Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/142 E. 2020/569 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/142 Esas
KARAR NO : 2020/569

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2018
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, dava dışı …Ticaret Ltd.Şti’nin davalı bankanın Beykoz şubesinden aldığı krediye kefil olduğunu, sözleşme borçlusu tarafından ödemeler geciktirilince sözleşme alacağı kat edildiğini ve İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile borçlu şirket ve davacının da aralarında olduğu kefiller …, aleygine icra takibi başlatıldığını, takip borcu kefiller tarafından ödenmek suretiyle son ödeme tarihi olan 12/01/2016 tarihinde tamamen ödendiğini ve dosyanın kapatıldığını,ancak davalı tarafından yapılan ödemeler icra dairesinde takip edilmeyerek banka kayıtlarında borçlu olarak görünmeye devam ettiğini, alacaklı banka vekili Av…. kanalıyla 31/12/2017 tarihine kadar geçerli indirme kampanyası olduğuna ilişkin belge düzenleyerek 12/01/2016 tarihinde yapılan ödeme ile alacak sona erdiği halde banka nezdinde işleme devam ettiklerini, davacının bu durumdan haberdar edilmediğini, bu belgenin daha sonra ortaya çıktığını, davacının davalı bankanın …şubesinin …nolu müşterisi olup vadeli olarak … nolu hesap sahibi olduğunu, 15/02/2018 tarihinde mevcut hesabından vadesi bozularak 22.985,22-TL’nin çekildiği ve 8.377,81-TL meblağında bloke edildiğini öğrendiğini ve yaptığı araştırma sonucu kendisine …Ltd.Şti.’ne kefil olduğu kredi sözleşmesi nedeniyle bu işlemlerin yapıldığı söylendiğini, davalı banka ve icra müdürlüğü nezdinde yapılan inceleme sonucu müvekkil hesabından vadesi bozularak çekilen meblağın İstanbul ….İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasına gönderildiği, ancak dosyanın kapalı olduğundan paranın emanete alındığını, davacı kendisinden haksız olarak alınan bu meblağ için bankaya yaptığı başvuruda kendisine hesabın düzeltileceği söylendiğinin ancak icra dosyasında kapanan fakat banka nezdinde açık görünen kredi borcunun 12/01/2016 tarihinde sona erdiğinin farkında olmayan sorumluların kendilerini kurtarmak ve kendi kusurları nedeniyle bankanın uğradığı zararı davacıdan tazmin etmek amacıyla emanetteki parayı icra dosyasına ödemiş gibi hareket etmek suretiyle borcu daha sonraki tarihte ödenmiş varsaydıklarını, o tarihe kadar ki faizleri de davacının hesabından haciz devam ediyormuş gibi aldıklarını, ayrıca davacının kefaletinin kredi teminatı olarak 3.kişilerden alınan çekleride kapsadığı iddia edilerek 3.kişilerin karşılıksız çıkan çeklerinin teminatı olarak da yine davacının…Şubesi nezdindeki vadeli hesabından bu kez 8.377,81-TL para çekildiğini, bu meblağın bloke olduğunun iddia olunduğunu bildirerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla vadeli mevduat hesabından haksız ve yasal olmayan biçimde icraya aktarılan ve 22.985-TL ile bloke edilen 8.377-TL olmak üzere toplam 31.362-TL’nin bozulan vade tarihi olan 15.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek vadeli mevduata uygulanan faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … ile müvekkili banka… Şubesi ile …Ltd. Şti. arasında 15/01/2010 tarihinde imzalanan … numaralı kredi sözleşmelerine … ve… ile birlikte kefil olduğunu, söz konusu kredi sözleşmelerinin ödemelerinin gerçekleşmemesi nedeniyle borçluların müvekkili bankaya toplam 160.067,10-TL borçlu olduklarını belirten Beykoz … Noterliği 23/12/2010 tarihli ihtarname keşide edilmiş ve davacının da içinde bulunduğu muhataplara gönderildiğini, borcun yine ödenmemesi nedeniyle 13/11/2015 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, borçlulardan … 22/12/2015 tarihinde 8.000-TL, 12/01/2016 tarihinde 360-TL ödemeyi söz konusu icra dosyasına yaptığını, ancak yapılan ödemelerin borcun bitmesini sağlamadığı müvekkil banka kayıtları incelendiğinde görüleceğini, bu nedenle davacı borçlu …’in müvekkil banka … Şubesinde bulunan hesabından 15/02/2018 tarihinde 22.985,22-TL ve 8.377,81-TL ödeme alındığını, alınan ödemelerin 8.225-TL’si çek kaynağı için tutulmakta olduğunu, davacıya çekleri ibraz ettiği takdirde 8.225-TL’ nin iade edileceği bilgisi de verildiğini, neticede alınan tüm tutarlar borcun tahsili amacı taşımakta olduğunu, sadece sehven icra dairesine kefil … tarafından yapılan ödeme dosya hesabında dikkate alınmadığını, kaldı ki, söz konusu ödeme müvekkil bankanın hesabına geçer geçmez davacı …’ e iade edildiğini, ayrıca davacı vekilinin iddia ettiği gibi davacının hesabından çekilen 8.377,81-TL ve 22.985,22-TL İst. … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına da gitmediğini, bu tutarlar kredi sözleşmesi uyarınca müvekkil banka tarafından resen 15/02/2018 tarihinde davacının hesabından çekilmiş olup, kredi borcuna mahsup edildiğini, kredi borcunun mahsubu esnasında sadece icra dairesine yapılan ödemelerin sehven dikkate alınmadığını, durumun fark edilmesiyle birlikte ise icra dairesince müvekkili bankanın hesabına geçen 7.268,40-TL aynı gün davacı …’in hesabına aktarıldığını, davacının hesabından çekilmiş olan tutarların 8.255-TL’sinin ise davacının da sorumluluğunda bulunan 9 adet çek karşılığı olarak bloke edildiğini, davacıya çeklerin teslimi ile birlikte söz konusu bedelin kendisine iade edileceği bilgisi de ayrıca kendisine verildiğini, davanın haksız olduğunu bildirerek; davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davaya konu banka kayıtları davalı bankadan celp edilmiştir.
İcra dosyasının celbi için yazılan müzekkereye cevap verilerek, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
Davacının kefil olduğu krediyi alan…Ltd.Şti.’ne dair ticaret sicil kayıtları …’dan temin edilerek dosyaya alınmıştır.
Dava, ticari krediye kefil olan davacının bankaya karşı açtığı alacak davasıdır.
Mahkememizce, davalı tarafça, davacının …numaralı vadeli hesabından çekilen ve bloke konulan miktarların, davacının, dava dışı kredi borçlusuna kefil olduğu borçlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacı tarafından iadesi istenilen bedelin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında bankacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı ile dava dışı kredi lehtarı arasında 150.000,00TL lik Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacının 150.000,00TL kefalet limiti ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi 15/01/2010 tarihinde imzaladığı, davacının yanında … ve …’ında müteselsil kefil olarak sözleşmede yer aldığı, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığı, icra dosyasına müteselsil kefil … tarafından 22/12/2015 tarihinde 8.000,00TL 12/01/2016 tarihinde ise 360,00TL ödeme yapıldığı, bu ödemeler ile birlikte icra dosyasının tamamen kapatıldığı, davacının hesabından, davalı tarafça 15/02/2018 tarihinde 22.985,22TL ve 8.372,82TL olmak üzere iki kalem halinde toplam 31.363,03TL çekildiğini, dava dışı kredi lehtarının kredi hesabına davalıca virman yapıldığını, davalı tarafça 26/03/2018 tarihinde 7.268,40TL’nin davacının hesabına iade edildiğini, dava dışı kredi lehtarının mevduat hesabında ise 8.255,00TL’nin blokeli olduğunu, bloke nedeni olarak altı adet çek yaprağından doğan sorumluluk bedeli olduğunun, davalı tarafça iddia edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmede kefilin gayri nakdi çek bedelinden sorumlu olduğunu düzenleyen açık bir hükmün olmadığını, öte yandan altı adet çek yaprağının da arasında bulunduğu çek karnesinin de 29/09/2010 tarihinde dava dışı kredi lehtarına verildiğini ve basım tarihinin 13/07/2010 tarihi olduğunu, 3167 Sayılı Çek Kanunu kapsamında verilen eski baskılı çeklerin tamamından doğan sorumluluğun 30/06/2018 tarihi itibariyle sona erdiği, bu nedenle davalının bakiye 24.094,63TL’yi davacıya iade etmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Mahkememizce, taraf vekillerinin alınan bilirkişi raporuna yönelik beyan ve itirazları göz önünde bulundurularak daha önceki yapılan görevlendirme kapsamında, takdiri mahkemeye ait olmak üzere yeni bir rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunun, mahkememizce alınan ilk bilirkişi raporunun teyit eder nitelikte olduğu ve aynı sonuca ulaşıldığı görülmüştür.
Mahkememizce, tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda; davalı ile dava dışı kredi lehtarı arasında 150.000,00TL lik Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacının 150.000,00TL kefalet limiti ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi 15/01/2010 tarihinde imzaladığı, davacının yanında … ve …’ında müteselsil kefil olarak sözleşmede yer aldığı, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığı, icra dosyasına müteselsil kefil … tarafından 22/12/2015 tarihinde 8.000,00TL 12/01/2016 tarihinde ise 360,00TL ödeme yapıldığı, bu ödemeler ile birlikte icra dosyasının tamamen kapatıldığı, davacının hesabından, davalı tarafça 15/02/2018 tarihinde 22.985,22TL ve 8.372,82TL olmak üzere iki kalem halinde toplam 31.363,03TL çekildiği ve davalı tarafça 26/03/2018 tarihinde 7.268,40TL’nin davacının hesabına iade edildiği görülerek ve taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde kefilin gayri nakdi çek taahhüt bedelinden sorumlu olduğunu düzenleyen açık bir hükme rastlanmadığından ve dava dışı kredi lehtarının davalı tarafa başkaca bir borcunun olmadığı da görülerek, davacının hesabına iade edilmeyene bakiye 24.094,63TL’nin davacıya iade edilmesi gerektiğine karar verilerek, bu miktara kesintinin yapıldığı 15/02/2018 tarihinden itibaren, davalı bankaca, davacının kesinti yapmış olduğu vadeli mevduat hesabına uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile
24.094,63TL nin 15/02/2018 tarihinden itibaren davalı bankaca, davacının vadeli mevduatına uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli olan 1.645,90-TL karar ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen, davetiye, posta gideri: 156,60-TL, bilirkişi ücreti 600,00TL olmak üzere toplam: 756,60- TL yargılama giderinin kabul-red oranı (%77) üzerinden hesaplanan 582,58TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın kendi üzerine bırakılmasına, davalı tarafından sarf edilen 600,00TL bilirkişi ücretinin, kabul-red oranı (%23) üzerinden hesaplanan 138,00TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalanının kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.614,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır