Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/927 E. 2019/985 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/927 Esas
KARAR NO : 2019/985
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …(“…”)’nun işletmesinin müvekkili şirket tarafından yürütüldüğünü, davalı-Borçluya ait …, …, …, …, …, …, … plakalı araçların muhtelif tarihlerde ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yaptığını, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine, 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 7. Fıkrası gereğince, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkânı verilmekte ise de, işbu davaya konu ihlalli geçiş ücretlerinin anılan süre içerisinde ödenmemesi nedeni ile müvekkili şirketçe; davalı-borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunun 30/5 maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla 22.11.2017 tarihinde icra takibi başlatıldığını ve davalı-borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı-borçlunun, “yetkiye, borca ve faize” itiraz ettiğini ve itirazın süresinde olması nedeni ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlunun itirazlarının hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı-alacaklının seçimine göre icra takibinin hem genel hem de özel yetkili icra dairesinde açılabileceğini, işbu davaya ve icra takibine konu alacağın, sözleşme ilişkisinden kaynaklandığını, müvekkili şirketin buradaki ediminin yol ve/veya köprüyü kullandırtmak, kullanıcı borçlu/davalının edimi ise ücret ödemek olduğunu, davalının kendi edimini yerine getirmeyerek sözleşmeyi ihlal ettiğini ve kendi kusuruyla hakkında icra takibi açılmasına neden olduğunu, müvekkili şirketin bunun üzerine seçimlik yetki hakkını kullanarak İstanbul İcra Müdürlüklerinde icra takibi başlattığını, çünkü sözleşmenin ifa yerinin İstanbul olduğunu belirterek, Yargıtay 13. H.D.’nin 12.10.2015 tarihli 2015/29436E.-2015/29485K., Yargıtay 20. H.D.nin 13.06.2016 tarihli 2016/4917 E.-2016/6849 K sayılı kararlarının da bu doğrultuda olduğunu, takip başlatılan icra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu, davalıya ait araçların Otoyol’u kullandığı anlarda HGS/OGS hesaplarının müsait olmadığını, HGS/OGS hesabını müsait tutmakve geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmanın davalının sorumluluğunda olduğunu, davalının kendi ihmal ve kusurunun neticesini müvekkili şirket’e yüklemeye çalışmasının kabul edilemez olduğunu, müvekkili şirketin kanuna uygun olarak ihlalli geçiş ücreti tahakkuk ettirdiği ve cezai yaptırım uyguladığını, 6001 Sayılı Kanun’un 30. maddesinin 7. fıkrasında “geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” hükmünün düzenlenlendiğini, bu kapsamda araç sahiplerine, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkânı sunulduğunu, bu süre içinde ücreti ödemeyenler hakkında ise kanunun açık hükmü uyarınca ücretin dört katı tutarında ceza uygulandığını, müvekkilinin söz konusu cezayı uygulamaması kanuna aykırılık teşkil edeceğinden, bu konuda müvekkili şirket’e bir sorumluluk yüklenmesinin hukuka aykırı olacağını, müvekkili şirket’in gerek 6001 sayılı Kanun uyarınca gerekse de başkaca ilgili mevzuat kapsamında ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine, ihlalli geçiş yapıldığına ilişkin herhangi bir bildirim yapma yükümlülüğünün bulunmadığını, davalı tarafın mesleği/Ticari İşi Gereği Ücretli Otoyolu Kullanmakta Olup, Araçların Ticari Amaçla Kullanıldığını, başlatılan icra takibinde; 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2 nci maddesi uyarınca işlemiş ve işleyecek dönem için takip tarihinde yürürlükte olan %9,75 ticari faiz oranı – değişen oranlarda ve faiz oranlarındaki artıştan doğan her türlü hakları saklı tutularak talepte bulunulduğunu, söz konusu yasa maddesi gereğince; arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi, TCMB’nin önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden istenebileceğini, ticari işlerde uygulanan avans faiz oranı, 3095 sayılı Yasa’nın 2 nci maddesi hükmüne göre değişken bir özellik taşıdığını, her ne kadar davalının temerrüde düştüğü tarih itibariyle Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faiz oranı %9,75 ise de, bu oranın, takip tarihi sonrasında işbu davanın açılış tarihi öncesinde 29.06.2018 tarihinden itibaren %19,50 olarak belirlendiğini, ancak borç ödeninceye kadar avans faiz oranında değişiklik yapılması halinde dönem dönem değişen faiz oranlarına göre kademeli olarak faiz hesabı yapılması gerektiğini, borçlu tarafın itirazının bu açıdan da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, takibe konu alacağın likit olması ve davalının kötüniyetli olarak ve takip sürecini sürüncemede bırakmak maksadı ile takibe itiraz etmesi nedeni ile alacağın %20 tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, sonuç olarak, davanın fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile kabulü ile; davalı-borçlunun yetki itirazının reddine, davalının … icra müdürlüğü’nün … e. sayılı dosyası kapsamında yapılan itirazın iptali ile, takibin “7144 sayılı
Kanun’un 18 inci maddesi ile6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrasında geçiş ücretine uygulanan “on katı tutarın dört katına indirilmesi” ile avans faiz oranlarında yapılan değişiklikler uyarınca faizin değişen oranlarda kademeli olarak hesaplanması gerektiği göz önünde bulundurularak DEVAMINA, …, …, …, …, …, …, … plakalı araçların borca yetecek kadar olan kısmının İHTİYATEN HACZİNE, davalı-borçlu tarafın İİK.m.67/2.maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 27/11/2019 havale tarihli dilekçe ile; …, …,… plakalı araçların kendi araçları olduğunu, ancak bu plakaların dorse plakası olduğunu, cezai işleme itiraz ettiklerini, …,…,…, … plakalarla ilgili hesabında para bulunduğunu, bu cezai işleme itirazını belirttiğini bildirmiştir.
Uyuşmazlık; davalı şirkete ait araçların ihlalli geçişi nedeni ile yasal süresi içinde ödenmeyen geçiş tutarı nedeni ile para cezasından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan tahsile yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine davacı şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan ihlâlli geçişleri sebebi ile 99.498,00-TL geçiş ücreti- para cezasından oluşan bu miktarın takip tarihinden itibaren ( yıllık % 0.0 ticari faizi, değişen oranlarda ) işleyecek faizin icra giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte ödenmesi için takip başlattığı, davalının süresi içerisinde borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın bildirmiş olduğu deliller ve davalı araçlara ait ayrıntılı ihlalli geçiş tablosu ve ihlalli geçiş yaptığı bildirilen araçların trafik kayıtları celbedilmiştir.
Mahkememizce belirlenen uyuşmazlık noktasında Mali Müşavir-Karayolu Taşımacılık Uzmanı bilirkişi …’tan alınan 09/04/2019 tarihli raporda özetle; davalının sahipliğinde olan dava konusu Ihlalli Geçiş yaptığı iddia edilen …, …, …, …,…, …, … plakalı araçların ticari araç niteliğinde olduğunu, yük naklinde kullanıldığını, dolayısı ile davalının da yük taşımacılığı ile iştigal eden gerçek kişi tacir olduğunu, sunulan delillerin tetkikinden, ihlalli geçiş yapıldığı iddia edilen 07.10.2016-07.11.2017 tarihleri arası dönemde davalının sahipliğinde olan dava konusu ihlalli geçiş yaptığı iddia edilen ……., …, …, …,…,… plakalı araçların muhtelif tarihlerde ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yapmış olduğunu, kamera görüntülerinde …, …, … plakalı çekicilerin değişik tarihlerde genelikle aynı plakalı …, …, … plakalı yarı römorklar İle geçiş yaptığı, zaman zaman da davalının sahipliğindeki Yan Remok ite geçiş yapıldığı(… -…, … -…, …-…,…-…, …-…) , ve 4. sınıf araç statüsünde ücretlendirildiğini, çekicilerin iki aksın aynı anda kaldırılmış şekliyle geçilmesi halinde 3.sınıf geçiş ücreti ile ücretlendirildiğini, … plakalı açık kasa kamyonun 3. Sınıf araç statüsünde ücretlendirildiği, Karayolları Genel Müdürlüğünün Sorumluluğu altında bulunan Otoyollar İle Erişme Kontrolünün Uygulandığı Karayollarında Geçiş Ücretlerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik1 İn 5. Maddesi (1). Ve (2,) Fıkrasındaki esaslara göre ücretlendirmenin yapılmış olduğunu, davalı-borçluya ait …, …,…, …,…, …, … plakalı araçların otoyol’ u kullandığı anlarda HGS/OGS hesaplarının müsait olmaması sebebi ile tahsilat yapılamadığı, HGS/OGS hesabını müsait tutmak ve geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmak davalı-borçlu tarafın sorumluluğunda olduğunu, davacının, Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayollarının … Yollarının işletimini üstlenen şirket olduğunu, 6001 Sayılı yasanın 30 maddesinin 5 fıkrasına göne 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden o güzergâhın en uzun mesafesine ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında (7144 sayılı kanunla değişen 4 katı tutarında) cezayı talep etme hakkı olduğunu, davacının Kanun değişikliği öncesi 22.11,2017 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası ile 9.044,10- TL olan Gecikme Cezasını 10 kat artırarak kcra takibini başlattığı bu nedenle İcra Takibi Miktarının Geçiş Ücreti + Gecikme Cezası(9.057,00 TL+ 90.441,00) 99.498,00 TL olarak hesaplandığını, kanun değişikliğinden sonra, huzurda görülen davada takip miktarının yeniden hesaplanması sonucu gecikme cezasının dört kat arttılmış hali 36.176,40 TL olduğu. Geçiş Ocreti + Gecikme Cezası Toplamının (9.057,00 TL+36.176,40 TL) 45.233,40 TL yeni takip miktarı olduğu, davacının davalıdan alacağının 45.233,40 TL olduğu hususları rapor edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına borçlu vekili tarafından sunulan 05/08/2019 tarihli dilekçe ile; dosya borcuna yapılan itirazdan feragat edildiğinden, iptali talep edilen icraya itiraz ortadan kalkmış olmakla davacının dava açmakta hukuki yararı kalmadığından davanın usulden reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında davalı-borçlu tarafça icraya itirazdan feragat edilmesi sebebiyle, davanın usulden reddine karar verilmişse de, dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporundan davacının davasının haklı olduğu anlaşılmakla; yargılama giderlerinin dava açılmasına sebebiyet veren davalı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının dava açmakta hukuki yararı kalmadığından davanın usulden reddine,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Alınması gereken 44,40-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 772,48-TL den düşümü ile eksik kalan 728,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama aşamasında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri :813,58- TL, tebligat, müzekkere ve posta gideri:78,00-TL, bilirkişi ücreti: 500,00-TL olmak üzere toplam 1.391,58- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekille temsil edildiğinden, AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.325,67-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır