Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/912 E. 2020/322 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/912 Esas
KARAR NO:2020/322

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/10/2018
KARAR TARİHİ:14/07/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı aleyhine 35.000,00-USD tutarındaki faturalardan doğan cari hesap alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek; takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın % 20′ sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine konu faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, davacının dosyaya sunduğu sözleşmenin, müvekkili yetkilisince imzalanmadığını, beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Mahkememizce …. İcra Dairesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davacının cari hesap alacağının olup olmadığı, davalı tarafça ödenip ödenmediği, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin süresinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacının defterlerinin delil niteliğinde olduğu, davacı tarafın kayıtlarında yer alan ve takibe konu faturadan dolayı takip tarihi itibari ile davalıdan 35.000,00-USD alacaklı olduğu, faturanın davalıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belgenin olmadığı, davacının sunmuş olduğu sözleşmede hizmet bedeli olarak 70.000,00 USD belirlendiği, sözleşmede davalının kaşesi üzerinde Umut Atilla’nın imzasının olduğu, sözleşmenin 13. Maddesinde iptal halleri ve ödenecek ücretin kararlaştırıldığı, taraflar arasındaki mail yazışmalında, takibe dayanak faturadan bahsedildiği ve davalı taraf adına gönderilen mailde faturanın ödenmeyeceğinin bildirildiği, davalı tarafından 25/12/2016 tarihinde 5.000,00 USD davacıya ödeme yapıldığı, davalının ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği ifade edilmiştir.
Davalı vekilince yapılan ödemenin 28/12/2016 tarihinden sonraki uçuşlar için teminat olarak verildiği ve davaya konu faturaya ilişkin olmadığına ilişkin beyanda bulunulduğu, davacı vekilince ise yapılan ödemenin davaya konu faturaya ilişkin olarak yapılan kısmi ödeme olduğunun beyan edildiği görülmüştür.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 222/2 maddesi gereğince ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması ile aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği belirtilmektedir.
İtirazın iptali davaları takip ile sıkı sıkıya bağlı olup, dava konusu icra takibine konu edilen faturalara konu malın teslimi olgusunu satıcının tek taraflı düzenlediği faturalar ile ispatı mümkün olmayıp, teslime dair alıcı tarafça imzalı irsaliyeleri de sunması gerekmektedir. Bununla birlikte, mal tesliminin ispatının tek yöntemi bu olmayıp, imzalı irsaliye sunulmamakla birlikte eğer bahse konu faturalar benimsenerek bizzat alıcının ticari defterlerine kayıt edilmiş ise bu durumda artık satım sözleşmesinin yapıldığının, satıma konu fatura içeriklerinin ve malların teslim edildiğinin kabulü zorunlu olup, bu husus Yargıtay’ ın yerleşmiş içtihatları ile de istikrarlı bir şekilde vurgulanmaktadır. (Bu yönde bknz…Yargıtay 19.HD. 2016/5355 E.-2017/2575 K., 2016/3391 E.- 2016/14472 K., 2016/4293 E.-2016/15075 K…)
Dava cari hesap alacak iddiasına dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı icra takibine konu faturalardaki malların davalıya teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatla yükümlüdür. Salt davacının ticari defter ve kayıtları mal teslimini ispata yeterli değildir. Defter kayıtlarının dayanak belgelerle de desteklenmesi gerekir. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/543 Esas ve 2019/365 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır. Bu durumda davacının ticari defterlerine kayıtlı fatura konusu hizmetin davalıya verildiğinin davacı tarafından ispatı gerekir.
Somut olayda davacı tarafın davaya konu faturanın dayanağı olan hizmetin veya hizmetin davalı tarafa verildiği ispat edilemediği ve davacının yemin deliline dayandığı görülerek; davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış ve davacı vekilince bu hususta beyanda bulunulmadığı görülerek; davacı tarafından takibe dayanak faturadan kaynaklanan cari hesap alacak iddiası ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40-TL red harcından peşin alınan 3.061,73TL peşin harçtan düşülmesi ile artan 3.007,33-TL karar ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 23.517,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır