Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/454 E. 2019/756 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/454 Esas
KARAR NO : 2019/756

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/09/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı-karşı davalı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile;taraflar arasında imzalanan 30.07.2013 t. …SÖZLEŞMESİ gereğince, davalı şirketin, davacı şirketin …bayiliğini üstlendiğini, davalı şirketin, 10.08.2013 tarihinde ilk… alımını yaptığını, ancak, bu alıma ilişkin borcunu ödemediğini, hem de davacıdan hiç alım yapmadığını, sözleşmenin 24/b maddesi hükmüne göre, bayinin herhangi bir dönemde, 30 gün süre ile hiç … almamasının sözleşmenin bayi tarafından ihlali anlamına geldiğini ve bu durumda, davacının sözleşmeyi tek taraflı ve bildirimsiz olarak, derhal fesih hakkının doğduğunu, sözleşmenin 30/b maddesi hükmü gereğince, davacının bayinin yetersizliğine kanaat getirmesi halinde, hiçbir ihtara gerek olmaksızın, sözleşmeyi feshedebileceğini, sözleşmenin 16/e maddesi hükmü gereğince, bayinin borçlarını zamanında ödememesi hallerinin, sözleşmenin ihlali ve temerrüt sebebi sayıldığını, bu halde de, davacının bildirimsiz fesih hakkının doğduğunu, sözleşmenin 27. Maddesi hükmü gereğince, bayilik sözleşmesinin süresinden önce feshedilmesi halinde, müvekkili şirketin, sözleşmenin olağan süresinin sonuna kadar hesaplanması kaydıyla, mahrum kaldığı kârı, bayiden talep edebileceğini, bu kâr mahrumiyetinin hesaplanmasmda, fesih tarihine kadar döneme ilişkin bayinin ortalama … alımmın esas alınacağını, bir aylık kâr mahrumiyeti tutarının ise, taraflar arasındaki son fatura tarihindeki …’nin, dağıtıcı firmalara uyguladığı satış fiyatı ile davacı şirketin bayiye uyguladığı satış fiyatı arasmdaki tutarın, tespit edilen ortalama aylık satış miktarı ile çarpımı olarak hesaplanacağını, bu şekilde elde edilecek tutarın da bakiye sözleşme süresi ile çarpılmak suretiyle, toplam kâr mahrumiyetinin bulunacağını, sözleşmenin 28. Maddesi hükmü gereğince de, sözleşmenin haksız feshi halinde, 27. K Maddeden ayrı olarak. 50.000 Euro cezai şart ödeneceğini, davalı şirketin, sözleşmenin imzalanmasnıdan sonra, 10.08.2013 tarihinde aldığı …nin bedelini ödemediği gerekçesiyle, sözleşme teminatı olarak verilen Banka Teminat Mektubunun müvekkili şirket tarafından nakde çevrildiğini, ödenmeyen … bedelinin bu miktardan tahsil edildiğini, bakiyesinin ise, sözleşmeden doğan sair tazminatlar için irat kaydedildiğini, davalı şirketin, sözleşmenin birçok maddesini ihlal ettiğini, aynı zamanda … (…). Noterliği’nin 20.12.2013/… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmeyi de süresinden önce ve haksız olarak feshettiğini, sözleşmeye uygun olarak yapılacak hesaplamaya göre, davacının, davalı şirketçe yapılan haksız feshi nedeniyle, 212.563,21 TL kârdan mahrum kaldığını, fazlaya dair haklar saklı kalması kaydıyla, bu miktardan şimdilik 15.000,00 TL kar mahrumiyeti talep ettiklerini, sözleşmeye uygun olarak yapılan hesaplamaya göre, 50.000 Euro’nun, fesih tarihi olan 20.12.2013 tarihindeki TL karşılığının 142.525,00 TL olduğu; cezai şartın hesap edilmesinden sonra ıslah edilmek üzere, şimdilik, 35.000,00 TL cezai şartın talep ve dava etmiştir.
CEVAP-KARŞI DAVA : Davalı-karşı davacı vekili mahkememize ibraz ettiği cevap- dava dilekçesi ile; taraflar arasındaki akdi ilişkinin 30.07.2013 tarihinde, davacı tarafça sunulan “…Sözleşmesi” ile kurulduğunu, bu sözleşmeye göre, davalı bayinin, sözleşme süresi boyunca, davacıdan temin edeceği… (Tüplügaz)’ı, satışa arz etmeyi taahhüt ettiğini,ana bayilik sözleşmesinin dışında, müvekkili tarafından imzalanan aslı davacı şirket yetkililerine teslim edilen ve davacı şirketçe henüz imzalanmadan bir fotokopisinin müvekkili şirkete verilen “Protokol” gereğince de, davalıya yıllık 180 tonluk asgari alım taahhüdü karşılığında, 25.000,00 TL lik üç eşit taksitte olmak üzere, toplam 75.000,00TL tutarında peştemaliyenin (bedelsiz … olarak ödenmek üzere) verileceğinin taahhüt edildiğini, bu protokole uygun olarak, peştemaliyenin ilk taksidine ilişkin 07.08.2013 tarih ve 70861 sayılı, 25.000,00TL tutarlı faturayı, davacıya hitaben düzenleyen müvekkilinin söz konusu faturayı davacı tarafa tevdi ettiğini ve sözleşme gereği faaliyetine başlamak amacıyla, bedeli bu faturayla mahsuplaşmak suretiyle ödenecek olan ilk… siparişini, davacı tarafa verdiğini, ancak, aradan uzun bir zaman geçmiş olmasma rağmen, davacı tarafça davalıya hiçbir malın teslimatının yapılmadığını, ….Şubesince, yapılan bildirim neticesinde, 50.000,00TL tutarlı Banka Teminat Mektubunun (BTM), davacı tarafça nakde çevrildiğini, bunun üzerine , müvekkilinin, davacı tarafa hiçbir borcunun bulunmaması, davacı tarafça da kabul edilen … siparişinin yerine getirilmemesi nedeniyle, davacı taraf mütemerrit olduğu halde, haksız olarak teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin haklı sebeplerle feshedildiğini ve haksız olarak nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin iadesini talep ettiklerini, davacı tarafın, müvekkiline gönderdiği 30.12.2013/… yev. nolu cevabi ihtarnamede, açıkça kötü niyetli davranmak suretiyle, taraflar arasında kararlaştırılan protokolün varlığını inkar ettiğinden, davadaki talepler hakkındaki cevap ve hukuki değerlendirmesinin, sadece, bayilik sözleşmesi hükümlerinin, davacı tarafça kabul edilen fiili durumlar ve dayanak hukuk kuralları çerçevesinde yapılacağını, bu durumda, davacı tarafın, davalıya hitaben 10.08.2013 tarihli birbirini takip eden iki adet fatura düzenlendiğini, davacı tarafın, davalının sözleşmeye uygun olarak mal alım iradesinin varlığını kabul ettiğini, dolayısıyla bu aşamada, davalının, herhangi bir asgari alım taahhüdü olmaksızın…siparişi vermekle, bayilik sözleşmesine aykırı herhangi bir fiili bulunmadığını,davacı tarafın, bu sipariş karşılığında, siparişe konu … (Tüpgaz)’ı müvekkili şirkete teslim etme yükümlülüğünde olduğunu, iki adet fatura içeriğini malı müvekkiline teslim ettiğini davacının ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin mal siparişinin yerine getirilmediği için, davacı tarafın, bu aşamada sözleşmeyi ihlal ettiğini, buna rağmen, müvekkilinin daha sonra hiçbir mal almadığı yönündeki sözleşmeye aykınlık iddiasının temelsiz kaldığını, çünkü ikrar edilen siparişi teslim edilmeyen müvekkilinin, yeniden mal alımına teşebbüs etmesinin, ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkiline mal teslim etmeden, uzun bir süre bekleyen davacı şirketin, bu kez 13.12.2013 tarihinde, hiçbir bildirimde bulunmaksızın, fatura bedellerinin ödenmemesini takiben, yaklaşık olarak Ağustos 2013 sonunda haklı fesih sebepleri doğduğu halde, sözleşmeyi feshetmeksizin, müvekkilinin teminatını nakde çevirdiğini, müvekkili şirketin fesih ihtarından sonra, davacıya tevdi edilen 25.000,00 TL tutarındaki “Hizmet Bedeli” konulu müvekkilinin kestiği faturanın aslı, kimin tarafından yapıldığı belli olmayacak şekilde, müvekkilinin işyerinin kapısının altından atılarak iade edildiğini, davacının da, ancak müvekkilinin feshinden sonra, haksız yere uhdesine geçirdiği 50.000,00 TL’sını hukuken de hak edebilmek için, aynı miktarda dava açtığını, sonuç itibariyle, davalı müvekkilinin teminatının nakde çevrilmesi için, davacı elinde herhangi bir haklı sebep bulunmadığını, bu haklı sebebin varlığının kabulü için, davacı tarafça dosyaya sunulan ve müvekkilinin imzasını taşımayan irsaliyeli faturaların içeriğinin teslim edildiğinin, yine müvekkilin yetkilisinin imzasını taşıyan yazılı bir belge ile ispat edilmesinin gerektiğini, fiiliyatta böyle bir teslimat olmadığından, davacının elinde de, bu iddiasını ispata yarar herhangi bir delilin bulunmadığını, fesih ihtarnamesinde belirtilen sebepler çerçevesinde, davacı tarafın açıkça akde aykırı fiilleri karşısında, müvekkilinin sözleşmeyi fesih iradesinin haklı sebeplere dayandığını, davacının, haksız feshe dayalı kar mahrumiyeti ve cezai şart taleplerinin akdi ve hukuki hiçbir dayanağının bulunmadığını, dava dilekçesinde belirtilen 30.07.2013 t. sözleşmenin 27. maddesindeki kâr mahrumiyeti hesabı, gerçek kâr mahrumiyeti hesabından tamamen uzak olduğunu, sadece söz konusu düzenlemeye uygun olarak hesap yapılması halinde dahi, 27. Madde hükmünde, bakiye süre ile çarpılacak bayi aylık ortalamasının tespitinde sözleşmenin başlangıcından fesih tarihine kadar olan dönemdeki bayi alımları dikkate alınması gerektiğinden, sözleşmenin başlangıcının 30.07.2013, fesih tarihinin ise 20.12.2013 olması nedeniyle, tek alım olduğu iddia edilen 3.290 Kg’ın, yaklaşık bu beş aya bölünüp, bu şekilde aylık ortalama alınması gerektiğini, bu nedenle, davacı tarafın iddia ettiği tek alım miktarının aylık ortalama olarak almasının, anılan madde hükmüyle dahi çeliştiğini, davacının, işbu davadaki haklılığının kanıtlanması halinde talep edebileceği kâr mahrumiyetinin, gerçekten yoksun kaldığı kâr olduğunu, yoksun kalınan net kârın, sözleşmenin bakiye süresinde müvekkiline yapması muhtemel toplam satış cirosunun, sözleşme öncesi dönem olan 2012 yılı bilançosundaki net kârlılık yüzdesine oranlanması suretiyle hesaplanmasının gerektiğini, yine, davada kâr mahrumiyeti ile birlikte ayrıca cezai şart talep edildiğini, davacının ancak kâr mahrumiyeti aşan oranda cezai şart talep edebileceğini, talep olunan cezai şartın, ekonomik anlamda müvekkili şirketin mahvına sebep olacağından, mahkemece tenkisinin gerektiğini, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince, karşı davacı tarafından düzenlenen 10/08/2013 tarihli iki adet fatura içeriği malların müvekkili şirkete teslim edilmediği halde, karşı tarafça teslim edilmiş gibi iddia edildiğini ve bu fatura bedellerinin ödenmemesi gerekçe gösterilerek müvekkilinin lehtarı olduğu 50.000TL bedelli banka teminat mektubunun nakde çevrilerek irad kaydedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ve 50.000TL nin iadesinin gerektiğini belirterek, yasa, sözleşme ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olan davanın usulden ve esastan reddini, karşı davalarının kabulü ile 50.000TL alacaklarının nakde çevrilme tarihi olan 12/12/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava , cezai şart , kar mahrumiyeti, karşı dava ise teminat mektubu bedeli alacağına ilişkindir.
Deliller;30/07/2013 tarihli bayilik sözleşmesi, Trabzon … Not nin 20/12/2013 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi, Beyoğlu … Not ne ait 30/12/2013 tarih, … sayılı ihtarname, davacının kestiği faturalar, sevk irsaliyeleri, Davalı tarafça sunulan protokol, davalı tarafça kesilen fatura, teminat mektubu ve çözdürüldüğüne dair banka yazısı, tarafların ticari defter ve belgeleri, bilirkişi incelemesi.
Mahkememizce, “…Her iki tarafta değişik nedenlere dayalı olarak sözleşmeyi fesih etmiş olup, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Davalı bayi, bayilik sözleşmesine ilaveten protokol yapıldığını, söz konusu protokole göre dağıtıcının bedelsiz … vermeyi üstlendiğini, ancak dağıtıcının sözünde durmadığını, iddia etmesine karşın dağıtıcı böyle bir protokol yapılmadığını iddia etmektedir. Bayi, söz konusu protokol suretini dosyaya sunmuş, incelendiğinde ; sadece bayinin imzasının bulunduğu, …tarafından imzalanmadığı görülmüştür. Yine davalı taraf bu protokol doğrultusunda 25.000,00 TL lik fatura kestiğini, dağıtıcıya gönderdiğini , ancak bu faturanın kapı aralığından geri atıldığını iddia etmektedir. Hem davacı hem de davalı tarafın ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapılmış, davacının… teslimine dair dava dilekçesin ekinde sunmluş olduğu iki adet faturanın bayinin defterlerinde kayıtlı olmadığı, bayi tarafından kesildiği söylenilen 25.000,00TL lik faturanın dahi bayinin defterine işlenmediği, bayinin sözleşmeyi feshetmeden önce başka firmalardan… aldığı, bayinin iş yerinde …marka tüp olmadığı…marka tüp olduğu, defterlerin kapanış tasdikinin eksik olduğu görülmüştür. davalı taraf bir protokole dayanmakta ancak protokolde dağıtıcının imzası bulunmamaktadır. Bayi , dağıtıcının imzasın taşıyan protokol aslının bayice alınıp , kendilerine imzası olmayan fotokopinin verildiğini iddia etmektedir. İmzasız suretin alınması , basiretli tacir davranışı değildir. Ayrıca bu protokol doğrultusunda kestiğini iddia ettiği 25.000,00 TL lik faturayı kendi defterine dahi işlememiştir, dağıtıcı protokolün varlığını inkar ettiğinden ispat yükü bayidedir, bayi protokolün varlığını ispat edemediği gibi yemin deliline dayanamadığından bu hususta dağıtıcı tarafa yemin teklif edilmemiştir.
Dağıtıcının fesih nedeni, davalı tarafın sadece 3.290 kg… aldığı, bedelini ödemediği, sözleşmenin 24/b maddesi gereğince…alma taahhütlerini yerine getirmediği iddiasına dayanmaktadır. Davacı taraf 3.290 kg …yi teslim ettiğine dair dosyaya iki adet fatura sunmuştur. Daha sonra ise sevk irsaliyesi suretini sunmuş, sevk irsaliyesi incelendiğinde, sevk irsaliyesinde bayinin kaşesi üzerinde imza bulunduğu görülmüştür. Dağıtıcı firmaya sevk irsaliyesindeki teslim alan kısmındaki ismin bildirilmesi ayrıca aslının olup olmadığının bildirilmesi için süre verilmiş, dosyaya sunulan suretin ıslak imzalı kısmın altında bulunan 2.sureti olduğunu, 1 nüshasının bayide bulunduğunu, çalışanının teslim almış olabileceğini bildirmiştir. Davacı taraf 3.290 kg…yi bayiye teslim ettiğine dair fatura ve sevk irsaliyesi sunmuş, ancak sevk irsaliyesinin kimin tarafından imzalandığı anlaşılamamıştır. Davalı bayi ürün talebinin dağıtıcı tarafından karşılanmadığının iddia etmekte olup, bu talebin dağıtıcı firma tarafından karşılanmaması halinde, ürün istemini yazılı olarak dağıtıcıdan talep etmesi gerekmekte olup, ürün talep ettiğine dair yazılı belge sunulmamıştır. Bilirkişi raporlarına göre davalı taraf sözleşmeyi feshetmeden başka firmalardan mal almıştır. Sözleşmenin 24/b maddesinde 30 gün süreyle mal alınmaması dağıtıcı yönünden haklı fesih nedenidir. Toplanan delillere göre davalı bayinin sözleşmeyi feshi haksızdır. Dağıtıcının feshi ise sözleşmenin 24/b , 30/b , 16/e maddelerine göre haklı fesihtir. Davacının teminatı irat kaydı haklıdır. Bu nedenle davacı kar kaybı talebinde haklı olduğu gibi sözleşmede kar kaybına ilaveten cezai şartta düzenlendiğinden cezai şart isteminde de haklıdır. Tartışılması gereken husus kar kaybının nasıl hesaplanacağı ve cezai şartın bayinin ekonomik mahvına neden olup olmayacağı noktasındadır.
Davacı taraf 3.290 kg mal verdiğini, bundan başka davalının mal almadığını, kar kaybı hesaplanırken bu miktarın aylık miktar olarak hesaplanmasını talep etmiş, davalı taraf ise kar kaybı talebini kabul etmemekle birlikte sözleşmenin başlangıcından fesih tarihine kadar geçen süre dikkate alınarak alınan miktarın oranlanıp aylık miktarın bulunması gerektiğini bildirmektedir.
Kar kaybının nasıl hesaplanacağı sözleşmenin 27.maddesinde düzenlenmiştir. Dağıtıcı , bayinin 3.290 kg dışında mal almadığını iddia etmekte olup , basiretli tacir davranışı , bu durumda ihtarname ile davalı – bayiye bildirimde bulunması gerekirken dağıtıcının bu durumu bildirmemesi nedeniyle 3.290 kg …nin sözleşmenin başından fesih tarihine kadar oralanarak (bölünerek) aylık miktarı bulunup buna göre kar kaybı hesaplanması daha doğrudur, nitekim bilirkişilerde aynı şekilde rapor düzenlemişlerdir. Dağıtıcı sözleşmenin sonuna kadarki süre için kar kaybı talep etmiş ise de; kar kaybı hesaplanırken dağıtıcının aynı yerde fesihten sonra bayilik tesis etmiş ise bu durumun araştırılarak ayrıca dağıtıcının yeni bir bayılık tesis etmesi için gereken sürenin de derelendirilerek buna göre kar kaybı hesaplanacak sürenin belirlenmesi gerekmektedir, dağıtıcı söz konusu yerde bayilik tesis etmemiş olup, bilirkişi raporunda da belirtiği üzere 6 aylık süre yeni bayilik tesis etmesi için yeterli süre olup, buna göre davacının 6 aylık kar kaybı bedeli 4.814,20 TL dir. Sözleşmenin 28.maddesinde kar kaybına ilaveten 50.000 Euro cezai şart düzenlenmiş olup, davalı taraf bu miktarın ekonomik mahvına sebep olacağını iddia etmektedir. Bu miktarın TL cinsinden değeri 142.525,00TL dir. Bayinin ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir vasıtasıyla inceleme yaptırılmış, ayrıca bayinin ekonomik durumunu gösterir bilançolar ve vergi beyannameleri istenerek dosyaya bırakılmış, incelendiğinde; gelir -gider ve zarar durumları itibariyle 142.525,00TL lik cezai şartın bayinin ekonomik mahvına sebep olabileceği sonucuna varılarak bu miktarın tenkis edilerek 1/5 i ne isabet eden 28.505,00 TL cezai şartın bayiden tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Dağıtıcı firma, teminatı nakde çevirmekte haklı olduğundan bayinin teminat mektubunun iadesi ile ilgili talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Dağıtıcı tarafından bayiye gönderilen Beyoğlu… Not nin 30/12/2013 tarihli ihtarnamesinde cezai şart talebi bulunduğundan cezai şart yönünden bayi 05/01/2014 tarihinde temerrüde düşmüştür. Aynı ihtarnamede istenen kar kaybı bedeli belirtilmediğinden kar kaybı yönünden temerrüt tarihi dava tarihidir…” gerekçesi ile asıl dava açısından; davacının kar mahrumiyeti talebinin kısmen kabulüne, davacının cezai şart talebinin kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 2016/16414 Esas ve 2017/3347 Karar sayılı ilamında belirtilen; ” Taraflar arasındaki sözleşmenin 29. maddesinde davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalıya verilen teminat mektubu sözleşmede yazılı tazminat ve cezai şartı karşılamak ve bayilik sözleşmesinden kaynaklanacak tüm borçlara karşılık olarak verilmiştir. Bu nedenle mahkemece hüküm altına alınan cezai şart ve faiz talebi toplamı olan 33.319,20 TL irat kaydedilen 50.000,00 TL teminat mektubu bedelinden mahsup edildiğinde davacı-karşı davalının talep edebileceği bir alacak miktarı kalmadığı gözetilerek asıl davanın reddine karar verilmesi, karşı davada ise 50.000,00 TL’lik teminat mektubu irat bedelinden 33.319,20 TL mahsubu ile bakiye 16.680,80 TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçe ile bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş olup bozma ilamı doğrultusunda karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-A-)Asıl dava açısından
Davacının davasının REDDİNE,
1-A-1-)Asıl dava yönünden alınması gerekli olan 44,40-TL karar ilam harcından peşin alınan 853,90-TL den mahsubu ile arta kalan 809,50-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı-karşı davalıya iadesine,
1-A-2-)Davalı-karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.850,00TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
1-A-3-) Davacı-karşı davalının yapmış olduğu masrafların kendi üzerine bırakılmasına,
B-)Karşı dava açısından
Karşı davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE 16.680,80-TL’nin 12/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile karşı dava davalısından alınarak karşı dava davascısına verilmesine,
B-1-)Karşı dava yönünden alınması gerekli olan 1.139,47-TL karar ilam harcından peşin alınan 853,00-TL den mahsubu ile arta kalan 286,47-TL nin davacı-karşı davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
B-2-) Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan ilk dava gideri 882,00-TL ( başvurma, peşin harç ve vekalet harcı) ile 200,00-TL davetiye giderinden oluşan toplam: 1.082,00-TL yargılama giderinin kabul red oranı ( % 33 ) üzerinden hesaplanan 357,06-TL yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan tahsil olunarak davalı-karşı davalcıya verilmesine, kalanın davalı-karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
B-3-)Davacı-karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.998,30TL nin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
B-4-)Davalı-karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine,
2-)Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı karşı davalı vekilinin yüzüne karşı ve davalı karşı davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır