Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/186 E. 2020/251 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/186 Esas
KARAR NO:2020/251

DAVA:İtirazın İptali(Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/04/2019
KARAR TARİHİ:17/06/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, gıda sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında yapılan görüşmeler neticesinde belli miktarda pasta ve türevi tatlı çeşitlerinin davalı şirkete satışı hususunda görüşülerek anlaşmaya varıldığını, yapılan bu anlaşma detaylarının, 26 nisan 2018 tarihinde müvekkili şirket ortaklarından tolga günçal ile davalı şirket yöneticisi … arasında geçen mail yazışmaları ve ekleriyle sabit hale geldiğini, yazışmalarda davalı tarafından talep edilen pasta ve makaron miktarlarına ilişkin liste sunulduğu ve müvekkili şirket tarafından ürün bedeli KDV dahil edilmeden 7.942,74-TL olarak belirlendiğini, davalı şirketin yetkilisi ise söz konusu faturayı ve ürünleri onayladığını, ürünler hazır olduğunda bilgi verilmesi halinde teslim alınacağını belirttiğini, taraflar arasında varılan mutabakat gereği ürünlerin, 31.05.2018 tarih … ve … sıra no’lu sevk irsaliyeleri ile davalıya teslim edildiğini, sevk irsaliyesi ile taraflar arasında 26.04.2018 tarihinde gerçekleştirilen yazışma ekinde bulunan ürün listesi karşılaştırıldığında tedarik edilecek ürünlerin müvekkili şirket tarafından eksiksiz olarak karşı tarafa teslim edildiğinin anlaşılacağını, sevk irsaliyesinde teslim eden ve teslim alana ilişkin imzaların tam olduğunu, bu irsaliyenin, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında üzerine düşen borcu eksiksiz şekilde ifa ettiğini açıkça ortaya koyduğunu, müvekkil tarafından teslim edilen ürünlere ilişkin 05.06.2018 tarih … sıra numaralı 8.578,16-TL bedelli fatura tanzim edildiğini, sözleşmeden doğan borcunu eksiksiz ifa eden müvekkili şirketin, karşı tarafa teslim ettiği ürünlere ilişkin olarak 05.06.2018 tarih … sıra numaralı 8.578,16- TL bedelli fatura düzenleyip teslim ettiğini, ayrıca ürünleri kendi imkanları ile teslim etmiş olması sebebi ile sevk masrafları için de 19.06.2018 tarih … sayılı 420,97- TL bedelli fatura tanzim edip karşı tarafa teslim ettiğini, somut olayda, her iki tarafın tacir olması ve işin ticari işletmeyi ilgilendirmesi sebebiyle Türk Ticaret Kanununda mevcut fatura hükümlerinin uygulanacağını, faturayı alan taraf sekiz gün içinde faturanın içeriğine itiraz etmemişse artık faturanın içeriği akdedilen sözleşmeye uygun olduğuna yönelik karinenin uygulanması gerektiğini(TTK m. 21/2), davalı tarafından faturalara itiraz edilmediğini, bu husus müvekkili şirketin taahhüt ettiği gıda ürünlerinin tedarikini sağladığı ve taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği ifa yükümlülüğünün karşı tarafa geçtiğini ortaya koyduğunu, müvekkili şirketin tedarik ettiği ürünlere ilişkin fatura tanzimine ve akabinde faturalara itiraz edilmemiş olmasına rağmen davalı tarafça müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirket yetkilisinin müvekkiline gönderdiği 07.06.2018 tarihli mailde ödemede gecikme yaşandığını ikrar ettiğini ve ödemenin cuma günü yapılacağını bildirdiğini ancak dava tarihine kadar herhangi bir bedel ödenmediğini, davalı tarafından gönderilen e-maillerin dahi tek başına ürünleri teslim aldığını ve fatura içeriklerine itiraz etmediğini ispatlar nitelikte olduğunu, yapılan işe güvenerek hareket eden ve bu doğrultuda iş planı yapan müvekkilinin, ödemenin gerçekleşememesi nedeniyle zor duruma düştüğünü, hesap mutabakatının karşı tarafa 14.12.2018 tarihinde gönderildiğini ve karşı tarafın kaşe ve imza atmak suretiyle hesap mutabakatını onayladığını, hesap mutabakatına konu olan cari hesabın, dilekçe ekinde sundukları faturalara ait ürün ve lojistik bedelinden kaynaklandığını, davalının bu tarihte borcundan haberdar olduğunu ve hiçbir itirazda bulunmadığını, hatta hesap mutabakatını onaylayarak borcun varlığını bir kez daha kabul ve ikrar ettiğini, her iki tarafın da, davalının müvekkiline 9.074,90-TL ödemesi gerektiği konusunda mutabık olduklarını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeden doğan borcun davalı tarafından ifa edilmemesi sebebiyle 17.12.2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının ise söz konusu takip alacağına ilişkin herhangi bir hesap mutabakatı yapılmadığı iddiasıyla borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, gerek faturaların içeriklerinin kabulü, gerek hesap mutabakatının varlığı, davalının gerçekleştirdiği borca itirazın mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, müvekkilinin alacağının likit ve muayyen olduğunu belirterek, sonuç olarak; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı saklı kalmak kaydıyla; …. İcra Müdürlüğü’ nün … E, sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı, belirtilen icra dosyası ile temerrüde düştüğünden, sözleşme tarihinden itibaren en yüksek ticari temerrüt (avans) faizinin davalıdan tahsiline, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş olması sebebi ile asıl alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen esasa cevap vermemiş, 22/01/2020 tarihli celsede davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER :
E-mail yazışmaları, dava konusu ürün bilgileri,dava konusu ürünlerle ilgili ” pasta çalışması ” fatura ve sevk irsaliyeleri,hesap mutabakatı, müşteri-cari hesabı, icra dosyası.
Uyuşmazlık, cari hesap alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasın tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan 9.074,90-TL asıl alacak, 483,77-TL takip öncesi faiz (temerrüt faizi) olmak üzere toplam 9.558,67-TL nin tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, davalı şirketin süresi içerisinde borca itiraz ederek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde dayanmış olduğu sevk irsaliyeleri faturaları dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı tarafça sunulan 14.12.2018 tarihli hesap mutabakatı evrakının incelenmesinde; tarafların, davalının davacıya 9.074,90-TL borçlu olduğu konusunda mutabakata vardığı, evrakta davalı şirket adını taşıyan kaşe ve imza bulunduğu görülmüştür.
Dosyaya sunulan hesap mutabakatı 03/05/2019 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş; ekte gönderilen hesap mutabakatının kendileri tarafından gönderilmediği iddiasında iseler tebligatı aldıkları tarihten itibaren 2 haftalık kesin mehil içinde mahkememize yazılı olarak bildirmesi, aksi halde hesap mutabakatının davalı şirket tarafından gönderilmiş sayılacağı ihtar olunmuş, davalı tarafça hesap mutabakatına itiraz edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamından; davalı tarafça da itiraz edilmeyen hesap mutabakatına göre davacının davalıdan 9.074,90-TL alacaklı olduğu, ancak takip tarihi öncesinde davalı temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinde bulunulamayacağı anlaşılmış olduğundan sadece asıl alacak yönünden dava kabul edilmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Dava konusu alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 9.074,90-TL nin % 20 si olan 1.814,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere,
1-Davanın kısmen kabulü ile;
…. İcra müd nün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile ; 9.074,90 TL asıl alacak yönünden takibin devamına,
1.814,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 619,90-TL karar ilam harcından peşin alınan (davada 115,45-TL + icrada 47,79TL =) 163,24TL sinin düşümü ile eksik kalan 456,66-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacının yatırmış olduğu 115,45-TL peşin harç, davalı tarafından alınması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, bu miktarın 115,45-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 50,80-TL ( başvurma ve vekalet harcı ) davetiye, posta gideri: 59,50- TL, olmak üzere toplam:110,30- TL yargılama giderinden kabul/red oranı (% 94,93) üzerinden hesaplanan 104,71- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 483.77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır