Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/364 E. 2021/721 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/364 Esas
KARAR NO : 2021/721
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/06/2019
KARAR TARİHİ : 22/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davanın küçüğün haksız eyleminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, 4721 Sayılı TMK’nun 369.maddesine dayanılarak ev başkanı sıfatıyla küçüğün annesi ve babası aleyhine, küçük adına velayeten açıldığını, Dava konusu olayın, 16.10.2016 tarihinde … Mahallesi ‘nda gerçekleştiği, plakasız bulunan motosikletin sevk ve idaresi kazaya sebebiyet veren davalı … …’ya ait olduğu, sürücü … …’nın, babasına ait motosikleti alarak müvekkillerin müşterek çocukları olan müteveffa … … ile birlikte yola çıktığı, viraja gelindiğinde ise sürücü … …’nın, aracının hızını ayarlayamadığından direksiyon hakimiyetini kaybettiği, aracın karşı istikametten gelmekte olan, hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan takipsizlik kararı verilen, … …’un sevk ve idaresinde bulunan … plakalı traktörün altına girerek işbu ölümlü trafik kazasının gerçekleştiği, konu kazanın meydana gelmesiyle birlikte motosikletin arka kısmında bulunan ve o tarihte I4yaşında olan müvekkillerinin müşterek çocuğu müteveffa … …’ün hayatını kaybettiği, gerek kaza tespit tutanaklarında gerekse … Çocuk Mahkemesinin 18.09.2017 Tarih 2017/… E.2017/ … K., ilamında motosiklet sürücüsü … …’nın %100 kusurlu bulunduğu ve KTK 56/1-A şerit izleme kuralına riayet etmemek ve aracın hızını virajlara yaklaşırken azaltmamak kusurunu işlediği sonucuna varıldığı, müvekkillerinin müşterek çocukları olan mütevefa … …’ün motorsiklette yolcu olarak bulunduğundan söz konusu kazanın meydana gelmesinde hiç bir kusurunun bulunmadığı, dava konusu olay nedeniyle davacılar … … ve … …’ün, müteveffanın desteğinden yoksun kaldıkları gibi evlatlarını kaybetmenin etkisi ile psikolojik anlamda büyük bir yıkıma uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, haklı davanın kabulü ile müvekkiller adına ayrı ayrı hükmedilmek üzere … … adına 5.000,00 TL ve … … adına 5.000,00 TL olmakla birlikte toplamda 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının hüküm altına alınması, hükmedilecek tazminata olay tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 10/03/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile anne … … adına 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin sadece davalı … yönünden %20 müterafik kusur indirimi de hesaba katılarak 63.617,65 TL arttırılarak 68.617,65 TL olarak kabul edilmesini ve toplam tazminata 16.05.2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini, baba … … adına 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminat talebimizin sadece davalı … yönünden %20 müterafik kusur indirimi de hesaba katılarak 63.617,65 TL arttırılarak 68.617,65 TL olarak kabul edilmesini ve toplam tazminata 14.06.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini haklı davamızın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini başkaca taleplerimiz saklı kalmak kaydıyla talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;6704 Sayılı kanun gereği dava açılmadan önce sigorta şirketlerine başvuru şartı bulunduğu, müvekkil kuruma davacı … … adına tazminat için başvuru yapılmaksızın huzurdaki dava ikame edilmiş olduğundan, 6704 sayılı kanun gereği başvuru şartı yerine getirilmeksizin açılan işbu davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddini talep ettikleri, hususlar saklı kalmak kaydıyla, kazaya karışan taşıtın cinsinin tespiti gerektiği, öncelikle sigortasız olmasından bahisle huzurdaki davanın ikame edilmesine sebebiyet veren aracın cinsinin tespit edilmesi gerektiği, tescilsiz motosiklet olarak geçen araçlarda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sigorta yaptırma zorunluluğu olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, hesaplanan tazminat üzerinden müterafik kusur indirimine gidilmesi gerektiği, yolcu konumundaki müteveffanın motosiklete kasksız olması ve ehliyetsiz sürücünün aracında olması nedeniyle müterafik kusuru sabit olduğu, Mahkeme tarafından müvekkil kurum aleyhine tazminata hükmedilecek olması halinde hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasına karar verilmesini talep ettikleri, hesaplanacak tazminat üzerinden “hatır taşıması” indirimine gidilmesi gerektiği, davacının askerlikte geçireceği süre dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, müteveffanın yetiştirme gideri hesaplanmalı; hesaplanacak tazminatta indirime gidilmesi gerektiği, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren avans faiz talebi haksız olduğu, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği, yargılama öncesi davacı vekili tarafından müvekkili kuruma tazminat için herhangi bir başvuru yapılmadığı, bu durumda müvekkil kurumun temerrüdünden bahsedilemeyeceği, edilen nedenlerle; davanın dava şartları yokluğu nedeniyle usulden reddine, esasa ilişkin: haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …, … … ve … ‘nin vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça açılan davada, görevli ve yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığı, Trafik kazalarının ticari bir olay olmadığı, ayrıca kazanın oluş yeri Adapazarı olduğundan yetkili mahkeme … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, bu yönü ile de davanın yetki yönünden reddi gerektiği, … …’nın, davalı olarak gösterildiği, bu davada davalı sıfatının bulunmadığının açık olduğu, kendisinin halen reşit olmadığı, davacının kendilerine yönlendirmiş olduğu manevi tazminat davası mevcut bulunmakla, davası miktar yönünden de çok aşırı ve manevi zararı gidermekten öte maddi kazanım temin etmeye yönelik bir çabadan ibaret iken yine davacı tarafından istenen destekten yoksun kalma tazminatında saiklerinin bu yönde olduğu, davacıların, müteveffa … …’ün hayatını kaybetmesi nedeniyle anne ve babasının destekten yoksun kaldığını beyan ettikleri, bununla ilgili kararlar sundukları, müteveffanın yaşı göz önüne alındığında, her ne kadar ölen evladın anne babaya destek olacağı kabul edilmişse de bunun tek başına yeterli olmadığı, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafından fahiş miktarda istenen destekten yoksun kalma tazminatının bir an kabul edilebilir olduğu düşünüldüğünde tazminat hesaplamasında, çocukların çalışıp kazanç elde edebilecekleri on sekiz yaşından başlatılması, hak sahiplerinin bu tazminatı yıllar öncesinden alacak olmalarından dolayı iskonto yapılıp peşin değer belirlenmesi ve çocuğun ölümüyle ana babanın tasarruf ettikleri varsayılan yetiştirme giderlerinin zarar tutarından indirilmesi göz önünde bulundurulması gerektiği, davacı tarafından talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı olay tarihi itibariyle işleyecek ticari faiziyle birlikte istenmesi hukuka aykırı olduğu, davacı tarafça talep edilen malların devri olasılığına karşı taşınır- taşınmaz malları üzerine bilhassa kazaya konu araç üzerine ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulması gerek kusur yönünden gerek tazminat miktarı yönünden araştırmayı gerektirdiği gibi usuli açıdan da esasa girmeden davanın reddini gerektiren sebepleri olduğu, Savcılık traktör sürücüsü hakkında takipsizlik kararı vermiş ise de 16.10.2019 tarihli beyanında traktöre fren uyguladığını ancak durduramadığını, bir müddet gittiğini ve motosikletin iki teker arasına sıkışmış vaziyette sürüklendiğini belirttiğinin görüldüğü, açıklanan sebeplerle, davanın esasına girilmeden görevsizlik kararı verilmesini ve dosyanın görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi, tüm davalı müvekkilleri yönünden usule aykırı olarak davanın açılmış olması sebebi ile husumet yönünden davanın reddine, davanın esasına girilmesi halinde davanın kusur ve tazminat talep miktarı yönünden inceleme yapılarak esastan reddine, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Kaza Tespit Tutanağı, Kaza Yeri Krokileri, … …’e ait Nüfus Kayıt Örnekleri, … …’ya ait Nüfus Kayıt Örnekleri, … …’a ait Nüfus Cüzdanı ve Ehliyeti, … plakalı traktör’e ait KTK Mali Sorumluluk Poliçesi ve Ruhsat Belgesi, … Hastanesi Adli Rapor Formu Laboratuvar Sonuç Formu, Defin Ve Nakil Belgesi, Ölünün Kimlik Tespiti Ve Adli Muayene Tutanağı, Olay Yerine Ait Fotoğraflar, bilirkişi raporu
GEREKÇE:
Dava trafik kazasından kaynaklanan destek yoksun kalma tazminatının davalı …, … …’ya velayeten ve başkanı sıfatıyla küçüğün anne ve babasından tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık noktasında dosyanın bir trafikçi ve bir aktüerya uzmanı bilirkişi heyetine tevdi karar verilmiş olup 23/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 16.10.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında; Ölümlü/ Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağında, aracın cinsi olarak, 2015 model … marka motorlu bisiklet olduğu belirtilen tescilsiz aracın sürücüsü … …’nın; meydana gelen trafik kazasında %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü … …’un; meydana gelen trafik kazasında kusurunun olmadığı, davacı yolcu … …’ün; dava konusu trafik kazasında, kazanın meydana gelmesine direk etki eden ihlalinin olmadığı anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında kusurunun olmadığı, yolcu … …’ün dosyada mevcut Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre, trafik kazası esnasında koruyucu başlık (kask) takmadığı belirtilmiş olup, Karayolları Trafik Kanununun 78. maddesine göre; belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunlu olduğu, konu hakkındaki değerlendirme, TBK 51.maddesi gereğince, mahkemenin takdirinde olduğundan, müterafik kusur konusunda bilirkişi olarak değerlendirme yapılmadığını, müteveffanın kask olmaksızın motorlu bisiklete binmiş olması ve buna göre hesaplanan zarardan müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmayacağının takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere; %100 kusur durumuna göre belirlenen maddi zarar tutarından %20 hatır taşıması indirimi yapılınca Davacı Anne … …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 91.490,20 TL.%20 müterafik kusur indirimli tutarın 68.617,65 TL olduğu; davacı Baba … …’ün destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 91.490,20 TL. Olduğu, %20 müterafik kusur indirimli tutarı 68.617,65 TL olduğu, Kaza tespit tutanağında aracın açıkça motorlu bisiklet olarak belirlenmesi, poliçe genel şartlarına göre motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararların teminat dışı olması, bunun dışında aracın motosiklet olduğuna ve silindir hacminin 50 santimetreküpün üzerinde olduğuna dair dosyada bir belge bulunmaması nedeniyle davalı …nın işbu dava kapsamında sorumlu olup olmayacağının takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Davacıların maddi zararları toplamı zorunlu trafik sigorta poliçe limitin içinde kalmakta olup, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamına girmediği, …nın sorumlu olduğunun kabulü halinde; Anne … bakımından hesaplanan zarar yönünden temerrüdün 16.05.2018 tarihinde, baba … bakımından hesaplanan zarar yönünden 14.06.2019 dava tarihinde gerçekleşmiş olacağı, … dışındaki sorumlular bakımdan herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüdün 16.10.2016 olay tarihinde gerçekleşmiş olacağı, kazaya karışan aracın kullanım amacını ticari olmaması nedeniyle, ticari faiz talebine ilişkin takdirin mahkemeye ait bulunduğu, rapor edilmiştir.
Müterafık kusur ve hatır taşımacılığı yönünden takdiri mahkememize ait olmak üzere indirim yapılmaksızın dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi ile Yargıtay … HD nin 2019/… E 2021/… K sayılı ilamı doğrultusunda tazminat hesabında TRH 2010 tablosu esas alınarak ve prograsif rant yöntemi kullanılarak bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi suretiyle tazminat hesaplanması için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup; 15/06/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; motorlu bisiklet olduğu belirtilen tescilsiz aracın sürücüsü … …’nın; meydana gelen trafik kazasında %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü … …’un; meydana gelen trafik kazasında kusurunun olmadığı, davacı yolcu … …’ün; dava konusu trafik kazasında, kazanın meydana gelmesine direk etki eden ihlalinin olmadığı anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında kusurunun olmadığı, yolcu … …’ün dosyada mevcut Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre, trafik kazası esnasında koruyucu başlık (kask) takmadığı belirtilmiş olup, Karayolları Trafik Kanununun 78. maddesine göre; belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunlu olduğu, konu hakkındaki değerlendirme, TBK 51.maddesi gereğince, mahkemenin takdirinde olduğundan müterafik kusur konusunda bilirkişi olarak değerlendirme yapılmadığı, müterafik kusur indirimi ile hatır taşıması indirimine ilişkin takdiri mahkemeye ait olmak üzere araç sürücüsünün %100 kusur durumuna göre … …’ün vefatı nedeniyle davacı anne … …’ın destekden yoksun kalma sebebiyle maddi zararın 155.650,82TL, davacıbaba … …’ün destekten yoksun kalması sebebiyle maddi zararın 131.401,37TL olduğu, kaza tespit tutanağında aracın açıkça motorlu bisiklet olarak belirlenmesi, poliçe genel şartlarına göre motorlu bisikletlerin kullanılmasından ileri gelen zararların teminat dışı olması, bunun dışında aracın motosiklet olduğuna ve silindir hacminin 50 santimetreküp’ün üzerinde olduğuna dair dosyada bir belge bulunmaması nedeniyle davalı …nın işbu dava kapsamında sorumlu olup olmayacağının takdirinin mahkememize ait olmak üzere; davacıların maddi zararları toplamı zorunlu trafik sigorta poliçe limitin içinde kalmakta olup, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamına girmediği, …nın sorumlu olduğunun kabulü halinde; Anne … bakımından hesaplanan zarar yönünden temerrüdün 16.05.2018 tarihinde, baba … bakımından hesaplanan zarar yönünden 14.06.2019 dava tarihinde gerçekleşmiş olacağı, … dışındaki sorumlular bakımdan herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüdün 16.10.2016 olay tarihide gerçekleşmiş olacağı, kazaya karışan aracın kullanım amacının ticari olmaması nedeniyle, ticari faiz talebine ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1.maddesi uyarınca; mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, aynı zamanda bir dava şartıdır. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı gibi, taraflar da, dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Davalılar … … ve … kaza tarihinde 12 yaşında bulunan ve reşit olmayan davalı … …’nın babası ve annesi olup, bu davalılara aile başkanı olarak ve aile başkanının sorumluluğuna ilişkin TMK 369. maddesi hükümlerine dayanılarak husumet yöneltilmiştir.
TMK. nun 369. maddesi, Kanunun İkinci Kitabının İkinci Kısmında yer aldığından, bu maddeye dayalı Aile Hukukundan doğan uyuşmazlıkların çözümü de 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca, Aile Mahkemelerinin görev alanına girmektedir. … BAM … Hukuk Dairesi’nin 2018/… Esas, 2021/… Karar sayılı kararı ve … BAM … Hukuk Dairesi’nin 2019/… Esas, 2019/… Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere anne ve baba olan davalılar hakkında TMK’nun 369. maddesinin uygulanması gerektiği ve uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesi görevli olduğundan HMK’nın 114/1c , HMK 115/1 maddeleri gereğince mahkememiz görevsiz olduğundan dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar 22/10/2021 tarihli celsede 1 nolu kararda “asıl dava ve birleşen dava ” olarak hüküm kurulmuş ise de;mahkememiz dosyası ile birleşen bir davanın olmadığı, sehven birleşen dava ibaresinin yazıldığı görülmekle, hükmün 1.nolu bendindeki “birleşen dava” ibaresi HMK’nun 304.maddesi gereğince kaldırılarak hüküm aşağıdaki belirtildiği şekilde düzeltilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114/1c , HMK 115/1 maddeleri gereğince mahkememiz görevsiz olduğundan dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Kararın süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten , kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememizden talep edilmesi halinde dosyanın görevli … Aile Mahkemesi gönderilmesine,
3-HMK 20 maddesi gereğince süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Yargılama gideri, vekalet ücreti ve karar ve ilam harcının görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Davacı vekilinin yüzene karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır