Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/222 E. 2020/639 K. 07.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/222 Esas
KARAR NO : 2020/639

DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2016
KARAR TARİHİ : 07/12/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA;
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Şubesi ile dava dışı… Ltd. Şti. arasında 950.000,00-TL limitli 10/02/2010 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve aynı sözleşmede 01/06/2010 tarihli limit artırma ile limitin 1.020.000,00-TL’ye yükseltildiğini, müvekkili …’in ve davalı …’in ayrı ayrı bu miktarlara müşterek ve müteselsilen kefil olarak sözleşmede imzalarının mevcut olduğunu, dava dışı şirketin kredi borcuna karşılık, müvekkilinin … nolu bireysel mevduat hesabından 27/09/2010 tarihinde 36.170,00-TL, 30/09/2010 tarihinde 26.000,00-TL ve 04/11/2010 tarihinde 24.500,00-TL olmak üzere toplam 87.210,00-TL kesinti yaptığını, davalının, dava dışı borçlu … Ltd. Şti.’nin sahibi ve yetkilisi olup, müvekkilinin de kızı ile evlenip sonrasında boşandığını, müvekkilinin banka mevduat hesaplarından yapılan kesinti miktarları ödenmeyince, 15/09/2015 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, takipte, müvekkilinin hesabından kesinti yapılmış 87.210,00-TL ana miktarın, kredi sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefaleti nispetinde 1/2 oranında, yani 43.605,00-TL ana miktar ve kesinti tarihlerinden takip tarihine kadar 19.379,58-TL işlemiş faizi ile birlikte toplam 62.984,58-TL miktarın rücuen diğer kefil olan davalıdan, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsilinin talep edildiğini, davalının 17/09/2015 tarihinde borca itiraz ettiğini, takibe dayanak kredi sözleşmesine, bu sözleşme altındaki imzalarına, bankanın verdiği yazıya, borcun ve faizin miktarına, tipine ve tarihine ise bir itirazda bulunmadığını, takibe itiraz üzerine 21/09/2015 tarihinde açtıkları itirazın kaldırılması davasının İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasıyla görüldüğünü ve 02/02/2016 tarihinde davanın reddine, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verdiğini, bu karar üzerine yedi gün içinde 09/02/2016 tarihinde huzurdaki davanın açıldığını, davanın sonuçlanmasına kadar ihtiyati haczin devamına karar verilmesini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle toplam takip miktarının %20 ‘sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … ve birleşen davalı İntermedia …Ltd. Şti. ayrı ayrı vermiş oldukları cevap dilekçelerinde özetle; davalı tarafın tacir olması, uyuşmazlığa konu işlemin ticari krediden kaynaklanması nedeniyle davaya bakmakla görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddi gerektiğini, davaya konu edilen alacak süresinde talep konusu yapılmadığından zaman aşımına uğradığını, zaman aşımı def’inde bulunduğunu, davacıya ilişkin alacakla ilgili İstanbul… İcra Hukuk Mahkemesi’nin … ve … esas sayılı dosyalarında itirazın kaldırılması davası
açıldığını, davanın derdest olduğunu, dolayısıyla derdestlik dava şartı olduğundan H.M.K. 114 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davalı …’in davacının damadı olduğunu, davacının kızı … ile 20 küsür yılı aşkın bir süre evli kaldıklarını, kendisinin, davacıların kızı… ile evlilik ilişkisi her ne kadar 4 yıl önce boşanma sonucu bitmiş olsa da, evlilik birliğinin Ağustos 2015 yılına kadar birlikte yaşamaları suretiyle devam ettiğini, talep edilmekte olan borcun 2010 yılından kaynaklandığını, evlilik birliği süresince dava konusu iddia edilen ödemelere ilişkin olarak davacı taraftan hiçbir talep gelmediğini, ancak iddia edilen ödemelerin yapılmasından yaklaşık 6 yıl sonra ve evlilik birliği biter bitmez davacı tarafın bu alacakları icraya koymak suretiyle tahsil etmeye çalıştığını, davacı tarafın ilgili ödemeleri temerrüt sonucu ödemediğini, söz konusu krediler ile ilgili olarak kendisine hesap kat cetveli ya da kredi hesap özeti gönderilmemiş olup, kendisinin temerrüde düşürülmediğini, ilgili bedellerin davacının rızası ile kendisi için muacceliyet oluşmadan ödendiğini, bunun yanı sıra kendisinin kayınpederi tarafından yapılan bu ödemelerin, evlilik birliği içerisinde bulunan kızları için yapıldığını, davaya da davalı olarak konu edilen tarafın ve alınan tüm kredilerin borçlarını kapamak için kullanıldığı şirket olan …A.Ş.’ye davacının kızı…’in ortak olduğunu, söz konusu ilişki içerisinde varılmak istenen sonucun aslında kızlarının borcunu ödemek olduğunu, ilgili borçların temerrüt koşulları oluşmadan rıza ile ödenmesinin bir sebebinin de bu durum olduğunu, alınan tüm kredi ödemelerinin söz konusu şirketin borçlarını kapatmak için kullanıldığını, söz konusu durumda kendisinin davacılara borçlanması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, tüm bunların yanı sıra, kendisinin evlilik birliği içerisinde davacı tarafa 450.000 Amerikan Doları değerinde, şuan ki kızlarının oturmuş olduğu ve tapusuna sahip olduğu evin yapım giderleri için masraf yaptığını ve bu parayı davacılara verdiğini beyan ederek, görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, iddia edilen alacak zaman aşımına uğradığından davanın bu yönüyle reddine, 21. İcra Hukuk Mahkemesi’nde dava derdest olduğundan davanın H.M.K. 117 maddesi uyarınca reddine, davanın esastan reddine, davacı taraf kötü niyetli takibe başvurmuş olduğundan %20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2016/58 ESAS 2016/59 KARAR SAYILI DAVADA;
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;…Şubesi ile davalı şirket arasında 950.-TL limitli 10.02.2010 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve yanı sözleşmede 01.06.2010 tarihli limit arttırma ile limitin 1.020.000.-TL’ye yükseltildiğini, müvekkilinin ve dava dışı…’in ayrı ayrı bu miktarlarla müşterek ve müteselsilen kefil olarak sözleşmede imzalarının mevcut olduğunu, davalı şirketin kredi borcuna karşılık davacı müvekkilinin bireysel mevduat hesabından 27.09.2010 tarihinde 36.170,00 TL, 30.09.2010 tarihinde 26.000,00 TL ve 04.11.2010 tarihinde 24.500.-TL olmak üzere toplam 87.210.-TL kesinti yapıldığını, işbu kesintilerin müvekkiline ödenmemesi üzerine davalı adına İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin 29.09.2015 tarihinde haksız ve mesnetsiz olarak borcu kabul etmeyerek borca ve fer’ilerine itiraz ettiğini, bu nedenle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle toplam takip miktarının 520’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Birleşen 23. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/58 esas sayılı dava; Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası.
İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2016 tarih, 2016/58 esas, 2016/59 karar sayılı 02/03/2016 tarihli kararıyla birleştirme kararı verilerek dosya, İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/60 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/60 Esas 2017/74 Karar sayılı 28/02/2017 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin…Esas … Karar sayılı 28/02/2017 tarihli görevsizlik kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2017/4325 Esas 2018/2545 Karar sayılı 26/11/2018 tarihli ilamında “Her ne kadar davacı vekili, yukarıda yazılı gerekçe ile ilk derece mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararına karşı istinaf isteminde bulunmuş ise de, TTK’nın 4/f maddesine göre bankalara, diğer kredi kuruluşlarına ve ödünç para verme işlemlere ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu, dava konusu uyuşmazlığın temelde Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklandığı, tarafların kredi kefili olmalarının sonuca etkili olmadığı, birleşen davada intermedya şirketinin de kredi borçlusu olduğu gözetilerek ve Yargıtay 19.HD’nin 23.12.2015 tarih ve 2014/20599 E., 2015/17465 K.sayılı içtihadı da dikkate alınarak, yerinde görülmeyen istinaf isteminin reddi gerekmiştir.” denilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 13/12/2019 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava dosyasının içeriğinde görülen, 21.05.2015 tarihli… Bankası -…Şubesi tarafından gönderilen yazının incelenmesi sonucunda davacı … ’e ait 1729290 nolu hesabından çekilerek davalılardan… Ltd. Şti. hesabına aktarılan tutarların toplam 87.210,00 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı …’in, şahsi hesabından kesilerek davalılardan … Ltd. Şti. hesabına aktarılan 87.210,00 TL tutarındaki bu meblağın, Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca yarısının diğer davalı … tarafindan karşılanması gerektiği iddiası ile huzurdaki davayı ikame ettiği anlaşılmaktadır.
Taraflardan … A.Ş. …Şubesi ile önceden dava dışı iken birleşen dosya ile davalılardan biri haline gelen Intermedia…Ltd. Şti. arasında imzalanmış olan Kredi Genel Sözleşmesinin 10.02.2010 tarihli olduğu, toplam 23 sayfada 41 maddeden oluştuğu, sözleşmenin banka yetkilileri ve kredi lehdarı…Ltd. Şti. tarafından imzalandığı, bunun yanı sıra davacı … ile davalılardan…’in arttırılan limitler de dahil olmak üzere sözleşmeye kefil olduğu, sözleşmenin 20. Sayfasında ayrıca dava dışı …’in kefalet imzasının da olduğu görülmekle birlikte adının altına “Kefil Olunan Miktarın” yazılmadığı tespit olunmuştur.
Sözleşme limitinin aıttınlan limitlerle birlikte 1.020.000,00 TL olduğu, adı geçen müteselsil kefillerden … ve …’in aynı limitle sözleşmeye kefil oldukları, dava dışı diğer kefil …’in ise ilk limit dahilinde en fâzla 300.000,00 TL limitle sorumlu tutulabileceği, adı geçen şahsın arttırılan limitlerde imzasının bulunmadığı belirlenmiştir. Sözleşmenin ara sayfalarında yapılan incelemede tüm sayfalar kredi Lehdarı …Ltd. Şti. tarafından imzalandığı, kefillerden … ve …’in imzalarının bulunduğu, diğer kefil …’in bu sayfalarda imzasının olmadığı tespit edilmiştir. Bu dununda imza bulunmayan sayfalardaki şartların özellikle … tarafından kabul edilmediği sonucunun ortaya çıkacağı tespit edilmiştir.
Davacı … Düşen vekili, alacağı olduğu iddiası ile 17.09.2015 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayısı ile… Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlatılmış olup, takip konusu 87.210,00 TL(Asıl Alacak), 38.802.17 TL (İşlemiş Faiz) olmak üzere 126.012,17 TL üzerinden işlem yapılmıştır.
Takibe konu asıl alacağa “takip tarihinden itibaren asıl alacak kalemine işleyecek avans faizi, icra harç giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK 100. maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve giderlere mahsubuyla tahsili…” talep edilmiş olup, takip konusu alacak olarak “… Bankası A.Ş. 10.02,2010 tarihli (Genel Kredi Sözleşmesinde kredi borçlusu… Ltd Şti. ’nin borcuna istinaden 27.09.2010 tarihinde 36.710,00 TL, 30.09.2010 tarihinde 26.000,00 TL ve 04.11.2010 tarihinde 24.500,00 TL ‘nin … hesabından tahsil edilmesi sonucunda alacağın asıl doğduğu, ’’ belirtilerek bunu belgeleyen 21.05.2015 tarihli… Şubesi ’nin cevap yazısı delil olarak gösterilmiştir. “İlamsız Takipte ödeme Emri ” dava dosyası içeriğinde görülmüştür.
Davalı / borçlu… Ltd. Şti. tarafından verilen 29.09.2015 tarihli İtiraz dilekçesinde; “… tarafından gönderilen ilamsız takip ödeme emrindeki borcu kabul etmiyorum. Borca ve fer‘ilerine açıkça itiraz ediyorum.” denilmiş ve başkaca bir ifadeye yer verilmemiştir.
Yine, davacı … vekilinin, alacağı olduğu iddiası ile 15.09.2015 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayısı ile … aleyhine bir diğer İcra takibini başlatmış olup, takip konusu alacak, 43.605,00 TL (Asıl Alacak) + 19.379.58 TL (İşlemiş (Faiz) olmak üzere toplam 62.984.58 TL üzerinden işlem yapılmıştır.
Takibe konu asıl alacağa “takip tarihinden itibaren asıl alacak kalemine işleyecek avans faizi, İcra harç giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK 100. maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve giderlere mahsubuyla tahsili…” talep edilmiş olup, takip konusu alacak olarak “… A.Ş. 10.02.2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde kredi borçlusu…Ltd. Şti, ‘nin borcuna istinaden 27/09/2010 tarihinde 36.710,00 TL, 30.09.2010 tarihinde 26.000,00 TL ve 04.11.2010 tarihinde 24.500,00 TL’nin … hesabından tahsil edilmesi sonucunda alacağın yarısı oranında kefaletten doğan sorumluluk miktarı olduğu,” belirtilerek bunu belgeleyen 21.05.2015 tarihli … Şubesi ‘nin cevap yazısı delil olarak gösterilmiştir. “İlamsız Takipte ödeme Emri ” dava dosyası içeriğinde görülmüştür.
Huzurdaki davanın asıl konusunu teşkil eden söz konusu takip için davalı / borçlu… Ltd Şti. tarafından verilen 17.09.2015 tarihli itiraz dilekçesinde; “… tarafından gönderilen ilamsız takip ödeme emrindeki borcu kabul etmiyorum. Borca ve fer ‘ilerine açıkça itiraz ediyorum.” Denilmiş ve başkaca bir ifadeye yer verilmemiştir.
İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından, davacı … vekilinin talebi üzerine davalı …’e ait bulunan “Muğla İli, Bodrum İlçesi, Ortakent Köyü,… Mevkii eski… parsel, yeni … ada, … parsel” sayılı taşınmaz üzerine takipteki miktar üzerinden İhtiyati Haciz konulmasına karar verilmiştir.
Davacı … vekilinin “İcra Takibine İtirazın Kaldırılması” maksadıyla davalı … aleyhine açılan ve İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi tarafından görülen … esas sayılı davanın 02/02/2016 tarihli Gerekçeli Kararında özetle; “Alacağın tahsili yargılamayı gerektirdiğinden davanın reddine, dava usulden reddedildiğinden davalının tazminat talebinin reddine, taşınmaz üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılmasına… ” karar verilmiştir.
Aynı Mahkemenin aynı tarihli ve … Esas Sayılı dosya için alınan Gerekçeli Kararında da aynı hükme yer verilmiş ve haciz fekhedilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin 10.02.2010 tarihli olduğu göz önüne alındığında, konunun 818 sayılı eski Borçlar Kanunu ve 6762 sayılı eski 818 Sayılı Kanun’un taraflar arasındaki ihtilafa yönelik “Birlikte Kefalet” başlıklı 488. Maddesi hükümleri içermektedir.
Maddede bahsi geçen “Kefiller, gerek asıl borçlu ile beraber gerek kendi beyinlerinde müteselsil olmaklığı iltizam etmişler ise her biri borcun tamamından mesul olup ancak diğeri diğerlerinin hissesi için onlara rücu hakkını haizdirler” ifadesi davacı … ‘in şahsi hesabından davalı… Ltd. Şti. İçin ödemiş olduğu 87.210,00 TL ‘lik meblağın hissesine düşen miktarlarda kredi lehdarı…Ltd. Şti. ile diğer kefiller (davalı) … ve dava dışı kefil…’den talep edebileceği sonucunu doğuracaktır.
… Bankası -… Şubesi ve davalı kredi lehdarı… Ltd. Şti. ile müteselsil kefiller … (davacı), … (davalı) ve … (dava dışı) arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi gereği, davacı … tarafından dava konusu 87.210,00 TL tutarındaki masrafın kredi lehdarı … Ltd. Şti. adına ödendiğinin tespit edildiği,
Sözleşmenin imzalanma tarihi itibariyle geçerli olan 818 Sayılı (eski) Türk Borçlar Kanunu’nun 488. Maddesi ve raporumuz içeriğinde yer verilen emsal Yargıtay Kararları gereğince davacı …’in şahsi hesabından birleşen dosya ile davalı … Ltd. Şti. için ödemiş olduğu 87.210,00 TL’lik meblağın hissesine düşen miktarlarda kredi lehdarı… Ltd. Şti. ile diğer kefiller (davalı) … ve dava dışı kefil …’den talep edebileceği,
Alacağın tahsili amacıyla davacı tarafından kredi lehdarı… Ltd. Şti. ve … (davalı) aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan ve sayın Mahkeme tarafından Bilirkişi hesaplaması istenen… E. ve … E. sayılı icra dosyalarının incelenmesi sonucunda,
İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasında davalı vekili tarafından talep edilen faiz dahil tutar ile tarafımızca hesaplanan tutarın örtüştüğü ve 87.210.00 TL (Asıl Alacaklar Toplamı), 38.302,17 TL (Faizler Toplamı) olmak üzere toplam 126.012,17 TL olması gerektiği tespit edilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı İcra dosyasında ise davalı vekili tarafından talep adilen faiz dahil tutar ile bilirkişi tarafından hesaplanan tutarın örtüştüğü ve 43.605,00 TL (Asıl Alacaklar Toplamı), 19.379,38 TL (Faizler Toplamı) olmak üzere 62.984,38 TL olması gerektiği tespit edilmiştir.
Ancak davacının rücu yoluyla talep edeceği miktarın, yalnızca tek bir kefile veya kredi lehdarına karşı değil, diğer tüm kefillere karsı da İleri sürülmesi gerektiği, davacı …’in yapmış olduğu 87.210,00 TL tutarındaki masrafın 4 ayrı muhatabının bulunduğu, söz konusu muhatapların, davacının kendisinin yanı sıra, icra takibiyle davaya müdahil…Ltd. Şti., davalı … ve dava dışı … olduğu, dolayısıyla davacının rücu yoluyla her bir muhataptan talep edebileceği miktarın (1/4 oranıyla); 27.210,00 TL / 4 = 21.802,50 TL olarak tahsil edilebileceğinin hesaplandığı,
Davacı …’in her iki dosyaya ait takip talebinde davalılardan ve ayrıca dava dışı …’den ayrı ayrı olmak üzere isteyebileceği toplam alacak miktarının;
İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasında davalı vekili tarafından talep edilen faiz dahil tutar ile tarafımızca hesaplanan tutarın örtüştüğü ve 87.210.00 TL (Asıl Alacaklar Toplamı), 38.302,17 TL (Faizler Toplamı) olmak üzere toplam 126.012,17 TL,
İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı İcra dosyasında ise davalı vekili tarafından talep adilen faiz dahil tutar ile bilirkişi tarafından hesaplanan tutarın örtüştüğü ve 43.605,00 TL (Asıl Alacaklar Toplamı), 19.379,38 TL (Faizler Toplamı) olmak üzere 62.984,38 TL olması gerektiği hesaplanmıştır.
Buna göre; Davacının… Esas sayılı 15.09.2019 takip tarihli icra dosyasında 62.984,58 TL olan talebinin tespitleri aşan kısmının yerinde olmadığı, takip tarihi itibariyle 21.802,50 TL asıl alacak üzerinden %9 TCMB değişen oranlarda avans faizi talep edebileceği tespit edildiğinden asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 21.802,50 TL asıl alacak, 9.689,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.492,29 TL üzerinden aynen devamına, Asıl dava yönünden asıl alacak likit olmadığından İcra İnkar tazminatı talebinin reddine, Birleşen dava yönünden; davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 21.802,50 TL asıl alacak, 9.700,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.503,05 TL üzerinden aynen devamına, Birleşen dava yönünden asıl alacak likit olmadığından İcra İnkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 21.802,50 TL asıl alacak, 9.689,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.492,29 TL üzerinden aynen devamına,
2-Asıl dava yönünden İcra İnkar tazminatı talebinin reddine,
3-Birleşen dava yönünden; davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 21.802,50 TL asıl alacak, 9.700,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.503,05 TL üzerinden aynen devamına,
4-Birleşen dava yönünden İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
5-Asıl dava yönünden, alınması gereken 2.151,24 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 760,70 TL ‘nin mahsubu ile eksik kalan 1.390,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
6-Asıl dava yönünden, davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.723,84 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Asıl dava yönünden, davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.723,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Asıl davada, davacı tarafından yapılan (33,50 TL ilk masrafı+ 404,85 TL posta masrafı+ 750,00 TL bilirkişi ücreti =) 1.188,35 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %50,00 kabul ) nazaran 594,175 TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Asıl davada, davacı tarafça yatırılan 760,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Birleşen dava yönünden, alınması gereken 2.151,97 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.521,91 TL ‘nin mahsubu ile eksik kalan 630,06 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
11-Birleşen dava yönünden, davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.725,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
12-Birleşen dava yönünden, davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 12.928,35 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
13-Birleşen davada, davacı tarafından yapılan (33,50 TL ilk masrafı+ 45,00 TL posta masrafı) 78,50 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %25,00 kabul ) nazaran 19,62 TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
14-Asıl davada, davacı tarafça yatırılan 1.521,91 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

15-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır