Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/36 E. 2019/1080 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/36 Esas
KARAR NO : 2019/1080
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kimlik ve ehliyetini kaybettiğini, bu kayıptan sonra müvekkilinin kimliğini ve ehliyetini ele geçiren kişilerin müvekkili adına değişik GSM operatörlerinden hat açma, değişik bankalardan kredi müracaatı gerçekleştirtiğini, bu işlemlerle ilgili müvekkili hakkında çeşitli ceza davaları açıldığını, müvekkilinin bu davaların tamamından kimliğini kaybetmiş olması nedeniyle beraat ettiğini, müvekkili adına bu dönemde … A.Ş isimli bankadan kredi kartı çıkarıldığını, … A.Ş.’nin … ‘ye geçince müvekkili hakkında bu kredi kartından kaynaklanan borçtan dolayı … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yasal süresi içerisinde borca itiraz etmiş olmalarına rağmen … tarafından alacaklı olunan dosyalarda …’nin özel kanunu gereği itiraz satış haricinde ki işlemleri durdurumadığından müvekkilim haciz baskısı altında kaldığını, müvekkilinin pay sahibi olduğu şirketteki payları ve miras olarak kalan gayrimenkulleri ile ilgili işlemler başlatıldığını beyan ederek; müvekkilinin … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili davacının sözleşme aslındaki imzası ile ilgili dönemdeki imzalarının incelenerek bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. 6502 sayılı yasanın 83/2. fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” düzenlemesine yer verilmiştir, ilgili yasa maddesi ile görev konusunun tartışılmasının önüne geçilmiştir.
Somut uyuşmazlık, taraflar arasındaki Kredi Kartı Üyelik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Açıklanan yasal düzenlemer kapsamında uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevli olup, mahkememizce davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-1-HMK 6100 Sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE
2-İstanbul Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu tespitine,
3-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde davacı tarafın müracatı halinde dosyanın görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
4-6100 sayılı HMK nın 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararı kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde davacı tarafın müracat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır