Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/185 E. 2020/134 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/185 Esas
KARAR NO : 2020/134
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında arasında ticari ilişki olduğu, müvekkili tarafından davalıya teslim edilen mallar karşılığında faturalar tanzim edildiğini, davalının bu faturalara itiraz etmediğini, davalının bir miktar ödeme yaptığını ve 29.390,88TL bakiye borcu kaldığını, davalının bu borcu ödemediğini, davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek; itirazın iptali ile takibin takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte takibin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya bir borcunun olmadığını, müvekkilinin almış olduğu ürünlerin bedelini davacı adına tahsilat yapan … adlı kişiye ödediğini, davacının defterleri incelendiğinde bu durumun anlaşılacağını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini ve davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce … İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın tetkiki sonucunda; davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının ödeme emrine itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce … Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak … hakkında soruşturma olup olmadığı sorulmuş, verilen cevabi yazının incelenmesi sonucunda; davacının … hakkında yaptığı tahsilatları uhdesine geçirdiğinden bahisle suç duyurusunda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce SGK ya müzekkere yazılarak, davacının çalışanlarının bilgilerinin gönderilmesi istenilmiş ve …’ün davacının çalışanı olduğu görülmüştür.
Mahkememizce; tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacının, davalıdan takip tarihi itibari ile alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor ve davalının sunmuş olduğu makbuz asıllarının incelenmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporunda özetle; davacının ve davalının 2018 yılına ait tutmuş oldukları defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacının kestiği tüm faturaların davalı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, tutarsal olarak uyumsuzluk olmadığı, 2018 yılı sonu itibari ile davacının defterlerine göre davacının davalıdan 29.380,88TL alacaklı göründüğü, davalının defterlerine göre, davacıdan 15.284,00TL alacaklı olduğu, aradaki bu bakiye farkının temel sebebinin tahsilat makbuzlarındaki farklılıklardan ve davacının defterine girmiş olduğu virman kayıtlarından kaynaklandığı, iki tarafın sunmuş olduğu tahsilat makbuzlarının bazılarının defterlere kayıt altına alınmış iken, diğer tarafın kayıtlarına almadığı, bazı tahsilat makbuzlarının davacı tarafça sunulan örneğinde farklı tutar ve farklı isimler yazıyorken, davalı tarafça sunulan aynı numaralı makbuzda ise davalının kendi unvanının ve farklı tutarın yazıyor olmasından kaynaklandığı, bakiyelerin farklı olmasının bir diğer sebebi ise davacının virman kayıtlarında önceden davalıdan tahsil edilen tutarlara ilişkin girilmiş kayıtların iptal edildiği, tahsilatçı …’e sorunlu tahsilat açıklamasıyla yansıtılan kayıtlar olduğu, davalı tarafından, davacının logosunu, kaşesini ve imzasını taşıyan tahsilat makbuzlarını sunduğunu, davacı şirketin defterlerinde, davalıdan alacaklı tutarı olan 29.390,88TL tutarından virman rakamları düşüldüğünde (toplam 27.450,00TL) davacının, davalıdan alacağının 1.940,88TL bakiyeye düştüğü, virman kayıtlarının tek taraflı kayıtlar olduğu, davalının elindeki tahsilat makbuzları asıllarının tutarları ile kendi defterlerinde kaydedilen tutarlar arasında her hangi bir uyumsuzluk bulunmadığı, bu makbuzların … tarafından düzenlendiği bu durumun davacının sorumluluğunda olduğu ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat yükü davacıya düşer, ancak davalının icra takibinde borcun ödendiğine ilişkin itirazı ve savunması karşısında ispat yükü davalı borçluya düşmektedir. Davalı-borçlu borcun ödendiğini HMK’nın 200 vd maddelerince yazılı delillerle ispatlamak zorundadır.
Tüm dosya kapsamına göre, cevap dilekçesinde ödeme savunmasında bulunan davalının takip konusu borcun tamamını ödediğini, davacının adına tahsilat yapan ve davalının çalışanı tarafından düzenlenen makbuzlar ile ispatladığı, tahsilat makbuzlarındaki farklılıkların davacının sorumluluğundaki çalışanından kaynaklandığı, nitekim bu durumun davacının İstanbul Başsavcılığına vermiş olduğu şikayet dilekçesinden anlaşıldığı, davacı tarafından yapılan tahsilatların sonradan değiştirildiği göz önünde bulundurularak, davalının takip konusu borcun tamamını ödediğini yazılı delillerle ispatladığına karar verilerek, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının REDDİNE
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 54,40-TL red harcından peşin alınan 354,98TL peşin harçtan düşülmesi ile arta 300,58TL karar ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.408,63-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır