Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/923 E. 2020/103 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/923 Esas
KARAR NO : 2020/103
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde; müvekkili şirketin önemli kuruluşlar arasında yer alan global bir şirket olduğunu, davalı … A.Ş ile …, …, … Sistemi Kurulumu ve Devreye Alma İşleri Sözleşmesi ile Orta Gerilim Panoları, Röle, Montaj, Demortaj, Test ve Devreye Alma İşleri Sözleşmesi akdedildiğini, … A.Ş’nin sözleşmelerden kaynaklı borçlarını …’tan olan alacakları ile temlik etmek istediğini, davalılar ile müvekkili şirket arasında üç taraflı alacağın temliki sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalı … A.Ş diğer davalı …’tan olan 12.899.942,58 Euro alacağını …’e olan borçların ödenmesi amacıyla müvekkili şirkete temlik ettiğini, sözleşmenin 2. Maddesinde davalı … A.Ş ile arasında mevcut sözleşmeler gereği hak etmiş olduğu 12.899.942,52 Euro’nun … tarafından ödenmesi kararlaştırıldığını, sözleşmenin 5. Maddesinde vadesi geldiğinde müvekkili şirketin alacağına kavuşmaması halinde …’nin sorumluluğunun devam edeceği ve temerrüt ihtarına gerek olmaksızın müvekkili şirketin tüm yasal haklarına her iki şirket bakımında da kullanabileceği hüküm altına alındığını, müvekkili şirket tarafından sözleşmeler gereği tüm edimleri yerine getirilmişken davalı şirket … tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, …’a ve …’ye başvuran müvekkili şirketin alacağın tahsili etme çabaları sonuçsuz kaldığını, her iki davalı şirketin müvekkili şirketin alacağından sorumlu olduğunu, sözleşme ile kararlaştırılan edimlerine vadesinde ve eksiksiz olarak yerine getirmesi gerektiğini, müvekkili şirket alacağını tahsil etmek amacıyla borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra müdürlüğünce takip her iki borçlu yönünden durdurulduğunu, bu nedenle takip dayanağı olan 12.899.942,58 Euro asıl alacak ve buna buna işlemiş ticari faize ve ferilerine yönelik …. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekilinin mahkememize ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, icra takibine yapmış oldukları itirazın haklı olduğunu, 1.600.000 adet aboneye enerji arz eden müvekkili şirketin kaçmaya veya mal kaçırma durumu söz konusu olmadığını, davacı ile davalı … A.Ş arasında akdedilen sözleşmelerin döviz cinsinden yapıldığını, döviz cinsinden belirlenen sözleşmelerin Türk Parası olarak yeniden düzenlenmeksizin başlatılan icra takibi ve huzurdaki açılan davanın hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle haksız ve kötüniyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekilinin mahkememize ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin Türkiye enerji sektöründe sayılı bir şirket olduğunu,davacının haksız ihtiyati haciz talebinin şirketi mali ve finansal zarara uğramasına neden olacağını, hisse senetlerinin 2000 yılında halka arz olduğunu, halka açık şirketin mal kaçırma ya da tabela şirketleri gibi kaçması söz konusu olmadığını, şirketin borca batık olmadığını, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen …, …, … Sistemi Kurulumu ve Devreye Alma İşleri Sözleşmesi ile Orta Gerilim Panoları, Röle, Montaj, Demortaj, Test ve Devreye Alma İşleri Sözleşmesinin döviz cinsinden yapıldığını, Türk Parası Kıymetini Korumu Hakkında 32 sayılı karara ilişkin döviz cinsinden ödeme talep edilmesi mümkün olmadığını, sözleşmeler uyarınca işlerin eksik ve hatalı ifa edildiğini, sözleşmelere aykırı olarak hatalı ve eksik ifa edilen işler nedeni ile davacı şirkete dava konusu hiç bir borcunun olmadığını, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık noktaları; davacı yüklenicinin, iş sahibi … ile arasındaki eser sözleşmesi ve taraflar arasında düzenlenen temlik sözleşmesi kapsamında davalılardan alacağı olup olmadığı, varsa miktarının tespiti, 06/10/2018 tarihli 32 sayılı tebliğin uygulanıp uygulanamayacağı, aşarı ifa güçlüğü iddia edildiğinden bu iddianın değerlendirlimesinin gerekip gerekmediği hususlarının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER: … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası, temlik sözleşmesi, …, …, … sistemi kurulu ve devreye alma işleri sözleşmesi, Orta gerilim panoları, Röle, Montaj, Demontaj, Test ve devreye alma işleri sözleşmesi, cari hesap ekstresi, faturalar.
… İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalılar aleyhine cari hesap eksteresi ve 25/06/2018 tarihli alacağın temliki sözleşmesine istinaden 12.929.524,09 Euro bedelli ilamsız takip başlatıldığı, borçlular tarafından süresinde borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davacı tarafından dayanılan 25/06/2018 tarihli temlik sözleşmesi incelendiğinde temlik eden kısmında … A.Ş temlik alan kısmında …A.Ş muhatap kısmında ise … A.Ş’nin bulunduğu, konu kısmında muhatap (borçlu) nezdinde temlik eden (alacaklı) lehine doğmuş ve doğacak alacağın temlik alana sözlemedeki şartlarla temlik edilmesi olduğu, temlik eden ile temlik alan arasında 28/06/2017 tarihinde imzalanan sözleşme ve 17/11/2017 tarihli ek protokol ile 28/06/2017 tarihinde imzalanan anlaşmalar gereğince temlik edenin 20/08/2018 tarihine kadar anlaşmalar uyarınca temlik alanı ferileriyle birlikte toplam 12.899.942,58 Euro borcu olacağı, temlik edenin bu borca karşılık muhatap Osmangazi nezdinde cari hesabında doğmuş veya doğacak alacaklardan 12.899.942,58 Euro tutarındaki kısmı temlik alana temlik ettiğini, temlik edenin ödemeyi sözleşmenin 4. Maddesinde yer alan şartlarda ödememesi halinde muhatapla birlikte yasal ve sözleşmesel sorumluğunun aynen devam ettiğini, taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığının yazılı olduğu görülmüştür. … A.Ş ile … A.Ş arasında imzalanan eser sözleşmeleri dosya içeresine bırakılmıştır.
İş bu davada öncelikle çözümlenmesi gereken husus yüklenici …’in, eser sözleşmesi kapsamında yapmış olduğu işlerden dolayı işveren … A.Ş’den ne kadar alacağı olduğunun tespitidir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 27/10/2011 tarih 2010/3107 Esas, 2011/6261 Karar sayılı ilamına göre işveren kesin hesabın çıkartılması için süre verilmeli, hazırlanan kesin hesap yükleniciye tebliğ edilerek itirazları var ise bildirmesinin istenilerek itiraz var ise bilirkişi marifetiyle kesin hesabın çıkartılması, yüklenicinin işveren tarafından hazırlanan kesin hesaba itirazı yok ise işveren tarafından hazırlanan kesin hesaba göre karar verilmesi gerektiğinden, davalı işveren … vekiline, 30/05/2019 tarihli ara kararı ile Afyon, Eskişehir ve Kütahya için yapılan sözleşmeler dikkate alınarak ayrı ayrı kesin hesabı hazırlayarak dosyaya sunması için süre verilmiş, sunduğu takdirde bir suretinin davacı yükleniciye tebliğe çıkartılarak işveren tarafından hazırlanan kesin hesaba itirazı var ise 2 hafta içerisinde mahkememize bildirmesi istenilmiştir. Davalı tarafından hazırlanan kesin hesap davacıya tebliğ edilmiş davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 17/10/2019 tarihli dilekçe incelendiğinde, davalı … tarafından kesin hesapta belirtilmeyen alacak ve ferilere ilişkin yasal ve sözleşmesel haklarını saklı tutarak davalı tarafından sunulan kesin hesapta mutabık olduklarını bildirdiği görülmüştür. İtiraz edilmeyen kesin hesap incelendiğinde kesin hesap tutarının 9.706.661,03 Euro ve 1.655.601,82 TL olarak belirlendiği görülmüştür. Kesin hesabı hazırlayan … vekili yapmış oldukları kesin hesapta yargılama sırasında davacı tarafa ödenen miktarların düşülmediğini belirtmiştir. Yargılama sırasında 20/03/2019 tarihinde 1.206.563,70 Euro, 21/03/2019 tarihinde 1.215.471,50 Euro, 22/05/2019 tarihinde 1.000.000,00 Euro, 05/02/2020 tarihinde 2.500.000,00 Euro olmak üzere toplam 5.922.035,20 Euro ödendiği dosyaya sunulan evraklardan anlaşılmıştır. Yargılamanın devamı sırasında davalı vekilleri vermiş oldukları dilekçelerde davacı tarafından başlatılan icra takibinin Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın yürürlüğe girmesinden sonra başlatıldığını, ilgili karar uyarınca sözleşmenin TL cinsine çevrilmesinin zorunlu olduğuna yönelik dosyaya dilekçe verdikleri görülmüştür. Söz konusu 32 sayılı tebliğ çıktısı alınarak dosyaya bırakılmıştır. Söz konusu tebliğin yürürlük tarihi 06/10/2018 olup davaya konu sözleşme ve temlik sözleşmesi tarihleri incelendiğinde davaya konu sözleşmelerinin tarihinin 32 sayılı tebliğin yürürlük tarihinden önceye ait olduğu görülmektedir. Tebliğin 21. Maddesine göre bu madde uyarınca imzalanacak sözleşmelerde istisna kapsamında alınan, ancak Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın geçici 8.maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce imzalanmış bulunan sözleşmeler de geçici madde hükmünden istisnadır denilmektedir. Buna göre dava konusu olayda söz konusu tebliğin uygulanması mümkün değildir. Kaldı ki dava tarihinden sonra da yapılan ödemelerin tamamı Euro cinsindendir. Taraflar arasında imzalanan asıl sözleşme ve temlik sözleşmesi Euro cinsinden yapılmıştır. Davalı işveren 26/06/2019 tarihli kesin hesapta 11.932.067,32 Euro ile 1.655.601,00 TL olarak kesin hesap miktarının bildirmiş olup sözleşmelerin Euro cinsinden yapılması ile icra takibinin de Euro üzerinden başlatılması nedeniyle 26/06/2019 tarihindeki merkez bankası epektif satış kur miktarına göre (1 Euro=6.5692 TL) 1.655.601,00 TL Euroya çevrildiğinde 252.024,75 Euro yapmaktadır. Buna göre toplam kesin hak ediş miktarının 12.184.092,07 Euro olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı işveren tarafından belirlenen kesin hesaba davacı tarafından itiraz edilmemesi ve mutabık kalınması nedeniyle davacının davasının kısmen kabulü ile icra takibinin 12.184.092,07 Euro üzerinden devamına, dava tarihinde ödenen miktarın icra müdürlüğünce infazda nazara alınmasına karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafça hazırlanan kesin hesap ile alacak miktarı belirlendiğinden, alacak ancak söz konusu kesin hesap ile miktarı belli olduğundan davacının icra inkar tazminat talebinin reddi gerekmiştir. Davacı taraf icra takibinde işlemiş faiz talebinde de bulunmuş ise de icra takibinden önce davalıların temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada ihtarname bulunmadığından işlemiş faiz talebi de reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile ;
Davalıların … İcra Müdürlüğünün … esas nolu dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin 12.184.092,07Euro üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren devlet bankalarınca Euro cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Dava tarihinden sonra 20/03/2019 tarihinde 1.206.563,70Euro , 21/03/2019 tarihinde 1.215.471,50Euro , 22/05/2019 tarihinde 1.000.000,00Euro, 05/02/2020 tarihinde 2.500.000,00Euro , toplam 5.922.035,20Euronun icra müdürlüğünce infazda nazara alınmasına,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,
4-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 944.253,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 140.973,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 1.151.076,10 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL ilk masraf 258,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olarak toplam 293,90 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 280,00 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 60,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 4,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, bakiyesinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
9-Gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
10-Bu dava sebebiyle alınması gerekli 5.844.793,94 TL karar ve ilam harcından peşin alınan (davada 1.151.076,10 TL + icrada 478.457,04 TL=) 1.629.533,14 TL harcın mahsubu ile kalan 4.215.260,80 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/02/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır