Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/376 E. 2021/59 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/376
KARAR NO : 2021/59
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 27/01/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, müvekkili aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, icra takibinin konusunun, müvekkili şirketin keşidecisi olduğu 15.07.2018 keşide tarihli, 106.067,44-TL tutarlı … Bankası şubesinin … seri no.lu çekin oluşturduğunu, müvekkili şirketin, bahsi geçen icra takibine konu çek uyarınca herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin medikal sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı yanın da aynı sektörde bir kısım tıbbi malzeme ürettiğini, tarafların bu kapsamda bir araya geldiklerini, davalı şirketin, müvekkili şirkete bir kısım tıbbi malzeme satma taahhüdü altına girdiğini ancak hiçbir ürün teslim etmeden peşin olarak 29/01/2018 tarihli çek teslim makbuzu ile toplam 269.979,44-TL tutarlı 5 adet çeki aldığını, davaya konu çekin de bu çekler arasında olduğunu, davaya konu çek dışında diğer tüm çeklerin davalıya ödendiğini, davalının 5 adet çek toplamı olan 269.979,44-TL tutarlı çeke karşılık olarak müvekkiline vermesi gereken ürünleri vermediğini, davalının, müvekkilinden aldığı çeklere karşılık olarak herhangi bir fatura düzenlememiş olması ve herhangi bir ürün teslim etmemesi karşısında, davalının müvekkilinden alacaklı olmasının mümkün olmadığını, sundukları 5 adet çekten 4 adedini ödemeleri nedeni ile borçlu olduklarını ancak davalının herhangi bir fatura ya da başka bir karşılık olmaksızın müvekkilinden işbu çekleri tahsil ettiğini, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını, aksine ciddi oranda davalının müvekkili şirkete borçlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin her türlü hak, alacak maddi ve manevi tazminat ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyasından yapılan takibe konu çekten dolayı herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, icra takibi haksız ve kötü niyetli olduğundan davalının alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine, icra takibinin durdurulmasına, yargılama, harç ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı … San. Tic. Arasında yapılan ticaret neticesinde müvekkili şirketin, … ; Şti.’ye mal sattığını ve bu satışın karşılığında müvekkili şirketin toplam 200.103,56-TL’lik fatura kesildiğini, dava dışı şirket tarafından satış bedeline mahsuben keşidecisi davacı … Tic. Ltd. Şti., lehdarı … San. 28.01.2019 vade tarihli 200.000-TL bedelli çeki müvekkili şirkete ciro edilerek verildiğini, iş bu çekin vadesi geldiğinde, davacı şirket yetkilisinin, müvekkili şirket yetkilisi ile irtibata geçerek maddi sıkıntı içinde olduklarını, bu çekin ödenemeyeceğini, kredibilitelerinin etkilenmemesi için çeke” karşılıksızdır” işlemi yapılmamasını rica ettiğini ve bu çek karşılığında müvekkili şirkete ileri tarihli vadeli beş adet ayrı çek verebileceklerini söylediklerini, müvekkile şirketin de ticari teamül gereği, iyi niyetle hareket ederek teklifi kabul ettiğini, ve davacı taraf ile sundukları 29.01.2018 tarihli protokolün imzalandığını, iş bu protokol ile davacı tarafın 200.000,00-TL’lik çek yerine verilen diğer beş çek ileri tarihli olduğundan 20.000-TL vade farkını ve yine dava dışı … San, Ve Tic. Ltd.’nin müvekkili şirkete olan 49.979,44-TL’lik cari borcunu üstlendiğini ve toplamda 269.979,44-TL lik 5 adet çeki ciro ederek müvekkili şirkete teslim ettiğini, müvekkili şirketin, bu 5 adet çekin vadelerinde ödenmesi durumunda 200,000-TL’lik çek ile ilgili işlem yapmayacağını taahhüt ettiğini, protokol tarihinin, 200.000-TL’lik çekin vadesinden hemen bir gün sonra olması ve davacı tarafından verilen 5 adet çek bedellerinin toplamı ile bu bedelin 269.979,44-TL’ olduğunu ve bu hususun dava dilekçesinde de ikrar edildiğini, protokolde yazılı ve davacının ödeme taahhüdünde bulunduğu bedellerin toplamının aynı olması, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında anlaşma yapıldığını ispatladığını, kaldı ki; davacının keşidecisi olduğu ve 200.000-TL’lik çeke müvekkili şirket tarafından yasal süresi içerisinde karşılıksızdır işlemi yapılmamasının sebebinin de bu olduğunu, aksi durumda basiretli bir tacir olan müvekkilinin bedeli hayli yüksek olan bu çeki yasal süresinde bankaya ibraz etmemesinin düşünülemeyeceğini, dolayısı ile dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davaya konu çekin müvekkili şirket ile davacı arasında yapılan anlaşma gereği alındığını davacı tarafından çek bedeli ödenmeyince müvekkili şirketçe icra takibi yapıldığını belirterek, sonuç olarak; davacı tarafın talep ettiği ihtiyati tedbirin yasal koşulları oluşmadığından talebin reddine, haksız ve kötüniyetli açılan davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
DELİLLİR :
… İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı icra dosyası, çek fotokopileri, 29/01/2018 tarihli protokol, icra dosyası, ….İcra Ceza Mahkemesinin 2018/ … E. Sayılı dosyası, … Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, … Noterliğinden gönderilen belge asılları, … ‘nun huzura alınan imza ve yazı örnekleri,
GEREKÇE :
Dava, bedelsizlik iddiasına dayalı olarak İİK 72.maddesi gereğince açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Celbedilen …. İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı icra dosyası incelenmesinde; davalı-alacaklı tarafından davacı-borçlu aleyhine … seri numaralı 106.067,44 TL bedelli 15/07/2018 keşide tarihli çeke istinaden 106.067,44 TL asıl alacak, 1.246,66Tl işlemiş faiz, 10.606,74 TL çek tazminatı ve 318,20 TL çek komisyon bedeli olmak üzere toplam 118.239,04TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatılmış olduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan 29/01/2018 tarihli protokolün incelenmesinde; protokol ekinde bulunan çeklerin: 28/01/2018 vadeli 200.000,00TL tutarındaki … keşidecili çekin karşılığı, 20.000,00TL si yerine verilen uzun vadeli çeklerin vade farkı, 49.979,44TL nin … San ve Tic Şenay Allahverdi nin cari hesabına mahsuben alındığı, ekteki çeklerin ödenmesi halinde 200.000,00TL tutarındaki 28/01/2018 vadeli Tissue … keşidecili çekin … ye iade edileceği, çeklerin gününde ödenmemesi halinde Mikron tarafından işleme konulacağı hususunda anlaşıldığı, protokol ekinde sunulan çeklerden birinin takibe konu davacı tarafından keşide edilen 106.067,44TL bedelli çek olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı vekilince takibe konu çekin davalı tarafından teslim edilecek tıbbi malzemelere karşılık avans olarak verildiği, davalı tarafça anlaşmaya konu tıbbi malzemelerin teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddia olunarak çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş, davalı vekilince sunulan 29/01/2018 tarihli protokolde bulunan imzanın … ye ait olduğu ve bu kişinin davacı şirketi temsile yetkili olduğu, 27/01/2021 tarihli celsede davacı şirket temsilcisi ve davacı vekilince kabul edilmiş olup şirket temsilcisinin açığa imza atmış olduğu ve protokolün iradelerine aykırı olarak doldurulduğu ileri sürülmüş ise de; davacının bu iddiasının senede karşı senetle ispat kuralı kapsamında yazılı delil ile ispatlanması gerekmekte olup, davacı tarafça 29/01/2018 tarihli protokolün iradelerine aykırı olarak tamamlanmış olduğu ve ödeme aracı olarak kullanılan çekin avans çeki olarak verildiği ve bedelsiz kaldığı yazılı delil ile ispatlanamamış olduğundan davanın reddine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava kapsamında, icra takibinin durdurulması ya da icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olduğundan, davalı vekilinin İİK 72/4.maddesi kapsamındaki kötüniyet tazminatı talebinin yerinde olmadığı değerlendirilerek talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30-TL red harcının peşin alınan 2.019,23-TL den düşümü ile arta kalan 1.959,93-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü ödeneğinden ödenen 1.320,00- TL nin tamamının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 15.182,71-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının iadesine ,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. Dosya incelendi. 27/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır