Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/437 E. 2022/135 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/437 Esas
KARAR NO : 2022/135

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: davacı …’nın yurt içi ve yurt dışında güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve elektrik enerjisi üretim, dağıtım, satış ve pazarlamasını yapmak, bahsi geçen enerji türleri ile ilgili tesisler kurmak ve sayılanların haricinde ayrıca anılan alanlarda iştigal eden kamu, yerli ve yabancı özel sektör kuruluş ve şirketlerine yatırım ve finansal danışmanlık hizmeti vermek, yönetimlerini üstlenme amacıyla kurulmuş … Danışmanlık Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş. sahibi, kurucu ortağı ve aynı zamanda temsil yetkisini haiz yönetim kurulu üyesidir, …’da faaliyet gösteren, güneş enerjisi santralleri kurulumu ve anılan santrallerde kullanılan ekipmanların üretimini gerçekleştiren bir şirket olup; bu şirketin sahibi ve yetkilileri olan …’in Türkiye’de, kendi alanlarında faaliyet göstermek üzere fabrika ve santraller kurmak amacı ile 2016 yılında müvekkili ile irtibat kurmuş, 02.06.2016 tarihinde iyi niyet anlaşması imzalanmış, devamında ticari görüşmeler neticesinde … A.ş. arasında 0l.07.2016 tarihinde adları geçen üç şirketin hissedar olacağı bir şirket kurulması için ortak bir giriş sözleşmesi akdedildiği tarihte … A.Şnin ortaklarının … … ve … olduğunu, söz konusu konsorsiyum bağlamında ticari işlerin merkezini oluşturacak , … TİC A.Ş. Nin kurulmasına karar verildiği ve bu doğrultuda işlemlerin yapıldığı, … tarihinde … 20. Noterliğince tasdikli… Tic. A.Ş. …, 96 20 hiss… 20. Noterliğince tasdikli … Üretim San. ve Tic. A.Ş. …, 96 20 hisse, …96 30 hisse, … A.ş. 96 50 hisseli kurulduğunu, …A.ş.’nin esas sözleşmesinin … üyelerinin ofisinde imzalandığı gün, … ve …, Şirket faaliyet alanının münhasırlığından ve müvekkilin sık aralıklarla yurt dışında bulunmalarından bahisle, müvekkili …’ dan, kendi hazırladıkları ve …ve …’ yı (… A.Ş. çalışanları) vekil olarak tayin eden vekaletnameyi,…A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi olarak … A.Ş.’ni temsilen imzalamasını istedikleri ancak bu talebin müvekkilince kabul görmediği, sonunda işlerin aksayacağı ısrarları devam edince, müvekkilinin söz konusu vekaletnameyi, ticari ortaklığın temelindeki güven ilişkisini de baz alarak, … A.Ş Yönetim Kurulu üyesi …A.Ş.’ni temsilen değil; şahsen imzalamayı kabul ettiği, … ve müvekkili … şahısları adına, …ve …’yı vekil tayin eden söz konusu sözleşmenin Müvekkili … tarafından “şahıs olarak” “şahsı/kendisi adına” düzeltilmesini temin ettirmesi akabinde, aynı gün aynı yerde imza edildiği ve … ve … tarafından … A.Ş. esas sözleşmesi ile birlikte aynı gün ve aynı notere (… 20. Noterliği) götürülmek suretiyle … yevmiye numarası ile onaylatılmış olduğunu, Söz konusu vekaletname, esas sözleşmenin imza edildiği yerde müvekkilince imza edilmesinin ardından, anılan noterde onaylanmadan önce … ve … tarafından, Müvekkilinin şahıs isim ve imzası üzerine el yazısıyla “… A.Ş. Temsilen” ifadesi eklenerek, ardından … A.Ş.’ de SGK kaydı olmadan çalıştığı bilinen ve Şüpheliler tarafından, vekaletnamenin düzenlendiği tarih itibarıyla (…) … 20. Noterliğinin “tercüman” listesine kaydı gerçekleştirilerek belgelerde tercüman sıfatıyla imzalarının yer alması sağlanan … ‘in alakasız çevirileri ve …’a imzalatılan içerikten çok farklı nedenler söylenerek şirket esas sözleşmesi vs. dair sayfalarca evrak ile ekleri imzalatılışı sırasında suça konu vekaletname de imzalatılarak evrak üzerinde sahtecilik yapıldığı, … 20. Noterliğince yapılan sakat işlemler yalnızca söz konusu vekaletname düzeyinde kalmayıp aynı tarihli ve … yevmiye numaralı ana sözleşme de çeşitli işlemlerle, sakat hale getirildiği, söz konusu ana sözleşmenin sonundaki ‘dayanak/’ kısmında yer alan “… 23. Noterliği’nden … tarih ve … yevmiye no ile tasdikli imza sirkülerinin incelenmesinden … Ticaret A.ş ünvanlı şirketi tarihinden itibaren münferit süre ile temsile … isimli kişinin yetkili olduğu görüldü” şeklindeki ifade kullanıldığı, … 23. Noterliğinin …tarih ve … yevmiye numarası ile tasdikli imza sirküleri incelendiğinde de, müvekkil …. A.Ş.’nin davalı … ile uzaktan yakından alakası olmadığı görüleceği, sahteciliğe konu olan … 20. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı vekaletnamesi, davalılarca, müvekkili ve …’in haberi olmaksızın, …A.Ş.’nin henüz Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan olunmamış, yine aynı Noterce onaylanan, aynı tarihli … yevmiye numaralı esas sözleşmesinde bir düzeltme/değişiklik yapmak için … tarihinde yine … 20. Noterliğince düzenlenen … ve … yevmiye numaralı düzeltme beyannamelerinin onaylatılması işlemleri sırasında kullanıldığını, düzeltme beyannamesi çıkarma girişimlerinin … yevmiye numaralı beyanname ile başarılı olmayan davalıların sonradan bir başka girişimle … yevmiye numaralı düzeltme beyannamesini hazırladıkları ve başardıklarını, bunlardan sadece … yevmiye numaralı düzeltme beyannamesinin …A.Ş.’nin Ticaret Siciline tescili sırasında kullanıldığı ve 09.08.2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesi sağlandığını, Müvekkili …’nin arkasından ve haberi olmaksızın … 20. Noterliğinin… tarih ve … yevmiye numarasıyla onaylanmış düzeltme beyannamesi ile “Şirketin Temsili” başlıklı 8. Maddesi; “Şirketin yönetimi ve dışarıya karşı temsili Yönetim Kurulu’na aittir. Şirket tarafından verilecek bütün belgelerin ve yapılacak sözleşmelerin geçerli olabilmesi için, bunların şirket ünvanı altına konmuş ve şirketi ilzama yetkili en az iki yönetim kurulu üyesinin müşterek imzasını taşıması gereklidir” Şeklinde olacak surette değiştirildiğini, dolayısıyla yapılan hileli işlemlerin ve işlenen sahtecilik ile … A.Ş.’nin temsilinin, 27.7.2016 onay tarihli Şirket esas sözleşmesi uyarınca, davalılardan … veya …’dan en az birinin imzası yanında müvekkili … ya da …’den en az birinin imzasını gerektirirken, …tarih ve … yevmiye numarasıyla onaylanan düzeltme beyannamesi ile davalılardan … ve …’ın birlikte atacakları imzalarıyla temsil ve ilzam edilebilir şekle dönüştürüldüğünü, tüm bu yaşananlar sonrasında davalıların…A.Ş.’nin imza sirkülerinin çıkarılması sürecinde de benzer tarzda hileli hareketlere başvurduklarını, Şöyle ki, …A.Ş.’nin esas sözleşmesinin… günü … 20. Noterliği tarafından onaylanması sonrasında ortaklardan Alman uyruklu… aynı gün Almanya’ya döndüğü, yaklaşık 2 hafta sonra imza sirkülerinin çıkartılması işlemleri için İstanbul’a tekrar geri döndüğü, Zira; davalılarca imza sirkülerinin düzenlenmesi için bilinçli ve planlı olarak mesai saati bitimine yakın bir saat seçildiği, bununla da aynı gün akşam saatinde Almanya’ya dönecek olan …’in uçağına yetişebilmesi saikiyle tüm taraflarının acele davranma mecburiyetinde bırakıldığı, Davalılarca, Bir yandan…’in Almanya’ya dönüş için uçağına yetişmesini sağlamak diğer yandan da mesai saati bitimine işlemi yetiştirmek görüntüsü altında … 44. Noterliğince hazırlanan sirküleri, müvekkilinin baştan sona okumasına ve gereği gibi incelemesine fırsat verilmeden bir anda herkese imza ettirildiği, imza sırasında davalılar … ve … tarafından hususi olarak imza sirkülerinin ilk sayfasındaki “… 20. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numarası onaylanmış” şeklindeki ifadeyle başlayan kısmın müvekkili …’ya gösterilmek suretiyle esas sözleşmenin ilk haline uygun olarak imza sirküleri tanzim edilmekte olduğu düşüncesiyle hareket etmesinin sağlandığı, Oysaki, söz konusu sirkülerde, tescil sırasında baz alınan … 20. Noterliğinin …tarih ve … yevmiye numaralı düzeltme beyannamesinden hiç söz edilmediği, bu durumun davalılarca, güvene dayalı iş ortaklığı aldatmacasının ardında yapılan hileli davranışlar nedeniyle, müvekkili tarafından çok sonra anlaşıldığının … A.Ş.’nin hileli ve yolsuz işlemlerle tescil ve ilan sürecini müteakir Ekonomi Bakanlığı’na yatırım teşvik belgesi almak üzere başvuruda bulunulması aşamasından evvel 23.08.2016 tarihli devir sözleşmesiyle … A.Ş.’nde %20 oranındaki payını 01.07.2016 tarihinde …’nin kurulmasına ilişkin … A.Ş., …A.Ş. Ve … arasında imzalanmış olan ortak girişim sözleşmesinin de da asıl tarafı olan …’ye devrettiğini, anılan pay devir işleminin … A.Ş. Yönetim Kurulu’nun … tarih ve …sayılı kararı ile de onandığını, tüm olanlardan sonra, müvekkili hala tüm hileli ve sahte işlemlerden habersizken, … A.Ş.’nin 29.09.2016 tarihli … Yönetim Kurulu toplantısında 2016/2 sayılı kararla T.C. Ekonomi Bakanlığı’na yatırım teşvik belgesi alınması için başvuruda bulunulması kararlaştırıldığını, bu doğrultuda da 05.10.2016 tarihinde T.C. Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’ne … İli sınırları içerisinde gerçekleştirilmek istenilen yeni yatırım için Yatırım Teşvik Belgesi düzenlenmesi adına 114717 sayılı müracaatta bulunulduğunu, yapılan müracaatın kabul edildiğini ve …A.Ş. adına 13.10.2016 tarihli ve … sayılı Yatırım Teşvik Belgesi düzenlendiğini, bu teşvik belgesinin makine/teçhizat ithal edilmesinde, makinaların sıfır/yeni olmaları koşuluyla gümrük vergisi ile KDV’nden muafiyeti ve kullanılacak TL bazlı kredilerde 5 puan, dövize endeksli kredilerde ise 2 puan faiz indirimi desteğini kapsadığını, … A.Ş.’nin %50 oranında payına sahip … A.Ş. ortakları …, … ve …, silsile halinde gerçekleştirdikleri hileli , ve aldatıcı davranışlara bir yenisini daha ekleyerek ilk etapta, … A.Ş.’nin 10.05.2016 onay tarihli şirket esas sözleşmesinde, amaç ve konu bağlamına “Güneş enerjisi üretimi ile ilgili olarak …, …, .. üretimi ve panel konstrüksiyon üretimi…” şeklinde bir ekleme yaptıklarını, dolayısıyla … A.Ş.’yi yukarıda bahsi geçen yatırım teşvik belgesini devralabilmeye hazır hale getirdiklerini, sonra hile ve aldatma ile hem temsil yetkisini kendi bünyelerine aldıkları … A.Ş. için hem de olağanüstü genel kurul ile faaliyet alanını söz konusu dolandırıcılığa uygun hale getirdikleri … A.Ş. için, kurul kararları alarak, yine müvekkilden habersizce Ekonomi Bakanlığı’na ayrı ayrı ve aynı gün başvuruda bulunduklarını, özellikle belirtmek gerekir ki, Bakanlığa, söz konusu teşvik belgesinin devri için, … A.Ş. tarafından yapılan başvuruya dayanak şirket kurul kararı, davalılar, … ve …’ın yanında … A.Ş. yönetim kurulu başkanı …’nun da imzasını taşıdığını, nitekim müvekkilinden habersizce, hem …A.Ş. hem … A.Ş. tarafından Bakanlığa yapılan, … A.Ş. adına Bakanlıkça daha evvelden verilen yatırım teşvik belgesinin, ünvan değişikliği suretiyle … A.Ş’ye devri talepli başvuruların sarih bir biçimde art arda işlenen suçlar neticesinde istenen nihayete ulaştığı ve son tahlilde, söz konusu yatırım teşvik belgesi ünvan değişikliği suretiyle… SAYISI İLE … A.Ş.’ye devredildiğini … 31 Ağır Ceza Mahkemesinin, Ekonomi Bakanlığına yazmış olduğu müzekkereye cevaben gelen evrakın, tüm anlatılanları belgelediğini, davalıların tüm bu eylemleri sonrası, … A.Ş. adına ünvan değişikliği yapılan yatırım teşvik belgesi ile … kredisi kullanmak için başvuruda bulunduklarını ve söz konusu belgenin tüm getirilerinden haksızca yararlanarak söz konusu krediyi kullandıklarını, bu hali davalıların kamuya karşı işledikleri suçları da sarih bir biçimde gözler önüne serdiğini, davalılar …, … ve …’ın en başından beri, müvekkili …’yı, bahsi geçen tüm ticari ortaklıklar ve gerçekleştirilen tüm ticari işler temelinde, hep birlikte aldatma, dolandırma kastında olduklarını gösteren önemli gelişmelerden birinin de, söz konusu davalıların ve …’nın, …A.Ş. ile aynı faaliyet merkezli, hatta müvekkilinin ortaklığı haricinde her şeyi aynı olan …A.Ş.’yi kurmaları olduğunu, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 7.10.2016 tarihli 9171 sayısının 338 ve 339’uncu sayfalarından da görüleceği üzere; ortakları …, … ve … olan, esas sözleşmesi 03.10.2016 tarihinde Ticaret Siciline tescil ve 07.10.2016 tarihinde de Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 9171 numaralı sayısında ilan edilmiş … Tic. A.Ş.’nin kurulduğunu, son tahlilde, müvekkilinin kendi bilgi, beceri, emek ve sermayesiyle temellerini attığı; diğer taraflarının dahi, kendisinin profesyonel çevresi ve bağlantıları sayesinde bir araya geldiği iş bu davanın konusu ticari ortaklıkta, yapılan gizli kapaklı işler ve 6102 sayılı yasanın ruhu ve kurduğu düzene açıkça aykırı, silsile şeklinde gerçekleştirilen birçok eylem ve işlemle ticaret unvanına ve şahıs varlığına tecavüz edildiği, saf dışı bırakıldığını, taraflarınca gidilen “ticari davalarda zorunlu arabuluculuk sürecinde de görevlilerce güçlükle ulaşılabilen müşterek muhataplardan …’ın aynı haksız ve mesnetsiz tavırlarını sürdürerek söz konusu sürecin olumsuz sonuçlanmasına sebep olduğunu, tüm bunlar dolayısıyla, kendi kurduğu, geliştirdiği, taraflarını bir araya getirdiği ortaklıkta yasa dışı bir şekilde saf dışı bırakılan ve kişilik hakları zedelenen müvekkilinin tüm hak ve alacakları ile uğradığı tüm zararların tazminini isteme zorunluluğunun hasıl olduğunu beyanla öncelikle davanın kabulüne, tüm davalıların malvarlığına ihtiyaten tedbir konulmasına, izah edilen tüm haksız eylem ve işlemlerin tespitine, ticari ahlak ve dürüstlüğe aykırı eylemler ve müvekkil tacirin ticaret unvanına tecavüz eylemlerinin tespitine, müvekkilinin söz konusu haksız fiillerden kaynaklanan tüm maddi zararlarının tazminine, müvekkilinin tüm maddi zarar ve alacaklarının kendisine iadesine, kişilik hakları zedelenen müvekkili tacirin, tüm maddi zararlarının tazminine, müvekkilinin ticari itibarını büyük bir biçimde sarsan, ticari ahlak ve dürüstlüğe apaçık aykırı eylemler ve sonuçlarına işaret eden davanın kabulü ile birlikte verilecek kararın, yerel ve ulusal organlarda yayın ve yayımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 04/11/2020 tarihli celsedeki beyanında ” bizim maddi tazminat taleplerimiz cevaba cevap dilekçemizde de açıkça belirttiğimiz gibi müvekkilimin …AŞ şirketi ortaklığının haksız fiille sona erdirilmesi ve müvekkilimin de ortağı olduğu konsorsiyuma devletin ödediği teşvik fonlarının davalının ortağı olduğu … AŞ ye devredilmesi nedeniyle meydana gelen menfi ve müspet zararlara ilişkindir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
04/11/2021 tarihli celsede davacı vekilinin 5 nolu ara karar ile Davacı vekiline talep ettiği her bir alacak kalemine ilişkin talep edilen tazminat miktarını bildirmesi için 1 hafta süre verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekilince 04/11/2021 tarihli ara karar doğrultusunda beyanda bulunulmaması nedeniyle 15/01/2021 tarihli celse 2 nolu ara kararı ile ” Davacılar vekiline her bir davacı yönünden hangi davalıdan ne kadar tazminat talep edildiği ve bu tazminat kalemlerinin somut olarak nelerden ibaret olduğunun ve talep sonucunun açıklanması için 1 hafta süre verilmesine, verilen süre içinde talep sonucunun gereği gibi açıklanmaması halinde HMK 119/2 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılacağının ihtarına” karar verilmiş olup davacılar vekilince verilen 20/01/2021 tarihli beyan dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 500.-TL. Menfi tespit zararın davalılardan tazmini, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 500.-TL. müspet zararın davalılardan tazmini, davalıların haksız fiil niteliğindeki işlem ve eylemlerinin tespiti, haksız fiillere bağlı yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespiti, nihayetinde kanuna aykırı işlemler ve haksız fiiller nedeniyle uğranılan menfi ve müspet zararın tespitini talep ve dava ettiklerini, Talep Miktarlarının; müvekkillerden … A.Ş. için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davalılar …, …, … ve… Gayrimenkul San. ve Tic. A.Ş.nin her birinden ayrı ayrı 62.5-TL. olmak üzere toplam 250.-TL. Menfi tespit zararının tazminini talep etmekte, ayrıca, yine fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davalılar …, …, … ve …Tic. A.Ş.nin her birinden ayrı ayrı 62.5-TL. olmak üzere toplam 250.-TL. müspet zararının tazminini talep etmekte olduklarını, müvekkillerden …için ise, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davalılar …, …, … ve … Tic. A.Ş.nin her birinden ayrı ayrı 62.5-TL. olmak üzere toplam 250.-TL. menfi zararının tazminini talep etmekte, ayrıca, yine fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davalılar …, …, … ve …Tic. A.Ş.nin her birinden ayrı ayrı 62.5-TL. olmak üzere toplam 250.-TL. müspet zararının tazminini talep etmekte olduklarını, tazminat kalemlerinin somut olarak nelerden ibaret olduğuna ilişkin olarak; her iki müvekkilinin de, haksız ve yasaya aykırı eylemler sonucunda menfi ve müspet zarara uğradıklarını, daha açık bir ifadeyle, davalıların haksız eylemleri neticesinde müvekkillerinin ortağı olduğu …’nin sahip olduğu teşvik belgesi, tarafı olduğu sözleşmeler, kurulmakta olan fabrikadaki makine ve teçhisatlar, yani Jurawatın sahibi olduğu fikri sinai haklar dahil olmak üzere tüm mal mülk davalı gerçek kişiler tarafından davalı şirkete devredildiği ve müvekkillerinin …deki dolaylı ve doğrudan hak ve menfaatleri ihlal ve yok edilerek müvekkillerin menfi zararına sebep olunduğu, müvekkillerinin, ortağı oldukları …den tamamen dışlandıkları için, içi boşaltılan Şirkete dair hiçbir belge ve bilgiye ulaşılamadığından menfi zarara ilişkin kalemlerin tam olarak belirlenmesi yaptırılacak keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacaktır. Bu nedenle davanın kısmi dava olarak açıldığı ve zararın tespitinin mahkemeden beklendiği, müvekkillerin bir diğer zararı da, müsbet zarar olduğunu, müvekkillerinin ortağı olduğu şirketin daha önce de belirtildiği gibi sahip olduğu aktiflerin tamamının, ruhsat, teşvik belgesi, kredi ilişkileri dahil olmak üzere davalı … devredilmiş ve Jurawatın, dolayısıyla müvekkillerinin elde edeceği kazançlar, bir anlamda … devredildiği, … bu devirlerin yapılabilmesi için davalılarca … esas mukavelesi değiştirilmiş, gerekli zemin hazırlanmış ve haksız işlemlerle … içi boşaltılıp, bir bütün olarak … devri sağlandığını, daha açık bir ifadeyle, hukuka aykırı bu işlemler olmasaydı, … elde edeceği kazancın tamamının … tarafından elde edilmesi sağlanmıştır. Haksız devir işleminden sonra, … sahibi olduğu imkanlarla, … tarafından elde edilen gelir, müvekkillerin yoksun kaldığı gelirdir ve tabiatıyla bunun elde edilmemesinden dğan zarar da müvekkillerin müsbet zararını oluşturduğunu, müvekkillerinin uğramış olduğu müsbet zararın tespiti de bizim açımızdan mümkün olmayıp, Mahkemenin bu tespiti yapması, davadaki taleplerimizin başında geldiğini beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz alacak davası olarak açılması hukuken mümkün olmayıp davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, aksi takdirde talebin açıklatıp eksik harcın tamamlamasına karar verilmesi gerektiği, davacı tarafın iddialarını hiçbir şekilde kabul etmemek kaydı ile; davacı taraf iddialarını eda davası ile talep edebilecekken tespit davası açmış olup söz konusu talepte hukuki yarar bulunmadığından huzurda görülen davanın reddi gerektiğini, davacıların iddialarını kabul ettiğimiz anlamına gelmemek üzere, müvekkilinin söz konusu olayda herhangi bir işlemi olmayıp huzurda görülen davanın tarafı olarak gösterilmesi zaten mevcut olayda tek zararlı olan kişi olan müvekkilinden daha fazla haksız kazanç elde etme girişimi olduğunu, dava dilekçesinde müvekkiline ithaf edilen bir eylem bulunmadığı, davacılardan …’nın ne gibi bir zararının oluştuğu da dava dilekçesinden anlaşılamadığını, …’nın herhangi bir zararı söz konusu olmayıp, aksine işbu kişinin eylemleri nedeniyle müvekkilinin milyonlarca Euro zarara uğradığını, İşbu nedenle de husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davaya konu enerji sektörü ve bilhassa güneş enerjisi sektörü ülkemizin nispeten geç girmiş bulunduğu sektörlerden olduğunu, gerek danışmanlık gerek ortaklık gerekse ithalat anlamında tecrübe sahibi olmayan müvekkili gibi saygın iş insanlarının güvenleri kullanılarak çok sayıda haksız kazanç elde etme olayları vukuu buduğunu, davacı …’nın haksız kazanç elde etmek için öncelikle …ile kurduğu iletişimi Av. …’ a taşıdığı ve kurdukları düzenin içine …’ ı dahil ettikleri, söz konusu düzenin sonunda ise, kurdukları ilişki ağı sonucunda sadece müvekkilinin zarara uğrayacağı bir düzen kurulmuş ve müvekkilinin nezdinde 5.000.000,00 EURO dan az olmamak üzere haksız kazanç elde ettiklerini, davacı … tan Türkiye’ye eski teknoloji makine ve ekipman satışını sağladığı bu arada mümkün olduğu kadar yüksek kazanç elde etmek için bahsi geçen düzeni kurduklarını, …hakkında şuanda Almanya’da iflas süreci yürütülmekte olup söz konusu dosyanın incelenmesi huzurdaki davanın mesnetsiz olduğu ve davacının eylemleri nedeniyle zarara uğradığını göstereceğini, haksız şekilde elde edilen haksız kazanç… ile ortaklaşa şekilde davacı tarafa gittiklerini, davacı işbu davada ileri sürdükleri gerçek dışı beyanlar, asılsız itham ve iddialar ile müvekkili hakkında, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık iddiası ile suç duyurusunda bulunmuş, ceza yargısını kullanarak haksız kazanç temin etme yollarını aradığını, … 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda ise davacıların iddialarının mesnetsiz, gerçek dışı olduğu tespit edilerek hakkında beraat kararı verildiğini, bu kere ise davacılar, haksız kazanç temin etme gayesi ile hakkında işbu davayı açtıklarını, talep ve dava hakları ve hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, davanın usulden reddine; esasa girilecek ise davanın esastan reddine, mahkeme masrafları ile vekâlet-i ücretin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.ş. Ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafça … Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmuş olan 08.02.2017 tarihli şikayet dilekçesi ile iddia edilen vakıalardan ve zararlardan haberdar olunduğu, davanın 09/07/2020 tarihinde kadar açılmadığından zamanaşımına uğramakla, davanın usulden reddi gerektiğini, dava konusu itibariyle tazminat davası olup bir eda davası olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi incelendiğinde talebini somutlaştırmadığı, genel ifadelerle talepte bulunduğu ve Müvekkilleri töhmet altında bulundurmak sureti ile adeta ceza yargılamasında mevcut şikayet dilekçesinde olabilecek şekilde bir üslup kullandığı, davacı tarafın dava dilekçesi içeriği ve iddiaları müphem, son derece genel ve soyut iddialar olup kabulü mümkün olmadığını, manevi tazminat davası kısmi olarak açılamayacağı, davanın usulden reddi gerektiğini, dava dışı …’nın müvekkili şirket çalışanı olmayıp kendisine izafe edilen bir kusurdan kaynaklanan zararın tazminin müvekkili şirketten tanzim edilemeyeceği; aksi düşünülse dahı dava dışı kişinin herhangi bir zarara sebebiyet vermediği … 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde … Esas ve… Karar numaralı ilamınca bu işleminden dolayı herhangi bir zararın doğmadığı sabit hale geldiğini, davacı Türk Ticaret Kanunu madde 18/2’den doğan basiretli davranma yükümlülüğüne aykırı davranmış olup bu yükümlülüğe aykırılığın sonuçlarını müvekkillere yüklemeye çalışması hukuka aykırılık teşkil ettiğini, dava dilekçesinde ileri sürüldüğü üzere mevcut işlemlerden dolayı bir zarar olduğu düşünülse dahi müvekkili aleyhine Türk Borçlar Kanunu’nda haksız fiile ilişkin sorumluluk doğuracak unsurlar oluşmamış, mevcut işlemler sebebiyle davacı tarafın bir zarara uğradığı varsayımında dahi müvekkili şirket ve müvekkili …’ın kusurundan kaynaklı hiçbir zarar gerçekleşmediğini, davacı bu yöndeki iddiasını ispata yarar hiçbir delil ve belge sunamadığı uyuşmazlığa konu olayda müvekkilleri aleyhine tazminata sebep olacak hiçbir eylem bulunmadığı, müvekkili … tarafından yapılan her işlem ticari teamüle, ahlaka ve hukuka uygun olarak gerçekleşmiş olup kusura dayalı bir durum olmadığı, davacı tarafın Yatırım Teşvik Belgesi’nin müvekkil şirket lehine kullanılarak şahsi menfaat elde edilerek zarara uğradıkları yönündeki iddiaları olsa da söz konusu belgenin herhangi bir maddi değeri olmayıp davacı tarafı da zarara uğratacak bir işleme konu olmadığını, davanın hukuki yararı yokluğundan usulden reddine, usule ilişkin itirazlarımızın yerinde görülmemesi durumunda ise davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava ; dava dışı… Tic AŞ nin ana sözleşmesinin usule aykırı olarak düzenlenen vekaletnameye istinaden değiştirilmesi neticesinde …’nin ortağı olan davacıların şirketin mal ve haklarının devredilmesi nedeniyle uğramış oldukları menfi ve müspet zararların tazmini istemine ilişkindir.
… 31. Ağır Ceza Mahkemesinin … E. … K. Sayılı kararının incelenmesinde katılanların …, …A.ş., …, sanıkların …, …, …, …, …oldukları sanıklar hakkında ” … AŞ isimli şirketin büyük pay sahibi ortağı … AŞ’nin yetkilisi yada çalışanı olan şüphelilerin aynı suç işleme kararının icrası kapsamında fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri, şüphelilerden …’ın ofisinde hazırlanan … 20.Noterliğinin… tarihli … onay işlemine konu vekaletnamede … adının yazılı olduğu yerin üzerine … tarafından, ticaret hayatının olağan akışına aykırı şekilde elle, …’ın yetkilisi olduğu “… Anonim Şirketi temsilen” yazılarak şahsen verilen vekaletin şirket adına verilmiş hale getirildiği, bu vekaletnamenin düzenlenmesi sırasında kendi adına vekaletnameyi imzalayan, ülkesi Almanya’da noterlik kurumu bulunmayan ve bu nedenle noterlik işleyişini bilmeyen Stefan’ın da yanıltıldığı, vekalet içeriğinin kendisine okunmayarak düzenlenen belgenin kurulan şirketin elektrik, su ve rutin muhasebe gibi işlemler için gerekli olduğu hususunda …’ın ikna edildiği, bu vekaletnameye dayanılarak daha sonra hazırlanan düzeltme beyannameleri ile de… AŞ’nin temsil ve ilzam yetkisinin müştekilerin aleyhine olacak şekilde değiştirildiği, akabinde bakanlıkça …AŞ adına düzenlenen ve mali değeri bulunan Yatırım Teşvik Belgesinin kendilerine ait olan … AŞ’ye devrini sağladıkları, bu suretle resmi belgede sahtecilik yaparak müştekileri dolandırdıkları hususlarında dava açmaya yeter delil elde edildiği anlaşılmış olmakla; delillerin takdiri mahkemenize ait olmak üzere şüphelilerin üzerine atılı suçtan dolayı yargılanarak, eylemine uyan Resmi Belgede Sahtecilik, Nitelikli Dolandırıcılık suçlarından Türk Ceza Kanunu 204/1, 43/1, 53/1, Türk Ceza Kanunu 158/1.h, 53/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,” talepli olarak dava açıldığı davalılar hakkında” Mahkememizce olayın oluş şekline ilişkin yukarıda anlatımı yapılan kabulüne göre, her ne kadar sanıklar hakkında katılanların şikayetiyle başlatılan soruşturmada, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kamu davası açılmış ise de ; sanıkların katılanlara karşı hileli hareketleriyle aldatma eylemlerinin mevcut olmadığı, … isimli firmada … 20. Noterliği’nin… tarih … yevmiyeli düzeltme beyanı ile yapılan temsil yetkisi değişikliğinin, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 9 Ağustos 2016 tarih 9133 sayılı nüshasında ilan edildiği, keza söz konusu temsil yetkisi değişikliği doğrultusunda hazırlanan … 44. Noterliği’nin … tarih … yevmiyeli imza sirküleri beyannamesi altında, diğer ortaklarla birlikte katılanların da imzalarının bulunduğu, imza sirküleri belgesinde koyu ve okunabilir büyüklükteki harflerle … isimli firmanın yetkililerinin isimlerinin açıkça yazılı olduğu, katılanların şirket ortağı tacir kişiler olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18/2. maddesindeki basiretli bir iş adamı olarak hareket etme zorunlulukları olduğu, bu bağlamda basiretli tacir olma yükümlülüğünde olan katılanların, ortağı oldukları … isimli firmadaki temsil yetkisi değişikliğini ilan eden Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinden ve yine altına imza attıkları … 44. Noterliği’nin … yevmiyeli imza sirkülerinden haberlerinin olmadığının, ya da okumadan ticari işle ilgili evrakı imzaladıklarının kabul olunamayacağı, böylelikle sanıkların katılanlara yönelik dolandırıcılık suçunun unsurları olan hileli hareket ve aldatma şeklindeki eylemlerinin mevcut olmadığı anlaşılmakla, sanıkların üzerilerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir. Yine mahkememizce olayın oluş şekline ilişkin yukarıda anlatımı yapılan kabulüne göre her ne kadar sanık … … 20. Noterliği’nin … tarih … yevmiyeli vekaletname üzerinde kendi el yazısıyla birtakım değişiklikler yapmış ise de; söz konusu değişikliklerin … isimli firmanın kuruluş ana sözleşmesine ve şirket ortaklarının şirket kuruluş iradelerine uygun, şirketin … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kaydı için gerekli olan değişiklikler olduğu, sanığın katılanlara karşı suç işleme ya da zarara uğratma kastıyla hareket etmeyip, sadece … isimli firmanın ortaklarının iradeleri doğrultusunda kuruluş işlemlerini gerçekleştirmek gayesiyle hareket ettiği anlaşılmakla, sanık …’nın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçu yönünden suç işleme kastı bulunmadığı anlaşılmakla 5271 sayılı CMK 223/2-C maddesi gereğince beraatine karar verilmiştir. Ayrıca sanıklar …, …, … ve …’nın, … 20. Noterliği’nin … tarih … yevmiyeli vekaletnamedeki el yazısıyla yapılan değişikliği yapmadıkları, söz konusu değişikliğin sanık … tarafından yapılmış olması, da dikkate alınarak; sanıklar …, …, … ve …’nın üzerilerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlemedikleri anlaşılmakla, bu sanıklar yönünden 5271 sayılı CMK 223/2-b maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilerek beraat kararı verilmiştir.
… 19. Ağır ceza mahkemesinin … e. …kararının incelenmesinde katılanın …A.ş sanığın …olduğu, sanık hakkında ” … 20. Eski, hâlen … 30. Noteri …’ın; 1512 sayılı Noterlik Kanununun 81. maddesinde; noterlik işlemlerinde, ilgilinin imzasını ve noterin onayını taşımayan çıkıntıların geçerli olmadığı, çıkıntıların el yazısı ile yapılamayacağı, tamamlanmasından sonra bir noterlik işleminin değiştirilmesi veya fesih ve iptal veyahut evvelki işin nitelik ve değeri değişmemek şartıyla düzeltilmesinin evvelki işlemin yapıldığı şekilde yeni bir işlemle yapılacağı ve yeni işlemin tarih ve numarasının, noterlik dairesinde bulunan evvelki işleme ait kağıda yazılacağı belirtildiği hâlde, dışarıda düzenlenip noterliğe getirilen “Adımıza her nev’i ticari şirketler kurmaya, şirket ana sözleşmesi ve eklerini imzaya, düzeltme ve tadilatları yapmaya, müracaatlarda bulunmaya, her türlü evrak ve vesaiki imzaya, vekâlete, başkalarını dahi tavkil teşrik ve azle mezun ve yetkili olmaz üzere … ve …’nın birlikte veya ayrı ayrı vekil tayin edildiklerine dair … tarih ve … yevmiye sayılı vekâletnamenin vekâleti verenler kısmında, … isminin yazılı olduğu yerin üst kısmına sonradan el yazısı ile “… Şirketi temsilen” ve …’nın isminin yazılı olduğu yerin üst kısmına ise sonradan el yazısı ile “… Ticaret Anonim Şirketi temsilen” şeklindeki çıkıntılar yapılmasına rağmen, … tarihli ve … yevmiye sayılı vekâletname işlemini onayladığı, tüm dosya kapsamı içeriği ve soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla, sanık …’ın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 257/1, 53/1 uyarınca Görevi Kötüye Kullanma suçu yönünden değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla,” dava açılmış olup mahkemece ” Dava konusu olaya konu vekaletnamede ki değişiklik akabinde bu değişiklik yapılan vekaletnamenin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 9 Ağustos 2016 tarih 9133 sayılı nüshasında ilan olunduğu halde katılanın buna yönelik itirazının ve davasının bulunmaması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı görevi kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için kanunun el emredici hükmü olan görevin gereklerine aykırı davranma neticesinde kişilerin mağduriyetine, kamunun zararına ya da kişilerin haksız menfaat temin edilmesine zorunlu olduğu dava konusu vekaletnamede ki değişiklik ve akabinde gerçekleşen şirketle ile ilgili işlemler bir bütün olarak değerlendirildiğinde yapılan değişikliğin katılanın rızasına uygun olduğu kanaati hasıl olmuş ve değişiklik yapan kişiler hakkında da verilen beraat kararı ve karar gerekçesi de dikkate alınarak sanık hakkında atılı suçun şartları oluşmaması neticesinde beraat kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” gerekçesi ile noterlik yapan sanığın beraatine karar verilmiş olup verilen kararın istinaf edilmesi üzerine istinaf başvurusunun kesin olmak üzere esastan reddine karar verilmiştir.
… A.ş nin ticaret sicil kaydının incelenmesinde yetkililerin …, …, …, … olduğu görülmüştür.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama Ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’nün 20/04/2021 tarihli cevabi yazısı ile ” Bakanlığımız kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde; …Tic. A.Ş. firmasının ilgi a’da kayıtlı müracaatı ile ekinde ibraz edilen bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde, anılan firma tarafından … ili … ilçesinde gerçekleştirilmesi öngörülen … İmalatı yatırımına yönelik olarak, … sayılı Karar çerçevesinde Bölgesel Teşvik Uygulaması Öncelikli Yatırım Konuları dahilinde 5. bölge destek unsurlarını ihtiva eden 13.10.2016 tarihli ve 125937/A sayılı yatırım teşvik belgesinin düzenlendiği, bahse konu yatırım teşvik belgesinin devrine ilişkin olarak … Tic, A.Ş. firmasının ilgi c’de kayıtlı müracaatı ile …Tic, A.Ş. firmasının ilgi b’de kayıtlı müracaatları ekinde sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde, 2012/3305 sayılı Kararın 22/3. Maddesi çerçevesinde, mezkur yatırım teşvik belgesinin tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte belge üzerinden unvan değişikliği yapılmak suretiyle … Tic. A.Ş. firmasına devredildiği, … Tic. A.Ş. Firmasının ilgi ç’de kayıtlı yatırım tamamlama vizesi müracaatına istinaden 24.01.2019 tarihinde Bakanlığımızca yatırım yerinde gerçekleştirilen ekspertiz neticesinde, teşvik belgesine konu yatırımın faaliyette olmadığı ve belge kapsamı makinelerin yatırım yerinde bulunmadığının tespit edilmesi üzerine, 2012/3305 sayılı Kararın 24. ve 28. Madde H 125937 sayılı yatırım teşvik belgesinin iptal edilerek belge kapsamında yararlanılan desteklerin geri alınmasına ilişkin ilgili Kurumlara bildirimde bulunulduğu, bunu mütcakip …Tic, A.Ş. firmasının, yatırım teşvik belgesi kapsamında temin edilen makine ve teçhizatın yatırım yerinde bulunduğu, üretim faaliyetine devam edildiği ve bu çerçevede bahse konu yatırım teşvik belgesinin iptal işleminin kaldırılmasına ilişkin ilgi d’de kayıtlı müracaatına istinaden 07.09.2020 tarihinde Bakanlığımızca yatırım yerinde gerçekleştirilen ekspertiz neticesinde, yatırım teşvik belgesi kapsamında temin edilen makine ve teçhizatın yatırım yerinde tespit işlemi gerçekleştirilerek 2012/3305 sayılı Kararın 24. maddesi çerçevesinde, söz konusu yatırım teşvik belgesinin iptal işleminin kaldırılarak, firma talebine istinaden, anılan yatırım uygulama teşvik belgesinin “Bölgesei Teşvik Uygulaması” kapsamından çıkarılarak “Genel Teşvik Uygulaması” kapsamına alınmak suretiyle yatırım tamamlama vizesi işleminin gerçekleştirildiği tespit edildiği” bildirilmiştir.
Tarafların ve dava dışı … AŞ yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia, savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek bir mali müşavir ve bir borçlar hukuku alanında nitelikli hesaplama uzmanından oluşacak bilirkişi heyetine tevdi ile uyuşmazlık noktasında rapor alınmasına karar verilmiş olup, 20/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacıların yapılan işlemler nedeniyle uğradığını iddia ettikleri zararlarının bu bilgi ve belgeler üzerinden tespiti mümkün olmadığı, dava dışı … A.Ş. adına çıkarılan Yatırım Teşvik belgesinin Davalı …A.Ş. adına neden devir edilerek yatırıma bu şirket üzerinden devam edildiği, Almanya vatandaşı ortakların iki şirkette ayrı kişiler olduğu, bu kişilerin Alman menşeli şirkete ve lisansa temsil yetkisinin olduğu, davacı iddialarının somut belge ve bilgilere göre ispat edilemediği bu nedenle tazminat hesabı yapılamayacağı, tarafların diğer talep ve delillerinin hukuki değerlendirme ve takdiri mahkemenize ait olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamından
HÜKÜM
1-Davalı …. yönünden davanın açılmamış sayılmasına,
2-Diğer davalılar …, …, … Ve … Şirketi yönünden açılan davanın REDDİNE,
Dair davacı vekilleri ile davalılar vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2022

Katip Hakim
(e-imza) (e-imza)