Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/459 E. 2022/307 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/459 Esas
KARAR NO :2022/307

DAVA:Ortaklığın Giderilmesi (Elbirliği Mülkiyetinde (Sözleşmeden Doğan))
DAVA TARİHİ:13/08/2018

BİRLEŞEN ….ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN … ESAS-… KARAR SAYILI DOSYASININ

DAVA TARİHİ:14/08/2018
DAVA:İtirazın iptali
DAVA TARİHİ:13/08/2018
KARAR TARİHİ:13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasındaki dava konusu ihalenin davacı ile davalının kurmuş olduğu ortaklık üzerine kalmış olması nedeniyle taraflar aralarında 07/06/2017 tarihinde sözleşme yaparak yapım işlerine başlanıldığını, davalı şirketin iş ortaklığından doğan sorumluluklarını hiçbir şekilde yerine getirmediklerini, davacının şuana kadar ki inşaatın devamı için … Bölge Müdürlüğü’ne ödenecek bedellerin tamamını kendisinin ödediğini ve ödemeye devam ettiğini, 427.500,00 TL bedelin tek başına davacı tarafından karşılandığını, davalı şirketin ödemesi gereken üzerine düşen 248.750,00 TL’yi davalıya ödemediğini, davacı tarafından … 37 Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesine 20 gün kadar davalı tarafça yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, davacı tarafından 13/04/2018 tarihinde … 37 Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iş ortaklığının feshedildiğini, davacının davalı şirket ortakları tarafından işyerinde ölümle tehdit edildiğini, buna ilişkin İstanbul CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasından soruşturma başlatıldığını, tazminat ve fazlaya dair hakları saklı kalması kaydı ile davacı ile davalı arasında mevcut olan adi ortaklığın haklı nedenlerle feshine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan ve tek taraflı fesih hakkının dayanağı olarak gösterilen 07/06/2017 tarihli belgenin taraflar arasında imzalanmış olan ek protokolün son sayfası olduğunu ve tahrif edildiğini, evrakta sahtecilik yapıldığını ve tek taraflı fesih yetkisi eklenmiş olmasının taraflarca imzalanan diğer sözleşmelerle çelişkili olduğunu, davalı şirketin davacıya karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının suç duyurusunun yalnızca yargılama konusu ortaklığın feshine gerekçe oluşturabilmek için gerçekleşmiş olduğunu, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle Taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca davalının yapım işlerine başladığını, sözleşme gereğince tarafların işin tüm gider ve masraflarının %50 nispetinde paylaştırılacağı ve protokolün anlaşmazlık halinde fesip edilebileceğinin taraflarca imza altına alındığını, davalının iş ortaklığından doğan sorumluluklarını hiçbir şekilde yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkilinin 13/04/2018 tarihinde … 37. Noterliğinin … yevmiye numaları ihtarnamesi ile iş ortaklığını feshettiğini, …. İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada cevap; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, haksız şekilde açılan davanın reddini ve , kötü niyetli icra takibi nedeniyle davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dosyanın incelenmesinden asıl davanın: edimlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle adi ortaklığın feshine ilişkin olduğu, birleşen davanın adi ortaklığın feshinden doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi …. Sayılı kararı ile ”Davacının tacir olması, davalının tacir olması, asıl ve birleşen davaların ticari işletme ile ilgili olarak açılmış olması sebebiyle TTK 19, 5, HMK 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca asıl ve birleşen davaların Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanında kalması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.” denilerek davanın usulden reddine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dosya yukarıda yazılı esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuş, davacının ticaret sicil ve vergi kayıtları celp edilmiştir.
İstanbul ticaret sicil müdürlüğünün cevabi yazısında davacının gerçek kişi ticari kaydının bulunamadığı bildirilmiştir.
İstanbul vergi dairesinin cevabi yazısında davacının serbest meslek erbabı olarak muhasebe ve defter tutma faaliyetiyle uğraştığı ve serbest meslek kazancı defteri tuttuğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkemenin görevine ilişkin kurallar kamu düzeninden olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınır.
TTK’nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. TTK’nın 4. maddesinde nelerin ticari dava olduğu açıklanmıştır. Buna göre hükümde sayılan dava ve işlerin yanı sıra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar da ticari davadır.
Mahkememizde açılan asıl dava adi ortaklığın feshi, birleşen dava adi ortaklıktan kaynaklanan alacağın tahsili için açılan itirazın iptali davasıdır. Adi ortaklık 6098 sayılı TBK nın 620 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup adi ortaklığa ilişkin davalar mutlak ticari davalardan değildir. İTSM’nin ve vergi dairesinin cevabi yazılarından davacının tacir olmadığı ve bu durumda uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden de kaynaklanmadığı anlaşılmakla dava nisbi ticari davalardan olmadığından uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkeme, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-HMK 6100 Sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE
2-İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu tespitine,
3- Mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan dosyanın yargı yeri belirlemesi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
4-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 13/04/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)