Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/318 E. 2021/290 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/318 Esas
KARAR NO : 2021/290
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2019
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili tarafından yapımı üstlenilen dizinin ışık ve kameranın ekipmanını müvekkilinin sağladığını, davalı tarafça müvekkili aleyhine ikame edilen ihtiyati haciz ve icra takibine kadar aralarında bir ihtilaf olmadığını, davalı tarafça cari hesap mutabakatı ve BA-BS formları dayanak gösterilerek ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… D.İş sayılı dosyası kapsamında ihtiyati haciz alındığını, bu karar dayanak yapılarak müvekkili aleyhine …İcra Dairesi’nin 2018/ … Esas sayılı dosyası kapsamında takip başlatıldığını, müvekkiline haciz işlemleri uygulandığını, müvekkilince takibe itiraz edildiğini ve davalı tarafça … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine itirazın iptali davası açıldığını, davalı tarafın, taraflar arasındaki anlaşmadan doğan yükümlülüklere uyulmadığını, müvekkiline verilen hizmetin haksız bir şekilde durdurulduğunu, müvekkili tarafından başka şirketlerden ışık ve kamera ekipmanı hususunda hizmet alındığını, bu durumun müvekkili için ek maliyetler doğurduğunu, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca 2019 yılı Haziran ayına kadar davalı tarafça verilecek hizmetlere karşılık olarak müvekkili şirket yetkilisi … adına kayıtlı olan İstanbul ili, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, 3 parselde bulunan taşınmazın davalı şirket yetkilisi olan …’a 2.450.000,00TL karşılığı devredildiğini, mezkur taşınmazın tadilat işlemlerinin de müvekkilince yapıldığını, davalı tarafça bu devir işleminin saklandığını, müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olduğunu, müvekkilince davalı tarafa bölüm başı 40.000,00TL ödeme yapıldığını, davalı tarafın hizmet vermeyi durdurması üzerine müvekkilinin …’den bölüm başına 25.000,00TL + KDV karşılığında kamera ekipmanı hizmeti aldığını, …dan bölüm başına ışık ekipmanı için 30.000,00TL+KDV karşılığında anlaşıldığını, müvekkilinin bölüm başına 15.000,00TL’den fazla ek ödeme yaptığını, bu şekilde 11 dizi bölümü çekildiğini, müvekkilince davalı tarafa hizmet bedelinin peşin ödenmesine rağmen davalı tarafın edimlerini yerine getirmediğini, taraflar arasındaki Ekim 2017 tarihinde yapılan mutabakata göre; davanın Ocak 2017 – Haziran 2019 tarihine kadar davalı tarafça sunulacak hizmetin karşılığında müvekkilince 2.450.000,00TL ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı, mutabakatta davalının 2016 yılından gelen hakedişlerinin 42.300,00TL, 2017-2018 yayın sezonu 35 bölüm sunulacak hizmet bedeli toplamının 2.259.185,00TL olduğu, hakedişin ödenen KDV tutarı olan 316.000,00TL düşüldükten sonra kalan tutarın 1.943.000,00TL olduğu, 2018-2019 yayın sezonu için sunulacak yaklaşık 10 bölüm hizmet bedelinin 507.000,00TL olduğu, davalı tarafın toplam hakedişinin 2.450.000,00TL olduğu, 2.450.000,00TL olarak belirlenen tutara karşılık olarak mezkur taşınmazın … tarafından davalı şirket yetkilisi …’a devir ve temlik edildiği hususlarında tarafların anlaştığını, dilekçe ekinde sunulan whatsapp yazışma kayıtlarında bu hususunun ikrar edildiğini, taşınmazın tadilat ve dekorasyon işlemleri için 450.000,00TL masrafın müvekkilince yapıldığını, müvekkilince … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturma numarasının 2019/… olduğunu, davalı tarafça … kanalına haciz yazısı gönderildiğini, bu nedenle müvekkiline … tarafından bölüm ödemelerinin yapılmadığını, müvekkilince bölüm ödemeleri alınamadığından müvekkilinin ödeme yapması gereken kişilere ödeme yapamadığını, davalı tarafça müvekkili ile bağlantısı olmayan … AŞ’ye de haciz işlemi uygulandığını beyan ederek; müvekkilinin davalı şirketten alacağı olan şimdilik 70.000,00TL’nin ve müvekkilinin, davalının kusuru ile uğramış olduğu zararın tazmini bakımından şimdilik 30.000,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının aktif husumet sahibi olmadığını, … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan 2018/… Esas sayılı dosya ile iş bu dosya arasında bağlantı olmadığını, bahse konu davanın konusunun müvekkilinin davacıdan olan alacağı olduğunu, müvekkili ile davacı arasında mutabakat ve BA-BS formları imzalandığını, buna göre müvekkilinin 2018 yılı … ayı itibari ile davacıdan 1.687.637,97TL alacaklı olduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… D. İş sayılı dosyasından, davalı yanın borcunu ikrar ettiğini, davacı tarafın sunmuş olduğu 2017 yılına ait mutabakatın müvekkili şirket yetkilisince imzalanmadığını, imzanın sahte olduğunu, temlik edildiği iddia edilen taşınmazın ve şirket yetkilisi olarak gösterilen şahsın cari hesaptan kaynaklanan alacakla herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, temliğe ilişkin mutabakatta herhangi bir kayda yer verilmediğini, böyle bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığını, söz konusu taşınmazın 18/04/2017 tarihinde müvekkili şirket yetkilisince temlik alındığını, davacı tarafından sunulan sahte mutabakatın tarihinin Ekim 2017 yılına ait olduğunu, cari hesaba ilişkin 2018 yılı … ayında düzenlenen ve taraflarca imzalanan cari hesap mutabakatının 2018 yılı Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarına ilişkin olduğunu, bu durumun BA-BS mutabakatlarında da sabit olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … İcra Müdürlüğünün 2018/ … Esas sayılı dosyası, … Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2018/… D. İş sayılı dosyası, …Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2018/… Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce İstanbul ili, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde bulunan taşınmazın tapu kaydı celp edilmiş, tapu kaydının incelenmesi sonucunda taşınmazın satış edinme sebebiyle 18/04/2017 tarihinde … adına tescil edildiği görülmüştür.
Mahkememizce mezkur taşınmaza ait mimari proje … Müdürlüğünden celp edilerek incelenmiş ve dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerine müzekkere yazılarak, tarafların 2018-2019 yıllarına ati BA-BS formları celp edilmiş incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce … AŞ’ne müzekkere yazılarak, davacıya, … ve … Şirketlerine 2019 sezonu için ne kadar ödeme yapıldığı sorulmuş verilen cevabi yazının incelenmesi sonucunda; ilgili tarafından davacının hakedişlerinden … ve … Şirketine ödeme yapılmadığı bilgisinin verildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı vekili tarafından sunulan ve davacı ile … arasında imzalanan 18/10/2018 tarihli sözleşme, davacı ile … arasında imzalanan 19/10/2018 tarihli ışık malzemesi kiralama sözleşmesi incelenmiş ve dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce davacı vekilince dosyaya sunulan ve davalı şirket yetkilisi ve … ile yapılan yazışmaların incelenmesi sonucunda, davalı şirket yetkilisinin … ile aralarındaki ilişkiye istinaden yazışmalar yapıldığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan whatsapp yazışması mahkememizce incelenmiş, yazışmalarda … adlı kişinin iki tane … ‘den daire teklifini kabul ettiğini, 2.500.000,00TL nin Çatalcadaki taşınmazı aldığını ifade ettiği görülmüş ve davaya konu Büyükçekmece’de ki taşınmazın yazışmada geçmediği görülmüştür. Davacı vekilince iş bu yazışmanın yazılı delil başlangıcı olduğu ileri sürülmüş ise de söz konusu yazışmanın davalı şirket yetkilisinden sadır olduğu net bir şekilde anlaşılmadığından mahkememizce bu yazışmanın yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge olmadığına karar verilmiş ve HMK’nın 200.maddesi uyarınca davacı vekilinin tanık dinletme talebinin mahkememizce reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda mahkememizce mahallinde üç tane gayrimenkul değerleme uzmanı, bir peysaj düzenlemesi işlerinden anlayan uzman bilirkişi, bir hukukçu bilirkişi ve bir mali müşavir bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak tarafların iddia ve savunmaları ve mahkememizce belirlenen uyuşmazlık noktalarında tarafların tutmakla yükümlü olduğu ticari defter ve kayıtları üzerinde de inceleme yapılarak dava tarihi itibariyle davacının zararının olup olmadığı, zararı var ise ne kadar zararı olduğu ve dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarında rapor alınmasına ve taşınmazın satış tarihi olan 18/04/2017 tarihi itibariyle değerinin belirlenmesi ve davalı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı hususlarında … Asliye Ticaret Mahkemesince alınan bilirkişi raporu da göz önünde bulundurularak ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının 2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının yasal süresinde eklenmiş olduğu, 2019 yılı ticari defterlerinin açılış beratlarının yasal süresi içerisinde gönderilmiş olduğu, kapanış beratının yüklenmesi için gerekli yasal sürenin henüz dolmadığı, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının, davalı taraf ile olan son işleminin 07/09/2018 tarihi olduğu, bu tarih itibari ile davacının, davalı yana 1.687.637,97TL borçlu göründüğü, söz konusu bakiyenin 28/11/2018 tarihinde … İcra Dairesinin 2018/ … dosya ödemesi açıklamalı kayıt ile kapatıldığını, dava tarihi itibariyle davalıya bir borcunun olmadığını, davacının, dava dışı …e 03/10/2018 tarihinden itibaren 11 adet fatura ile 2018 yılı içinde 297.006,00TL, 2019 yılı içerisinde ise 2 adet fatura ile 59.000,00TL hizmet alımı gerçekleştirildiği, davacı yanın, dava dışı …dan 2018 yılı içinde 10 adet fatura ile 358.000,00TL, 2019 yılı içerisinde ise 2 adet fatura ile 42.480,00TL hizmet alımı gerçekleştirildiği, davalı yanın incelenen 2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinden yevmiye ve envanter defterlerinin açılış tasdikleri ile yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığını ilgili yıllarda kebir defterinin tasdikinin yapılmadığını, 2019 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığını, kapanış tasdiklerinin henüz sürenin dolmadığı 2016- 2017-2018 yılına ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulmadığı, 2019 yılı ticari defterlerinin ise usulüne uygun tutulduğu, her iki tarafında ticari ilişkinin başladığı ve dava tarihine kadar geçen süreç içerisinde cari hesap yönünden 2016-2017 dönem sonu itibari ile mutabık oldukları, taraflar arasında 2018 yılı, yıl sonu itibariyle 1.687.637,97TL’lik cari hesap farkının olduğu, davacı tarafından icra dosyasına ödenen miktarın davalının ticari defterlerinde yer almamasından kaynaklandığı, davacı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu … Mutabakat başlıklı belgenin 08/07/2017 tarihinin baz alınarak hazırlandığı, davacı yanın, davalı yana 42.305,00TL borçlu olduğu, bu tarihten sonra çekilecek üç bölüm için KDV dahil 140.080,60TL, sonraki 32 bölüm için ise 1.760.000,00TL+ 316.800,00TL KDV olarak icmal hazırlandığı, davacı yanın, davalıya 2.259.185,60TL ödeyeceği ve davaya konu taşınmazın 2.450.000,00TL bedelle verileceğinin kararlaştırıldığı, taraf ticari defterlerine göre 08/07/2017 tarihinden sonra davalı yanın, davacı yana 31/12/2017 tarihine kadar KDV dahil toplamda 911.290,40TL fatura keşide ettiği, karşılığında 86.741,43TL tahsilat yaptığı, 2018 yılı içerisinde ise 07/09/2018 tarihine kadar KDV dahil toplam 997.020,45TL fatura keşide ettiği, karşılığında 176.236,45TL tahsilat yaptığı, bu tutarların davacı şirket ticari defterleri ile mutabık olduğu, mutabakat belgesinin geçerli olduğunu kabul edilmesi halinde davalı yanın 308.569,75TL eksik hizmet ifa ettiği, davacı yanın … ve … Şirketlerinden 03/10/2018 – 29/01/2019 tarihleri arasında KDV dahil toplamda 752.486,00TL tutarında hizmet satın aldığı, davacı tarafça tadilata ilişkin dosyaya sunulmuş ise de buna ilişkin belgeler sunulmadığından bu hususta bir değerlendirme yapılamadığı, taşınmasın değerinin 2.475.000,00TL olarak bedelinin tespit edildiği ifade edilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunda cari hesap mutabakat mektubunun geçerli olmadığının kabul edilmesi halinde, davacı yanın, davalıdan 1.687.637,97TL borçlu olduğu ifade edilmiştir.
Davalı tarafça, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu cari hesap mutabakat mektubundaki imzaya itiraz edilmiş olması sebebiyle davacı tarafın sunmuş olduğu cari hesap mutabakat mektubunun aslı kasaya alınmış ve dosyaya konulmuştur. Mahkememizce cari hesap mutabakat mektubundaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda, davalı şirket yetkilisinin huzurda imzasının alınması ve mukayese imza örneklerinin (belgedeki yer alan ilk tarih olan 23/01/2017 tarihinden önceki tarihlere ait belge asılları) yer aldığı belge asılları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle grafoloji alanında uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş ve alınan bilirkişi raporunun incelenmesi sonucunda; belgedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığının ifade edildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı vekilinin talebi üzerine 29/09/2020 tarihli celsede HMK’nın 169-175.maddeleri doğrultusunda davalı şirket yetkilisinin isticvabı yapılmış ve davalı şirket yetkilisi isticvap olunan hususlarda; “ilgili taşınmazı … ‘dan şahsı adına satın aldığı, alınan bu taşınmazın hiç bir ticari yönü olmadığını, davalı şirket adına alınmış bir taşınmaz olmadığını, taşınmazın devrinin … tarafından davacı şirketin edimlerine karşılık yapılmadığını, taşınmazın bedelinin tamamını … ‘a ödediğini, taşınmaz bedeli olarak, taşınmazın devri tarihi itibariyle 380.000,00EURO olarak elden ödediğini, tapuda taşınmazın bedelini 900.000,00TL olarak gösterdiğini, … ile o dönemde aralarının iyi olması nedeniyle herhangi bir belge almadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda ve cari hesap mutabakat belgesindeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, mezkur belgedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığına karar verilmiştir. Mahkememizce celp edilen davaya konu olan taşınmaza ilişkin kayıtların incelenmesi sonucunda, taşınmazın davacı şirketin yetkilisi olan … … tarafından davalı şirket yetkilisine devredildiği, taşınmaz devrine ilişkin ödendiği iddia olunan bedele ait kayıtların davacı ve davalı şirket ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı ve yapılan devrin taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden yapıldığına dair dosyaya sunulan bir belge olmadığından, davacı tarafça taşınmaz devrinin ticari ilişkiye istinaden yapıldığı hususu ispat edilmediğinden, bu taşınmaz devrinin taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden yapılmadığına karar verilmiştir. Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; tarafların cari hesap mutabakat belgesi haricinde incelenen ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle mutabık olduğu görülerek ve mutabakat belgesindeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmaması nedeniyle dava tarihi itibariyle, davacının, davalı tarafa 1.687.637,97TL borcu olduğu hususu göz önünde bulundurularak, davalı tarafın, davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığına ve davalının taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan edimini yerine getirmemesi hususunda davacı taraftan alacaklı olması nedeniyle ve bu hususta takip başlattığı ve alacağının tahsili için dava açtığı görülerek ifadan kaçınmasında haklı olduğu kanaatine varılarak, davacının, davalıdan kaynaklanan bir zarara uğramadığına karar verilmiş ve davacının tüm talepleri yönünden davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Tüm talepleri yönünden davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30-TL karar ilam harcından peşin alınan 1.707,75-TL harcın mahsubu ile artan kalan 1.648,45-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 13.450,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına.
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır