Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/398 E. 2019/656 K. 03.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/398 Esas
KARAR NO: 2019/656

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 14/11/2017
KARAR TARİHİ: 03/07/2019

DAVA : Davacı vekili Çayeli Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu 14/11/2017 havale tarihli dava dilekçesi özetle; Çayeli Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinde; yeniden ihyası istenen … Şirketi aleyhine 05/10/2007 tarihinde müvekkili adına açılan işçi alacakları davasının yargılamasının sürdüğünü, … Esas sayılı davanın, 23/09/2014 tarihinde karara çıktığını ve davalı şirket tarafından 10/06/2015 tarihli temyiz dilekçesiyle temyiz edilmiş olduğunu, Yargıtay’ca kısmen bozulan dosyanın, Çayeli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esasa kaydının yapılarak bozma doğrultusunda yargılamaya devam edilmiş olduğunu, Yargıtay incelemesinde karar tarihinin 04/11/2015 olduğunu, davalı şirketin ticaret sicilinden terkin tarihinin ise 28/12/2015 tarihi olduğunu, yani şirket yetkililerinin bir yandan davayı takip ettiğini diğer yandan da yasal olmayan bir biçimde şirketi sicilden terkin ettirmiş olduklarını, bu durumun şirket vekili tarafından Mahkemeye verilen dilekçeyle öğrenilmiş olduğunu, şirkete tasfiye memuru olarak atanan …’ın öldüğünü, şirketin iki ortağının bulunduğunu, ölen tasfiye memurunun mirasçıları olduğunu, şirketin yeniden ihya edilip ticaret siciline tescili için açılan davada husumeti şirket ortaklarına yöneltmiş bulunmakta olduklarını, bu nedenlerle …Şirketi’nin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ve ticaret siciline tesciline, yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı …Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili sunmuş olduğu 12/01/2018 havale tarihli dilekçesinde özetle; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 34 ve yine, dava konusu ‘ihya’ya (ek tasfiyeye) ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 547 gereğince, dava konusu olay bakımından mutlak (kesin) görevli ve yetkili mahkemelerin davaya konu şirketin sicilinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemeleri olduğunu, şirket merkezinin İstanbul’da bulunması nedeniyle, görevli ve yetkili mahkemelerin İstanbul Ticaret Mahkemelerinin olacağını, buna göre: huzurdaki davaya öncelikle, görev ve yetki bakımından itiraz ettiklerini, Türk Ticaret Kanunu madde 34’te yer alan, “İlgililer, tescil, değişiklik veya silinme istemleri ile ilgili olarak, sicil müdürlüğünce verilecek kararlara karşı, tebliğlerinden itibaren sekiz gün içinde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile itiraz edebilirler.“ hükmüyle ve yine, dava konusu olaya ilişkin Türk Ticaret Kanunu madde 547’de, “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.” denilmek suretiyle, dava konusu olay bakımından, kesin ve mutlak yetkili mahkemenin, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret Mahkemeleri olduğunun ortaya konmuş olduğunu, müvekkili …Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün, Türk Ticaret Kanunu madde 32 hükmü çerçevesinde işlem yapmış olduğunu, müvekkili …Ticaret Sicil Müdürlüğü, ticaret siciline tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, bu hususun, Türk Ticaret Kanunu madde 32’de, “..Sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir. Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır” denilmek suretiyle ifade edilmiş olduğunu, buna göre, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verileceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru’nda olduğunu, tasfiye memuru tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurun sorumluluğunu gerektirdiğini, vadesi gelmeyen borçlardan “ihtilaflı veya şarta bağlı” borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Dava tasfiye sonucu sicilden kaydı silinen şirketin ihyasına ilişkindir.
Çayeli Asliye Hukuk Mahkemesince ihyası talep edilen şirketin sicil adresinin İstanbul
olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı vermiş ve dosya mahkememiz esasına kayıt edilmiştir. İhyası istenin şirketin sicil kaydı alınıp incelendiğnide adresin …olduğu görülmektedir. … semti hududlarında kalmaktadır.
TTK 547.maddesince ” Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” denildiğinden, yetkili mahkeme ihyası istenen şirketin son merkez adresi itibari ile Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan aşağıdaki şekilde yetkisizlik kararı vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedeni ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

¸