Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/366 E. 2019/782 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/366 Esas
KARAR NO : 2019/782

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/06/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı bankadan 06.08.2009 tarihinde 550.000,00-TL tutarında kredi kullandığını, müvekkilin ödemiş olduğu taksitlerin büyük kısmını da faizlerin oluşturduğunu, müvekkili şirketin mevcut faiz maliyetine daha fazla katlanmamak için Ekim 2010 itibarı ile kredisini erken ödeyerek kapattığını, davalı bankanın ise müvekkilinin yapmış olduğu ödemenin akabinde müvekkilinin hesaplarından, kredi erken kapama maliyeti adı ile 41.106,45-TL para çektiğini, davalı bankanın müvekkili şirketin hesabından çekmiş olduğu paranın iadesi için faiz alacağı talep edilmeksizin dava açtıklarını ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasıyla kabul edilen davada faiz alacağı talebinin bulunmadığını beyan ederek; müvekkilinden haksız yere fazla tahsil edilen ve iadesi gereken 16.136,47-TL’ye 09.11.2000 tarihinden itibaren işleyecek mevduata bankalarca uygulanan en yüksek orandaki faiz alacağına ilişkin işbu belirsiz alacak niteliğindeki davanın kabulü ile, şimdilik 7.000,00-TL faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ….Ş., Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde…sayılı ve 20.04.2015 tarihli ilan edildiği üzere ticaret sicilinden re’sen silinmiş olup, tüzel kişiliği de haiz olmadığını, davacı taraf şirketin ticaret sicilinden re’sen terkin edilmiş olması nedeniyle tüzel kişiliğinin sona erdiği ve dolayısıyla arabuluculuk yoluna başvurabilecek ya da arabuluculuk sürecinde iradesini ortaya koyabilecek nitelikte, bir diğer ifade ile kendisi hakkında hukuki sonuç doğurabilecek bir işlemde bulunabilmesi de mümkün olmayacağını, başvurucu vekiline verilen İstanbul… Noterliği’nin 12.11.2010 tarihli … yevmiye numaralı vekaletnamesinde de üstelik Yasalarda ayrıca ve açıkça özel olarak yetki verilmiş olması aranmasına rağmen arabuluculuk yoluna başvurmaya, görüşmelere katılmalara, görüşmelerde temsil etmeye ve tutanak imzalamaya dair hiçbir yetki verilmediğini, arabuluculuk daveti de usul ve yasalara aykırı şekilde gerçekleştirildiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, dava dilekçesinde bahsedilen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E.,… K. Sayılı dosyasında verilen kararın henüz kesinleşmediğini, davacını talebinin zaman aşımına uğradığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun geçici 7. Maddesinde anonim şirketlerin ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Aynı maddenin 2. Fıkrasında ise; davacı ve davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ve kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda davacının; İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde devam eden ve davacı sıfatına haiz olduğu derdest bir dosya bulunmakta iken; 20 Nisan 2015 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’ nde davacının ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğinin ilan edildiği görülmüştür. Açıklanan hususlar nedeni ile ticaret sicil müdürlüğünün re’sen tekin işlemi anılan yasa hükmüne aykırılık teşkil etmektedir.
6102 Sayılı TTK’nın “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A-(Ek:6/12/2018-7155/20 md.) maddesinde”(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun “Dava şartı olarak arabuluculuk” başılıklı 18/A-(Ek:6/12/2018-7155/23 md.) maddesinde ” (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır.
TTK 5/a maddesi gereği dava açılmadan önce arabulucuya başvurma şartı olarak düzenlenmiştir. 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-2 fıkrasında arabulucuya başvurulmadan açılan davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir hükmüne yer verilmiştir. Dava dosyası açısından davanın arabulucuya başvurulduğu iddia edilerek açıldığı iddia edilmiş olsa da; davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu arabuluculuk son tutanağında arabuluculuk konusu uyuşmazlığın “İstanbul … İcra müdürlüğü’ nün… Esas sayılı dosyasından kaynaklı itirazın iptali” olduğu anlaşılmıştır. Ancak mahkememizce görülen huzurdaki davanın alacak davası olduğu görülmüştür. Davacının arabuluculuğa başvurmadan dava açmış olduğu anlaşıldığından HMK 114, TTK 5/A ve Arabuluculuk Kanunu 18/A-2 maddesi gereğince davanın usulden reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın HMK 114 ve 115/2 gereği usulen reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 119,55-TL nin düşümü ile fazla alınan 75,15-TL talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK.120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır