Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/269 E. 2021/305 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/269 Esas
KARAR NO : 2021/305

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/04/2013
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile , taraflar arasında 1/8/2007 tarihinde 15 yıl süre için kira sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin maliki bulunduğu , Erzurum ili , Merkez İlçesi , … Köyünde bulunan … Ada, … nolu parselde kayıtlı taşınmaz ile ilgili kira sözleşmesinin tapuya da şerh edildiğini, davalı şirketin söz konusu taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunda , aralarındaki 7/11/2007 , 7/8/2012 ,7/9/2012 tarihli bayilik sözleşmelerine istinaden , müvekkili şirketin bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin Beşiktaş … Noterliğinin 05/10/2012 tarih…yevmiye numaralı ihtarnamesi ile başka bir akaryakıt dağıtım firması ile anlaşma yapılmış olması gerekçesi ile bayilik sözleşmesinin 07/10/2012 tarihinde sona ereceği ve bu tarih itibariyle davacı şirket bayisi olarak çalışmayacağını bildirdiğini, buna karşın Üsküdar … Noterliğinin 09/10/2012 tarih …yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ödenmiş bulunan kira bedelleri , yatırım tutarları , işletme yardım bedelleri vesair ödemelerin kullanılmayan kısmına ilişkin bakiyesinin ve sözleşmelerin ön görülen süreden daha erken sona erecek olmalarından kaynaklanan ve ödeme gününe kadar işleyecek yasal faiz , vade farkı hariç KDV dahil 773.321,38 TL tutarındaki bedelin ödenmesinin davalıdan istendiğini, bunun üzerine davalı tarafın rekabet kuruluna başvuru yaptığını, rekabet kurulunca 15 yıl süreli kira sözleşmesinden oluşan iki ilişkinin 01/8/2012 tarihine kadar …sayılı tebliğ ile tanınan grup muafiyetinden yararlanmış olduğuna, söz konusu dikey ilişkiye 4054 sayılı kanunun 5.nci maddesi kapsamında bireysel muafiyet tanınmayacağına karar verildiğini, 4054 sayılı kanunun 56.ncı maddesinin Borçlar Kanuna yaptığı gönderme gereğince , sözleşmelerin geçersiz kalan süresine ilişkin olarak yerine getirilmiş edimlerin istenmesi konusunda Borçlar Kanunun sebepsiz zenginleşme halinde iadesinin kapsamını belirleyen 77. Ve devamı maddelerin uygulanmasının gerektiğini, sebepsiz zenginleşenin aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu adı altında olduğunu, iktisap edilen şeyin getirdiği semerelerin ve sağladığı diğer yararları da zenginleşmenin kapsamına dahil olduğunu, sebepsiz zenginleşme nedeniyle ifa edilmiş edimlerin karşılıklı ve eksiksiz iadesinin denkleştirici adalet düşüncesine dayandığını, bu nedenle iadeye karar verilirken , verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerektiğini, ayrıca sebepsiz zenginleşen tarafın devamlı temerrüt halinde bulunduğundan alacaklının ayrıca bir ihtarda bulunmasının gerekmediğini, bu nedenle temerrüt faizinin başlangıç tarihinin sebepsiz zenginleşme tarihi olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmenin 15 yıl süreceği inancı ile 16/8/2007 tarihinde 250.000 USD 2/11/2007 tarihinde 125.000 USD 25/7/2008 tarihinde 125.000 USD yi ödeme tarihlerinde TL karşılığı olarak davalı şirkete ödediğini, dava konusu istasyona 3.670,32 TL tutarındaki sabit yatırım yaptıklarını, sözleşmenin belirlenen süreden önce sona ermesi nedeniyle ödenen kira bedeli ve sabit yatırım bedellerinin geçersiz kalan süreye karşılık gelen kısmının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre semereleri ile birlikte iadesi gerektiğini, bunun yanı sıra davalı şirkete muhtelif tarihlerde verilen mal ve hizmetler karşılığında tanzim ve teslim edilmiş fatura bedellerinden kaynaklanan 17.448,42 TL alacaklarının bulunduğunu, bu kapsamda peşinen ödenen kira bedelinin geçersiz kalan ve kullanılamayacak kira süresine karşılık gelen 532.210,89 TL ( KDV dahil) nin davalıya ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ve faizin KDV si ile birlikte davalıdan tahsiline, söz konusu ana paranın dava tarihine kadar davalı yeddinde kaldığı sürede davalı şirketin elde ettiği tüm semerelerin karşılığı olarak 236.688,06 TL nin davalı tarafından sözleşmenin feshedildiği tarih olan 7/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve faizin KDV si ile birlikte davalıdan tahsiline , akaryakıt istasyonuna yapılan sökülemeyen yatırım bedelinin geçersiz kalan süreye karşılık 3.102,82 TL (KDV dahil ) nin yatırımın yapıldığı tarihten itibaren avans faizi ve faizin KDV si ile birlikte davalıdan tahsiline , sabit yatırım nedeniyle ödenen ana paranın dava tarihine kadar davalı yeddinde kaldığı sürede davalının elde ettiği semerelere karşılık KDV dahil 1.313,16 TL nin dava tarihinden itibaren avans faizi ve faizin KDV si ile davalıdan tahsiline, cari hesaptan kaynaklanan 17.448,42 TL nin temerrüt tarihi olan 11/10/2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile, mahkemenin yetkisiz olduğunu, taraflar arasında imzalanan 22/6/2007 tarihli akaryakıt istasyonu işletilmesine ilişkin protokol uyarınca 01/8/2007 tarihinde 15 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, rekabet kurulu kararı gereğince bayilik sözleşmesinin 7/10/2012 tarihi itibariyle sona erdiğini, müvekkilinin bayilik sözleşmesi süresince tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğinden sebepsiz zenginleştiğini iddia etmenin doğru olmadığını , davacı tarafça yapılan yatırım olmadığını, yatırımların müvekkili tarafından yapıldığını, iddia edilen kira ödemesinin 100.000 Dolarlık kısmının davacı şirket tarafından müvekkiline ödül olarak verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak davasıdır.
DELİLLER : 01/8/2007 tarihli kira sözleşmesi, 07/11/2007, 07/8/2012, 07/9/2012 tarihli bayilik sözleşmeleri, ihtarnameler, ödeme dekontları, tapu kaydı, ticari defter ve belgeler , keşif , ticari defter ve belgeler , bilirkişi incelemesi.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 05/02/2015 tarih … E. 2015/56 Karar nolu ilam ile, kira süresinin 15 yıl olarak kararlaştırılmasına rağmen Rekabet Kurulu Kararı gereğince sözleşmenin daha erken tarihte sona ermesinden dolayı 4054 sayılı kanunun 56. Maddesinin Borçlar Kanununa yaptığı yollama nedeniyle BK 72. Maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 405.615,44 TL kullanılmayan döneme ait kira bedeli, taleple bağlı kalınarak 236.688,06 TL kullanılmayan döneme ait peşin kira tutarının güncelleştirme karşılığı 17.448,42 TL cari hesap alacağının teminat tarihi olan (Üsküdar … Noterliğine ait 09 Ekim 2012 tarih … yevmiye nolu ihtarname gereğince) 13/10/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın sabit yatırımlarla ilgili talebinin ve faizin KDV’si ile ilgili taleplerinin ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın davalı tarafça ve katılma yolu ile davacı tarafça temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 15/05/2017 tarih 2016/8129 Esas 2017/3767 Karar nolu ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında “Davalı vekili tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçeleri de belirtilmek suretiyle ayrıntılı olarak itiraz edilmiştir. Mahkemece davalının rapora yönelik itirazlarını karşılayacak şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılıp iddia ve savunma çerçevesinde deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına bozulmasına, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına” denildiği görülmüştür.
Davalı vekilince, davalı aleyhine karar verilen, kullanılmayan döneme ait kira bedeline, bu kira bedelinin güncelleştirme bedeline, cari hesap alacağına, karşı temyiz yoluna gidildiği, davacı vekilinin ise katılma yoluyla verdiği temyiz dilekçesi incelendiğinde ise mahkemece 642.303,50 TL kira tutarının davalıdan tahsiline karar verildiğini, buna karşılık semereye ilişkin taleplerinin reddine karar verildiği belirtilerek, semereye ilişkin red kararının hatalı olduğu belirtilerek sadece bu yönden kararın temyiz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek , davalı tarafın daha önceki raporuna karşı vermiş olduğu itiraz dilekçesi de değerlendirilerek bozma doğrultusunda rapor verilmesi için dosya yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek alınan rapor ve ek rapor dosyaya bırakılmıştır.
Bozma ilamı sonrasında alınan rapor incelendiğinde; davacının talebi;
1-Davacı dava dilekçesinde kira bedeline istinaden kullanılamayacak olan kısma ait olmak üzere 532.210,89 TL (KDV dahil) ödeme tarihinden itibaren TCMB avans faizi oranı ile birlikte tahsiline,
2-Uğradığı ekonomik kayıptan dolayı KDV dahil 246.688,06 TL’nin sözleşmenin fesih edildiği 07/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek TCMB avans faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiz ve faizin KDV’si ile birlikte tahsiline,
3-Dikey anlaşmasının süresinde sona ereceği, akaryakıt istasyonuna yapılan yatırım harcamalarından kullanılamayacak süresine istinaden 3.108,82 TL’nin (KDV dahil) yatırım yapıldığı tarihten itibaren TCMB avans faizi ile ayrıca faizin de KDV’si ile birlikte tahsiline,
4-Ayrıca söz konusu bedelin davalının dava tarihine kadar yerinde kalmasından ötürü davalının elde ettiği tüm semerelere istinaden müvekkilinin yoksun kaldığı ekonomik kaybına istinaden 1.313,61 TL’nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak TCMB avans faiz oranı ile hesaplanacak faiziyle birlikte tahsiline,
5-Cari hesap bakiyesi olarak 17.448,42 TL’nin temerrüde düşürüldüğü 11/10/2012 tarihinden itibaren avans faiz oranı üzerinden hesaplanacak faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesidir.
Davacı tarafından davalıya 15 yıl yapılan sözleşme için 500.000 USD verilmiştir. Son duruşmada davalı şirket yetkilisine, dava dilekçesi ekinde bulunan… Bankasına ait dekontlar gösterilmiş, davalı şirket yetkilisi tarafından gösterilen dekontlardaki 500.000 USD’yi aldığını, ancak bu parayı kira bedeli olarak değil, arsasının üzerine petrol istasyonu kurmak için verilen para olduğunu belirtmiştir.
Taraflar arasında 01/08/2007 tarihinde imzalanan “kira sözleşmesi” başlıklı belgede 15 senelik kira karşılığı olarak davacının davalıya 500.000 USD+ KDV ödeyeceğinin yazılı olduğu görülmüş, bayilik sözleşmeleri incelendiğinde 500.000 USD ile ilgili bir ibare olmadığı tespit edilmiştir. Dosya içerisindeki faturalar incelendiğinde davalının davacıya kira bedeli açıklamalı faturalar kestiği dolayısıyla davalının davacıdan aldığı 500.000 USD’nin 01/08/2007 tarihli sözleşme gereğince 15 yıllık kira karşılığı alındığı sonucuna varılmıştır.
Rekabet Kurulunun kararı ile sözleşmenin süresinin 5 yıl ile sınırlandırılması nedeni ile taraflar arasındaki 01/08/2007 tarihli sözleşmenin 11. Maddesi ve 4054 Sayılı Kanunun 56. Maddesinin Borçlar Kanuna yaptığı yollama nedeni ile BK 72. Maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, kullanılmayan sözleşme süresine isabet eden bedelin davacıya iadesi gerekmektedir.
Kira sözleşmesinin başlangıcı 01/08/2007 , terkin tarihi 15/04/2013 olup kullanılan gün sayısı 2084 gündür. Sözleşmenin bitim tarihine göre toplam gün sayısı 5479’dur. 5479- 2084 = kullanılmayan gün sayısı 3395 gündür.
500.000 USD / 5479 gün = 91.26 USD gün kira bedeli olup, kullanılmayan gün sayısına göre iadesi gereken miktar 309.028 USD’dir. Dava tarihinde 1 USD = 1.80 TL olup 309.028 USD X 1.80 TL = 556.250 TL’dir. Daha önceki kararda 405.615,44 TL kullanılmayan döneme ait kira bedeli, taleple bağlı kalınarak 236.688,06 TL semere kapsamında kullanılmayan peşin kira tutarının güncelleştirme karşılığı olmak üzere toplam 642.303,50 TL’ye karar verilmiş, davalı temyizinde tek temyiz nedeni olarak semereye karar verilmediği iddiasını ileri sürmüştür. Oysa davacı vekiline semere kapsamında dava dilekçesinde 236.688,06 TL talep etmiş, ve mahkememizce bu miktara aynen karar verilmiştir. Dolayısıyla davacı taraf daha önceki kararda karar verilen, kullanılmayan döneme ait kira bedeli karşılığı 405.615,44 TL’ye karşı temyiz yoluna gitmediğinden kullanılmayan kira bedeli tutarı 405.615,44 TL’ye karar vermek gerekmiştir.
Davacının kullanılmayan döneme ait kira parasına semere uygulanmasına yönelik talebi değerlendirildiğinde, daha önceki kararımızda hüküm altına alınmış ise de, kira sözleşmesinin 11. Maddesine buna dair hüküm olmaması, ek rapora göre de iyiniyetli sebepsiz zenginleşen davalının güncelleştirilmiş kira bedelini ödeme yükümlülüğü yoktur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2014/13636 Esas 2014/15920 Karar , 2015/13200 Esas 2016/4407 Karar, 2014/9556 Esas 2014/16195 Karar, 2014/20338 Esas 2015/15891 Karar nolu aynı mahiyette içtihatları gereği) bu nedenle semere güncelleştirme bedeline yönelik talebin reddi gerekmektedir. Kullanılmayan döneme ait kira bedelinin KDV’si ile faizinin KDV’si talebi daha önceki kararda red edilmiş, davacı bu konuda temyiz yapmadığından bu kararda da bu konuda hüküm kurulmamıştır.
Davacı tarafın sabit yatırımlarla ilgili talebi ispat edememesi nedeni ile daha önceki kararda red edilmiş, bu konuda davacının temyiz yapmaması nedeni ile bu kararda da bu konuda hüküm kurulmamıştır.
Daha önceki kararda davacının cari hesap alacağı kabul edilmiş ise de, dosyadaki rapora göre davacının incelenen defterlerine göre 17.448,42 TL cari hesap alacağı belirlenmiş ise de, talimat yolu ile alınan raporda davalının defterleri sunulmadığından incelenmemiş, davacı cari hesap alacağının dayanağını açıklayamadığı gibi bu konuda delil sunmamış, yemin deliline de dayanmadığından davacının bu konudaki talebinin de reddi gerekmiştir.
Kullanılmayan kira bedeli, sözleşmenin tapuda terkin tarihi olan 15/04/2013 tarihi esas alınarak hesaplandığından faiz başlangıcı da 15/04/2013 olarak alınmış ve 405.615,44 TL’nin 15/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, davacının diğer taleplerinin reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının kısmen kabulü ile, kullanılmayan döneme ait kira bedeli olan, 405.615,44TL’nin 15/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin ve diğer taleplerinin reddine,
3-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 36.843,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 35.410,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 13.504,40 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan bozmadan önce 2.708,05, bozmadan sonra 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 581,75 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 5.689,80 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 2.918,30 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 130,90 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 63,00 TL’sinin davacının alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
9-Bu dava sebebiyle 27.707,59 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 13.504,40 TL’den mahsubu ile kalan 14.203,19 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’a temyiz Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/04/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸