Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/363 E. 2019/800 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/363 Esas
KARAR NO : 2019/800

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2019
KARAR TARİHİ : 01/10/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, …Şubesinin…hesap nolu müşterisi olduğunu, ancak 27.10.2016 tarihinde, müvekkilimin bilgisi ve izni dışında, mezkûr hesaptan 15.300-TL çekilerek, müvekkilin bilmediği… isimli bir kimsenin… nolu hesabına havale yapıldığını, müvekkilinin bu hususu, 02.11.2016 tarihinde internet bankacılığı üzerinden hesaplarını kontrol ettiğinde fark etmiş olduğunu, hemen ertesi gün, 03.11.2016 tarihinde savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, Savcılığın yaptığı soruşturma üzerine 30.04.2019 tarihinde İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi… E. sayılı dosyası ile dava açtığını, müvekkilinin, 23.12.2016 tarihinde davalı bankanın … şubesine verdiği dilekçe ile mağduriyetinin giderilmesini talep ettiğini, bankanın müvekkilin mağduriyetini gidermediğini, bankanın özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını beyan ederek; 27.10.2016 tarihinde, müvekkilinin …Şubesi… nolu hesabından müvekkilinin bilgisi ve izni dışında yapılan 15.300-TL havale nedeniyle bankanın sorumluluğunun bulunduğunun kabulü ile bu bedelin davalı bankadan alınarak 27.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …, İnternet bankacılığından yararlanabilmek için müvekkili Banka tarafından internet kullanıcılarına (Davacıya) 3’lü (şahsa münhasır) şifre verildiğini, müşteri numarası ve üçlü şifre bilinmeden bankanın İnternet sitesinden işlem yapılabilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili bankanın, davacının sorumluluğu altında bulunan ve şahsına özel olarak verilmiş olan 3 ayrı şifrenin saklanması kullanılması, 3. bir kişiye verilmesi yahut dolandırıcılık sonucu şifrelerin elde edilmesi dolayısıyla sorumluğu bulunmamakta olup bu özen borcu, şifrelerin özenle kullanımı ve saklanması tamamıyla internet kullanıcısının yedinde bulunduğunu, davacının, şahsına özel olarak verilmiş olan internet şifrelerini kullanarak işlem yapacağı bilgisayarın, cep telefonunun ve ağ bağlantısının güvenli olup olmamasından müvekkili bankanın hiçbir şekilde sorumluluğunun bulunmadığını, İnternet 7/24 Şubesi aracılığıyla yapılan para transfer işlemlerinde banka kayıtlarında cep telefon numarası kayıtlı bulunan müşterilere bilgilendirme amaçlı SMS mesajı gönderildiğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Mahkememizce … A.Ş.’e müzekkere yazılarak, para çekilen hesabın niteliği sorulmuş, bankaca verilen cevabi yazının incelenmesi sonucunda; davaya konu hesabın emekli maaş hesabı için açılan bireysel hesap olduğu görülmüştür.
Uyuşmazlığın niteliği itibariyle davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık bireysel banka hesabından çekilen paranın iadesi isteminden kaynaklanmakta olup, davacı tüketici konumundadır. Bu halde uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Mahkemenin görevi hususu kamu düzenine ilişkin olup, bunun mahkemece resen nazara alınmış ve davanın HMK madde 114/1-c ve 115/2 hükümleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-1-HMK 6100 Sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE
2-İstanbul Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu tespitine,
3-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde davacı tarafın müracatı halinde dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararı kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde davacı tarafın müracat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/10/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır