Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/999 E. 2019/256 K. 22.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/999 Esas
KARAR NO : 2019/256
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ” … projesi metal işleri ” kapsamında yapılacak olan ” … yapılması işi ” için 05/03/2018 tarihli Taşeron Sözlemesi imzalandığını, davacının taşeron, davalının ise yüklenici olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketten 162.470,07-Tl fatura alacağının bulunduğunu davalıya ihtarname gönderildiğini, davalı şirketin ödeme yapmamak için zaman kazanmaya yönelik olarak itirazda bulunduğunu, bunun üzerine … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip başlaıldığını, davalının kötüniyetli ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, İİK’nun 257. Madde gereğince, sözleşmeden doğan alacaklarının vadesi geçmiş ve rehinle temin edilmediğini, bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilmesini ve davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takiin devamına, % 20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, taraflar arasında münakit sözleşme gereği edimlerini ayıplı olarak ifa ettiğini, bu sebeple de hakedişleri onaylanmadığını ve takip konusu faturaya itiraz edildiğini, davacının sözleşme konusu işleri ayıplı ifa ettiğinin tespiti amacıyla taraflarınca … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … d.iş sayılı dosyası ile tespit davası açıldığını ve raporun tanzim edilmesinin beklendiğini, davacının huzurdaki dava ve davaya dayanak takip konusu taleplerinin, taraflar arasında münakit sözleşmeye aykırı olduğunu ve reddinin gerektiğini, davacının, belirlenen tarihlerde sözleşme konusu işi müvekkiline teslim etmediği gibi, iş tesliminde ürünleri ayıplı olarak teslim ettiğini ve kendisine bu hususun defalarca bildirilmesine rağmen imalat hatalarını düzeltmediğini, işveren firmanın söz konusu cabana ve deckleri kabul etmediği ve ve hatta bunlar hakkında uygunsuzluk raporları düzenlendiğini, davacının ayrıca, imalat hatalarını düzeltmek bir yana sahadaki malzemeleri deposuna götürerek müvekkilinin zararının artmasına sebebiyet verdiğini, takip konusu faturanın itiraza uğradığını, muaccel bir alacağın varlığından söz edilemeyeceğini, davacının asıl alacak talebine ek olarak itiraza uğrayan faturaya faiz talebinin de mesnetsiz olduğunu belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili, 31/01/2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, vekâletinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalılar vekili, UYAP’dan gönderdiği 28/01/2019 tarihli dilekçe ile; taraflar, aralarında imzaladıkları ek protokol ile davadan feragat ve kabul konusunda anlaştıklarını, bu nedenle davalı tarafın vekalet ücreti ve masraf istememesi kaydı ile davadan feragat ettiklerini, kendilerinin davalı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını bildirdiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili de, UYAP’dan gönderdiği 30/01/2019 tarihli dilekçe ile; davacı vekilince sunulan 28.01.2019 tarihli feragat dilekçesi kapsamında, davacıdan feragat nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, feragat beyanı gereği davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir, yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacının feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL karar ilam harcının peşin alınan 1.985,55-TL den düşümü ile arta kalan 1.941,15-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekilleri karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirdiklerinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde temlik alan davacıya iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır