Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/242 E. 2023/649 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/242 Esas
KARAR NO : 2023/649
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 18/09/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP: Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle, Davalı şirketle …ın Doğalgaz Dağıtım işi için çelik vana ve aktüatörlerin alımı ve montajı için 25.10.2007 tarihli satış sözleşmesi aktedildiğini, müvekkilinin üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini ancak davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini, bu hususun asıl işveren …ın tuttuğu tutanakla tespit edildiğini, tespit edilen eksik ve ayıplı işlerin yerine getirilmesi talep edilmesine rağmen davalının bunu yerine getirmediğini, beyanla eksik ve hatalı işlerin aynen ifasını talep etmiştir. Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 10.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile eksik ve ayıplı işlerin bedelinin 72.000-USD+KDV olduğunu beyanla bu bedelin tüm bedelin ödendiği sözleşme tarihi olan 25.10.2007 tarihinden itibaren yürütülecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP: davalı vekilince mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle, öncelikle taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğni diğer yandan davalının edimini yerine getirdiğini, teslimden sonra ortaya çıkan ayıp ve eksik işle ilgili sorumluluğun Aydişe ait olduğunu işçilik ve malzeme hatalarına karşı iki yıllık garanti verildiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı ile davalı arasında aktedilen satım sözleşmesi nedeniyle davalının çelik vana ve aktüatörlerin teminini üstlenmesi nedeniyle vana ve aktüatörlerde meydana gelen arıza ve ayıpların ve eksiklerin bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 28/12/2015 tarih ve 2014/… Esas 2015/… sayılı kararı Yargıtay …Hukuk Dairesinin 22/02/2017 tarih ve 2016/… Esas 2017/… Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dava mahkememizin 2019/242 Esasına kaydedilmiştir.
Yargıtay ilamında; ” 05.02.2009 tarihli geçici kabul ve 09.04.2009 tarihli durum tespit raporlarında davalı tarafından satışı yapılan vana ve aktüatörlerin eksik ve ayıplı olduğu belirlenmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca satış konusu mallardaki ayıptan garanti süresi içerisinde davalı tarafın sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak mahkemece hükme esas alına bilirkişi raporları mallar üzerinde inceleme yapılmadan dosya üzerinden inceleme sonucu alınmış olduğundan ve denetime açık dosya kapsamına uygun bulunmadığından mahkemece bu rapora itibar edilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece yeniden seçilecek makine mühendisi ve diğer teknik bilirkişi heyetinden yerinde inceleme yapılmak suretiyle satış konusu vana ve aktüatörlerde görülen ayıpların üretimden ve montajdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, garanti koşullarına uyulup uyulmadığı belirlenip sözleşme hükümleri değerlendirilip ayrıca ayıbın niteliği, gözden geçirme ve ihbar yükümlülüğünün de yerine getirilip getirilmediği değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” denmiştir.
Mahkememiz dosyasından 22/09/2022 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
30.09.2016 tarihli tespit raporunda belirtildiği üzere aktüatörlerin uzun süre doğal şartlara maruz kalması nedeniyle üzerlerindeki boyaların yoğun şekilde güneş yanığına maruz kalmış ve özelliğini kaybetmiş; aktüatörlerde test suyunun gaz besleme hattından geçerek kontrol hidrolik kısmına girdiği, buralarda paslanmaya neden olduğu dikkate alındığında paslanmaların imalat hatasından kaynaklanmadığı anlaşılmış; dosya içeriğine göre aktüatörlere herhangi bir bakım yapılmamış; imal edildikleri şekilde kalmış; bu şekilde çalışmalarının uygun olmadığı, kaçak ve kayıp tehlikelerinin olduğu, aktüatörlerinin garanti kapsamından çıktığı kanaatine varılmıştır. Malların 2007 yılında üretildiği, 2009 yılında garantilerinin dolduğu, 2013 yılına kadar kullanılmadıkları, 2014 Kasım ayında devreye alındıkları, bu süre içinde hidrolik yağ seviyesi kontrolü, gaz giriş filtre temizliği, yağlama, periyodik bakımlar yapılmadığından garanti kapsamında olma özelliğini kaybettiği,
Dava konusu vana ve aktüatörlerde gizli ayıp niteliğinde bir imalat hatasının olmadığı, bakımsızlık nedeniyle kullanılamaz hale geldikleri, bu durumdan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağı,
Davacı şirketin yaptığı ve talep edebileceği masrafın dosya içeriğine göre 69.485,00 USD+ KDV olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 16/05/2023 tarihinde ek rapor alınmıştır
Kök raporda belirtildiği üzere … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/… D.İş sayılı dosyasına sunulan 30.09.2016 tarihli raporda, tespit konusu 12 adet aktüatör üzerinde inceleme yapıldığı, bunların 2007 yılından 2013 yılına kadar atıl halde bekletildiği, Kasım 2014 tarihinde devreye alındığı, Haziran 2016da 1 aktüatörün sahadan sökülerek bakım için davalı şirkete ait fabrikaya götürüldüğü, yapılan incelemede, herhangi bir müdahale yapılmadığı, 6 adedinin 8 inç, 6 adedinin 10 inç olduğu, aktüatörlerin uzun süre doğal şartlara maruz kalması nedeniyle üzerlerindeki boyaların yoğun şekilde güneş yanığına maruz kaldığı ve özelliğini kaybettiği, fotoğraflarının ekte sunulduğu, aktüatörlerde test suyunun gaz besleme hattından geçerek kontrol hidrolik kısmına girdiği, buralarda paslanmaya neden olduğu, aktüatörlere herhangi bir bakım yapılmadığı, imal edildikleri şekilde kaldıkları, bu şekilde çalışmalarının uygun olmadığı, kaçak ve kayıp tehlikelerinin olduğu, aktüatörlerinin garanti kapsamından çıktığı, 2007 yılında üretildiği, 2009 yılında garantilerinin dolduğu, 2013 yılına kadar kullanılmadıkları, 2014 Kasım ayında devreye alındıkları, bu süre içinde hidrolik yağ seviyesi kontrolü, gaz giriş filtre temizliği, yağlama, periyodik bakımlar yapılmadığından garanti kapsamında olma özelliğini kaybettiği, onarım bedelinin 264.000,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği ve elektrik mühendisi tarafından yazılan “…. ATM 2014/ … tal. Dosyasına sunulan fotoğraflı 10 sayfalık bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, aktüatör gruplarının hiçbirinde vananın küresel merkezleme ayarlarının yapılabilmesini sağlayan stoper sisteminin olmadığını, bazılarında açma kapama işlemi sırasında gazı dışarıya vermediğinin gözlendiği, vanaya bağlayan freze dişli milinin 3 aktüatörde kırık olduğunun belirlendiğini, vanaların sızdırmazlık testlerinin aktüatörlerdeki sorunlar nedeniyle tam olarak yapılamadığını…” hususları, anılan raporu düzenleyen bilirkişi tarafından bizzat vanalar incelenerek belirlenmemiş, dava dışı … tarafından tek taraflı düzenlenen raporlar esas alınarak ve vanalar dıştan gözlenerek yazılmıştır. Anılan eksikliklerin tespiti için vanaların teste tabi tutulması ve devamında sökülerek iç kısımlarının incelenmesi gerekirken vanalar sökülerek incelenmemiş ve herhangi bir teste tabi tutulmamıştır. Rapordaki fotoğraflar vanaların bulunduğu yerde dıştan fotoğraflarının çekilmesi suretiyle rapora eklenmiştir. Bu nedenle davacı vekilinin “…anılan raporda yapılan tespitlerin dikkate alınmadığı…” iddiası yerinde değildir.
Davacı vekili dava konusu emtianın garanti süresinin … tarafından devreye alınmasına kadar süreceğini belirtmişse de, bu durumun geçerli olabilmesi için vanaların uygun ortamda korunması ve periyodik bakımlarının usulüne uygun şekilde yapılması gerekir. Ancak dosya içeriğine göre vanalar kontrolsüz ve korumasız şekilde açık alanda 6 yıl boyunca bekletilmiş olduklarından bozulmamaları ve özelliklerinin zarar görmemesi mümkün değildir.
Kök raporda belirtilen “…Heyetimiz, tüm dosya kapsamının incelenmesiyle, dosyada bulunan 30.09.2016 tarihli raporda ve 06.02.2020 tarihli heyet raporunda yapılan teknik değerlendirmelere ve varılan sonuca katılmaktadır. 30.09.2016 tarihli tespit raporunda belirtildiği üzere aktüatörlerin uzun süre doğal şartlara maruz kalması nedeniyle üzerlerindeki boyaların yoğun şekilde güneş yanığına maruz kalmış ve özelliğini kaybetmiş; aktüatörlerde test suyunun gaz besleme hattından geçerek kontrol hidrolik kısmına girdiği, buralarda paslanmaya neden olduğu dikkate alındığında paslanmaların imalat hatasından
kaynaklanmadığı anlaşılmış; dosya içeriğine göre aktüatörlere herhangi bir bakım yapılmamış; imal edildikleri şekilde kalmış; bu şekilde çalışmalarının uygun olmadığı, kaçak ve kayıp tehlikelerinin olduğu, aktüatörlerinin garanti kapsamından çıktığı kanaatine varılmıştır. Malların 2007 yılında üretildiği, 2013 yılına kadar kullanılmadıkları, 2014 Kasım ayında devreye alındıkları, bu süre içinde hidrolik yağ seviyesi kontrolü, gaz giriş filtre temizliği, yağlama, periyodik bakımlar yapılmadığından garanti kapsamında olma özelliğini kaybettiği kanaatine varılmıştır…” görüşümüzün değişmesini gerektirecek yeni bir belge veya bilgi sunulmadığından kök rapordaki görüşlerini tekrar etmişlerdir.
Dava konusu vana ve aktüatörlerde gizli ayıp niteliğinde bir imalat hatasının tespit edilemediği, bakımsızlık nedeniyle kullanılamaz hale geldikleri, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları ile tespit edilmekle ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.218,35 TL’den mahsubu ile artan 2.948,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı tarafından yapılan 446,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, kalan delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır