Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/388 E. 2021/165 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/388 Esas
KARAR NO : 2021/165

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 24/06/2019
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalının … numaralı vadeli hesap mudisi olduğunu, bu hesaba ilişkin olarak davalı tarafça 15/10/2018 tarihinde müvekkiline SMS gönderildiğini, gönderilen SMS de hesabın kapatıldığını ve 110.999,60GBP bakiyenin … nolu vadesiz hesaba aktarıldığı ifadelerine yer verildiğini, akabinde yeni bir mesaj daha gönderilerek 15/10/2018, 15:28 tarihinde 100.000,00GBP mezkur hesaba havale edildiği bilgisinin verildiğini, müvekkilinin hesabın kapatılmasına ilişkin herhangi bir talimatının olmadığını, davalının müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında bu işlemi gerçekleştirdiğini, müvekkilince davalı taraftan telefon yoluyla işlemin düzeltilmesinin talep edildiği, ancak davalı tarafından işlemin düzeltilmediğini, taraflarınca davalı tarafa … 1.Noterliğine ait …tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini ve 100.000,00GBP’nin derhal vadeli döviz hesabına aktarılmasını talep ettiklerini, davalı tarafça bu talebinde kabul edilmediğini, müvekkilinin hesabı üzerinde … Ltd. Şti. Nin lehine olmak üzere 100.000,00GBP tutarlı mevduat rehini sözleşmesi yapıldığının bildirildiğini, müvekkilince bu ihbarnameye karşı çekilen … 1.Noterliğine ait … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamede; müvekkilinin herhangi bir rehin sözleşmesi imzalamadığını ve 100.000,00GBP derhal iadesinin talep edildiğini, davalı tarafça bu ihtarnameye cevap verilmediğini beyan ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00GBP’nin fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden vadeli hesabın bozulduğu 15/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 18/12/2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; taleplerinin 100.000,00GBP ıslah ettiklerini beyan etmiş ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı adına velayeten imzalanmış mevduat rehin sözleşmesine istinaden davacının mevduat hesabından … Ltd. Şti’nin muaccel hale gelmiş borçları için 100.000,00GBP’nin tahsil edildiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacı adına velayeten imzalanan mevduat rehin sözleşmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu, nitekim TMK’nın 352.maddesinde ana ve babanın çocuklarının mallarını yönetme hakkını sahip ve bununla yükümlü olduklarının düzenlendiğini, yapılan işlemlerin mevduat rehni sözleşmesi kapsamında yapıldığını, davacının adına imzalanan sözleşme hükümlerine ahde vefa ilkesince bağlı olduğunu, davacının, dava açmasını dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, alacak talebine ilişkindir.
Mahkememizce davalı tarafa müzekkere yazılarak, … numaralı vadeli hesaba ilişkin olan tüm hesap hareketlerinin, davacı tarafından … Ltd. Şti. Lehine verilen mevduat rehin sözleşmesi aslının mahkememize gönderilmesi istenilmiş, gönderilen hesap hareketleri ve mevduat rehin sözleşmesi imzalanarak dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce … Şti., … Ltd. Şti., … Ltd. Şti., … Ltd. Şti.’ne ait ticaret sicil kayıtları, … Ticaret Odası bilgi bankasından çıkarılarak dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, davacının hesabından yapılan kesintinin hukuka uygun olup olmadığı, kesinti yapılmış ise kesinti yapılan miktarın ne kadar olduğu, davacının kesinti yapılan miktarın iadesini talep edip edemeyeceği hususlarında bankacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı banka ile dava dışı kredi lehtarı … Ltd. Şti. Arasında 7.700.000,00TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı bankanın … şubesi ile davacının velileri arasında 26/09/2012 tarihli mevduat rehini sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin konusunun … Ltd. Şti. Lehine asaleten ve veya kefaleten açılmış ve açılacak krediler ile … Tüm borçlarının teminatı olmak üzere, rehin verenin … nolu hesabında mevcut asgari 100.000,00GBP tüm ferileri ile birlikte banka lehine rehnedilmesi hususunda olduğu, fiili anlamda mevduat rehin tesisinin 03/10/2015 tarihinde gerçekleştiğini, davacıya ait rehinli hesabın 15/10/2018 tarihinde çözüldüğünü, 100.000,00GBP’nin mezkur şirketin borçlarına mahsup edildiğini, davalının, dava dışı şirkete çok sayıda kredi kullandırdığını, dava dışı şirket aleyhine … 30. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı tarafından takip başlatıldığı, takip miktarının 10.612.923,75TL olduğu ifade edilmiştir.
Davalı tarafından dosyaya sunulan uzman mütalasında özetle; davalı ile davacı arasında imzalanan mevduat rehin sözleşmesinin geçerli olduğu, maddi hukuka uygun olduğu, mevduat rehni tesisinin TMK 449.maddesinde düzenlenen hususlardan olmadığı, anne ve babanın hiç bir izne tabi olmaksızın velayeti altındaki çocuğun hesabına ilişkin olarak mevduat rehin sözleşmesi yapabileceği, davacının, bankanın rehin sözleşmesi gereği işlem yapmasından 8 ay sonra dava açmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce, 20/09/2012 tarihli mevduat rehin sözleşmesinin incelenmesi sonucunda; rehin verenin davacı olduğu, sözleşmeyi davacı adına anne ve babanın imzaladığı, rehnin dava dışı … Ltd. Şti’nin doğmuş ve doğacak borçlarına teminat için verildiği, rehin miktarının 100.000,00GBP olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafından, davalıya gönderilen … 1.Noterliğine ait …tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesi sonucunda; davacının kesinti yapılan 100.000,00GBP’nin vadeli mevduat hesabına iade edilmesini talep ettiği, ihtarnamenin 22/10/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafından, davalıya gönderilen … 1.Noterliğine ait … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin incelenmesi sonucunda; davacının kesinti yapılan 100.000,00GBP’nin vadeli mevduat hesabına iade edilmesini talep ettiği, aksi takdirde hukuki yollara başvurulacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin 07/11/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği görülmüştür.
Sınırlı ehliyetsizler grubunda, ayırt etme gücüne sahip küçükler ile ayırt etme gücüne sahip kısıtlılar yer alır. Mümeyyiz küçükler kural olarak TMK’nın 335.maddesi hükmü gereğince velayet altında bulunurlar. Bu grupta yer alanlarda asıl olan ehliyetsizlik olup ehliyetli olma istisnadır. Sınırlı ehliyetsizler, kendilerini borç altına sokan işlemleri bizzat yapamazlar, yapabilmeleri için kanuni temsilcilerinin önceden izin vermesi gerekir. Bu tip işlemler kural olarak kanuni temsilci tarafından; yani, mümeyyiz küçükler adına veli tarafından yapılır.
Çocuk, hak ehliyetine sahip bir varlık olarak, anne ve babasından ayrı olarak bağımsız bir mal varlığına sahiptir. Anne ve baba, çocuklarının mallarına idare ederlerken hesap ve teminat vermezler. Yasal temsilci olan anne ve babanın çocuğun malları üzerinde gerçekleştirecekleri tasarruf hak ve yetkisi, kendilerine velayet hakkından dolayı tanınmış bir haktır. Çocuk mallarını yönetimi TMK 352.maddesinde, genel hatlarıyla belirtilmiştir. Buna göre, “ana ve baba velayetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlüdürler; kural olarak hesap ve güvence vermezler. Ana ve babanın yükümlülüklerinin yerine getirmedikleri durumlarda hakim müdahale eder” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu hükümle çocuk malları üzerinde yönetim hakkı, sadece dar ve teknik anlamda yönetim hakkından ibaret değildir. TMK’nın 342.maddesine göre, velayet hakkına sahip ana ve baba çocuk malları konusunda hukuken yasal temsilci niteliğindedir. Çocuk mallarının yönetimi kavramının kapsamını, ana ve babanın çocuk malları üzerinde onlarla ilgili ve amaca uygun her türlü taahhüt ve tasarruf işlemleri dahildir. Ana ve baba bütün bu işlemleri gerçekleştirirken hep çocuğun menfaatini gözetmek zorundadırlar. Bu durum TMK’nın 352.maddesinin 2.fıkrasından da anlaşılmaktadır.
TMK’nın 345.maddesinde çocuk ile anne ve baba arasındaki hukuki işlemlerin düzenlendiği, bu maddeye göre çocuk ile ana baba arasında yada ana ve babanın menfaatine olarak çocuk ile üçüncü kişi arasında yapılacak bir hukuki işlemle çocuğun borç altına girebilmesi, bir kayyımın katılmasına ve hakimin onayına bağlıdır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, davacının 20/10/1994 doğumlu olduğu, mevduat rehin sözleşmesinin imzalandığı tarih olan 26/09/2012 tarihi itibariyle davacının sınırlı ehliyetsiz olduğu, davacı adına sözleşmeyi kanuni temsilci sıfatıyla ana ve babanın birlikte imzaladığı, lehine teminat olarak mevduat rehni verilen dava dışı şirket ve şirketin ortakları ile davacının herhangi bir bağının olmadığı, dava dışı şirket ile davalı arasında imzalanan kredi sözleşmesine kefil olan … Ltd. Şti.’nin sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle ortaklarından birinin … olduğu, … Ltd. Şti.’nin de ortaklarından birinin … olduğu, …’ün ise davacının babası olduğu görülmüştür. Tüm yapılan bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; davacının ana ve babasının, davacı adına yasal temsilci sıfatıyla sözleşme yaparlarken, sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle sınırlı ehliyetsiz olan davacının menfaatinin gözetilmediği, velayet hakkına sahip olan ana ve babanın yönetim hakkının çocuğun menfaatine kullanılması gerekirken, yönetim hakkının çocuğun menfaatlerine aykırı olarak kullanılması nedeniyle, davacı adına imzalan mevduat rehin sözleşmesinin davacıyı bağlamayacağına karar verilmiştir. Kaldı ki davalı ile velayet hakkına sahip baba arasında dava dışı kredi lehtarı lehine olmak üzere kefalet sözleşmesi imzalandığı, Genel Kredi Sözleşmesi, mevduat rehin sözleşmesi ve kefalet sözleşmesi hükümleri ve sonuçları birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile davacı arasında imzalanan mevduat rehin sözleşmesinin babanın menfaatine olduğuna karar verilmiş ve yapılan sözleşmeye bir kayyımın katılmadığı ve hakim onayı alınmadığı görülerek, TMK 345.maddesi hükmüne aykırılıktan dolayı davacı adına imzalanan mevduat rehin sözleşmesinin geçersiz olduğuna karar verilmiş ve davacının, davasının kabulüne, temerrüt tarihinin ise 02/11/2018 tarihli ihtarname dikkate alınarak ihtarnamenin 07/11/2018 tarihinde tebliğ alınması nedeniyle temerrüdün oluştuğu 09/11/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca uzman mütalaasında davacının kesinti işlemi gerçekleştikten 8 ay sonra dava açması TMK 2.maddesinde belirtilen dürüstlük ilkesine aykırı olduğu ve hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmiş ise de, kesinti işleminin 15/10/2018 tarihinde gerçekleştiği davacının, davalıya 19/10/2018 tarihinde ihtarname çektiği görülerek bu hususa itibar edilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile,
100.000,00 GBP (İngiliz Sterlini) nin 09/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarınca GBP cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanarak , fiili ödeme tarihindeki merkez bankası kur listesindeki efektif satış kuru karşılığı TL miktarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 66.386,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 1.110,04 TL peşin harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 15.105,05 TL toplamı olan 16.215,09 TL peşin harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 50,80 TL ilk masraf, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 101,60 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 752,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinden resen ilgilisine iadesine,
6-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına.
7-Bu dava sebebiyle 67.403,25 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan (başta 1.110,04 TL + ıslahta 15.105,05 TL olmak üzere toplam=) 16.215,09 TL’nin mahsubu ile kalan 51.188,16 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.04/03/2021

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

¸