Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/381 E. 2021/678 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/381 Esas
KARAR NO : 2021/678

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Firma ile davalı borçlu arasında, …Kasaba Projesi kapsamında kapı otomasyon sistemlerinin imalatı ve montajı amacıyla bila tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme ve ekinde yer alan 28.09.2016 tarihli proforma teklif ile davacı müvekkilinin sözleşmeye konu kapı otomasyon sistemlerinin montajını üstlendiğini ve tamamını teslim etmesine rağmen alacağını tahsil edemediğini, işbu sözleşme haricinde teslim edilmiş başka işlerin de bulunduğunu ve 09/02/2018 tarihli cari hesap ekstresi’ne göre 114.251,19 TL bakiye alacak bulunduğunu, cari hesaptan doğan işbu alacağın tahsili amacıyla taraflarınca İstanbul …, İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından kötüniyetli ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu,…Kasaba Projesi’nin sahibi iş…A.Ş. olduğunu, İş Altınbaş tarafından projenin yapımı işinin… Sanayi Ve Nakliyat Limited Şirketi’ne verildiğini,… İnşaat tarafından da proje kapsamında yapılacak tüm demir işlerinin davalı Firmaya verildiğini, davalı Firmanın ise yapımını üstlenmiş olduğu bahçe kapıları işinde otomasyon ve motorların montajı işleri konusunda müvekkili şirketi taşeron olarak görevlendirdiğini, davacı müvekkili tarafından sözleşme kapsamında üstlenilen ürün montajlarının tamamını çalışır vaziyette ve eksiksiz teslim edildiğini, işbu teslim formlarının bazıları asıl taşeron … İnşaat proje sorumlusu… tarafından imzalandığını, sözleşmeye göre toplamda 132 adet ürün montajının yapılmasının gerektiğini, işin devamı sırasında ihtiyaç sebebiyle montajı yapılacak ürün sayısının 133’e çıkartıldığını ve 30.01.2018 tarihli İş Teslim Formu ile bu ürünlerin çalışır durumda teslim edildiğini, davalı Firma’nın taşeronluğunu yaptığı asıl taşeron… İnşaat Yetkilisi tarafından kabul edildiğini, taraflar arasındaki cari hesaba dayanak teşkil eden faturaların davalıya gönderildiğini ve davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığını ve iade faturası da düzenlenmediğini, davalı vekilinin 19.02.2018 havale tarihli dilekçesi ile öncelikle yetkiye itiraz ettiğini, bu itirazın yerinde olmadığını, HMK m. 17 gereğince araflar arasında imzalanan sözleşme’nin 11. maddesi ile taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu, icra takibinin yetki sözleşmesi gereği yetkili İcra Müdürlüğü’nde açıldığını, davalının ödemelerin devam ettiğine ilişkin itirazının gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında imzalan sözleşmenin 5. Maddesine göre sipariş ile 73.800,00 Euro ve iş tesliminde 22.960,00 Euro ödeme yapılması gerektiğini, işin tamamının tesliminin üzerinden yaklaşık 3 ay geçmesine rağmen bakiye borç ödenmediğini, taraflar arasında imzalan sözleşme ile her türlü imalat hatalarına karşı 2 yıl garanti verilmesi, davalının imalat ve montajlar sebebiyle ödemesi gereken tutarın ödenmesine engel teşkil etmediğini, aksine, imalat ve montajlardan kaynaklanan alacağını tahsil edemeyen müvekkil’in garanti hizmeti vermesinin beklenemeyeceğini, sözleşme bedelinin taraflarca kararlaştırıldığını ve ödemelerin yapılacağı tarihlerin belirlendiğini, yapılan imalat bedelinin bir kısmının teminat olarak tutulması yönünde taraflar arasında herhangi bir anlaşma bulunmadığını, teminat konusunda bir anlaşmanın olduğu varsayılsa bile, davalının bu teminatın miktarını belirtip, ne kadarlık bir ödemeyi teminat olarak uhdesinde tuttuğunu belirtmesi gerektiğini, ürünlerin teslimi veya ayıplı olmaları ile ilgili de herhangi bir itirazları veya ihtarları bulunmadığını, sözleşmenin 3, maddesinde, 28,09.2016 tarihli proforma teklifin sözleşmenin bir parçası olduğunun belirtildiğini ve anılan proforma teklifin Satış Koşullan başlıklı maddesinde vadesinde ödenmeyen faturalar aylık % 7 gecikme faizi tahakkuk ettirileceğinin belirtildiğini, icra takibi sırasında kanuni ticari temerrüt faizi talep edilmiş olsa da, eldeki itirazın iptali davasında dava tarihinden itibaren aylık *%7 gecikme faizinin hesaplanarak taraflarına ödenmesi gerekektğini, İcra İflas Kanununun 257. Maddesindeki ihtiyati Haciz Şartlarının meydana geldiğini belirterek, sonuç olarak; fiili ödeme tarihinde kur farkına ilişkin ve fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı – borçlu hakkında, borca yetecek miktar malvarlığı üzerinde ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, davalı vekili tarafından, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına karşı yapılan haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, 114.251,19 Türk Lirası alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek aylık %7 akdi temerrüt faizi ile davalıdan tahsili ile Davacı’ya verilmesine, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile ücret-i vekâlet ve dava masraflarının davalıya yükletilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: HMK. Md.412 ile tahkim sözleşmesinin tanımı ve şekli düzenlendiğini, davaya konu anlaşmazlığın temeli olan sözleşmenin yazılı olduğunu ve taraflar arasında imzalandığını, sözleşmenin 11.maddesi ile öncelikli olarak hakeme başvurma şartı getirildiğini, davacının bu maddeye rağmen İstanbul …İcra Memurluğunun …Esas sayılı dosyası ile Cari Hesap alacağın ilişkin icra takibi yaptığını, tahkim yargılamasında görevli ve yetkili mahkemenin HMK. Md. 410 gereği Bölge Adliye Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğunu, HMK.md.413 gereği tahkim ilk itirazlarının kabul edilerek açılan davanın reddine karar verilmesini, yetkili icra dairelerinin borçlu sıfatı yüklenilen davalı şirketin merkezinin bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğu, taraf arasında düzenlenen sözleşmede faize ilişkin ibare ve anlaşmanın bulunmadığından faiz oranına itiraz edildiği, davacının kur farkından doğan alacağını saklı tutma talebinin yasal dayanağının bulunmadığı taraflar arasındaki sözleşmenin teknik işe ilişkin olduğu, sonuç olarak, tahkim ilk itirazlarının kabul edilerek açılan davanın usulden reddine karar verilmesini, tahkim ilk itirazları kabul edilmediği takdirde HMK. Md. 410 gereği mahkememizin yetkisiz ve görevsizliğine karar verilip dosyanın Tahkim Yargılamasında görevli ve yetkili mahkeme olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, iki maddede dile getirdikleri taleplerinin reddi halinde açılan davanın reddine, takibin İptaline ve davacı tarafın davalı yararına haksız olması nedeni ile %20 icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı tarafa yüklenmesi istemiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; tahkim sözleşmesinin geçerliliği için tarafların tahkim iradelerini şüpheye ve karışıklığa yer vermeyecek şekilde açık olmasının gerektiği, taraflar arasında yapılan sözleşmede belirlenen tahkim şartının geçersiz olduğu, davalının icra takibine yapılan itirazda tahkim ile ilgili itirazda bulunmadığı, müvekkilinin yüklenici olarak üstlendiği işleri çalışır vaziyette ve eksiksiz olarak teslim ettiği, bu iş karşılığında kesilen faturaların davalı defterlerine işlendiği, buna rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığı, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli davrandığı ileri sürülerek davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle ; davacının itirazın kötü niyetli ve haksız olduğuna ilişkin itirazının yerinde olmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmede tarih bulunmadığı, sözleşmeden önce imzalanan imzalanan teklif ve fiyat listesinin tarihinin 28.09.2016 olduğu, sözleşmenin 7.maddesinde işin süresi 15.11.2016-15.12.2016 tarihi arasında olacağının belirlendiği, en son kesilen faturanın 06.10.2017 tarihli olduğu, dosya içinde yer alan davacı şirket ile surtaş inşaat yetkilisi arasında imzalanan iş teslim formunun 30.01.2018 tarihli olduğu, bu geciken ve davacı tarafından zamanında yapılmayan ve teslim edilmeyen işler ile ilgili taraflar arasında borca itiraz dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı tarafın teslim tarihi 30.01.2018 olan ve 2 yıllık garanti süresinin bitmesine daha 2 yıl olan bir dönemde taleplere rağmen servis hizmeti vermeyerek müvekkili şirketi zora soktuğunu icra takibinde yıllık % 10.75 ticari temerrüt faizi talep edildiği, davacının faiz oranı konusundaki tüm taleplerini kabul etmediklerini ve bu değişikliklere muvafakatlerinin bulunmadığına, davacı tarafın fatura keserek alacağını TL. cinsinden belirlediğini ve bu faturalara dayanarak TL. üzerinden takip yaptığını, bu aşamada alacağın Euro bazında güncelleştirimesi ,döviz kuru gibi düşüncelerini kabul etmediklerini savunmuştur.
Mahkememizin 2018/323 Esas 2018/1076 Karar sayılı ve 05/10/2018 tarihli kararı ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin, Anlaşmazlıkların Çözümü Başlıklı 11, maddesinde; taraflar arasında bu sözleşmenin uygulanması konusunda çıkabilecek anlaşmazlığın çözümü için, ilk etapta her iki tarafın kabul edeceği bir hakeme başvurulacağı, anlaşmazlığın tek hakemle çözülememesi halinde, çözümü için İstanbul Mahkemeleri yetkili olduğu kararlaştırıldığı, dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklanmakta olup, sözleşmede yer alan tahkim şartı geçerli olduğundan tahkim şartına havi sözleşmeden kaynaklı bir uyuşmazlık nedeniyle süresinde davalı tarafından ileri sürülen tahkim ilk itirazının yerinde olduğu sonucuna varılarak davanın HMK 413/1 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen … Esas … Karar sayılı ve 05/10/2018 tarihli kararın davacı vekilince İstinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 15. Hukuk Dairesi’nin 2019/7 Esas, 2019/742 Karar ve 11/06/2019 tarihli istinaf kararı ile ;”tahkim koşulunun geçerli olabilmesi için buna yönelik taraf iradelerinin açık ve kesin olması, uyuşmazlığın çözümünde tek yetkili olarak hakem/hakem heyetinin kabul edilmesi gerekir. Eldeki davada tahkim koşuluyla birlikte mahkemede de dava açma yetkisi verildiği anlaşılmakla, bu durumda kesin bir tahkim iradesinden söz edilemeyeceğinden ve kural olarak uyuşmazlığın mahkemede çözülmesi gerektiğinden mahkemece işin esası incelenerek sonuçlandırılması gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan sözleşmedeki tahkim şartının geçersiz olduğunun kabul edilerek kararın kaldırılmasına, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmak üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiş olup mahkememizce yeniden esas alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER
Sözleşme, dosyaya sunulan defter ve belgeler, faturalar, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu.
GEREKÇE:
Dava fatura alacağına dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün… dosyasının incelenmesinde; alacaklının …Ltd. Şti., borçulunun … Metal olduğu3 adet faturaya istinaden 114.251,19-TL cari hesap alacağı 100,95,-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 114.352,14.-TL alacağın tahsili için takibe geçildiği, davalı borçulun icra dairesine yetkisinin borca , faiz ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği, bu itiraz üzerine davacının davalı aleyhine yaptığı icra takibinin 114.251,19.-TL asıl alacak üzerinden devamı için huzurdaki davayı açtığı tespit edilmiştir.
Davanın İİK’nın 67/2 maddesinde belirlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, tespit edilmiştir.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek bir makine mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına, karar verilmiş olup 13/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ibraz edilen bilgi ve belgelerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 114.251,19.-TL alacağı olduğu, davalının ibraz edilen bilgi ve belgelerine göre davacıya takip tarihi itibariyle 114.251,19.-TL borcu olduğu, Davacı tarafından davalı adına tanzim edilen faturalar herhangi bir itiraz olmadan davalı tarafından kabul edildiği ticari defterlerine usulüne uygun olarak kayıt edildiği, davacı şirketin davalı şirketle aralarında düzenlenen sözleşme konusu teknik işleri eksiksiz ve ayıpsız şekilde yapıp teslim ettiği, ibraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. dosya numarası ile davalı aleyhine yaptığı icra takibinde davalıdan 114.251,19.-TL alacağı olduğu mevcut dosya kapsamında davalının bu tutar kadar borcunun olmadığı yönünde itirazları olması halinde somut bilgi ve belgeleri ibraz etmesi gerektiği ( fatura, dekont makbuz vb.) ancak dosya kapsamında davalının icra dosyasına yaptığı itirazın ispata muhtaç olduğu, Tarafların mahkeme masrafları, vekâleti ücreti, icra inkâr tazminatları ve benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı yönünde rapor düzenlemiştir.
Tüm dosya kapsamında; taraflar arasında yapılan sözleşme ile davacının sözleşme ekinde bulunan faturadaki ürünlerin montajını üstlendiği, davacı tarafından takibe dayanak yapılan 15/06/2017 tarihli 6.517,47TL bedelli, 31/08/2017 tarih 343.951,57TL bedelli ve 06/10/2017 tarih 6.414,21TL bedelli 3 adet faturanın ve diğer faturaların davalı defterlerine kaydedilmiş olduğu, tarafların ticari defter ve belgelerin birbiri ile uyumlu olduğu, faturalar davalı defterlerine kaydedilmiş olmakla fatura içeriğindeki hizmetlerin verildiğinin davalı tarafça da kabul edilmiş olduğu değerlendirilerek davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 114.251,19 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir.
Alacak faturaya dayalı ve likit olduğundan alacağın %20”si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
Davalının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 114.251,19 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
Alacağın %20 oranında icra inkar tazminatı olan 22.850,23TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 7.804,50-TL harçtan peşin alınan 1.379,37-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.425,13-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.420,47-TL ilk gider, 185,50-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.405,97-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 14.803,86-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır