Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/974 E. 2022/60 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/974 Esas
KARAR NO : 2022/60
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/10/2018
KARAR TARİHİ : 31/01/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “16.03.2009 günü sürücü …’ın idaresinde bulunan … plakalı aracıyla Ağrı istikametinden … istikametine seyir halindeyken, ters istikametten gelirken aracını kaydırarak yolu tamamen kapatan … Cumhuriyeti vatandaşı …’inin sevk ve idaresindeki … plakalı TIR ve buna bağlı … plakalı çekici ile çarpışması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kaza neticesinde müvekkil …’ın yaralandığı, Motorlu Taşıt Bürosu (yabancı plakalı) … plakalı aracın ve buna bağlı … plakalı çekicinin yeşil kart poliçesi olması nedeniyle maddi tazminattan sorumlu olduğu, müvekkilin, kazadan sonra … Devlet Hastanesi, … Fakültesinde tedavi gördüğü, ayrıca … Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu Raporuna göre % 24 oranında maluliyeti bulunduğu, müvekkilin … bölümü mezunu olduğu ve kaza tarihine kadar … nda öğretmenlik yaptığı, bu bilgiler dahilinde müvekkilin gelirinin hesaplanmasını talep ettikleri, kazadan sonra müvekkilin hayatı maddi olarak zor bir hal aldığı, bu nedenle müvekkilin uğradığı maddi zararın telafi edilmesi amacıyla Mahkemede dava açma mecburiyeti doğduğu, açıklanan ve resen tespit edilecek nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100.00 TL maddi tazminatın müracaat tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi” talep edilmiştir.
11/08/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 17.10.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100 TL olan tazminat taleplerini HMK. nun 107. maddesi uyarınca sonuç olarak 150.000,00 TL olacak şekilde artırdıklarını, 150.000,00 TL maddi tazminatın müracaat tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “28.06.2008 gün ve 26920 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Yönetmeliğe göre çalışma usul ve esasları düzenlenmiş olan müvekkil Büronun, yabancı ülke … ( … Bürolar) ile yaptığı … Anlaşma çerçevesinde yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda, şayet geçerli bir Yeşil Kart sigortaları mevcutsa Yeşil Kart Sigortacıları adına kusur esasına göre sebebiyet verilen üçüncü şahıs hasarlarını tedvir ettiği, müvekkil Büronun, yabancı plakalı araçların Türkiye’de sebebiyet verdikleri kazalarda ortaya çıkan hasarların tedvirinde bu araçların sahip veya sürücüleri adına hareket etmeyip kaza tarihini kapsayan geçerli Yeşil Kart sigortaları olması halinde, bu sigorta şirketi adına hareket ettiği, bu durumda, Trafik Kanunu ve Ticaret Kanunu hükümleri gereği, yabancı plakalı bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonrası ortaya çıkan hasarlar için kusur esasına göre ve yabancı sigorta şirketine izafeten Trafik Sigortası Mali Sorumluluk Sigortası limit ve şartları çerçevesinde müvekkil Büro’nun sorumluluğunun doğduğu, davacının taleplerinin, 5237 sayılı yasanın 66/ e bendine göre zamanaşımına uğradığı, 5237 Sayılı Kanunun 66.maddesinin e) bendine göre, davanın zamanaşımı beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl (8) geçmesiyle düştüğü, açılan davada 8 senelik dava açma süresinin 16.03.2017 tarihinde dolduğu, kaldı ki; yabancı plakalı araç sürücüsü aleyhine de bir ceza davası açılmadığı, … Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/… Soruşturma ve 2009/… Karar numarası ile takibi şikayete bağlı suçlarda davacı … ın şikayetçi olmaması sebebiyle Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdiği, bu sebeple genel zamanaşımı süresinin de 16.03.2011 tarihinde dolduğu, ayrıca; 16.03.2009 tarihinde meydana gelen trafik kazasında sadece davacının yaralandığı, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının delil olarak sunduğu %24 oranında maluliyeti havi raporu da 20.12.2012 tarihli olduğu, … Cumhuriyet Savcılığı Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verdiği, bu hukuki sebeplerle öncelikle zamanaşımı itirazının kabulü ile davanın reddini talep ettikleri, dava konusu kazanın yaralamalı bir kaza olduğu ve kazanın meydana gelmesinde yabancı plakalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığı, davacının taleplerinin yerindeliğinin tespiti açısından herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan tazminat alıp almadığının da tespitinin zaruret olduğu, izah edilen nedenlerle, öncelikle zamanaşımı itirazının kabulü ile davacının talepleri zamanaşımına uğradığından reddine, her halükarda davacı taleplerinin tamamının reddine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi” talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 16.03.2009 günü, saat:08.35 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … İli, … İlçesinde, … Devlet Karayolunda, Ağrı istikametinden … istikametine seyir halindeyken yolun 54. Km.sine geldiğinde, aracının sol yan kısımlarıyla, karşı istikametten gelirken aracını kaydırarak yolu tamamen kapatan İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı çekicinin (arkasında … plakalı yarı römork takılı) sağ ön tampon kısımlarına çarpması neticesinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, meydana gelen kaza sonucu maluliyet nedeni ile açılan maddi tazminat davasıdır.
Deliller; bilirkişi incelemesi, Adli Tıp Kurumu’nun 22/06/2021 tarihli raporu,
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 18/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Bu kazanın oluşumunda … plakalı çekicinin (arkasında … yarı römork takılı) sürücüsü İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı …’in: Karayolları Trafik Kanununun; 47.maddesinin d) fıkrası, 52.maddesinin b) fıkrasını, 81.maddesinin a) fıkrası ile 84.maddesinin k) fıkrası ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 135. maddesinin a) fıkrasının 3.maddesini ihlal ederek; Karayolunda araç ile seyir halindeyken, trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olup, ayrıca aracın hızını hava yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, özellikle karlı havalarda ve buzlu ve karlı zeminde, Trafikte seyir halindeyken dikkatli ve tedbirli olmak, tek taraflıda olsa trafik kazasına karışarak, yolu etkilediğinde, kaza mahallinde trafik güvenliği için gereken tedbirleri almak, trafik kazalarında, yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde, her durumda gerekli tedbirleri almak, bunun içinde, araçları mümkünse emniyet şeridine çekmek ve Otobüs, kamyon ve çekicilerin karayolu üzerinde arıza ve uzun süreli bırakılması hallerinde, normal hava şartlarında en az 150 metreden net olarak görülebilecek şekilde 150×25 cm. ebadında Avrupa Topluluğu Direktifleri ve Avrupa Ekonomik Komisyonu Regülasyonlarından ECE 70’deki teknik şartlara uygun engel işaretini koymak ve belirtilen tedbirlerin alınması tamamlanıncaya kadar araçta acil uyarı (dörtlü ikaz) lambaları varsa bu lambaları veya dönüş lambaları birlikte yakılabiliyorsa bunları yakmak zorunda olduğu halde; Sevk ve idaresindeki … plakalı çekicinin (arkasında … plakalı yarı römork takılı) ile Ağrı İli, … İlçesinde, … Devlet Karayolunda, … istikametinden, Ağrı istikametine seyir halindeyken yolun 54. Km.sine geldiğinde, karlı ve buzlu zeminde aracını kaydırarak yolu tamamen kapattığı durumda, sağ ön tampon kısımlarına, karşı istikamet olan Ağrı istikametinden … istikametine seyir halinde olan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracının sol yan kısımlarıyla, çarpması neticesinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, bu durumda öncelikle … plakalı çekicinin (arkasında … yarı römork takılı) sürücüsü İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı …’in, aracının hızını hava ve yol durumuna uydurmayarak, karlı hava ve buzlu ve karlı zeminde aracını kaydırdığı ve aracının yolu kapatacak şekilde kaldığı devamında ise; diğer araçların sürücüleri yardımıyla önlem aldığını belirtmiş olsada, dosyada mevcut Yaralanmalı ve Maddi Hasarlı Trafik Kazasına Tespit Tutanağında ve tanzim edilen Olay yeri tespit Tutanağında bu husus ile ilgili bilgi olmadığı, bu şekilde aracın yolu kapatacak şekilde yolda kalması halinde, normal hava şartlarında bile en az 150 metreden net olarak görülebilecek şekilde yansıtıcılı reflektör koyarak tertibat almak, aracın acil uyarı (dörtlü ikaz) lambaları varsa bu lambaları veya dönüş lambaları birlikte yakılabiliyorsa bunları yakmak zorunda olduğu, bu durumda yerleşim birimi dışındaki kaza mahallinde gerekli tedbirleri almamak suretiyle asli kusur ihlali yaparak, dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi özen yükümlülüğüne de uymayarak, dava konusu trafik kazasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’ın; Karayolları Trafik Kanununun; 47. maddesinin d) fıkrası ve 52.maddesinin a) ve b) fıkralarını ihlal ederek; Karayolunda araç ile seyir halindeyken, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve Yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olup, aracın hızını, kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken hızını azaltmak, özelliklede havanın karlı ve zeminin buzlu ve karlı olduğu yollarda, aracını durdurması gerektiğinde, aracın emniyetli duruş mesafesinin uzadığını bilerek, daha dikkatli ve tedbirli olmak zorunda olduğu halde; Sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile trafik kazasının meydana geldiği yer olan, Ağrı İli, … İlçesi, Ağrı istikametinden … istikametine seyir halindeyken D-100-30 Devlet Karayolunun 54 Km.sine geldiğinde, aracının sol yan kısımlarıyla, karşı istikametten gelirken aracını kaydırarak yolu tamamen kapatan İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı çekicinin (arkasında … yarı römork takılı) sağ ön tampon kısımlarına çarpması neticesinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, bu durumda, yolun dönemeç ve tepe üstü olduğu kesimde, ayrıca hava karlı ve zemin buzlu ve karlı olduğu halde, mahal şartlarını da dikkate alarak, hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü şekilde seyrine, özen göstermediği, karayolunda seyir halindeyken, özellikle hava karlı ve zemin buzlu ve karlı olduğu zamanda, çok daha dikkatli olması gerektiği halde, gereken dikkatini yola vermediği ve dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi, özensiz davranışları nedeniyle, önceden kayarak yolu kapatan İran İslam Cumhuriyeti vatandaşı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı çekicinin (arkasında … yarı römork takılı) sağ ön tampon kısımlarına çarptığı anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumu’nun 22/06/2021 tarihli raporunda davacının %35,2 oranında malul kaldığı, 12 aya kadar iş görememezlik durumun olduğu, meydana gelen kazada davacının kusursuz olması nedeniyle 418.503,45 TL maluliyet tazminatı hesaplanmıştır.
… sevk ve idaresindeki … plakalı tır ve … plakalı çekicinin yeşil kart poliçesi kapsamında olay tarihinde ZMSS ile Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosu sigorta kapsamında olduğu; 16.03.2009 tarihinde meydana gelen kazanın ZMSS Sakatlık Teminat limitinin kişi başına 150.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
2918 sayılı KTK ‘nun 91. Maddesine göre “işletenlerin bu kanunun 85. Maddesinin birinci fırkasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
2918 sayılı KTK ‘nun 85/1. Maddesine göre “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
KTK 99/1, md. ve poliçe genel şartları B.2,b maddesine göre “Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü İçinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Davalı her ne kadar zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de, davacının maluliyet durumunun tespiti geniş zamana sirayet edebilecek yarlanması, hakkında dava öncesi her biri farklı maluliyet oranı ihtiva eden 20.12.2012, 21.09.2010, 15.07.2010, 31.12.2009 raporların bulunması nedeniyle maluliyet oranının dava tarihi itibariyle netleşmediği gözetilerek davalının zaman aşımı itirazı kabul edilmemiştir.
Kazada % 25 davacı kusuru ve davacının %35,20 maluliyet oranına göre iş görmezlik tazminatı da dahil edilerek tespit edilen toplam malüliyet tazminatının 418.503,45 TL olarak hesaplandığı, … ’nun 2009 Yılı ZMSS Teminat Limiti sebebiyle sorumlu olduğu tutarın 150.000,00 TL olması nedeniyle, davanın ıslah talebi doğrultusunda kabulüne, ıslah tutarı olan 150.000,00 TL’ye dava tarihi olan 24/10/2018’den itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulüne, trafik kazasından kaynaklı 150.000,00 TL bedensel tazminat tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 10.246,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ( peşinde 35,90 TL + 513,00 TL ıslah harcı ) toplam 548,90 TL’nin harcın düşümü ile eksik kalan 9.697,60 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 18.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ( 35,90 TL peşin harç + ilk masraf 41,10 TL + ıslah harcı 513,00 TL + bilirkişi ücreti 2.250,00 TL + 197,70 TL posta masrafı ) toplam 3.037,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne ( e-duruşma ) karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır