Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/911 E. 2021/32 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/911 Esas
KARAR NO : 2021/32
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin soğuk kahve ve sütlü içecek gibi ürünlerin satışı ve pazarlaması işi ile uğraştığını, müvekkilinin dava dışı … Ltd. Şti.’den ürün satın aldığını ve kendi firmaları aracılığı ile sattığını, bu kapsamda davalı ile 19/06/2018 tarihinde distribütörlük sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca davalının tek satıcı olmadığı hususunun davalıya bildirildiğini, davalı tarafça sözleşmenin 15/08/2018 tarihinde gönderilen mail ile haksız olarak feshedildiğini, müvekkilince davalıya … Noterliğinin 27/08/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnamede davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğinin, 454.002,11TL cari hesap borcunun olduğunun ve davalının haksız rekabet hükümlerine aykırı davranması nedeniyle 200.000,00TL cezai şartın ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalıya 30/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının tek satıcı olmadığını, davalıdan evvel müvekkilinin bir çok firma ile distribütörlük sözleşmesi imzaladığını, davalının kendi adresi ile aynı olan ve ortağının kardeşi olduğu … şirketi üzerinden haksız rekabet teşkil edecek eylemlerde bulunduğunu, sözleşmenin 5.maddesine aykırı davrandığını, davalının bu şirket üzerinden …’dan dava konusu ürünleri satın alıp piyasaya sattığını, bu iki şirket arasında organik bağ olduğunu, 200.000,00TL cezai şartı ödemesi için davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça dosyaya cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
Mahkememizce … İcra Dairesine müzekkere yazılarak 2018/… Esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce … Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalının son beş yılına ait bilanço kayıtları celp edilmiş incelenerek dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce davalı şirketin, … şirketinin ticaret sicil kayıtları çıkarılarak dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesi sonucunda, sözleşmenin diğer hükümler başlıklı maddesi altında düzenlenen 5.bentte, davalının, davacının satmış olduğu ürüne rakip olacak başka bir ürünü satmayacağını taahhüt ettiği ve buna aykırı davranması halinde 200.000,00TL cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 12.maddesinde ise davalıya … ili sınırları içerisinde münhasırlık sağlanacağı kararlaştırılmış ise de sözleşmede herhangi bir ilin belirtilmediği görülmüştür.
Mahkememizce davalı tarafından, davacıya gönderilen 15/08/2018 tarihli mailin incelenmesi sonucunda; sözleşmenin süresinin sona ermesi nedeniyle, stoklarındaki ürünlerin iade edileceğinin davacı tarafa bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafından, davalıya gönderilen 27/08/2018 tarihli … Noterliğine ait … yevmiye nolu ihtarnamenin incelenmesi sonucunda davalıdan cari hesap alacağını ve 200.000,00TL cezai şartın talep edildiği görülmüştür.
Davalı tarafından, davacıya gönderilen … Noterliğine ait 05/09/2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamenin incelenmesi sonucunda, davacının, davalının faaliyet alanındaki müşterilerine mal sattığı gerekçesi ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği ve davalının zarara uğradığını bahsederek 600.000,00TL talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafça bildirilen tanıkların dinlenmesi için … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ve talimatın yerine getirildiği görülmüştür. Talimat yolu ile dinlenen tanık beyanında özetle; davacının … markalı ürünleri sattığını, davalı şirketin …’ya kendileri için … markası ürünleri üretip üretmeyeceğini sorduğunu öğrendiğini, davalının … adına ürün alıp sattığına dair bir bilgisinin olmadığını ifade etmiştir.
Mahkememizce davacı tarafından bildirilen tanıklar, mahkeme huzurunda dinlenmiş olup, davacı tanığı … beyanında özetle; davalının …’dan soğuk kahve aldığını, dinlenen tanık … beyanında özetle; davalının …’dan ürün alıp almadığına dair bir bilgisinin olmadığını, …’nın deposuna gittiğinde kendi ürünlerinin muadili olan ürünler gördüğünü beyan etmiştir.
Dava, davalı tarafından sözleşmeye aykırı davrandığı gerekçesi ile sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsili için davacı tarafından başlatılan takibe, davalı tarafından yapılan itirazın, iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak dava dışı …nın tutmaklı yükümlü olduğu ticari defter ve kayıtlar üzerinde Mali Müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak dava dışı …nın davalı … İç ve Dış Tİc San. Ltd. Şti. Ne ve dava dışı … Tic. Ltd. Şti. … satıp satmadığı, satmış ise hangi tarihlerde sattığı, satılan kahvelerin türlerinin, miktarının, birim maliyet fiyatının nekadar olduğu hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; dava dışı …’nın 2018 yılına ait defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, dava dışı …’nın, davalıya herhangi bir ürün sattığına dair defterlerde bir kayıt olmadığını, dava dışı …’nın, dava dışı …’a ürün satışı yaptığı, sattığı ürünlerin toplam bedelinin 238.223,40TL olduğu (KDV hariç), fatura tarihlerinin Ağustos 2018 tarihlerine ait olduğu, fatura içeriklerinde, latte, … cream, esspresso, white, … olduğu, satılan ürünlerin esspresso hariç birim fiyatının 2,85TL olduğu ve toplam 48324 adet ürün satıldığı, esspresso’nun birim fiyatının 33,50TL olduğu ve 3000 adet satıldığı ifade edilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dışı … Limited şirketi ile davalı arasında organik bağ olup olmadığı, davalının sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle takdiri mahkemeye ait olmak üzere, cezai şartın tahsili halinde davalının iktisaden mahva uğrayıp uğramayacağı, davalının ticari faaliyetlerine devam edip edemeyeceği hususlarında mali müşavir bilirkişide rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında imzalana sözleşmede Türkiye genelinde distribütörlük verildiğine dair bir ifade olmadığı, davacının, dava dilekçesi ekinde yer vermiş olduğu ürünler ile dava dışı … Ltd. Şti.’nin sattığı ürünlerin farklı markalarda aynı cins ürünler olduğu, davalı şirket ile dava dışı … Ltd. Şti’nin adreslerinin aynı olduğu, şirket ortaklarının ve yetkililerinin aynı kişiler olduğu, bu şirketler arasınd organik bağ olduğu, davalının 2015, 2016, 2017 yıllarına ait bilanço ve gelir tablolarının incelenmesi sonucunda, özkaynaklar yönünden ve dönen varlıklar ve hazır değerlerinin kısa süreli borçları karşılamada davalının durumunun yetersiz olacağı, cezai şartın tahsili halinde davalının iktisaden çok zor duruma düşeceği ifade edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, davalı ile dava dışı … Ltd. Şti. Arasında bu şirketlerin faaliyet adreslerinin ve kurucu ve münferit yetkililerinin aynı kişiler olması nedeniyle aralarında organik bağ olduğuna karar verilmiştir. Mahkememizce davalı tarafından gönderilen mailin ve … Noterliğine ait ihtarnamenin birlikte incelenmesi sonucunda, davalının göndermiş olduğu mailde sözleşmenin süresinin son bulduğu gerekçesine, ihtarnamede ise münhasırlık yetkisinin ihlal edilmesi nedeniyle sözleşmeyi feshettiğini beyan ettiği, davalıya Türkiye genelinde münhasırlık verildiğine dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması ve taraflar arasındaki sözleşmede herhangi bir sürenin kararlaştırılmamış olması nedeniyle davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğine karar verilmiştir. Ayrıca davalının, arasında organik bağ bulunduğu dava dışı … Ltd. Şti. Aracılığı ile dava dışı …’dan ürün aldığı ve bu ürünlerin davacının sattığı ürünlerin muadili olduğu görülerek, davalının taraflar arasındaki sözleşmenin diğer hükümler başlıklı 5.bendinde düzenlenen ürün satmama yükümlülüğüne aykırı davrandığına karar verilmiştir.
6098 Sayılı TBK 179. maddesi uyarınca sözleşmenin hiç ve gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun yada cezanın ifasını isteyebilir.
Ceza borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı hakkından açıkca feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. Bu hükme göre borçlunun borca aykırı davranması halinde alacaklı hem aynen ifayı hemde kararlaştırılan cezanın ödenmesini talep edebilmesi için alacaklının borcun ifasını ceza koşulu alacağını saklı tutarak kabul etmesi gerekmekte olup, ifanın ceza koşulu alacağını saklı tutmadan kabul edilmesi halinde alacaklı ceza koşulu talep etme hakkını kayıp edecektir.
Alacaklı ifaya eklenen ceza koşulu alacağını kayıp etmemesi için bu hakkını saklı tuttuğunu en geç ifa anına kadar açıkça ortaya koyması gerekir. Alacaklı taraf bu iradesini açıklamadığı takdirde ceza koşulu talep edebilme hakkını kayıp eder. Ceza koşulu alacağa bağlı ( fer’i ) nitelikte bir alacak olduğundan ifa ile birlikte TBK 131 maddesi gereğince son bulur. (Prof. Dr. Ahmet M. Kılıçoğlu Borçlar Hukuk Genel Hükümler Sayfa 808-809 )
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında, iki halde alacaklının ceza koşulunu isteyemeyeceği, eğer alacaklı, ceza koşulunu isteme hakkından açıkça vazgeçmişse artık bu yönde bir talepte bulunamayacağı, diğer yandan alacaklının, çekince koymadan ifayı kabul etmiş veya sözleşmeden doğan edimlerini ifa etmeye devam etmişse bu takdirde de ceza koşulunu isteyemeyeceği, yıllık asgari ürün alımı taahhüdü bulunmasına rağmen yıllar itibariyle bu taahhüde uyulmamış ise tedarikçi firmanın, hem ifayı hem de ceza koşulunu talep edebilmesi için takip eden yılda henüz bayiye mal vermeden önce ceza koşulu ile ilgili “çekince” bildirmesi ya da bu konuda bayiye noterden bir ihtarname göndermesi gerektiği, çekince için bir şekil şartının getirilmediği, tedarikçinin, taahhüde aykırı davranılmış olan yılı takip eden yeni yıldaki ilk fatura ve irsaliyeye koyacağı bir açıklama ile bu koşulu yerine getirebileceği, bu şekilde bir çekince konulduktan veya ihtar çekildikten sonra tedarikçi firmanın, mal vermeye devam etse bile önceki yıla ilişkin ceza koşulu alacağını sözleşme zamanaşımı süresi içinde her zaman talep edebileceği, sonraki yıllarda da aynı kuralın geçerli olduğu, bunlar yapılmadan müteakip yılın ifası gerçekleşmişse artık bir önceki yıla ait ceza koşulu istenemeyeceği, çekince konmuş veya ihtar çekilmiş olan yıllarla ilgili ceza koşulunun istenebileceği, TBK’nun 179/II. Maddesinde öngörülen hüküm, emredici nitelikte olmadığından taraflar, sözleşme serbestisi ilkesi gereğince aralarında farklı bir düzenleme yapabilecekleri, örneğin, sözleşmenin feshi halinde hem cezai şart hem de kâr mahrumiyeti ödeneceğinin kararlaştırabileceği, ancak sözleşmenin feshi halinde cezai şart ödeneceğinin kararlaştırılmış olduğu hallerde, Yargıtay HGK’nun 20.01.2013 T. 2012/19-670 E. 2013/171 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, sözleşme süresi içinde çekince konmadan uzun süre ifaya devam edilmesi üzerine borçluda, “ceza koşulu istenmeyeceği” ne dair haklı bir güven oluşmuş ise oluşan bu haklı güven ve dürüstlük ilkesi nedeniyle önceki yıla veya yıllara ait ceza koşullarının talep edilemeyeceği kabul edilmiştir.
Mahkememizce davalı tarafın celp edilen bilanço kayıtları da göz önünde bulundurularak cezai şartın tamamının tahsil edilmesi halinde, davalının iktisaden mahvına neden olacağına karar verilerek, kararlaştırılan cezai şart bedelinde %80 oranında indirim yapılarak aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kabul edilen miktara taraflar arasındaki sözleşmede cezai şarta uygulanacak faiz oranı belirtilmediğinden ve takip talebinden yıllık %22,57 oranında faiz talep edildiği göz önünde bulundurularak, tarafların tacir olması nedeniyle ve talep edilen faiz oranını geçmemek kaydıyla avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
HMK 326.maddesine göre; yargılama giderleri davada haksız çıkan tarafa yükletilir, davada iki taraftan biri kısmen haklı çıkarsa yargılama giderleri tarafların haklılık oranına göre belirlenir. Kural bu olmakla birlikte T.B.K 182/son maddesi gereği hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir. Cezai şarttan indirim yapılmasını davacının önceden takdir etmesi düşünülemez. Cezai şarttan indirim yapılması tamamen hakimin takdirine ait olduğundan indirilen miktardan dolayı davacı taraf aleyhine yargılama giderleri ve avukatlık ücretine hükmedilemez. Bu nedenle mahkememizce tenkis edilen miktar üzerinden davacı aleyhine yargılama giderine hükmedilmemiştir.
Öte yandan dava konusu alacak miktarı likit olmadığından ve alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KISMEN KABULÜ İLE,
Davalının … İcra Dairesinin 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 40.000,00TL cezai şart tazminatı üzerinden devamına,
Asıl alacak miktarı olan 40.000,00TL tamamen ödeninceye kadar bu miktara takip tarihinden itibaren avans faizi (yıllık %22,57 oranı geçmemek şartı ile) uygulanmasına,
Alacak miktarı likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli olan 2.732,40-TL karar ilam harcından, peşin olarak alınan 2.467,78-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 264,62- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 2.508,88- TL (başvuru harcı, peşin harç ve vekalet harcı), bilirkişi ücreti: 1.350,00-TL, posta ücreti : 413,40-TL olmak üzere toplam: 4.272,28-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 6.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların ve vekillerinin yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır