Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/93 E. 2019/897 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/93 Esas
KARAR NO : 2019/897

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 22.02.2016 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin limitlerinin davalı banka tarafından kapatılmasından dolayı mevcut kredinin erken kapanmak zorunda kaldığını, bu nedenle davalı bankanın 50.824,55 TL erken kapama ücreti çekildiğini, müvekkile tanınan limitin 250.000,00 TL olduğunu, yıl içinde bu limitin kullanılarak işlerin idame edildiğini, kredinin kapatılmasında zorlanma nedeniyle davalı bankanın bölge müdüründen defalarca randevu talep edildiğini, ama bu talebin reddedildiğini, 2016 yılındaki bombalı saldırılar sebebiyle turizm sezonunun kötü gitmesi sebebiyle müvekkilin zor durumda kaldığını, bir de davalı bankanın faaliyet limitini kapattığını, bunun ekonomik darboğaza sebep olduğunu, mevcut krediyi ödemekte zorlandığını, limitin kapatılması sebebiyle başka bir bankadan borç alınarak kredinin kapatıldığını, davalı bankanın kendi kusuruyla sözleşmeyi sona erdirip bir de erken kapama komisyonu ödemesinin hukuka aykırı olduğunu, komisyonun iadesi talebiyle ihtarname gönderildiğini, ama davalı bankanın bu talebi reddettiğini ifade ederek davalı bankanın kestiği erken kapama komisyonunun 15.11.2017 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte iade edilmesini talep etmektedir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkil bankanın …numaralı müşterisi olduğunu, kendisiyle 22.02.2016 tarihinde 1.250.000,00 USD limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, bu tutar üzerinden 24.02.2016 tarihinde kredi kullandırıldığını, vadenin 60 ay olduğunu ve 24.02.2021 tarihinde sona ereceğini, davacının bu krediyi 15.11.2017 tarihinde erken kapatmak istediğini, yazılı talimat verdiğini, bu tarih itibariyle kalan anaparanın 1.128.199,97 USD olduğunu, erken kapatılma sebebiyle banka açısından bir maliyet oluşacağını, bu maliyetin de sözleşmenin 11. maddesi hükmü gereğince davacıdan talep edileceğinin bildirildiğini, davacını bankadaki 160/ 9093665 nolu hesabına 15.11.2017 tarihinde 1.160,000,00 USD para transferi gerçekleştirdiğini, talimat doğrultusunda krediden kalan bakiye borcun kapatıldığını, erken kapatma ücreti olan 13.150,00 USD ‘nin de ayrıca tahsil edildiğini, bu tutarın iadesinin istenmesinin yersiz olduğunu, zira davacının kredinin kapatılması için yazılı talimatı bulunduğunu, sözleşmede krediyi erken kapamanın bankanın onayına bağlı olduğunun ve bunun oluşturacağı maliyetin de müşteriden tahsil edileceğinin açıkça yazdığını, bunun üzerine erken kapama ücreti de ödenerek davacı tarafından kredinin kapatıldığını, davacının faaliyet limitinin düşürüldüğü ve kredinin kapatılmasında zorlandığına ilişkin iddiaların da gerçek dışı olduğunu, erken kapama ücretinin 48.404,52 TL olduğunu, bunun üzerine 2.420,23 TL BSMV eklendiğini, bu ücretin müvekkil banka ile davacı tarafından mutabakatla gerçekleştirildiğini, ödeme yapılırken davacının herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan ücreti ödediğini, dolayısıyla bu ücretin iadesinin ödenmesinin talep edilemeyeceğini, bu konuda Yargıtay kararları bulunduğunu, erken kapama ücretinin bankanın erken kapama sebebiyle maruz kaldığı maliyetin karşılanması için alındığını, bu durumun yasalara ve teamüllere uygun olduğunu, nitekim TBK m.96 hükümleri gereği davacının erken ifa sebebiyle indirim talep edemeyeceğini, erken kapama sebebiyle banka bakımından bir maliyet oluştuğunu, taraflar arasındaki sözleşme m. 11 ‘de erken kapama ücreti konusunda açık hüküm bulunduğunu, erken kapama ücretinin kalan kredi bakiyesinin sadece % 1,2 si olduğunu, bunun da makul olduğunu, daha yüksek oranların dahi Yargıtay’ca makul sayıldığını, davacının somut uyuşmazlık kapsamında faaliyet limitlerinin kapatıldığı ve kredinin kapatılmasının istendiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, yazılı talimata istinaden kredinin erken kapatıldığını, kesilen erken kapama ücretinin TBK m. 96 ve sözleşme m. 11 hükmüne uygun olduğunu, oranın fahiş olmadığını, sadece % 1,2 olduğunu bu nedenlerle müvekkil bankaya kusur izafe edilemeyeceğini ifade ederek davanın reddedilmesini talep etmektedir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki 22/02/2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi gereği davacı şirketin hesabından çekilen 50.824,55 TL erken kapama ücretinin 15/11/2017 kesilme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talepli alacak davasıdır.
Deliller; Dosya Münderecatı, bilirkişi incelemesi.
Mahkememiz dosyasından 22/04/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi raporunda; Dosya kapsamında taraflar arasında akdedilen… seri numaralı 22.02.2016 tarihli 1.250.000,00 USD limitli Genel Kredi Sözleşmesi görülebilmektedir. Sözleşme 41 sayfa ve 11 ana maddeden oluşmuş olup, davacı şirket yetkilisi ile müteselsil kefiller …, …, …, … ve …’ın imzaları olduğu görülebilmektedir. Dosya kapsamında ayrıca davacının yetkilisi ve kefillerin imzalarının bulunduğu Genel Kredi Sözleşmesi Sözleşme Öncesi Bilgilendirme Formu da bulunmaktadır.
Sözleşme 1.4 maddesi Limit İptali başlığında olup “Müşteri ve risk grubuna kullandırılan toplam kredinin mevzuatta öngörülen sınırlamaları aşması, Müşteri’nin mali durumunun önemli ölçüde kötüleşmesi, limit tahsisi için talep edilmiş olan mevcut teminatların önemli ölçüde değer kaybetmesi, teminatsız kalınması, yeni ek teminat talebinin ve diğer kredi kullanım koşullarının yerine getirilememesi gibi haklı sebeplerin varlığı halinde, müşteri’nin limiti bildirim yapılmasına gerek olmaksızın kısmen ya da tamamen iptal edilebilecektir.” şeklindedir.
Sözleşme 1.11 maddesi Erken Ödeme başlığında olup “Müşteri, karz akdi (tüketim ödüncü sözleşmesi) uyarında kullandırılacak kredilerde bakiye borcunu vadesinden önce ödeyerek banka’nın mutabakatı ile hesabını kapatabilecektir. Erken ödeme Banka’nın mutabık kalması halinde, taksit ödeme tarihleri’nden birinde veya ödeme vadesinde işlemiş faiz ile kalan ana paranın, banka’nın o gün itibariyle katlanmak zorunda kalacağı maliyetler çerçevesinde belirleyeceği miktarda bir erken kapatma ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülüklerin nakden ve defaten ödenmesi kaydıyla mümkündür. Banka’nın erken ödeme tarihi ile vade tarihi arasındaki süre için, erken ödeme sebebiyle mahrum kalacağı, ilgili kredi faiz oranı üzerinden hesaplanmış faiz tutarını da talep hakkı saklıdır.” şeklindedir.
Sözleşme II. maddesi Kredi’nin Karz Akdi (…Ödüncü Sözleşmesi) Şeklinde Kullandırılması başlığında olup “İşbu Sözleşme’de belirtilen kredi limiti kapsamında tesis edilen kredi tamamen veya kısmen kredi’nin …Akdi (Tüketim Ödüncü Sözleşmesi) şeklinde kullandırılabilir ve kredi’nin bir geri ödeme planı’na bağlı olarak geri ödenmesi kararlaştırılabilir. Bu durumda, kredi, geri ödeme planı’nda belirtilen taksit ödeme tarihleri’nde, belirtilen taksitler halinde geri ödenecek, kredi’ye geri ödeme planı’nda öngörülen faiz uygulanacak, bu faiz oranlarının işbu sözleşme hükümlerine göre artırılması veya azaltılması halinde borç yeni faiz miktarını ihtiva eden yeni geri ödeme planı’na göre ödenecektir.” şeklindedir.
Dosya kapsamında 24.02.2016 tarihinde davacı şirketin … kredi numarasıyla 24.02.2016 – 24.02.2021 (60 ay) vadeli 1.250.000,00 TL tutarlı taksitli krediyi yıllık % 5,41 faiz oranı ile kullanmış olduğu “… (Geri Ödeme Tablosu)” adlı belgeden anlaşılabilmededir. Bahis konusu krediye davacı şirketin yetkilisi ve kefillerin imzası bulunduğu görülebilmektedir. Kredinin taksitler halinde geri ödemesinin, kullanıldığı tarihten bir ay sonra 24.03.2016 tarihinde başlayacak, ilk 22 ay 12.000,00 USD ve geri kalan 38 ay boyunca ise 32.653,11 USD şeklinde yapılması kararlaştırılmıştır. Kredinin erken olarak kapatıldığı anlaşılan 15.11.2017 tarihi itibariyle ödenmiş son taksitin (20. Taksit) vadesi 24.40.2017 tarihi olup, kalan anapara 1.124.297,07 USD dir.
Davacının davalı banka nezdindeki … numaralı USD hesabının ekstresinden 24.02.2016 tarihinde kullanılan 1.250.000,00 USD tutarlı kredi girişi görülebilmektedir.
Dosya kapsamında davacı şirketin kaşesi ve yetkilisinin imzasıyla davalı bankanın…Müdürlüğü’ne hitaben … kredi numaralı kredinin 15.11.2017 tarihi itibariyle kalan vadelerinin tamamının kapatılmasını talimatı görülebilmektedir. En son ödenen taksit sonrası kullanılan krediden 1.124.297,07 USD kaldığı yukarıda belirlenmişti, 24.10.2017 tarihinden 15.11.2017 talimat tarihine kadar geçen 23 günlük süre için anapara akdi faiz oranı % 5,41 dikkate alındığında (anapara x faiz oranı x gün sayısı/ 36000 = 1.124.297,07 x 5,41 x 23 =) 3.886,00 USD olup, 15.11.2017 tarihinde bakiye borç (1.124.297,07 + 3.886,00 =) 1.128.183,07 USD olduğu hesap edilebilmektedir. Bir diğer deyişle kredinin kapatılması talimatının verildiği 15.11.2017 tarihinde davacının kullandığı krediden ötürü davalı bankaya 1.128.183,07 USD borcu olduğu tespit edilebilmektedir. Bu paranın TL cinsinden 15.11.2017 tarihindeki değeri TCMB döviz satış kurundan (1 USD = 3,8906 TL) değeri, 4.389.309,05 TL dir.
Davacının USD borcunun 15.11.2017 tarihinde … nolu USD hesabından 1.128.199,97 USD nin çekilerek kredi borcunun kapatıldığı ve ayrıca aynı tarihte davacının davalı banka nezdindeki…numaralı TL hesabından 50.824,75 TL ‘nin de erken kapatma ücreti olarak tahsil edildiği, gerek davacının banka hesaplarından gerekse dekontlardan anlaşılabilmededir. Bir başka deyişle davacının 24.02.2016 tarihinde 9212867 nolu 1.250.000,00 USD tutarlı krediden ötürü davalı bankaya her hangi bir borcunun kalmamış olduğu tespit edilebilmektedir.
Esasen huzurdaki davada uyuşmazlık konusunun kredinin bir kısmının yahut tamamının ödenmesinden değil de vadesinden önce kapatılması sebebiyle bankaca tahsil edilen erken kapatma ücretinden kaynaklandığı, davacının bu tutarın kendisinden tahsilinin yersiz olduğu iddiasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi, bankaların gelir kaynaklarından birisi de müşterilerine sunduğu krediler nedeniyle elde ettiği faizlerdir. Kredinin erken ödenmesi halinde bankanın faiz gelirlerinden mahrum olacağı, erken ifanın bankanın mali tablolarını olumsuz etkileyeceği de tartışmasızdır. Bunun yanında ticari krediler bakımından erken ifa halinde indirim talep edilmesini gerekli kılan bir düzenleme veya adet bulunmadığından esasında erken ifa hali kredi borçlusunun lehine bir durumdur. Zira borçlu ödemek zorunda olduğu faizden kurtulacak veya daha düşük faizli veya daha uygun vadeli krediyle borcunu yeniden yapılandırabilecektir.
Ticari kredilerde, bankanın alabileceği erken ödeme komisyon oranı, diğer bankalardan benzer türdeki kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borcun erken ödenmesi halinde aldıkları erken ödeme komisyonu oranlan sorulmak suretiyle, alınan erken kapama komisyonunun fahiş olup olmadığı hususundabilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmesine Yargıtay [19 HD 2016/ 8817 e. ve 2016/ 15663 k. sayılı 12.12.2016 tarihli) karar vermiştir:
Bilindiği üzere, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144 ‘üncü maddesi uyarınca Bakanlar Kumlu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azami faiz oranlarını, katılma hesaplarında kar ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dahil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkili kılınmış, ayrıca, aynı maddede Bakanlar Kurulu’nun, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebileceği belirtilmiştir.
Bu madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından 22.11.2006 tarihli ve 263S4 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.10.2006 tarihli ve 2006/11188 sayılı “Mevduat ve Kredi Faiz ¸e-imzalıdır
Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarar Katılma Oranlan ile Özel Cari Hesaplar Dahil Bu İşlemlerde Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Karar”da bankaların mevduata ve kredilere uygulayacakları faiz oranları ile katılma hesaplarına uygulayacakları kar ve zarara katılma oranlarının, bu oranların kısmen veya tamamen serbest bırakılmasının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TMCB)’nca yayımlanacak tebliğlerle düzenleneceği belirtilmiştir. Yine aynı Karar’ın 4 üncü maddesinde bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarının, bunların kısmen veya tamamen serbest bırakılmasını belirleme yetkisi TCMB’ne verilmiştir.
Bu Karar uyarınca TCMB tarafından yayımlanan “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı Tebliğin 4 üncü maddesi uyarınca aşağıdaki ticari kredi türleri hariç ticari kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları bankalarca serbestçe belirleneceği belirtilmiştir: TCMB reeskont kaynaklı krediler, Ticari Kredili Mevduat Hesaplan (TKMH) (Kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 26 ncı maddesi uyarınca TCMB tarafından belirlenen azami oranları geçemez), ayrıca, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun “Kurumsal Kredi Kartları” başlıklı 43 üncü maddesi uyarınca, Kurumsal Kredi Kartları faiz oranları da TCMB’nin belirlediği kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami akdi ve azami gecikme faizi oranı sınırlamalarına tabidir.
Bu çerçevede, reeskont kaynaklı krediler, ticari KMH’lar ve ticari kredi kartı işlemleri hariç diğer ticari krediler faiz sınırlaması bulunmayıp, bankalar bu işlemlerde uygulanacak faiz oranlan ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatleri ve tahsil olunacak masrafları serbestçe belirleme yetkisine sahiptir.
Buna göre, 2017 yılında bankaların, müşterilerine açtıkları ticari taksitli kredilerden talep ettikleri ortalama erken kapatma erken kapatma ücretinin bakiye anaparanın ortalama olarak % 4,75 ‘ini talep ettikleri sonucuna ulaşılmaktadır. Somut olayda, davacının kalan 1.128.199,97 USD tutarlı anaparasının yaklaşık % 1,2 sine tekabül eden 13.150,00 USD alındığı görülmektedir. Bu rakamın, ortalama % 4,75 olduğu düşünülürse, fahiş bir oran olmadığı kanaati belirtilmiştir.
Dava dilekçesinde, davacının davalı bankanın kendisini krediyi erken kapatmaya zorladığına ilişkin iddiası bulunmaktadır. Dosya kapsamında, buna ilişkin bir bilgi ve belgeye rastlanılamamaktadır. Ancak dosya kapsamında davacı şirketin kaşesi ve yetkilisinin imzasıyla davalı bankanın…Müdürlüğü’nc hitaben … kredi numaralı kredinin 15.11.2017 tarihi itibariyle kalan vadelerinin tamamının kapatılmasını talimatı görülebilmektedir. Dosya kapsamında bu belgede veyahut başka bir belgede, erken kapatma işleminin “davacı bankanın isteğiyle yapıldığını” gösteren ihtirazi kayıt veya başkaca bir beyan görülemediği, Davalının dosyaya 2017 yılına ait İstanbul … Noterliğince … yevmiye numarasıyla 22.12.2016 tarihinde tasdik edilen Yevmiye Defterini sunduğu, uzmanlık alanına girmediğinden inceleme yapılmadığı tespitlerinde bulunulmuştur.
T.C. YARGITAY 11. Hukuk Dairesi, ESAS NO: 2018/5453 KARAR NO: 2019/6707 kararında; …. başkaca bankalarca uygulanan emsal oranlarda bir yeknesaklık bulunmasa da oranlar gözetildiğinde davalının aldığı %2 oranın hakkaniyete uygun olduğunun belirlendiği ve fahiş bir oran olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca TTK 20. maddeye göre (eTTK 22) tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin uygun bir ücret isteyebileceği, bunun yanı sıra taraflar arasında imzalanmış sözleşmede bankanın açtığı kredilere ilişkin olarak her nevi komisyon hesap işletim ücreti ve masrafı tahsile yetkili olduğu, kredi tahsisinde alınan kredi kullandırım komisyonları ve masraf tutarlarına bir itirazı olmayan davacının kredi kapatıldıktan sonra iadesini istemesinin de sözleşmeye bağlılık ilkesine aykırı olacağına karar vermiş olup, Mahkememiz dosyasında; taraflar arasında akdedilen… seri numaralı 22.02.2016 tarihli 1.250.000,00 USD limitli Genel Kredi Sözleşmesinin olduğu, Sözleşmenin II. 11. maddesinde çekilen taksitli kredilerin vadesinden önce kapatılması konusunun düzenlendiği, burada “ Erken ödeme Banka’nın mutabık kalması halinde, taksit ödeme tarihlerinden birinde veya ödeme vadesinde işlemiş faiz ile kalan ana paranın, banka ‘nın o gün itibariyle katlanmak zorunda kalacağı maliyetler çerçevesinde belirleyeceği miktarda bir erken kapatma ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülüklerin nakden ve defaten ödenmesi kaydıyla” mümkün olabileceğinin belirlendiği, Dosya kapsamında 24.02.2016 tarihinde davacı şirketin …kredi numarasıyla 24.02.2016 – 24.02.2021 (60 ay) vadeli 1.250.000,00 TL tutarlı taksitli krediyi yıllık % 5,41 faiz oranı ile kullanmış olduğu, Kredinin 15.11.2017 tarihi itibariyle erken kapatıldığı, ödenmiş son taksitin (20. Taksit) vadesi 24.40.2017 tarihi olduğu ve kalan anapara 1.124.297,07 USD olduğu, 24.10.2017 tarihinden 15.11.2017 talimat tarihine kadar geçen 23 günlük süre için anapara akdi faiz oranı % 5,41 dikkate alındığında (anapara x faiz oranı x gün sayısı/ 36000 = 1.124.297,07 x 5,41 x 23 =) 3.886,00 USD olup, 15.11.2017 tarihinde bakiye borç (1.124.297,07 + 3.886,00 =) 1.128.183,07 USD olduğunun hesap edildiği, anılan düzenlemeler, bankacılık teamülleri ve Yargıtay kararları uyarınca kredilerde erken kapatma ücreti tahsil edilebileceği, tahsil edilen erken kapatma ücretinin tahsil edildiği dönem itibariyle diğer bankaların uyguladıkları oranlar dikkate alındığında fahiş sayılamayacağı bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 867,96 TL’den mahsubu ile artan 823,56 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 5.940,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır