Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/916 E. 2018/1107 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/916 Esas
KARAR NO : 2018/1107

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2017
KARAR TARİHİ : 16/10/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 16/08/2017 tarihinde eser sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme konusu, çekimleri yapılarak yayına hazır hale getirilecek bir dizinin senaryosunun yazımı ve karşılığında ödenecek aylık 15.000,00-TL tutarında ücret olup, müvekkilinin sözleşmenin kendisine yüklediği edimini gereğince ifa ettiği, kişisel emeği ile meydana getirdiği eserin bedeli için haklı olan 22.500,00-TL yi talep ettiğinde şirket yetkililerinden olumsuz yanıt aldığını, bu nedenle 6098 sayılı TBK madde 470 uyarınca, eser sözleşmesinden kaynaklanan 22.500,00-TL alacağın, ihtarname tebliğ tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte bu taleplerinin haklı görülmediği takdirde yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kötü niyetli olarak müvekkilinin kendisine dava açılmak zorunda bırakan davalı taraf aleyhine, HMK md.329 uyarınca akdi vekalet ücretine hükmedilmesini, yapılmış ve yapılacak harç ve masraflar ile yasal avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kötü niyetli ve mesnetsiz iddialar ile huzurda ikame etmiş olduğu davayı kabul etmediklerini davacının mesnetsiz alacak taleplerine karşı zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, dava dilekçesi ile davacı tarafından müvekkil şirket ile arasında eser sözleşmesi bulunduğu iddia edildiğini, bu iddia uyarınca, davacının davasının Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi yerine Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame ettiğini, ayrıca; davacı taraf tacir sıfatına da haiz bulunmadığını, her ne kadar müvekkil şirket tacir olsa da; TTK’nun 3. maddesi uyarınca taraflar arasındaki işin ticari iş olmadığını, bu açıdan da davacının alacak iddiasına bakmakla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, huzurdaki davanın görevsiz mahkemede ikame edildiğini, davacının iddiasının aksine, davacı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir eser sözleşmesi bulunmamakta olduğundan, husumet itirazında bulunduklarını, davacı tarafça müvekkil şirketin senaryo ekibi tarafından oluşturulan fikir ve sanat ürünlerinin yazılı dökülmüş halini yanlızca diyaloglar haline getirmek suretiyle fahiş meblağda ve gerçeğe aykırı ithamlarla hak sahibi olduğunu iddia ederek, kötü niyetle ve sebepsiz zenginleşme gayesi ile huzurdaki davayı ikame etmiş ise de aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ile müvekkili arasında davacının beyan ettiği gibi bir anlaşma söz konusu olmadığını, hali hazırda mevcut olan senaryoyu düzenlemesi için aylık 15.000 TL ücrete anlaşılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, senaryonun davacının eseri olduğunun mesnetsiz ve haksız bir iddia olduğunu, davacının senarist olarak müvekkili şirkete herhangi bir hizmet sunmadığının tespitine, haksız, mesnetsiz ve usule aykırı olarak açılmış davanın tüm talepler yönünden reddine, dava değerinin %15 oranında vekâlet ücretine hükmedilmesine, HMK 329/2. maddesi gereğince en yüksek bedelli disiplin para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılması savunmuştur.
Mahkememizden verilen 20.4.2018 tarih ve … E., … K. sayılı kararı ile, ” … somut olayda uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 470. vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Anılan bu tür uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan mutlak ticari davalardan değildir. Bu sebeple uyuşmazlığın kanunda zikredilen ticari davalardan olmadığı gibi davanın asliye ticaret mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur. Davacı, tacir olmadığı gibi, ticari işletmesini ilgilendiren bir işlem mevcut bulunmadığı yani her iki tarafın ticari işletmesiyle alakalı bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK 6100 sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu tespitine karar verildiği anlaşılmıştır.
Verilen kararın … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 27/09/2018 tarih ve … E, … K. sayılı ilamı ile; “dava, davalı için senaryo yazıldığı iddia edilerek alacak talebine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesi olarak nitelendirilmiş ise de, Radyo ve Televizyon Kuruluşlarının ürünler üzerindeki manevi ve mali hakları belirlenmesi, korunması 5846 Sayılı Kanun kapsamındadır. Davacı taraf senaryo yazarak davalı için eser ürettiğini iddia etmiştir. Bu durumda 5846 Sayılı Kanunun 76. Ve 6769 Sayılı SMK’nun 156.maddesi gözetildiğinde dava konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/04/2018 tarih, … esas, … karar sayılı kararının kaldırılmasına, görevli mahkemenin Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden red kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine ” karar verilmesi üzerine dosya mahkememize iade edilmiş ve yeniden esasa kaydı yapılarak … E. numarasını almıştır.
… Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 27/09/2018 tarih ve … E, … K. sayılı ilamında belirtildiği üzere, mahkememizin görevsizliği nedeni ile dava şartı noktanlığından davanın usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-HMK 6100 sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine
2-İstanbul Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu tespitine,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde davacı tarafın müracatı halinde dosyanın görevli İstanbul Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-6100 sayılı HMK’ nın 20. maddesi uyarınca görevsizlik kararı kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde davacı tarafın müracat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 16/10/2018 tarihinde tensiben karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır