Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/12 E. 2023/321 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/12 Esas
KARAR NO : 2023/321
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2015
KARAR TARİHİ : 19/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, … markalarının Türkiye işletmecisi olduğu, davalılar ile 25/09/2014 tarihli Franchise Sözleşmesi akdederek müvekkil şirketin sahip olduğu … markaların Karabük ilinde kullanım hakkını 10 yıl süreyle kullanmaları için davalıları yetkili kıldığı sözleşme uyarınca satış yapılan tüm ürünler üzerinden hesaplanan brüt cironun aylık %5 + KDV aylık Franchising bedelini müvekkil şirkete ödenmesi gerektiği ancak ödeme yapılmadığı ayrıca gizli müşteri yoluyla sisteme bir kısım satışların girilmediği tespiti üzerine sözleşmeye aykırılık nedeniyle davalılara sözleşmenin feshedileceği ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle 10.000 USD cezai şart bedelinin ödenmesinin talep edildiği ancak cezai şart ve cari hesap borcunun ödenmemesi nedeniyle …. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itiraz etmesi nedeniyle davalıların …. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddi ile takibin devamına, alacağı %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 9.2 md sinde “… Sözleşmeden doğan bütün uyuşmazlıklar … Yönetmeliği uyarınca ve meskul yönetmeliğe göre tayin edilen 3 hakem tarafından yargı yoluna başvurulmadan nihai şekilde çözümlenir.” ibaresinin yer aldığı bu nedenle tahkim ilk itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2015/… Esas sayılı dosyasında verilen 23/11/2016 tarihli ve 2016/… karar sayılı karar ile “Taraflar arasında düzenlenen Franchısıng Sözleşmenin, anlaşmazlıkların çözümü ve delil anlaşması başlıklı 9.2 maddesinde işbu sözleşmenin mevcudiyeti, geçerliliği ve hitamı dahil olmak üzere işbu sözleşmeden doğan bütün uyuşmazlıklar … Tahkim Uzlaştırma Hakem Bilirkişilik Yönetmeliği uyarınca ve meskul yönetmeliğe göre tayin edilen 3 hakem tarafından yargı yoluna başvurulmadan nihai şekilde çözümleneceği düzenlenmiş olduğu anlaşılmıştır. dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen Franchısıng Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşmede yer alan tahkim şartı geçerli olduğundan tahkim şartına havi sözleşmeden kaynaklı bir uyuşmazlık nedeniyle süresinde davalı tarafından ileri sürülen tahkim ilk itirazının yerinde olduğu sonucuna varılmış, davacının sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili sözleşmede yer alan çözüm sürecini takip etmeden doğrudan dava açtığı sabit olduğundan geçerli tahkim şartına rağmen davacının doğrudan dava açma olanağının bulunmadığı dolayısı ile mahkememizin esasa ilişkin inceleme yapamayacağı anlaşılmış, tahkim ilk itirazı yerinde görülmekle davanın HMK 413/1 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.” denilerek davanın 413/1 md si gereğince usul yönünden reddine karar verilmiştir.
Verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2018/… esas 2018/… karar sayılı kararıyla: “Davacı tarafından davalı ile imzalanan frachising sözleşmesinin haklı feshine dayalı olarak cezai şart ve cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe davalının yönelttiği itirazın iptali istemli dava açıldığı, mahkemece davanın, HMK’nın 413/1. maddesi uyarınca tahkim itirazı yönünden usulden reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu analaşılmaktadır.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
HMK m. 408 uyarınca, tahkim iradesi tahkim sözleşmesinin kurucu unsuru olup, tahkim iradesinin bulunmadığı uyuşmazlıkların tahkime elverişli olduğunu kabul edebilmek mümkün değildir. Yargıtayın yerleşik uygulamalarında da “Tahkim iradesinin mutlak ve kesin olması ve hiçbir duraksamaya yer vermemesi” gerektiği, özellikle tahkim şartından sonra bazı ihtilafların çözümü hakkında mahkemelerin yetkisi konusunda anlaşma yapılması, tahkim iradesinin mutlak ve kesin olmadığı şeklinde yorumlanmaktadır (11 HD. 15.02.2011 T. 2009/3257-2011/1675).
Dosyada bulunan Sözleşmenin 9. maddesinde “Anlaşmazlıkların çözümü ve delil anlaşması” başlıklı bölümünün 2. bendinde “ İş bu sözleşmenin mevcudiyeti geçerliliği ve hitamı dahil olmak üzere, iş bu sözleşmeden veya işbu sözleşme ile ilgili olarak doğan tüm uyuşmazlıklar, sözleşmenin imzalandığı tarihteki şekliyle İstanbul daki … (…) Tahkim Uzlaştırma Hakem Bilirkişilik Yönetmeliği uyarınca ve mezkur yönetmeliğe göre tayin edilen üç hakem tarafından yargı yoluna başvurulmadan nihai şekilde çözümlenir” dendikten sonra, 9.6. bendinde ” İşbu sözleşme ekleri ve ilaveleri ve uygulanmasıyla ilgili varılan tüm mutabakatlar için, Türkiye Cumhuriyeti’nde yürürlükteki maddi hukuk, başka hiç bir hukuka atıfta bulunmadan uygulanır. İş bu sözleşmeden doğan ihtilaflar halinde, T.C İstanbul Mahkeme ve İcra Daireleri yetkilidir” şeklinde hüküm bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu düzenleme ile taraflar, sözleşmeden doğan ihtilafların hakem yoluyla çözülmesi konusunda anlaşmaya varmış iseler de yukarıda yer verilen sözleşmenin 9.6. Madesindeki düzenleme ile uyuşmazlıkların hakemde görülmesine dair iradenin aksine mahkemeleri görevli ve yetkili kıldıkları, uyuşmazlığın çözümünde tek yetkili merci olarak hakem kararının öngörülmemiş olması karşısında sözleşmedeki tahkim hükmünün bağlayıcı olmadığı kanaatine varılmaktadır.
Bu hukuki açıklamalar ışığında, ilk derece mahkemesince, tahkim ilk itirazının reddine karar verilerek işin esasına girilmesi gerekirken, davanın usulden reddine karar verilmesiusul ve yasaya aykırı bulunmuştur. İlk derece mahkemesinin dava şartlarını yanlış değerlendirerek davayı usulden reddettiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.4.maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.” denilerek mahkememiz kararının kaldırılması üzerine dosyanın yukarıdaki yazılı esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE
Deliller; … Vergi Dairesinin cevabi yazısı, …. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyası, … cevabi yazısı, bilirkişi raporları.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap ve cezai şart alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, sözleşmenin haklı nedenlerle feshedilip edilmediği, davacının cari hesap ve cezai şart alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
…. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasında özetle; alacaklısının … Ticaret Anonim Şirketi, borçlusunun … nan ve … Sanayi Limited Şirketi olduğu, 68.888,88 TL asıl alacak, 1.714,81 TL faiz, olmak üzere toplam 70.603,69 TL üzerinden başlatılan takibe borçluların 22/10/2015 tarihli itiraz dilekçesi ile takibe, borcun tamamına, faize ve borcun bütün ferilerine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
… Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak uyuşmazlık noktalarında rapor alınmasına karar verilmiş olup, 23/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Yukarıdaki bölümlerde ayrıntısı yazıldığı üzere;
1-Davalının ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ve 2013 sayılı V.U.K. Hükümlerine göre usule uygun tutulduğu, açlış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış oluğu ,
2- Davalı … Şti. nin 2014 ve 2015 yılı ticari defter kayıtlarına göre Davacı … A.Ş. ne – takip tarihi olan 13.10.2015 tarihi esas alındığında 1.012,67 TL borcunun bulunduğu, 10.12.2015 kayıtlarına göre söz konusu borcun ödendiğinin kayda geçirildiği ve bu tarih itibariyle herhangi bir borç bulunmadığının kayıtlarda yer aldığı tespit edilmiştir.” şeklinde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazlarının süresi dolduktan sonra dosyanın ek rapor için yeniden mali müşavire tevdii ile rapor hazırlanılmasına karar verilmiş olup, 03/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Yukarıda izah olunan sebeplerle ve dava dosyasındaki deliller neticesinde; “Dosyanın davalının ticari defterlerinin eksik inceleme neticesinde bu hali ile davacının cezai şartı hak edip etmediğinin, Franchising Bedeli faturalarını düzenlemeye hak kazanıp kazanamadığının tartışılıp değerlendirilemeyeceği, davacının Franchising Sözleşmesinin 3.1 Süre ve Franchising Bedeli maddesi gereği düzenlediği 31.03.2015 tarihli “FRANCHİSE GİRİŞ BEDELİ” açıklamalı 27.500,00 TL * 4.950,00 TL 418 KDV toplam 32.450,00 TL tutarlı faturayı davalı …’nden talep etmeye hakkı olduğu, Davacının şimdilik 31.03.2015 tarihli 32.450,00 TL tutarlı faturanın bedeli üzerinden işlemiş faizi talep edebileceği, davacının icra takip dosyasında belirttiği faiz dönemleri nüne alınarak yapılan hesaplamaya göre işlemiş faizin 392,07 TL olacağı, Davalının Karabük 3 Noterliği ‘nin 13.10.2015 tarih ve … yev. nolu ihtarnamesinde yer verdiği sözleşmenin emredici hukuk kurallarına aykırılığı yönündeki iddialarının nihai hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davalı …’ ın TBK 584 uyarınca eşinin herhangi bir rızası olmadığından kefaletinin geçersiz olduğu yönündeki iddiasının nihai hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,..” görüş ve kanaatinde bulunmuştur.
… Asliye Ticaret Mahkemesine yeniden talimat yazılarak sözleşme gereği davalının sözleşmenin imzlanmasından feshine kadar olan hasılat hesapları tespit edilerek ve davacının kurduğunu iddia ettiği … Bilgisayar Sistemi’nin var olup olmadığı tespit edilerek sistem var ise girilen kayıtların dökümleri de yapılarak ön inceleme duruşmasında belirlenen uyuşmazlık noktasında ek rapor düzenlenilmesine karar verilmiş olup, 28/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”Bavalı …Ltd.Şthin 2014 ve 2015 yılları ticari defter kayıtlarına göre davacı … A.Ş. ne (cari hesabından kaynaklanan) olan borcu konusunda yapılan göre inçelemede takip tarihi olan 13.10.2015 tarihi itibariyle 1.012.67 TL borçlu olduğunun kayıtlarda yer aldığı, 10.12.2015 tarihinde bu borcun ödendiği şeklinde kayıt düşülmek suretiyle 31.12.2015 tarihi itibariyle herhangi bir borcunun bulunmadığının kayda geçtiği tespit edilmiştir.$- Davacı Vekilinin 14.01.2022 tarihli itiraz dilekçesinde yer alan 1.012,67 TL nin kayıtlar incelendiğinde bu borcun ödendiğine dair 10.12.2015 tarih 359 sayılı yevmiye ile kayda geçilmiştir. 6-Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 03.01.2022 tarihli rapora konu edilen 31.03.2015 tarihli 27.500,00 * 4.950,00 KDV – 32.450,00 TL ile 14.09.2015 tarihli 5.256,90 * 946,24 KDV- 6.203,14 TL tutarlı iki adet faturanın davalının kayıtlarında yer almadığı görülmüş olup bu faturanın davalı tarafından teslim alınmadığı beyan edilmiştir. Bu nedenle davalı şirketin faturanın ait olduğu Mart 2015 ve Eylül 2015 aylarına ilşkin alışlarını beyan ettiği Form BA belgeleri incelenmiştir. Yapılan incelemede söz konusu faturaların Vergi Dairesine Form BA ile beyan edilmediği tespit edilmiş olup söz konusu Form BA belgeleri Tapor ekine eklenmiştir. Fatura taraflar arasında yapılmış bir sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belge niteliğindedir.Bu nedenle taraflar arasında bir borç ilişkisi ile mal ve hizmet tesliminin varlığı esastır.6102 sayılı TTK da faturanın alıcıya nasıl gönderileceği düzenlenmemiştir.Bu nedenle faturayı tanzim edenin bunu kanıtlaması gerekmektedir.Dosya kapsamında faturanın teslim edildiğine dair bir belge bulunmadığından bu hususta ayrıca bir değerlendirme yapılamamıştır. Yukarıdaki bölümde izah edildiği üzere davacının kurduğu ididia edilen … Bilgisayar sisteminin davalının iş yerinde bulunmadığı beyan edildiğinden yapılan satışlar nedeniyle cezai şart oluşup oluşmadığı yönünde bir tespit yapılma imkanı olamamıştır. Davalının yaptığı tüm satışlarm dökümü ise CD ortamında Mahkemenin bilgisine arz Edilmiştir.” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Talimat mahkemesine yeniden talimat yazılarak bilirkişi heyetine bilgisayar mühendisi eklenmek suretiyle davacı şirket bilgisayarlarında yerinde inceleme yapılmak suretiyle … Bilgisayar sisteminin davalı işyerinde kurulmuş olup olmadığı, davalının hesap kayıtlarında bulunan verilerin girişlerinin yapılıp yapılmadığının tespiti hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 07/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”Dayalı … .Lıd.Ş(î.ııin 2014 ve 2015 yılları ticari defter kayıtlafına göre davacı … A.Ş. ne (cari hesabından kaynaklanan) olan borcu konusunda yapılan incelemede takip larihi olan 13.10.2015 tarihi itibariyle 1.012.67 TL borçlu olduğunun kayıtlarda yer aldığı, 10.12.2015 tarihinde bu borcun ödendiği şeklinde kayıl düşülmek suretiyle 31.12.2015 tarihi itibariyle herhangi bir borcunun bulunmadığı şeklinde kayıtların mevcut olduğu görülmüştür.” şeklinde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.1. Maddesi; “İşbu Sözleşme tarafların yetkili temsilcileri tarafından imzalanması ile yürürlüğe girer ve 10 yıl süre ile yürürlükte kalır.
Sözleşme kapsamında ŞİRKET, Franchising bedeli olarak ilk 10 yıl için bir defaya mahsus olmak üzere …’ ne toplam 27.500 TL + KDV’yi ödemeyi 15 Kasım 2014 tarihli 16.225 TL ve 25 Aralık 2014 tarihli 16,22$5 TL çeki sözleşme tarihinde …’ne teslim etmeyi taahhüt etmiştir.”
Sözleşmenin 4.9. Maddesi; “…, Şirket faaliyete geçtiği tarihten itibaren, sözleşme geçerli olduğu süre Boyunca Şirket’in KDV dahil cirosunun üzerinden % 5 + KDV aylık franchising bedeline reklam bedeline hak kazanacaktır. … Şirke tarafından 5.14. madde hükmüne uygun olarak verilen bilgiler ve gönderilen belgeler ile hesaplanan tutarı faturalandıracaktır. Brüt ciroya hesaplanırken satılan …, alkollü veya alkolsüz içecekler ile diğer bütün yan ürünler de dikkate alınacaktır. Taraflar İşletme’nin faaliyete geçtiği tarih olarak ilk satış fişinin kesildiği tarihin kabul edileceği konusunda mutabıktırlar.”
Sözleşmenin 4.10. Maddesi; “…, web sitesi yoluyla ŞİRKET’e intemet-intranet ve ileride oluşacak yeni teknolojik sistemler üzerinden iletişim, tanıtım, pazarlama imkanı sunacak ve teknolojik yenilikler hakkında bilgi verecektir. ŞİRKET, … tarafından bu madde kapsamında yapılacak olan değişiklik ve yeniliklere derhal uyum sağlayacağını ve maliyetini bizzat karşılayacağını peşinen kabul ve taahhüt eder. ŞİRKET’in aylık cirosu KDV dahil 45.000 TL’nin altında kaldığı aylar için …’nin kestiği aylık % 5 franchising bedeline iade faturası kesecek ve bu bedeli o aya mahsus ödemeyecektir.
Tüm dosya kapsamından; davacının “franchise giriş bedeli” açıklamalı olarak düzenlemiş olduğu 27.500,00 TL + 4.950,00 TL %18 KDV olmak üzere toplam 32.450,00 TL tutarlı fatura bedelinden davalının, taraflar arasındaki franchise sözleşmesinin 31. Maddesi kapsamında sorumlu olduğu; davacı tarafça başkaca franchising bedeli açıklamalı faturalar düzenlenmiş ise de sözleşmenin 4.10 maddesi gereği davalının şirketin aylık cirosunun KDV dahil 45.000 TL’nin altında kaldığı aylar için franchising bedeli ödemekle yükümlü olmadığı; davacı tarafça sözleşmenin 5.10 maddesi kapsamında davalının yapmış olduğu satışların … sistemine girilmemesi sebebiyle cezai şart talebinde bulunulmuş ise de davalı bilgisayarlarına sistemin yüklenilmemiş olması sebebiyle davacının bu talebi de yerinde görülmeyerek davanın kısmen kabulü ile davalıların …. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 32.450,00 TL asıl alacak üzerinden devamına kadar verilmiştir.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE davalıların … İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 32.450,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın %20’si olan 6.490,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 2.216,66 TL harçtan peşin alınan 823,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.393,23 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
3-Davacı tarafından yatırılan 823,43 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 31,80 TL ilk harç (başvuru + vekalet harcı), 685,00 TL müzekkere ve tebligat gideri, 2.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.466,8‬0 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları üzerinden hesaplanan 1.633,03 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerine bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde kendilerine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2023

Katip … Hakim …
(e-imza) (e-imza)