Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/387 E. 2021/395 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/387 Esas
KARAR NO : 2021/395
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2019
KARAR TARİHİ : 31/05/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını söz konusu sözleşmelere davalının kefil müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığını, Kredi borçlarının ödenmesi gereken taksitler süresinde ödenmediğinden borçlulara hesap kat ihtarı keşide edildiğini, ihtara rağmen ödeme olmaması üzere … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle davalıca yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına davalı borçludan %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı yanın hukuka aykırı şekilde asıl borçlu şirketten tahsil edemediği iddia edilen alacağı müvekkiline yönelttiğini ve hukuka aykırı şekilde müvekkilinden tahsil etmeye çalıştığını, takibin dayanağı kredi sözleşmesi irdelendiğinden müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı yanın asıl borçlu ile akdedilen takip dayanağı sözleşmede faiz oranlarının açıkça kararlaştırıldığını belirttiğini, istenen faiz oranlarına yönelik açık bir anlaşma bulunmadığını, ticari işlerde her ne kadar faiz serbestisi bulunsa da bunun bir anlaşma dahilinde olacağını, bu nedenlerle hukuka aykırı davanın reddine, kötü niyetli olan davacının %20 ‘den az olmayan tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki Genel Kredi sözleşmesinde kefil davalının kefalet sözleşmesinden kaynakalan borcu ödememesi nedeni ile … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır.
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi, …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası.
Mahkememiz dosyasından 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Taraflar arasında imzalanan GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİNİN DELİL başlıklı 15.MADDESİNDE; Bu sözleşmenin tüm tarafları bu sözleşme ve uygulaması ile ilgili olarak aralarında çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkların çözümlenmesinde banka kayıtlarının HMK 193 maddesi uyarınca kesin delil olduğu anlaşıldığından imzalanan sözleşmenin delil Sözleşmesi niteliğinde olduğu, dava dışı asıl borçlu ile davacı banka arasında; 28.03.2017 tarihinde bir adet 1,500.000,00 TL ‘lik Kredi Genel Sözleşmesi nin akdedilmiş olduğu, akdedilen bu Sözleşmeyi davalı kefil …’ in müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıkları, akdedilen Sözleşmeye istinaden davalı asıl borçluya, … taksitli kredileri ile … no.lu kredili mevduat hesabı riski ve … no.lu kredi kartı kredileriTahsis edilerek kullandırıldığı, Sunulan İhtarnamelerden ve Kredi Hesap Ekstrelerinden anlaşılmaktadır. Kullandırılan bu kredilerden dolayı borç doğmuş olup, Doğan borçtan dolayı davacı Bankanın borçluyu ve kefillerini hep birlikte veya ayrı ayrı olmak üzere takip ve dava hakkının bulunduğu, taraflar arasında imzalanan yukarıda dökümü yapılan dava dışı asıl borçlu … SAN. VE TİC. A.Ş firmasının 28.03.2017 tarihinde 1.500.000,00TL Tutarındaki sözleşmeye … ‘in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla 14.01.2016 tarihinde imzalamış olduğu, davalı Kefil … ‘in kefalet Limitinin Toplam 1.5000.000,00TL olduğu ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 31. Sayfasında yer alan hüküm ile kefilin sorumluluğunun belirlendiği tespit edilmiştir.
Kefalet Sözleşmesi; Kefalet akdi bilindiği üzere asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir ve Kefillerin Genel kredi sözleşmesinde “müteselsil” kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır.
Davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunması nedeniyle doğan borçtan kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu ve davacının davalıyı ayrı ayrı veya birlikte takip ve dava hakkının mevcut olduğu, davacı banka tarafından 24.04.2019 tarihinde gönderilen Hesap Kat İhtarname; davalı kefil …’a adresine gönderildiği Adreste “ADRESTE BULUNAMADIĞI, HABER KAĞIDI KAPIYA YAPIŞTIRILDI” iade ibaresi ile 26.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, PTT tebliğ şerhinden anlaşıldığı,
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 02.12.1994 Tarih 1994/9145 Esas 1994/11913 sayılı Kararında: “Temerrüt faizi, kredi hesabının katledildiğinin bildirilmesine ve borcun ödenmesine yönelik çekilecek temerrüt ihtarında borçluya ödeme için varsa tanınmış sürenin hitamından itibaren uygulanır.” denilmiştir.
Davalı kefil … adına gönderilen hesap kat ihtarnamesinin keşide edilmediği anlaşıldığından davalının temerrüt tarihinin takip tarihi olan 22/05/2019 tarihinde başlayacağı tespit edilmiştir.
Davacı Bankanın, davalı kefil Aleyhinde, 197.045,72 TL asıl alacak, 5.190,26 TL İşlenmiş %39 Temerrüt Faizi 259,51 TL BSMV 557.56 TL olmak üzere toplam 203.053,05 TL üzerinden takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa belirtilen oranda temerrüt faizi ve %5 BSMV, icra giderleri, vekalet ücreti ile birlikte BK, madde 100’e göre tahsili talep edilmiştir.
Davacı Bankanın 22.05.2019 Takip Talep Tarihi itibariyle, 184.528,71 TL asıl alacak (tespitlerimiz gibi), 5.190,26 TL İşlenmiş Faizi (banka talebi gibi), 259.51 TL BSMV olmak üzere banka talebi gibi toplam 189.978,48 TL alacaklı olduğu,
Davacı bankanın toplam 203.053,05 TL olan alacak takip talebinin bilirkişinin tespitlerini aşan kısmının uygun olmadığı, davacının borç tamamen ödeninceye kadar, davalıdan 184.528,71 TL olan Asıl Alacak üzerinden %33,60 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 BSMV talep edebileceği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 15/02/2021 tarihli celsesinde davalı vekilinin bilirkişi raporuna beyan ve itirazları irdelenmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan ek rapor 29/03/2021 tarihinde Mahkememize sunulmuştur.
Taraflar arasında imzalanan 28.03.2017 tarihli 1.500.000,00TL Limitli Genel Kredi Sözleşmesinin 01.07.2012 tarihinden sonra imzalanması nedeniyle yeni TBK yürürlüğe girdikten sonra anılan yasaya bağlı olarak imzalanmış olduğu görülmektedir.
TBK. nun 583. Maddesine göre, Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.
Mahkememiz dosyası arasına alınan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Yasaya uygun olarak hazırlanan 28.03.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 31 Sayfasında kefillerin sorumlu olduğu azami miktarı, (1.500,000,00TL) kefalet tarihini(28.03.2017) ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla yada bu anlama gelen ibarenin (MÜTESELSİL) yazılı olduğu, TBK’nın 20-27 maddeye göre içeriğinin karşılıklı olarak müzakere edilmiş olduğu, kök rapordaki hesaplamayı değiştirecek yeni bir bilgi ve belgenin söz konusu olmaması nedeni ile yeniden bir hesaplama yapılmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/3986 esas, 2021/4095 karar sayılı kararında da belirttiği gibi taraflar arasındaki kredi sözleşmesi ticari nitelikte kredi sözleşmesidir. Taraflar arasındaki faize ilişkin sözleşme hükümleri geçerlidir. TBK’nın 88 ve 120. maddelerinde getirilen sınırlamaların ticari mahiyetteki kredi sözleşmelerinde uygulanma imkanı yoktur. Bu nedenle davacı bankanın 22.05.2019 Takip Talep Tarihi itibariyle, 184.528,71 TL asıl alacak, 5.190,26 TL İşlenmiş Faizi (banka talebi gibi), 259.51 TL BSMV (banka talebi gibi) gibi toplam 189.978,48 TL alacaklı olduğu, davacı bankanın toplam 203.053,05 TL. olan alacak takip talebinin tespiti aşan kısmının uygun olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 184.528,71 TL asıl alacak, 5.190,26 TL işlemiş faiz, 259,51 TL bsmv, 557,56 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 190.536,04 TL üzerinden icra tabinin aynen devamına, 36.905,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 184.528,71 TL asıl alacak, 5.190,26 TL işlemiş faiz, 259,51 TL bsmv, 557,56 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 190.536,04 TL üzerinden icra tabinin aynen devamına,
2-36.905,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
4-Alınması gerekli 13.015,52 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 21.787,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan (165,20 TL posta masrafı + 750,00 TL bilirkişi ücreti =) 915,20 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %93,83 kabul ) nazaran 858,73 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL ‘nin red ve kabul oranına ( %93,83 kabul ) nazaran 1.238,55 TL’sinin davalıdan, kalan kısmının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır