti kurumu ile … (Kısaca işveren) ile … projesini tasarım ve inşası için 27 Temmuz 2010 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme hükümlerine göre işin tamamlanması için ön görülen sürenin 26/10/2014 tarihi olduğunu, buna ilişkin iş alındı belgesini dilekçe ekinde sunduklarını, … ile iş veren … arasında yapılan sözleşme kapsamında … tarafından işverene verimesi gereken kesin teminat ve avans teminat mektuplarını …’da mukim bir banka olan …’tan temin edilerek işverene verildiğini, bu teminat mektuplarının ülkemizde yerleşik davalılar …Bankası ve Müflis … Bankasına Kontrgarantileriyle verildiğini, Türkiye’de yerleşik bu iki banka ile kredi ilişkini tesis eden ve mektupların verilmesini sağlayan ise davacı …A.Ş olduğunu, 27/07/2010 tarihinde sözleşme imzalanmasından sonra … şirketinin hemen işe koyulduğunu, Türkiye’den yüzlerce personelim …’ya gönderilerek araç gereç sevkiyatına başlandığını, aradan 7-8 ay gibi kısa bir süre geçtikten sonra Şubat 2011 de …’da büyük bir iç savaşın patlak verdiğini, … şirketinin şantiyesinin yağmalandığını, personelin Türkiye hükümetinin sağladığı destek ile tahliye edildiğini, bu aşamada … ‘nin sözleşmenin 19. Maddesi uyarınca mücbir sebep bildiriminde bulunduğunu, buna ilişkin dosyayı da işveren tarafından iş veren vekili olarak atanan … Mühendislik Firması…’ya teslim ettiklerini, bu bildirimin akabinde tarafların 5 Mart 2011 tarihinde bir protokol düzenlediklerini ve iş veren …’in avans ödemesi ve sözleşme kayıt vergisinin düşülmesinden sonra bakiye olarak … 15.061.142,00 ABD Doları ödenmesinde mutabakat sağlandığını, mutabakat protokolünü iş veren adına iş veren vekillerinin imzaladığını, buna göre iş verenin avans teminat mektubu ile kesin teminat mektubunu …’ye iade edeceğinin kabul edildiğini, sonrasında işe başlama koşulları beklenirken 2013 sonlarında iç savaşın şiddetlendiğini, … Havaalanının uçuşa kapatıldığını, … 3 personelinin …’ye ulaşırken gözaltına alındığını, 26 Mayıs 2014 tarihinde Türkiye Dışişleri Bakanlığı, …’da ikamet eden Türk vatandaşlarına yönelik güvenlik uyarısı yayınladığını ve …’ya seyahat edilmemesini tavsiye ettiğini, 22/06/2014 tarihinde …’yi ele geçirmiş olan …’in Türk vatandaşlarını …’nın doğu bölgesini terketmesi için 48 saat süre verdiğini, Türkiye bandıralı … gemisinin saldırıya uğradığını, bu olaylar üzerine saha personelinin …’dan tahliye edildiğini, bütün bunlarla ilgili basın haberlerinin dilekçe ekinde sunulduğunu, Ekonomi Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ve Ekonomi Bakanlığı Yatırım Hizmetler Genel Müdürlüğünün olaylarla ilgili yazısını da dilekçe ekinde bulunduğunu, üstlenilen işin sürekli mal, malzeme, sermaye ve işçi hareketi gerektirdiğinden iç savaş nedeniyle bunların ifasının imkansızlaştığını, bu iş için verilen mektupların da iş veren …’de kaldığını, protokole rağmen iade edilmediğini, mektuplarda konu borç ve risklerin diğer sebepler yanında mücbir sebep nedeniyle ortadan kalktığını, davacı şirketin kurucu ortağı olduğu …’da mukim … şirketi’nin iş verene … Bankasından aldığı avans ve kesin teminat mektuplarını verdiğini, bu mektupların Kontrgarantilerinin ise davacı şirketçe davalılardan temin edildiğini, …Bankasının … da Mukim … Bankasına … referans nolu kontrgaranti teminat mektubunu …’nın da …Bankası lehine … referans nolu kontargaranti teminat mektubunu verdiğini, bu süreçte milyonlarca USD teminat mektubu komisyonu ödemek zorunda kalındığını, yukarıda anlatılan olaylar nedeniyle teminat mektubunun hükmünün koruduğunun söylenemeyeceğini, …’daki iç savaş sırasında da teminat mektubu devre komisyonunun ödenmeye devam ediliğini, gelinen noktada iş yapma imkanının sona ermiş olması nedeniyle teminat mektubunun hükümsüz hale geldiğini, teminat mektubunun işveren Tatweer’den 2011 tarihli mutabakat çerçevesinde iadesinin sağlanılmaya çalışılırken davalıların, iş verenden gelen süre uzatımını kabul etmediklerini böylece iş verenin tazmin talep etmesine neden olduklarını, iş verenin süre uzatımı talebi üzerine …’ın …bankasına 22/09/2016 tarihli mesaj geçerek … Bankası tarafından verilen kontrgaranti teminat mektubunun süresinin 16/01/2017 , … Kontrgaranti teminat mektubunun vadesinin ise 16/02/2017 tarihli olarak uzatılmasını aksi takdirde mektup bedelinin tazmin edilmesini talep ettiğini, bu arada mesajdan önce …’nın iflas ederek iflas maması oluşturulduğunu, iflas idaresinin tasfiye sürecinde olunmasından ötürü mektup süresinin uzatılmayacağını ve iflas etmiş olmasından dolayı tazminini de mümkün olmadığını bildirdiğini, … Bankasının da tazmin talebinin Bakanlar Kurulunun 21/06/2011 tarihli ve 2011/2001 Sayılı kararnamenin eki kararı madde 5/4 hükmü çerçevesinde mümkün bulunmadığını belirterek iş vereninin talebini reddettiğini, iş verenini süre uzatımını kabul edilmemesi ve tazmin talebinin de reddedilmiş olması nedeniyle artık kontrgaran bankalarca teminat mektubu devre komisyonunun tahakkuk ettirilemeyeceğini, mektup süresini uzatmayan böylelikle iş verenin tazmin talebinde bulunmasına neden olan davalı bankaların buna rağmen teminat mektubu devre komisyonlarını talep ettiklerini ,…’nın iflas etmesi nedeniyle de kontargarantisinin sona erdiğini, her iki bankaya şu ana kadar 5.000.000 USD üzeri komisyon ödenmek zorunda kalındığını, özellikle 16/02/2017 tarihiden bu yana bu bankaların komisyon talep edemeyceği gibi haksız şekilde aldıkları komisyonun da iade etmesi gerektiğini belirterek … Bankasının … referans nolu ve … Bankasının da … referans nolu teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespitine, davacı şirketin anılan mektuplar nedeniyle davalı bankalara teminat mektubu devre komisyonu borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde, teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün istenmesi nedeniyle eksik harç yatırıldığını, Zorunlu arabuluculuğa başvurulmaması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacının dava açma yetkisinin bulunmadığını çünkü … bankası A.Ş tarafından müvekkili bankaya verilen Kontrgarantide müşterinin … olarak geçtiğini, müşteri adresinin libya olduğunu, müvekkili bankanın da …Bankası A.Ş Nin talebine uygun olarak müşteri … emrine ve hesabına düzenlendiği …Banka verdiğini, davacı şirketin … kökenli şirket olan … şirketi adına Türkiye’de dava açma yetkisinin bulunmadığını, iş bu davayı ancak … şirketinin yabancılık teminatı ödeyerek açabileceğini, davacının yargı hakkı ve yetkisine de itiraz ettiklerini, … Bankası tarafından müvekkili bankaya verilen kontrgaranti de her ne kadar kontrgarantinin Türk Hukukuna tabi olduğu, anlaşmazlık halinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu yazılmış ise de müvekkili bankaca … banka verilen Kontrgarantide “Teminat akredidifinin … yayını No:…” tabi olduğu şartı nedeniyle ihtilafın… Mahkemesinin veya … Divanının yetkili olacağını, müvekkili bankanın kontrgarantisi ile Wahda Bank tarafından işveren … lehine teminat mektubu verilmesi nedeniyle lehtar … tazmin talebi halinde … Bank’ın müvekkili bankanın … Bank’daki hesabından (kontrgaranti nedeniyle) resen alma hakkına sahip olduğunu, … Bank tarafından … verilen teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespitinin ancak … devleti mahkemelerinin talep edilebileceğini, zira teminat mektuplarının bulunduğu ve tazmin edimlerinin fiilen ödeneceği yerin … olduğunu, dava konusu teminat mektupları ve kontragrantilerle uygun olarak davacı şirketin müvekkili bankanın müşterisi olmadığını, davacı firmanın müvekkili bankaya verdiği herhangi bir teminatta bulunmadığını, müvekkili bankanın … Bankası A.Ş nin kotrgarantisi ve talebi nedeniyle … Banka hitaben kontrgaranti verdiğini, davacı firmanın muhatabının …Bank A.Ş olduğunu yani davacı şirketin bir gayrinakdi kredi türü olan kontrgaranti … bankası A.Ş’den teminat karşılığında bizzat kullandığı için müvekkili bankayı dava etme hakkına sahip olmadığı, davacının avans olarak nakden 24.575.054 USD olarak tahsil ettiği teminat mektubunun hükümsüzlüğünü istediğini, davacının tahsil ettiği avansın teminatı olan teminat mektubunun komisyonunu müvekkili bankanın … Banka nakden ödemenin kontrgaranti metninde kabul ettiğini, bu itibarla bedeli davacı tarafından tahsil edilmiş avans teminat mektubunun cüzi miktardaki kontrgaranti ve teminat mektubu komisyonlarını ödemekten imtina edemeyeceğini, teminat mektuplarının genel kredi sözleşmesi gereği risk çıkışının ancak mektubun iadesi veya kontrgaran olunan bankanın imzası ile mümkün olduğunu, davacı ile … bankası arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi ile “…..teminat mektubu veya kontrganti bankaya iade olunmadıkça müşterinin/ davacının borcu ve sorumluluğu devam eder” kuralının bulunduğunu, teminat mektubu veya kontrgarantileri iade etmeden, … Bank’ın müvekkili bankayı ibra ettiğine dair belge gönderilmeden müvekkili bankanın ve … Bankasının Kontrgarantilerle bağlı olduğunun söylenemeyeceğini, mücbir sebep iddiasının müvekkili banka sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını , bankanın kayıtsız ve şartsız ödeme taahhüdünün bulunduğunu, davacının …’daki iç karışıklıklar nedeniyle bir an evvel uluslararası Tahkim Mahkemelerine başvurarak veya aldığı 24.575,054 USD nakit avansı iade ederek sözleşmenin feshini ve harici garantilerin iadesini sağlaması gerekirken 8,5 yıl sonra müvekkili bankaya dava açmasının basiretli tacir yükümlülüğüne uymadığını, kontrgaranti metninde açıkça beyan edildiği üzere ilk yazılı talepte … Bank veznesine mektup bedelini ödeme taahhüdünde bulunduğunu, Yargıtayın yerleşik içtihatları ve TBK 128. Maddesine göre “……vade tarihine kadar yazılı olarak başvurulmadığı takdirde teminat mektubunun hükümsüz hale geleceği” hususunun açık ve net olarak teminat mektubuna yazılması gerektiğini, dosyada mübrez teminat mektuplarında vade tarihlerine kadar yazılı olarak başvurulmadığı takdirde hükümsüz olacaklarına dair açık bir hükümsüzlük şartı bulunmadığını, bu nedenle yargıtay içtihatları doğrultusunda vadeden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi doluncaya kadar tazmin edilebileceğinin kabul edildiğini, bu nedenle davacının dava konusu kontrgaranti teminat mektuplarının hükümsüz olduğu iddiasının doğru olmadığını, teminat mektubundan dolayı bankanın sorumluluğunun sona ermesi için ya teminat mektubunun ilgili bankaya iadesi ya da TBK 128’e göre süreli teminat mektuplarında yazılı tazmin talebi gelmeden (risk gerçekleşmeden) vadenin dolması veya TBK 128’e uygun ifadeyi içermeyen süreli teminat mektuplarında vadenin dolmasından itibaren geçmesi gereken 10 yıllık zamanaşımı süresinin tazmin talebi ileri sürülmeden dolması, veya muhatap bankaya ibra etmesi ya da teminat mektubunun hükümsüzlüğünün, iptalini, ibrasını içeren bir ilamın bankaya tebliğine gerektiğini, sayılı durumların hiç birisinin dava konusu olayda bulunmadığını, tazmin konusu olayın vade içinde gerçekleştiğini kanıtlamak suretiyle …. Bank’ın müvekkili bankadan tazmini 10 yıllık zamanaşımı süresince her zaman talep edebileceğini, bu nedenle en son vadenin 27/09/2016 tarihine kadar uzatımı nedeniyle 10 yıllık zamanaşımından kaynaklanan yükümlülüklerini 27/09/2026 tarihine kadar devam ettiğini, müvekkili bankanın sıfatının kontrgarantör olup “Garanti veren banka, tazmin zorunda kalırsa rücu etmek isteyeceğinden bu rücu ilişkisinin kontrgaranti adı verilen sözleşme ile sağlanmaktadır” şeklinde kontrgarantinin tanımının yapılabileceğini, dava konusu işlemde teminat mektuplarını düzenleyip…’daki iş verene verenin … Bank olduğunu, … Bank’ın mektupları tazmin etmesi halinde rücu edeceği bankanın kontrgarantör olan müvekkili Arap Türk Bankası olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2005/2618 Esas 2006/5166 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere davacı ile kontrgarantör banka arasında doğrudan bir teminat mektubu ilişkisi olmadığından teminat mektubunun hükümsüzlüğünün davalı bankadan istemesinin mümkün olmadığı yönünde benzer bir karar verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı müflis … Bankası Aş vekili cevap dilekçesinde; müvekkili müflis bankanın 03/02/2015 tarihinden itibaren TMSF’ye devir edildiğini, TMSF tarafından açılan … 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/41 esas sayılı dosyasında bankanın iflasının, iflasın 16/11/2017 tarihi itibari ile açılmasına, iflas tasfiyesinin TMSF tarafından yerine getirilmesine karar verildiğini, hali hazırda iflas yolu ile tasfiye işlemlerinin … 1 iflas müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden devam edildiğini, davacı tarafın teminat mektuplarının hükümsüzlüğünü istemesine rağmen , dava değeri olarak sadece devre komisyon miktarını gösterdiğini, harcın eksik yattığını, müvekkilinin pasif husumetinin bulunmadığını, garanti veren müvekkili bankanın borcunun davacı firma ile dava dışı muhatap firmanın temel ilişkisinden bağımsız ve asli nitelikte olduğunu, arabuluculuk şartı yerine getirilmeden dava açıldığını, dava konusu teminat mektubunun yabancı hukuka tabi olduğunu, 5411 sayılı kanunun 140.maddesinin 9.fıkrası uyarınca müflis bankanın harçtan muaf olduğunu, davacının iddialarının aksine dava konusu teminat mektubunun hükümsüz hale geldiğinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı şirket ile müvekkili arasındaki ilişkinin kredi ilişkisi olup 06/08/2010 tarihinde taraflar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, müflis bankanın müşterisi olan davacı tarafın 03/08/2010 tarihli talebi üzerine, … Projesi için düzenlenecek avans teminat mektubuna kontrgaranti vermek amacıyla … Aş lehine müflis banka tarafından 13/08/2010 tarihinde düzenlenen 27/02/2012 vade tarihli 24.575.074,00USD tutarlı … referans numaralı kontrgaranti mektubunun düzenlendiğini, bu kontrgarantinin vade süresinin talep üzerine uzatılarak müvekkili bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı tarihe kadar sürecin bu şekilde devam ettiğini, kontrgaranti verilen … Bankası Aş tarafından müflis bankaya 26/09/2016 tarihinde iletilen swift mesajındaki uzat yada öde talebini faaliyet izninin kaldırılmasının doğal sonucu olarak işleme alınamadığını, bu durumun 28/09/2016 tarihli mesaj ile izah edildiğini, buna rağmen davacının ısrar ile mektubunun süresinin keyfi bir biçimde uzatılmadığını ve müvekkilinin kusurlu olduğunun iddia edildiğini, oysa 21/07/2016 tarihi itibari ile müvekkili bankanın bankacılık faaliyetinde bulunmasının imkansız hale geldiğini, dava konusu teminat mektubu ile banka tarafından istenen riske istinaden mektubun lehtarı konumunda olan davacı firma tarafından müvekkili bankaya 3’er aylık dönemler halinde komisyon ücreti ödendiğini, bu komisyon ödemelerinin 10/01/2019 tarihine kadar düzenli olarak yapılmakta iken bu tarih sonrasında gereken komisyon ücretlerinin davacı tarafından ödenmediğini, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2005/2618 esas, 2006/5166 karar nolu ilamında “dava , davacı teminat mektubu lehtarının, dava dışı bankadan aldığı ve muhatap firmaya verdiği teminat mektubunun hükümsüzlüğü istemine ilişkindir, davalı banka ise dava dışı yurt dışı bankasının düzenlediği teminat mektubunu yurt dışı bankası lehine kontrgaranti vermiştir, mahkemece teminat mektubunu geçici teminat mektubu ve süreli olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir, davacı ile davalı banka arasında doğrudan bir teminat mektubu ilişkisi olmayıp , davacı lehine yurt dışı bankasının düzenlediği teminat mektubu bedelinin yurt dışı bankasınca muhattabın talebi üzerine ödenmesi riski temin edilmiştir, davalı banka ile davacının ilişkisi dolaylı bir ilişkidir, yurt dışı bankasının muhattaba verdiği teminat mektubu bu bankaca tazmin edildiği taktirde , davalı banka yurt dışı bankasına kontrgarantiden kaynaklanan borcunu bu bankaya ödemek zorundadır bu nedenle davanın reddi gerekir. ” denildiğini, bu nedenle davacının hükümsüzlük iddialarının doğru olmadığını, dava konusu teminat mektubuna ilişkin riskin devam ettiğini, müflis bankanın kontrgarantiden kaynaklanan teminat mektubu bedeline ve komisyon ödemeleri borcuna istinaden, diğer davalı … Aş’nin … 1 iflas müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasına … kayıt numarası ile alacak kayıt talebinde bulunulduğunu, müvekkili müflis banka iflas idaresi tarafından bu alacak kayıt başvurusunu 127.388.275,08TL’lik bölümünü şarta bağlı alacak olarak ve komisyon ücretinden kaynaklanan 15.440.788,32TL’lik bölümünün ise doğrudan kabul edildiğini, bu nedenlerle de müflis bankanın kontrgaranti kaynaklı sorumluluğunun/riskinin devam etmekte olduğunun açık olduğunu, müvekkili ile diğer davalının usulüne uygun bir biçimde ibra edilmedikçe dava konusu teminat mektubundan kaynaklanan sorumluluklarının devam ettiğini, davacı ile müvekkili arasında imzalanmış olan genel kredi sözleşmesi ve genel bankacılık uygulaması gereğince teminat mektubunun bankaya iade edilmediği sürece davacının sorumluluğunun devam edeceğini, gerek müvekkilin gerekse diğer davalının kontrgarantiden kaynaklı sorumluluklarının devam ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, Davalılar tarafından verilen kontrgaranti teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespiti ve söz konusu mektuplar nedeni ile davalı bankalara teminat mektubu devre komisyonu borcunun bulunmadığına ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir.
DELİLLER : … Bankası tarafından …’da mükim … bankasına verilen … referans nolu kontrgaranti teminat mektubu, … tarafından … Bankası’na verilen … referans nolu kontrgaranti teminat mektubu, iş veren …’in mektup süresinin uzatılması aksi halde tazmin edilmesi talebini içerir shift mesajı , devre komisyon talebine ilişkin yazılar, iş veren … ile dava dışı yüklenici şirket … arasında imzalanan ihale sözleşmesi, iş veren ve yüklenici arasında imzalanan iş alındı belgesi, dava dilekçesinde bahsi geçen fesih sözleşmesi başlıklı belge,
Teminat mektuplarının hükümsüzlüğü talebinin nisbi harca tabi olması nedeni ile , 17/10/2019 tarihli duruşmada alınan 3 nolu ara kararı gereğince, eksik nisbi harcı yatırması için süre verilmiş, daha sonra davacı taraf yargılamanın devamı sırasında teminat mektuplarının hükümsüzlüğü ile ilgili açtığı davayı ati’ye terk ettiğini, bildirmiş olup, HMK 124.maddesine göre davalıların ati’ye terke rızası olması gerektiğinden bu husus davalılardan sorulmuş , müflis banka vekili ati’ye terki muvaffakatları olmadığını bildirmiştir. 05/11/2020 tarihli duruşmada davacı vekili hükümsüzlüğün dava konusu olmayıp menfi tespit taleplerinin incelenmesinin gerekçesi olduğunu ancak mahkeme aksini düşünüyor ise harçları yatırmayacaklarını bu yönden dosyanın işlemden kaldırılabileceğini bildirmiş, bunun üzerine aynı tarihli duruşmada alınan 6 nolu ara kararı uyarınca teminat mektuplarının hükümsüzlüğüne ilişkin talebin HMK 150.maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı şirket ile davalı müflis banka arasındaki genel kredi sözleşmesi kapsamında…tarafından …Bankası lehine kontrgaranti verildiği, komisyonların davacı şirket sorumluluğunda verilmesi nedeni ile, davalı müflis bankanın pasif husumet yokluğu itirazının reddine, dava zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığından buna yönelik itirazın reddine, teminat mektubunda Türk Hukuku’nun uygulanacağının yazılı olması nedeni ile, yabancılık itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili 05/11/2020 tarihili duruşmada ki beyanında dava konusu yapmış oldukları komisyon bedelinin … Bankası tarafından verilen teminat mektuplarından kaynaklanan komisyon bedeli olduğunu, müvekkilinin diğer davalı … ile doğrudan hukuki ilişkisi olmadığından … Bankası tarafından kendilerinden istenen herhangi bir komisyon bedeli olmadığını bildirmiştir.
Dava dışı yüklenici … yasalarına göre kurulan …şirketi ile …’da bulunan iş veren … arasında eser sözleşmesinin 2010 tarihinde imzalandığı, sözleşmede işin bitim tarihi olarak 26/01/2014 olarak gösterildiği, … tarafından iş veren …’e verilmesi gereken avans ve teminat mektuplarının …’da bulunan … tarafından iş verene verildiği, davalılardan … Bankası tarafından … Bank tarafından iş verene verilen teminat mektubu nedeni ile kontrgaranti teminat mektubu verildiği, müflis … Bankası’nın …Banka’sınca verilen teminat mektubu nedeni ile kontrgaranti teminat mektubu verdiği anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, dava dilekçesinde dava dışı …’da mukim … ile iş veren … arasındaki sözleşmenin fesih edildiğini, tarafların kesin teminatın ve avans teminatının hükümsüz ve geçersiz olduğunu kabul ettiklerini bildirmiş iseler de davacı vekili tarafından dosyaya sunulan bu belgede iş veren … imza sütununun boş olduğu, bu belgenin iş veren tarafından imzalanmadığı tespit edilmiştir.
… Bankası tarafından verilen teminat mektubu incelendiğinde, yukarıda da bahsedildiği üzere … Bank’ın iş veren … vermiş olduğu teminat mektubu nedeni ile … lehine kontrgaranti verildiği, teminat mektubunda …’den hesap sahibi olarak…’den ise lehtar olarak bahsedildiği, bu teminatın ilk yazılı ve usulüne uygun şeklide imzalanmış talebi karşılığında … Bank’a ödeneceği hususu teminat mektubunda yer aldığı, …’ın … tarafından sözleşme bedelinin %80’inin ödeme için onaylandığını gösteren hakediş belgelerinin bir nüshasının alınması halinde sona ereceği veya 27 Ocak 2012 tarihinde sona ereceği-bu teminat kapsamında yapılacak tüm ödeme taleplerinin bu tarihte veya öncesinde … Bank tarafından alınması aksi takdirde taahhüdün hükümsüz hale geleceğini teminat mektubunda yazılı olduğu, … Bankası vekilince dosyaya sunulan belgelere göre söz konusu kontrgaranti teminat mektubunun süresinin önce 27/01/2013 sonra sırasıyla 27/01/2014 , 27/01/2015 ve 27/09/2016 tarihine kadar uzatıldığı anlaşılmıştır. Söz konusu teminat mektubunda hesap sahibi …, lehtar ise …. …’sı … tarafından iş verene verilen teminat mektupları için kontrgaranti vermiştir. Davacı şirketin söz konusu bu teminat mektubu nedeni ile açmış olduğu bu dava da aktif husumet ehliyeti yoktur. Kaldı ki teminat mektuplarının hükümsüzlüğü ile ilgili açılan dava da nisbi harcın yatırılmaması nedeni ile dosya işlemden kaldırılmıştır. Dava teminat mektubu devre komisyonu borcunun olmadığının tespiti yönünde devam etmekte olup, davacı vekili de dilekçelerinde … Bankası tarafından kendilerinden teminat mektubu komisyon bedeli talep edilmediği, müflis … Bankası tarafından verilen teminat mektubu nedeni ile komisyon bedeli ödediklerini bildirmiştir. Bu nedenle davacı tarafından … Bankasına karşı açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekmektedir.
Davacı taraf dilekçesinde, …’daki iç karışıklık nedeni ile mücbir sebep iddiasında bulunmuş ise de, fesih sözleşmesinde iş verenin imzasının bulunmadığı, …’da ki iç karışıklığın 2011 yılında başlamasına rağmen, her iki davalı bankaca verilen teminat mektubu sürelerinin 2016 yılının sonuna kadar uzatıldığı, davacının komisyon ödemelerini … Bankasına 10/01/2019 tarihine kadar yaptığı dikkate alındığında, davacının mücbir sebep iddialarına değer verilmemiştir.
… Bankası ise … Bankasınca verilen teminat mektubu nedeni ile kontrgaranti vermiştir, davacı şirket ile … Bankası arasında genel kredi sözleşmesi olup, söz konusu genel kredi sözleşmesinin bir örneği alınarak dosyaya bırakılmış ve yapılan değerlendirmede … Bankası tarafından verilen teminat mektubunun komisyon ödemelerinin davacı şirket tarafından yapıldığı, bu teminat mektubu yönünden davacının aktif husumet ehliyetinin olduğu tespit edilmiştir. … Bankası tarafından verilen teminat mektubu süreleri de 27/09/2016 tarihine kadar uzatılmıştır. 23/07/2016 tarihinde … Bankasının faaliyet izni kaldırılarak TMSF’ye devir edilmiştir. … Bankası tarafından verilen teminat mektubu incelendiğinde “İş bu kontrgarantimiz 14/03/2012 tarihine kadar geçerli olacak ve sorumluğumuz bu tarihten itibaren otomatik olarak sona erecektir” denildiği görülmüş olup yukarıda da belirtildiği üzere 2016 tarihine kadar teminat mektubu süresi uzatılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 2019/3110 esas, 2010/9296 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “Teminat mektubundan dolayı sorumluluğun belirli bir süre ile sınırlandırıldığı teminat mektuplarının vadeli teminat mektupları olarak kabul edildiği, vadeli teminat mektuplarında bankanın sorumlu olabilmesi için teminat mektubu ile güvence altına alınmış riskin ön görülmüş olan vade içinde gerçekleşmesi gerektiği, riskin vade içinde gerçekleşmesi şartı ile diğer sözleşmelerden doğan borç ilişkilerinde olduğu gibi 10 yıl süre ile bankanın sorumlu olmaya devam edeceği, bunun yanında muayyen bir müddet içinde yapılan taahhütlerde, müddetin bitimine kadar taahhüt edene yazılı olarak başvurulmaması halinde taahhüdün hükümsüz olacağına dair sözleşme hükümlerinin geçerli olduğu, mektup metninde vade içinde rizikonun gerçekleşmesi ve ödeme talebinde bulunulmasını kararlaştırılabileceği, böyle bir şartı içeren teminat mektuplarında süre içinde yazılı tazmin talebinde bulunulmamış ise bankanın sorumluluğunun sona ereceği ancak mektup metninde vade içinde tazmin talebinde bulunulması kararlaştırılmamış ise riskin vade içinde gerçekleşmiş ise bankanın sorumluluğunun genel zaman aşımı süresi olan 10 yıllık süreye tabi olacağı,” denildiği, aynı mahiyette Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 2010/130 esas 2011/16894 karar nolu içtihadında bulunduğu, en son numarası belirtilen içtihatta ; “uzat yada öde ” ibaresinin riskin bildirimi anlamına gelmeyeceğinin detaylı olarak açıklandığı, … Bankası tarafından verilen teminat mektubunda vade tarihi bulunmasına rağmen riskin bu vade içerisinde yazılı olarak bildirilmediği takdirde teminat mektubunun hükümsüz olacağına ilişkin kayıt bulunmaması nedeni ile , Yargıtay 11 hukuk dairesinin 2009/3110 esas nolu ilamında da belirtildiği üzere, riskin vade tarihi içerisinde gerçekleşmesi şartı ile bankanın sorumluluğunun vade tarihinden sonra 10 yıl daha zaman aşımı müddetince devam edeceği anlaşıldığından, … Bankası tarafından teminat mektuplarının vadesinin 2016 yılına kadar uzatıldığı, bankanın sorumluluğunun teminat mektubunun süresinin bitiminden itibaren 10 yıl daha zaman aşımı süresince devam ettiği, bankanın sorumluluğunun devam ettiği sürece teminat mektubu nedeni ile devre komisyonu borcunun da ödenmesi gerektiği sonucuna varılmakla, davacının teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespiti için açmış olduğu davanın HMK 150 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, davacının … Bankası AŞ ye karşı açmış olduğu davanın aktif husumet yokluğundan reddine, davacının müflis … bankası aş iflas idaresine karşı açmış olduğu davanın reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davacının talebinin fona devir edilen … Bankası AŞ’nin işleminden kaynaklanması nedeni ile 5411 Bankacılık Kanunun 140.maddesi uyarınca TMSF harçtan muaf olur. Yine Yargıtay 2 Hukuk Dairesinin 12/05/2016 tarihli, 2016/1956 esas, 2016/9813 karar sayılı ilamı da dikkate alınarak, 5411 sayılı kanunun 108,132/2 ve 133.maddeleri gereğince ve davanın iflas idaresine karşı da açıldığı dikkate alınarak davalı iflas idaresi lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacının teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespiti için açmış olduğu davanın HMK 150 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına,
2-Davacının … Bankası AŞ ye karşı açmış olduğu davanın aktif husumet yokluğundan reddine,
3-Davacının müflis … bankası aş iflas idaresine karşı açmış olduğu davanın reddine,
4-Teminat mektuplarının hükümsüzlüğünün tespiti için açılan dava nedeni ile, AAÜT’nin 3/2maddesi dikkate alınarak, 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
5-Davalı … Aş kendini vekille temsil ettirdiğinden, 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, bu davalıya verilmesine,
6-Davalı Müflis … Bankası İflas İdaresi kendini vekille temsil ettirdiğinden , 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, bu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından 47,75TL yargılama giderinin davacıdan alınarak , bu davalıya verilmesine,
9-Davalı Müflis … Bankası Aş iflas idaresi tarafından yapılan, 74,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak , bu davalıya verilmesine,
10-Gider avansından kullanılmayan kısmın, karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
11-Bu dava sebebi ile, 59,30TL maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden, peşin alınan 14.185,13TL’den mahsubu ile, fazla alınan 14.125,83TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/07/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır