Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/310 E. 2020/229 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/310 Esas
KARAR NO : 2020/229

DAVA : Hisse senetlerinin iadesi
DAVA TARİHİ : 26/10/2009
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

ASIL DAVADA DAVA:Davacı vekilince mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle;1 nolu davalı ile müvekkili banka arasında muhtelif tarihlerde genel kredi sözleşmeleri yapıldığını,bu sözleşmeye bağlı olarak Menkul Kıymet Kredi taahhütnamesi çerçevesinde hisse senetleri rehin alınarak kredi kullandırıldığını, 24.3.2009 tarihli yazı SPK nın yazısı ile Merkez Menkul değerler şirketinin faaileytlerinin geçici olarak durdurulduğunu, davalının bankaya 26.3.2009 taraihi itibariyle 647.017,83-TL borcu olduğunu, aracı kurum nezdindeki rehinli hisselerin ise değerinin 1.367.577,06-TL tutarında olduğunu müvekkili bankanın rehin hakkına istinaden bu hisseleri satarak alacağını almayı beklerken 1 nolu davalıyı temsilen Yatırımcıları koruma fonunun Beşiktaş Noterliğinin 13.5.2009 tarihli ihtarı ile bu hisselerin maliklerinin müşteriler olması nedeniyle bu kişelerin muvafakatının alınması istemi ile ihtar çektiğini, bu hisse senetlerinin aracı kurumun borcuna karşılık olarak rehin edilmesine engel bir hüküm olmadığını bilakis rehin edilebileceğine dair14.7.2003 tarih ve 25168 sayılı Resmi gazete de yayınlanan Sermaye Piyasası Araçlarının Kredili alım, Açığa Satış ve Ödünç alma ve verme işlemlerine ilişkin tebliğin19, 21,23, maddelerinde hüküm bulunduğunu, bu senetlerin rehin edilmesi için müşterilerin muvafakatlarıne ihtiyaç olmadığını, beyanla rehinli hisse senetleri üzerined davalıların gerek kendilerinin gerekse 3.kişiler yararına gerçekleştirecekleri tasarrufi işlemlerin dava sonuna kadar durdurulmasını, davalıların müvekkili bankanın rehin hakkını bertaraf etmeye yönelik hisse senetleri üzerinde yarattığı muarazanın menini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP: Davalı vekilince mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini davalı …A.Ş. nin SPK;nın 46. Maddesine göre tedrici tasfiyesine karar verildiğini, SPK:46/B maddesine göre tasfiye işlemine tabi tutulan aracı kurumun müşteri hesaplarındaki sermaye piyasası araçlarının hak sahiplerine dağıtılacağının belirtildiğini, tasfiyenin amacının müşterilere ait kıymetlerin öncelikle müşterilere dağıtımını sağlamak olduğunu, söz konusu kayıtların SPK:10/A maddesine göre MKK nezdinde tutulmasının bu kuruma dava açılmasını gerektirmediğini bu kurumun uşlemlerle ilgisi olmadığnıı davanın bu kurum hakkında husumetten reddi gerektiğini Kaydileştirme tebliğinin 19.maddesine göre bir hissenin rehin verilmesi için rehin verilen kişinin yada kurumun hesabına gönderilmesi gerektiğini somut olayda söz konusu hisselerin …A.Ş. nin hasıbana rehin olarak kaydedildiğini bankaya ait hesaba rehin kaydı yapılmadığını, iddia edildiği gibi aracı kurumun bankadan kullandığı kredi nedeniyle sözleşmeye taraf olmayan müşterilerin hisse senetlerinin rehin olarak verilmesi mümkün olsada bunun müşterileri bağlamasının söz konusu olmadığını, davacı banka ile müşteriler arasında rehin sözleşmesi bulunmadığını bu konuda taraflarına tebliğ edilen bir evrakta olmadığını, davacı bankanın davaya konu
kıymetler üzerindeki zilyetliğe saldırısının önlenmesi için fon tarafından davacı aleyhine 30.6.2009 tarihinde İstanbul … ATM de dava açıldığını dosya numarasının … olduğunu bu dosya ile mahkemeniz dosyasının birleştirilmesi gerektiğini savunmuştur.
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İSTANBUL… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN …ESAS DOSYASINDA:
DAVA :Davacı vekilince mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; SPK nın 6.4.2009 tarihli kararı ile aracı kurumun sermaye piyasasında faaliyet gösterdiğini aracı kurumun SPK’nın 46. maddesine göre tedrici tafiyesine karar verildiğini,SPK:46/B maddesine göre tasfiye halinde öncelikle sermaye piyasası araçlarının hak sahiplerine dağıtılacağının hükme bağlandığını yapılan incelemede 26 adet yatırımcının hesabındaki kıymetlerin davalı banka nezdinde bulunan aracı kurumun hesabında bulunduğunun anlaşıldığını, fonun öncelikli görevinin hesaptaki müşterilere ait kıymetleri öncelikle müşterilere iade etme amacı olduğunu, MKK nezdinde SPK:10/A maddesine göre izlenen sermaye piyasası araçlarının MKK İş Bilişim İlke ve kurulları uyarınca hesabın açılı bulunduğu kurum onayına bağlı olduğunu, bu cümleden olarak davalı bankaya müşterilere ait aracı kurum nezdinde bulunan menkul kıymetlerin çıkışının onaylanması için ihtar gönderilmesine rağmen sonuç alınamadığını, ancak davalının buna engel olduğunu, davalının bu senetler üzerinde rehin hakkına sahip olduğundan bahisle onay vermekten kaçındığını beyanla MK:973. Maddesine göre zilyetlik hakkını kullanımı engelleyen davalının saldırısının önlenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Banka vekilince mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle, davanın yersiz olduğunu müvekkili bankanın İstanbul 30. Ticaret Mahkemesinde aynı konu ile ilgili muarazanın giderilmesi amacıyla dava açtığını, fonun ancak tasfiye kapsamında aracı kurumun malvarlığını tespit etme yetkisine sahip olduğunu davanın husumetten reddi gerektiğini, fonun aracı kurumun temsilcisi sıfatıyla dava açtığını aracı kurumun müvekkili bankanın kredili müşterisi olduğunu, aracı kurumun müvekkilinden kredi kullanacağı konusunda ortada bir ihtilaf bulunmadığını, aracı kurum ile bankanın hesap ilişkisinin 13.6.2006 tarihinde tesis edildiğini bu tarihten dava tarihine kadar aracı kurum ile banka arasında süregelen kredilendirme işlemine müşteri tarafından bugüne kadar bir itirazın olmadığını, bunun anlamının rehin işleminin müşterinin onayı ile tesis edildiğini gösterdiğini, beyanla haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece açılan bu dava usul ekonomisi fiili irtibat nedeniyle mahkemenin 8.12.2009 tarih ve 2009/478 E ve 2009/744 K sayılı ilamı ile mahkememiz dosyası ile birleştirildiği anlaşılmıştır.
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLEN İSTANBUL… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS DOSYASINDA:
(İş bu dosyanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesi ile ilgili karar incelendiğinde davacı tarafından Takas Bank Aleyhine açılan davanın tefrikine karar verilerek tefrik edilen dosyanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür )
DAVA: Davacı vekilince mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Aracı Kuruluş… A.Ş.nin faaliyetinin durdurularak tasfiye sürecine alınmasının sebebinin yatırımcıları koruma amacı güttüğünü, yatırımcıların izni ve muvafakatı olmadan hisse senetlerinin davalı bankaya alınmış olunan kredi karşılığı rehin verilmesi imkanının olmadığını, hisse senetlerinin aracı kurum nezdinde bulunan müvekkili hesabında bulunduğunu, hisse senetleri üzerinde rehin hakkının kullanılamayacağını hisse senetlerinin müvekkiline iadesi gerektiğini, beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla davalı bankaya rehnedilen (Garan 20850 adet ve Tkfen 49869,42 adet hisse senedi) hisse senetlerinin temettü, bedelli ve bedelsiz sermaye arttırımları ile birlikte aynen iadesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … Vekilince Mahkemesine verilen cevap dilekçesinde: müvekkilinin rehin hakkının kanun ve sözleşmeden kaynaklandığını,çerçeve sözleşmesininde bir dayanak oluşturduğunu,davacı ile davalı banka arasında somut bir rehin sözleşmesine gerek olmadığını çerçeve sözleşmesinin yeterli olduğunu, Çerçeve sözleşmesinin 5. ve 8. maddesinde aracı kurum ile banka arasında imzalanan rehin akdinin bankanın kullandırdığı kredinin teminatı olarak tesis edildiğini ve geçerli olduğunu, davacı ile aracı kurum arasında çerçeve sözleşmesi olmadan aracı kurumun davacıya hesap açmasının mümkün olmadığını, hisse senetlerinin aracı kurum ve davacının zilyetliğinden iradesi dışında çıkmasının söz konusu olmadığını, kredinin aracı kuruma mevzuata uygun kullandırıldığını ve tahsil edilemediğini, davacının …yasağının uygulamasının somut olayda söz konusu olmadığını, beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/664 E ve 2009/812 K sayılı dosyası fiili irtibat nedeniyle mahkememiz dosyası ile birleştirildiği anlaşılmıştır.
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLEN İSTANBUL …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS DOSYASINDA:
DAVA :Davacı vekilince mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Aracı Kuruluş …A.Ş.nin faaliyetinin durdurularak tasfiye sürecine alınmasının sebebinin yatırımcıları koruma amacı güttüğünü, yatırımcıların izni ve muvafakatı olmadan hisse senetlerinin davalı bankaya alınmış olunan kredi karşılığı rehin verilmesi imkanının olmadığını, hisse senetlerinin aracı kurum nezdinde bulunan müvekkili hesabında bulunduğunu, hisse senetleri üzerinde rehin hakkının kullanılamayacağını hisse senetlerinin müvekkiline iadesi gerektiğini, beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla davalı bankalara rehnedilen hisse senetlerinin (davalı … Bankasınca rehnedilen Ülker 1325 adet, davalı Takasbankça rehnedilen Mndrs 113723 adet ) temettü ve bedelsiz sermaye arttırımları ile birlikte aynen iadesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Vekilince Mahkemesine verilen cevap dilekçesinde: müvekkilinin rehin hakkının kanun ve sözleşmeden kaynaklandığını,çerçeve sözleşmesininde bir dayanak oluşturduğunu,davacı ile davalı banka arasında somut bir rehin sözleşmesine gerek olmadığını çerçeve sözleşmesinin yeterli olduğunu, Çerçeve sözleşmesinin 5. ve 8. maddesinde aracı kurum ile banka arasında imzalanan rehin akdinin bankanın kullandırdığı kredinin teminatı olarak tesis edildiğini ve geçerli olduğunu, davacı ile aracı kurum arasında çerçeve sözleşmesi olmadan aracı kurumun davacıya hesap açmasının mümkün olmadığını, hisse senetlerinin aracı kurum ve davacının zilyetliğinden iradesi dışında çıkmasının söz konusu olmadığını, kredinin aracı kuruma mevzuata uygun kullandırıldığını ve tahsil edilemediğini, davacının … yasağının uygulamasının somut olayda söz konusu olmadığını, beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … Vekilince Mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; aracı kurumun sermaye piyasası mevzuatına göre müşterisi olan davacının hisse senetlerinin onun hesabına alınan kredi karşılığında bankaya rehnedildiğini, davacının aracı kurumun bu temsil yetkisini ve hisse senetleri üzerinde rehin hakkı tesis edildiğini bildiğini, MKK nezdinde tutulan Rehin Teminat Değer raporunda davalı bankanın rehin alan olarak belirtildiğinin anlaşıldığını, rehinli hisse senetlerinin davacıya iade edilmemesinin yasal olduğunu, davacının hisse senetlerinin rehnedilmesi yönünde aracı kurumla çerçeve sözleşmesi imzaladığını, mevzuat ve MKK kayıtları, ekstreler ve muvafakat beyanlarının bunu doğruladığını asıl sorunun aracı kurumun tedrici tasfiyeye girmesinden kaynaklandığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLEN İSTANBUL …ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN …ESAS DOSYASINDA:
DAVA :Davacı vekilince mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Aracı Kuruluş…A.Ş.nin faaliyetinin durdurularak tasfiye sürecine alınmasının sebebinin yatırımcıları koruma amacı güttüğünü, yatırımcıların izni ve muvafakatı Olmadan hisse senetlerinin davalı bankaya alınmış olunan kredi karşılığı rehin verilmesi imkanının olmadığını, hisse senetlerinin aracı kurum nezdinde bulunan müvekkili hesabında bulunduğunu, hisse senetleri üzerinde rehin hakkının kullanılamayacağını hisse senetlerinin müvekkiline iadesi gerektiğini, beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla davalı bankalara rehnedilen hisse senetlerinin (Parkte 3125 adet, Ttkom 3250 adet, Isctr 11953 adet hisse) bedelli ve bedelsiz sermaye arttırımları ile birlikte aynen iadesini, Isctr hisse senetlerinden dolayı 1.176,00 TL temettü bedelini ve Ttkom hisse senedinden dolayı 609,00 TL temettü bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Vekilince Mahkemesine verilen cevap dilekçesinde: müvekkilinin rehin hakkının kanun ve sözleşmeden kaynaklandığını,çerçeve sözleşmesininde bir dayanak oluşturduğunu,davacı ile davalı banka arasında somut bir rehin sözleşmesine gerek olmadığını çerçeve sözleşmesinin yeterli olduğunu, Çerçeve sözleşmesinin 5. ve 8. maddesinde aracı kurum ile banka arasında imzalanan rehin akdinin bankanın kullandırdığı kredinin teminatı olarak tesis edildiğini ve geçerli olduğunu, davacı ile aracı kurum arasında çerçeve sözleşmesi olmadan aracı kurumun davacıya hesap açmasının mümkün olmadığını, hisse senetlerinin aracı kurum ve davacının zilyetliğinden iradesi dışında çıkmasının söz konusu olmadığını, kredinin aracı kuruma mevzuata uygun kullandırıldığını ve tahsil edilemediğini, davacının … yasağının uygulamasının somut olayda söz konusu olmadığını, beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Asli Dava aracı kurumda hisse senedi sahibi olan ve hisse senedi hesabı bulunan müşterilere ait hisse senetleri üzerinde davacı bankanın rehin hakkına sahip olup olmadığı yönündeki muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul … Asliye Ticaret mahkemesinin … dosyasında açılan dava Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından Tekstil bankasına karşı açılan yatırımcılara ait aracı kurum nezdinde bulunan hisse senetleri üzerinde banka aracılığı ile rehin kurulması suretiyle ortaya çıkan zilyetliğe yönelik saldırının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …E , İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … E ve İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesinin …E sayılı dosyalarında açılan mahkememiz dosyası ile birleştirilen davalar ise davalı bankaların aracı kurum nezdindeki davacılara ait hisse senetlerinin bankalarca rehin edilmesinin haklı bir nedene dayanmadığı iddiası ile açılan hisse senetlerinin iadesi istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen dosyalarla ilgili olarak tüm deliller toplandıktan sonra dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi ile rapor aldırılma yoluna gidilmiş bilirkişi Kurulunca verilen 21.5.2012 tarihli raporda özetle; yapılan geniş kapsamlı değerlendirmeye istinaden sonuç olarak aracı Kurumun bankalardan kredi temini amacıyla yatırımcılara ait hisse senetlerini sermaye piyasası mevzuatına uygun olarak 65. sayılı Tebliğin 21. maddesine göre rehnettiğini, bu konuda yatırımcının izin ve onayının aranmadığını, sermaye piyasası mevzuatı gereğince müşteri adına kredi kullandırma yetkisinin aracı kuruma ait olduğunu müşteri hisse senetlerini rehnetme yetkisinin bulunduğunu, Sermaye piyasası mevzuatında kaydileştirilmiş hisse senetlerinin rehni için 28 sayılı tebliğde özel düzenleme bulunduğunu bu nedenle Merkezi kayıt kapsamında gereken teslimli rehne ilişkin şekil şartlarına uygulmadığı iddiasının yerinde olmadığını, zira MKK kayıtları nezdinde kredi kullandıran banka lehine geçerli bir rehin tesis edildiğini, Aracı Kurum ile Yatırımcı hisse senetleri sahipleri arasında aktedilen Çerçeve sözleşmesinin aracı kurumun yatırımcı adına kredi alması ve kredili menkul kıymetleri teminat göstermesi yetkisinin V. ve VIII maddeleri ile MK ya uygun olarak yazılı rehin sözleşmesinin varlığını gösterdiğini, aracı kurumlar aracılığı ile temin ettiği kredi ile sermaye piyasası aracını satın alan yatırımcıların hem mevzuat gereğince hemde aracı kurumla imzaladıkları Çerçeve sözleşmesi uyarınca teminat olarak gösterilen hisse senetlerinin iadesini istemelerinin MK:2 de düzenlenen iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, söz konusu rehin işlemlerini dikkat ve özeni göstererek her zaman öğrenme imkanları bulunduğunu, aracı kurum tarafından kredi temin edilen bankalara teminat olarak verilen hisse senetlerinin rehin işlemlerinin geçerli olduğunu raporen beyan etmişlerdir.
İstanbul kapatılan… Asliye Ticaret Mahkemesince iş bu dosyayla ilgili olarak verilen 24/12/2012 tarih …Esas… sayılı karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/7244 esas 2014/13688 Karar nolu ilamı ile “Somut olayda mahkemece verilen kısa kararda, “3-Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/664 E.sayılı dava dosyası yönünden davanın kısmen kabulü ile …Bankasına rehinli olan… hisse senedi ve 1160,30 TL temettü bedeli ile 62.173,99 adet … hisse senedinin davalı … Bankasından alınarak aynen davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine… Bank aleyhine açılan davanın reddine” karar verilmiş iken gerekçeli kararda… aleyhine açılan davanın tefrik edilmiş olması nedeniyle kısa karardaki red kararının yok hükmünde olduğundan bahisle “13-Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dava dosyası yönünden davanın kısmen kabulü ile … Bankasına rehinli olan … hisse senedi ve 1160,30 TL temettü bedeli ile 62.173,99 adet …hisse senedinin davalı … Bankasından alınarak aynen davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmek suretiyle kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişkili bir durum yaratılmıştır.Kısa kararın çelişki yaratan kısmının hakim tarafından düzeltilmesiyle tefhim edilen kararı ortadan kaldırması mümkün olmadığından ve asıl ve birleşen davalar arasındaki irtibat gözetildiğinde diğer davalarla ilgili değerlendirme yapılmayarak gerek anılan yasal düzenlemeler gerekse İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı … dışında kalan taraflar vekillerinin diğer temyiz istemlerinin incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir” denilerek bozulmuştur.
Bu bozmaya uyularak uyulan bozma ilamı doğrultusunda sadece bozma ilamında belirtildiği şekilde kısa kararın gerekçeli karar uyumlu hale getirilmiştir. Karar taraf vekillerince temyiz edilmiş Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/15181 Esas 2017/717 karar sayılı ilamı ile ” Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı…A.Ş’yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu vekili, birleşen davalarda davacılar …, …, … vekilleri, asıl davada davacı- birleşen dosyalarda davalı …Ş. vekili temyiz etmiştir.1- Asıl dava aracı kurumda hisse senedi sahibi olan ve hisse senedi hesabı bulunan müşterilere ait hisse senetleri üzerinde davacı bankanın rehin hakkına sahip olup olmadığı yönündeki muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Birleşen İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla görülen dava, Yatırımcıları Koruma Fonu tarafından …Bankasına karşı açılan yatırımcılara ait aracı kurum nezdinde bulunan hisse senetleri üzerinde banka aracılığı ile rehin kurulması suretiyle ortaya çıkan zilyetliğe yönelik saldırının giderilmesi istemine ilişkindir. Birleşen diğer davalar ise davalı bankaların aracı kurum nezdindeki davacılara ait hisse senetlerinin bankalarca rehin edilmesinin haklı bir nedene dayanmadığı iddiası ile açılan hisse senetlerinin iadesi istemine ilişkindir.Mahkeme kararlarının niteliği ile hangi hususları kapsayacağına ilişkin yasal düzenlemeler incelendiğinde, gerek davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388. maddesinde gerekse karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde mahkeme kararlarının nasıl yazılacağı, kararda hangi hususların yer alacağı açıkça gösterilmiştir. Hükümler, davayı esastan halleden ve taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardır (6100 sayılı HMK madde 294). Anayasa’nın 141. maddesi gereğince, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Gerekçe, hakimin tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar (Kuru Baki, Arslan Ramazan, Yılmaz Ejder, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Yetkin Yayınları, Ankara 2011, 22.Bası, s. : 472).Bu açıklamalar ışığında, temyize konu karar incelendiğinde, asıl dava ve birleşen İstanbul … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu belirtildikten sonra, yargılama sırasında alınan 10.10.2012 tarihli ek raporun 16, 17 ve 11. sayfalarındaki tabloların karara eklenmesine ve kararın eki sayılmasına şeklinde hüküm kurulduğu gözlenmiştir. Mahkemece, gerektiğinde ve teknik zorunluluk söz konusu olduğunda, hükmün eki niteliğinde kroki ve şekillere kararın ekinde yer verilebilirse de bilirkişi raporundaki tabloların karar eki sayılması biçiminde bir hükme yer verilmesi, karar nedeniyle yeni uyuşmazlıkların doğmasına, aynı uyuşmazlıkla ilgili yeni davalar açılmasına neden olabilecek nitelikte olmakla yasaya uygun kabul edilemez. Öte yandan, birleşen İstanbul … Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası bakımından verilen hükümde karara eklenmesine ve kararın eki sayılmasına hükmedilen ek bilirkişi raporunun 11. sahifesinde iki adet tablo yer almakta olup bu husus, kararın infazında da tereddüte neden olacak niteliktedir. Tüm bu nedenlerle, yukarda anılan yasal düzenlemelere uygun olarak yazılmış bir karar bulunmadığından, kararın, öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.2- Birleşen İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında davalı … hakkında açılan davanın dosyadan tefrikine karar verildiği halde karar başlığında davalı olarak gösterilmesi; birleşen İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davalı bulunan …hakkında bir tefrik kararı bulunmadığı ve davada halen davalı olduğu halde mahkeme gerekçesinde davalı …hakkında tefrik kararı verilerek ayrı bir esasa kaydının yapıldığının belirtilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Ayrıca, İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/103 Esas sayılı dosyasıyla davacı-karşı davalı … ile davalı-karşı davacı …A.Ş.’yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu arasında görülen, asıl davada bankaya teminat verilen sermaye piyasası araçları üzerindeki rehin hakkının varlığı ve geçerliliğinin tespiti ile haksız ve dayanaksız muarazanın giderilmesine karar verilmesinin, karşı davada ise, dava konusu hisse senetlerinin tüm semereleriyle birlikte karşı davalı …’ın fer’i zilyetliğinden alınarak …havuz hesabına (zilyetliğine) aynen iadelerinin sağlanmasının, aynen iadelerinin mümkün olmaması durumunda dava tarihindek…endeksi üzerinden hesaplanacak nakit karşılığının dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak…A.Ş.’ye verilmesinin istendiği davada, mahkemece asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen kararın Dairemizin 2012/12119 Esas 2014/2981 Karar sayılı ilamıyla onandığı, davacı-karşı davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin de Dairemizin … Esas, 2… Karar sayılı ilamıyla reddedilerek kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında Takasbank aleyhine de dava açıldığı anlaşıldığından, belirtilen İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/103 Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesiyle birleşen dosya davacısı …’in…’a rehnedilen hisse senetlerinin iadesinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılarak sonucuna göre bu davalı hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu hususun nazara alınmaması yerinde görülmemiştir.4- Bozma sebep ve şekline göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı …A.Ş.’yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu vekilinin, birleşen davalarda davacılar …, …, … vekillerinin, asıl davada davacı-birleşen dosyalarda davalı …Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.” denilerek mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozmalarından önce, asıl ve birleşen dosyalarla ilgili olarak tüm deliller toplandıktan sonra dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi ile rapor aldırılma yoluna gidilmiş bilirkişi Kurulunca verilen 21.5.2012 tarihli raporda özetle; yapılan geniş kapsamlı değerlendirmeye istinaden sonuç olarak aracı Kurumun bankalardan kredi temini amacıyla yatırımcılara ait hisse senetlerini sermaye piyasası mevzuatına uygun olarak 65. sayılı Tebliğin 21. maddesine göre rehnettiğini, bu konuda yatırımcının izin ve onayının aranmadığını, sermaye piyasası mevzuatı gereğince müşteri adına kredi kullandırma yetkisinin aracı kuruma ait olduğunu müşteri hisse senetlerini rehnetme yetkisinin bulunduğunu, Sermaye piyasası mevzuatında kaydileştirilmiş hisse senetlerinin rehni için 28 sayılı tebliğde özel düzenleme bulunduğunu bu nedenle Merkezi kayıt kapsamında gereken teslimli rehne ilişkin şekil şartlarına uygulmadığı iddiasının yerinde olmadığını, zira MKK kayıtları nezdinde kredi kullandıran banka lehine geçerli bir rehin tesis edildiğini, Aracı Kurum ile Yatırımcı hisse senetleri sahipleri arasında aktedilen Çerçeve sözleşmesinin aracı kurumun yatırımcı adına kredi alması ve kredili menkul kıymetleri teminat göstermesi yetkisinin V. ve VIII maddeleri ile MK ya uygun olarak yazılı rehin sözleşmesinin varlığını gösterdiğini, aracı kurumlar aracılığı ile temin ettiği kredi ile sermaye piyasası aracını satın alan yatırımcıların hem mevzuat gereğince hemde aracı kurumla imzaladıkları Çerçeve sözleşmesi uyarınca teminat olarak gösterilen hisse senetlerinin iadesini istemelerinin MK:2 de düzenlenen iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, söz konusu rehin işlemlerini dikkat ve özeni göstererek her zaman öğrenme imkanları bulunduğunu, aracı kurum tarafından kredi temin edilen bankalara teminat olarak verilen hisse senetlerinin rehin işlemlerinin geçerli olduğunu raporen beyan etmişlerdir.
Rapora itiraz edilmesi üzerine aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. 10/10/2012 tarihli ek rapor incelendiğinde; davalı vekili ve birleşen davanın davacılar vekiline kök rapora ilişkin itirazları, esasen yatırımcıların kredi çerçeve sözleşmesi imzalamadıkları ve kredide kullanmadıkları halde kredi sözleşmesi imzalamış ve kredi kullanmış gibi menkul kıymetlerini rehnedildiği, imzalansa dahi yatırımcıların rehin işlemini icazet vermediği, raporda yatırımcıların sözleşme imzalamadığı, kredi kullanıp kullanmadığı, rehnedilen senetlerin kullanılan kredinin karşılığı olup olmadığı hususlarının irdelenmeden menkul kıymetleri rehninin geçerli sayıldığı yönünde olduğunu, dava konusu olayda aracı kurumun yükümlülüğünün bankadan müşterilerine kullandırma maksadıyla kredi temin etmesi ve temin ettiği bu krediyi müşterilerine kullandırması olduğu somut uyuşmazlıkta bu yükümlülüğün aracı kurumun müşterilerine karşı vekalet görevini kötüye kullanması suretiyle ihlal edildiği zira yatırımcıların aracın kurum tarafından temin edilen krediyi kullanmadıkları ve kredi kullanmaksızın edindikleri hisse senetlerini rehnedildiğini iddia ettiklerini, rehin için aracı kuruma onay verilmediği, aracın kurumun rehin tesis etmesi için temsil yetkisine haiz olmadığını iddia edildiğini, sermaye piyasası mevzuatı incelendiğinde sermaye piyasası araçları üzerinde rehin tesisi için verilecek temsil yetkisinin tabi olduğu şekil hususunda hüküm bulunmamakla birlikte, sermaye piyasası kurulunu sermaye piyasası araçlarının kredili alım, açığa satış ve ödünç alma ve verme işlemleri hakkında tebliğinin (seri: V,no65 ) 11.maddesi gereği işlemin niteliğine göre aracı kurum ile müşteri arasında çerçeve sözleşmesi akdedilmesi zorunluluğunu düzenlediğini, sermaye piyasası kuruluna verilen bu düzenleme yetkisinin ikincil bir yetki olup, taraflar arasında çerçeve sözleşmesinin imzalanmaması, söz konusu rehin işlemlerinin geçersizliğine yol açmayacağını, kredili alım işlemiyle teminat verme yetkisinin birlikte düşünülerek kredi alıma onay veren yatırımcının rehin tesisine de onay verdiğini kabul edilmesi gerektiğini, çerçeve sözleşme imzalanmamış olsa da eğer aracın kurumun kendilerinin kredili olarak sermaye piyasası aracı almasına sonradan icazet verilmesi söz konusu ile, bu yatırımcıların söz konusu sermaye piyasası araçlarının rehnedilmesine onay vermiş sayılmaları gerektiğini aksini iddia etmenin Medeni Kanunun 2. Maddesine aykırılık olacağını, üzerinde durulması gereken en önemli hususun üzerinde rehin tesis edilmiş sermaye piyasası araçlarının kredili olarak satın alınıp alınmadığının tespit edilmesi gerektiğini, kök rapora itirazlarda da belirtildiği üzere üzerinde rehin hakkı tesis edilen sermaye piyasası araçlarının kredili olarak satın alınmadığı sonucuna varılırsa ancak o zaman söz konusu sermaye piyasası araçları üzerindeki rehin hakkının geçerliliğini tartışılması gerektiğini, dava konusu sermaye piyasası araçları üzerinde geçerli rehin hakkından bahsedebilmek için bu hisse senetlerinin aracı kurum müşterilerinin kredi borçları için teminat gösterilmiş olması gerektiğini bu aşamada dava konusu sermaye piyasası araçlarının kredili olarak satın alınıp alınmadığının tespiti gerektiğini, ek raporun hazırlanması aşamasında ibraz edilen merkez menkul değerler a.ş nezdindeki yatırımcı kayıtlarına ilişkin hesap hareketleri üzerinde inceleme yapıldığını;
Davacı … ile ilgili hesaplar incelendiğinde … A.Ş nezdindeki…sayılı hesabının 19/03/2009 tarihli bakiyesinin 42,98 TL olup …’in alacaklı gözüktüğü, sunulan hesap verilerine göre… A.ş’nin faaliyetlerinin durdurulduğu 24/03/2009 tarihi itibariyle bu kişinin kredi kullanmadığını net olarak tespit edildiğini, bu kişinin …Bankasında yeminli olan… 20850 adet, Tkfen 49869,42 adet hissesinin bulunduğu, dava tarihine kadarki ulaştıkları temettüler hesaplandığında 20850 adet … hissesinin temettüt tutarının 1160,30 TL olduğunun tespit edildiğini,
Davacı … ile ilgili hesaplar incelendiğinde; 13/03/2009 tarihinde yatırdığı 8.050,00 TL ile birlikte alacaklı duruma geçen … hesabının bir kaç işlem sonrasında ve… A.Ş’nin faaliyetlerini durdurulduğu tarih itibariyle 223,44 TL borç bakiyesi verdiğinin görüldüğünü ancak söz konusu hesap bakiyesinin 23/03/2009 tarihli hisse senedinin takastan satış bedeli dönüşü dikkate alındığında 25/03/2009 tarihinde 5917,42 TL tutarında alacak bakiye verdiği, bu davacının … Bankası A.Ş’de 1325 adet…hissesinin rehinli bulunduğunu, dava tarihi itibariyle takastan satış bedeli dönüşü dikkate alındığında bu kişinin borç bakiyesinin bulunmadığı, söz konusu hisseye dava tarihine kadar işleyen temettü miktarının 12,63 TL olduğunu
Davacı … ile ilgili hesaplar incelendiğinde; 18/02/2009 tarihinden sonraki birkaç işlem sonrasında… A.Ş’nin faaliyetinin durdurulduğu tarih itibariyle 2,27 TL borç bakiyesi veriyor ise de söz konusu hesap bakiyesinin 24/03/2009 tarihli nakit tahsilat ile birlikte kapandığının görüldüğünü, … un hesap seyri dikkate alındığında aracı kurumdan kredi kullanan müşteri konumunda bulunduğunu söylemenin güç olduğunu, bu kişinin … Bankasında rehinli olan 10700 adet… , 3125 adet … , 3250 adet … hisse senetleri bulunduğunu, dava tarihine kadar Isctr’nin 545,70 TL, Ttkom’un 1176,19 TL işleyen temettüsü bulunduğunu,
Asıl ve birleşen… Esas sayılı dosyadan 26 yatırımcıya ait hisse senetlerinin listelendiğini 3 yatırımcıya ilişkin yukarıda açıklama yapıldığını diğer 23 yatırımcıyla ilgili hesaplar incelendiğinde;
…’ın hesabının durağan bir seyir izlediğini, kredi kullanın bir müşteri olmadığını, hesap bakiyesinin 23/03/2009 tarihi itibariyle 239,23 TL alacaklı göründüğünü,
…’nun hesabının durağan bir seyir izlediğini, kredi kullanın bir müşteri konumunda bulunduğunun ileri sürülmesinin güç olduğunu, hesap bakiyesinin 23/03/2009 tarihi itibariyle 8,13TL borçlu durumda ise de bu bakiyenin 13/04/2009 tarihinde ödeme sonucunda kapatıldığını,
… hesabının durağan bir seyir izlediğini, kredi kullanın bir müşteri konumunda bulunduğunun ileri sürülmesinin güç olduğunu, hesap bakiyesinin 23/03/2009 tarihi itibariyle 54,53TL borçlu durumda ise de bu bakiyenin 25/03/2009 tarihinde ödeme sonucunda kapatıldığını,
… hesabının durağan bir seyir izlediğini, kredi kullanın bir müşteri konumunda bulunduğunun ileri sürülmesinin güç olduğunu, hesap bakiyesinin 23/03/2009 tarihi itibariyle 8,87TL borçlu durumda ise de bu bakiyenin 30/03/2009 tarihinde ödeme sonucunda 1,10 TL alacaklı duruma geçtiği,
… hesabının durağan bir seyir izlediğini, kredi kullanın bir müşteri konumunda bulunduğunun ileri sürülmesinin güç olduğunu, hesap bakiyesinin 23/03/2009 tarihi itibariyle 8,10 TL borçlu durumda ise de bu bakiyenin 31/03/2009 tarihinde ödeme sonucunda 0,40 TL alacaklı duruma geçtiği,
… hesap hareketlerine gören kredi kullanan bir müşteri konumunda olduğu, 23/03/2009 tarihi itibariyle 10837,92 TL borç bakiyesi gösteren hesabının, pörtfoyündeki hisse senetlerinin satışı ve bedellerinin takastan dönüşü ile … A.Ş’den 58.112,39 TL tutarında alacaklı duruma geçtiği,
… hesabının durağan bir seyir izlediğini, kredi kullanın bir müşteri konumunda bulunduğunun ileri sürülmesinin güç olduğunu, hesap bakiyesinin 23/03/2009 tarihi itibariyle 12,12 TL borçlu durumda ise de bu bakiyenin 30/03/2009 tarihinde ödeme sonucunda 2,88 TL alacaklı duruma geçtiği,
…2009 yılındaki hesap hareketlerine göre sürekli alacaklı durumda bulunduğu dolayısıyla kredi kullanan bir müşteri konumunda bulunmadığı,
… hesabının durağan bir seyir izlediğini, kredi kullanın bir müşteri konumunda bulunduğunun ileri sürülmesinin güç olduğunu, hesap bakiyesinin 23/03/2009 tarihi itibariyle 1.492,42TL borçlu durumda ise de bu bakiyenin 27/03/2009 tarihinde ödeme sonucunda kapatıldığını,
… 2009 yılı itibariyle durağan bir seyir izlediği, kredi kullanan müşteri konumunda bulunmadığı,
… hesap hareketlerine göre kredi kullanan müşteri konumunda olmadığı,
… hesap hareketlerine göre kredi kullanan müşteri konumunda olmadığı,
… hesap hareketlerine göre kredi kullanan müşteri konumunda olmadığı,
… hesap hareketlerine göre kredi kullanan müşteri konumunda olmadığı,
… hesap hakeretlerine göre aracı kurumu bazı günler itibariyle borçlu durumda bulunduğu, kredi kullandığı ancak 23/03/2009 tarihi ve sonrasında alacaklı durumda göründüğü,
… hesap hareketlerine göre kredi kullanan müşteri konumunda olmadığı,
… hesap hareketlerine göre kredi kullanan müşteri konumunda olmadığı,
… 2009 yılı itibariyle artı bakiyede hep durağan şekilde seyrettiği, kredi kullanan bir müşteri konumunda bulunmadığı,
…hesap hareketlerine göre kredi kullanan müşteri konumunda olmadığı,
… hesap hareketlerine göre kredi kullanan müşteri konumunda olmadığı,
…23/03/2009 tarihi itibariyle 15.297,81 TL olarak raporlanan borç bakiyesinin takastan satış bedellerinin dönüşü ile 25/03/2009 tarihinde kapandığı,
… hesap hareketlerine göre kredi kullanan müşteri konumunda olmadığı,
… hesap hareketlerine göre kredi kullanan müşteri konumunda olmadığının bildirildiği görülmüştür.
Yargıtay bozma ilamında “İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/103 Esas sayılı dosyasıyla davacı-karşı davalı …ile davalı-karşı davacı…A.Ş.’yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu arasında görülen, asıl davada bankaya teminat verilen sermaye piyasası araçları üzerindeki rehin hakkının varlığı ve geçerliliğinin tespiti ile haksız ve dayanaksız muarazanın giderilmesine karar verilmesinin, karşı davada ise, dava konusu hisse senetlerinin tüm semereleriyle birlikte karşı davalı…’ın fer’i zilyetliğinden alınarak …havuz hesabına (zilyetliğine) aynen iadelerinin sağlanmasının, aynen iadelerinin mümkün olmaması durumunda dava tarihindeki İMKB endeksi üzerinden hesaplanacak nakit karşılığının dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı…tan alınarak… A.Ş.’ye verilmesinin istendiği davada, mahkemece asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen kararın Dairemizin …Esas …Karar sayılı ilamıyla onandığı, davacı-karşı davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin de Dairemizin …Esas, … Karar sayılı ilamıyla reddedilerek kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında …aleyhine de dava açıldığı anlaşıldığından, belirtilen İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/103 Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesiyle birleşen dosya davacısı …’in …’a rehnedilen hisse senetlerinin iadesinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılarak sonucuna göre bu davalı hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu hususun nazara alınmaması yerinde görülmemiştir.” denildiğinden mahkememizin dosyasıyla birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında davacı … tarafından … aleyhine dava açılması nedeniyle yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere …a a rehinli … hisselerinin …’e iadesinin gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda taraf vekillerine beyanda bulunmaları için süre verilmiş, … vekili 19/10/2019 tarihli dilekçesinde …a rehinli … hisselerinin İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/103 Esas sayılı dosyasından verilen kararı üzerine …’e iade edildiğine ancak davadan sonra hisse senetleri iade edildiği için ve davalı …’ın davaya sebebiyet verdiği gözetilerek lehlerine yargılama giderlerini ve vekalet ücretine hükmedilmesini istediklerini bildirdiği görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporu ayrıca Yargıtay onamasından geçerek kesinleşen İstanbul 36. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2011/103 Esas 2012/30 Karar nolu ilam birlikte değerlendirildiğinde; aracı kurum nezdinde hiç kredi kullanmadığı halde hisse senetleri aracı kurum menfaatine, bankalara rehin verilen müşterilerin yanında, aracı kurumdan kredi kullanan ancak kullanmış olduğu kredi tutarına göre bankalara teminat verilmesi gereken hisse senedi miktarından daha fazla hisse senedini bankalara rehin verilen müşteriler olduğu tespit edilmiştir. Sermaye piyasasında menkul kıymet kredisi kullandıran …kullandırdığı kredinin tutarını bir kaç katı değere sahip hisse senedini kullandırdığı kredinin teminatı olarak rehin olarak tutmak istemektedir. Davaya konu 26 adet müşterinin hisse senetlerini, müşterilerinin hiç bir kredi borcu olmamasına rağmen bankalara kullanılan krediyi teminat olarak gönderildiği, bilirkişi ek raporunda bu 26 müşteriden çoğunu hiç kredi kullanmadığı geri kalan kısmının ise kredi kullanmakla birlikte daha sonradan ödemesi sonucu ya da takastan satış bedellerinin dönüşü ile borçlarının kapandığı hatta alacaklı duruma geçtikleri tespit edilmiştir. Nakit ödeme ya da hisse senetlerinin satışı suretiyle elde edilen tahsilat sonucu asıl borç kapanmayla, asıl borç sona ermekle feri hak niteliğindeki rehin hakkının da son bulduğu, ayrıca müşterinin kredi borcunun aracı kuruma karşı olup müşterilerin doğrudan …Banka borçlarının olmadığı, müşterilerin sermaye piyasası araçlarının kendi borçları için değil aracı kurumun borcu için rehin verilmiş olduğu, bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere 26 adet müşterinin bir kısmının hiç kredi kullanmadığı, geri kalan kısmının ise söz konusu borcu ödediği ya da takastan satış suretiyle asıl borcun kapandığı hatta alacaklı duruma geçtikleri görülmekle asıl davada …A.Ş’ye karşı açılan davanın reddine, … hakkında açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddine, birleşen İstanbul… Asliye ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından davacının davasının kabulüne ve davalının hisse senetleri üzerindeki zilliyetliğe saldırısının önlenmesine, birleşen İstanbul.. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasından dava dilekçesinde hisse miktarları dikkate alınarak taleple bağlılık kurula gereğince davanın kabulüne, birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla ilgili olarak hisse senetlerinin iadesiyle ilgili davanın kabulüne, temettü bedelleriyle ilgili açılan davanın kısmen kabulüne, birleşen İstanbul … Asliye Tİcaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası yönünden … tarafından …hakkında açılan davanın kabulüne, …hakkında açılan davanın konusunun kalmadığı nedeniyle reddine, bu davacı yönünden ..hakkında açılan davanın konusu kalmamış ise de İstanbul 36. Asliye ticaret Mahkemesinin 2011/103 Esas sayılı dosyasındaki davanın tarafları ve dava tarihleri dikkate alındığında … davaya sebebiyet verdiğinden, mahkememizde görülen davanın davacısının İstanbul 36. Asliye Tİcaret Mahkemesinin 2011/103 Esas sayılı dosyasından farklı olarak … olması nedeniyle … lehine (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18/04/2018 tarih 2016/10583 Esas ve 2018/2885 Esas sayılı içtihadı da dikkate alınarak) yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
A-Asıl Dava
1-Davacının davalı … hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davacının davalı …Aş’yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu hakkında açtığı davanın reddine,
3-… hakkında açılan dava hakkında verilen kararın, daha önce kesinleşmesi nedeniyle kesinleşen karar tarihindeki 1.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Kuruluşuna verilmesine,
4-Davalı …A.Ş’yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 50.110,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …A.Ş’yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonu’na verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 7.500,00 TL’lik bilirkişi ücret ile 1.035,00 TL tebligat tezkere masrafı olmak üzere toplam 8.535,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı … Kuruluşuna verilmesine,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın iadesine,
8-Bu dava sebebiyle 54,40 TL maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 8.926,30 TL’den mahsubu ile fazla alınan 8.871,90 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
B-Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında ;
1- Davacının davasını kabulü ile …Aş müşterileri ;
… hesap nolu…
… hesap nolu…
… hesap nolu …
…hesap nolu …,
… hesap nolu …,
…hesap nolu…,
…hesap nolu …,
… hesap nolu …,
… hesap nolu …,
… hesap nolu …,
… hesap nolu… ,
… hesap nolu …,
… hesap nolu …,
… hesap nolu … ,
…hesap nolu …,
… hesap nolu …,
…hesap nolu …,
… hesap nolu …,
… hesap nolu …,
… hesap nolu …,
… hesap nolu…,
… hesap nolu …
… hesap nolu …,
… hesap nolu …,
… hesap nolu …,
3…hesap nolu …’a ait hisse senetleri üzerindeki davalının zilliyetliğe saldırısının önlenmesine,
2-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 82.804,00 TL vekalet ücretinin davalı … Aş (eski ünvanı … )’den alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 15,00 TL tebligat giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kullanılmayan gider avansı varsa ilgilisine iadesine,
5-Bu dava sebebiyle alınması gereken 97.593,00 TL nispi karar ve ilam harcının davalı … Aş (eski ünvanı … )’den alınarak hazineye irad kaydına,
C-Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası yönünden ;
1-Davacının davalı …Aş (eski ünvanı … ) hakkında açtığı davanın kabulü ile ;
… Bankasına rehinli olan 20.850 adet… hisse senedi ve bu hisse senedine işleyen 1.160,30TL temeddü bedeli ile , 49.869,42 adet … hisse senedinin, dava tarihinden sonra işleyecek temettüleri, bedelli ve bedelsiz sermaye artırımları ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 31.515,00 TL vekalet ücretinin davalı … Aş (eski ünvanı … )’dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 6.903,20 TL nispi harcın davalı davalı … Aş (eski ünvanı … )’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 33,10 TL yargılama giderinin davalı … Aş (eski ünvanı … )’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısım varsa ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 22.508,28 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 6.903,20 TL harcın mahsubu ile kalan 15.605,08 TL karar ve ilam harcının davalı … Aş (eski ünvanı … )’den alınarak hazineye irad kaydına,
D-Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden ;
1-Davacı … tarafından hisse senetlerinin iadesi ile ilgili olarak açmış olduğu davasının kabulü ile ;
… Bankasına rehinli olan 11.954 adet …hisse senedi, 3125 adet … hisse senedi, 3250 adet … hisse senetlerinin dava tarihinden itiraberen işleyen bedelli ve bedelsiz sermaye artırımları ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının hisse senetlerinin temettüsü için açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile ;…için işleyen 545,70TL, … için işleyen 609,00TL olmak üzere toplam 1.154,70TL temettünün dava tarihi itibari ile işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının temettü ile ilgili fazlaya ilşikin talebinin reddine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 13.836,00 TL vekalet ücretinin davalı…Aş (eski ünvanı … )’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 630,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı… Aş (eski ünvanı … )’ne verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan nispi karar ve ilam harcı olan 1.554,65 TL’nin davalı… Aş (eski ünvanı … )’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 19,90 TL yargılama giderinin davalı…Aş (eski ünvanı … )’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Gider avansından kullanılmayan kısım varsa ilgilisine iadesine,
8-Bu dava sebebiyle 7.108,27 TL nispi karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 1.554,65 TL’nin mahsubu ile kalan 5.553,62 TL karar ve ilam harcının davalı …Aş (eski ünvanı … )’den alınarak hazineye irad kaydına,
E-Birleşen İstanbul … Asliye Tİcaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden ;
1-… tarafından … Bank Aş (eski ünvanı … ) hakkında açmış olduğu davasının kabulü ile ;
…Bankasına rehinli olan 1325 adet … hise senedi ve 12,63TL temettü bedelinin, bu hisse senedine dava tarihinden sonra işleyecek temettü – bedelli ve bedelsiz sermaye artırımları ile birlikte …’den alınarak davacıya verilmesine ,
2-Davacının …Bank hakkında açmış olduğu davasının konusunun kalmaması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı… Aş (eski ünvanı … )’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 6.418 ,00 TL vekalet ücretinin davalı …den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 318,59 TL nispi harcın davalı …Aş (eski ünvanı … )’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın davalı …den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 18,10 TL ilk masraf 20,00 TL tebligat tezkere gideri olmak üzere toplam 38,10 TL yargılama giderinin takdiren 8,00 TL’sinin …’tan geri kalan kısmının ise …alınarak davacıya verilmesine,
8-Gider avansından kullanılmayan kısım varsa ilgilisine iadesine,
9-Bu dava sebebiyle 318,59 TL nispi ve 54,40 TL maktu olmak üzere toplam 372,99 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden ve peşin alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 273,41 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
Hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/03/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır