Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/908 E. 2021/367 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/908 Esas
KARAR NO : 2021/367
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/05/2021

BİRLEŞEN … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2018/… ESAS 2019/… KARAR SAYILI DOSYASI:
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … … ile davalı … – … Şubesi arasında 50.000,00 TL bedelli “Kredi ve Rehin Sözleşmesi ” imzalandığını, ancak bu sözleşmenin … Emniyet Müd. … İlçe Trafik Şubesi ’nde … Fin. Kir. … adına kayıtlı olan … plakalı araç üzerine 04.12.2006 tarihli “Menkul Mal Muhafaza Sözleşmesi ” hükümlerine göre imzalandığını, Sözleşme üzerinde davacı …’nin imzasının bulunduğunu, davalı bankanın dava dışı … A.Ş ‘den alamadığı alacağını sözleşmede kefalet imzası bulunan davacıdan tahsil ettiğini, Borçlar Kanunu’nun Kefalet Müessesesi gereğince kefalet sorumluluğu yerine getirildiğinde, sorumluluğu yerine getiren kefilin rehinden dolayı halefıyet hakkının doğacağını, davalı bankanın … plakalı araç üzerine rehin tesis ettiğine ilişkin 20.01.2009 tarihli yazıyı Trafik Şube Müdürlüğünden alarak cevabi teyit yazısını davacıya verdiğini, dava dışı … A. Ş. ‘nin SGK nezdinde oluşan borcundan dolayı rehinli aracın SGK tarafından haczedilerek ihale yoluyla 20.200,00 TL bedelle satıldığını, söz konusu ihaleden davacının herhangi bir bilgisinin bulunmadığı gibi konuya ilişkin herhangi bir tebligat da yapılmadığını, davalı bankanın fiili sebebiyle hak sahibi davacının hakkını almaktan mahrum bırakıldığını, TBK’nun Kefalet hükümleri gereğince davalı bankanın davacıya karşı sorumlu olduğunu, halefıyetin … plakalı araç üzerine konulmuş 50.000,00 TL’lık rehin senedi tutarı ile sınırlı olduğunu, davacının satış tarihi itibariyle kanuni faizi ile birlikte söz konusu bedeli davalıdan talep edebileceğini, ancak satış tarihinde ikinci el konumunda olan aracın gerçek değerinin bilinmediğini, belirterek minimum değer 20.200,00 TL kabul edilmek üzere tazminat miktarının tespit edilerek davalı … A Ş.’nin davacı …’den tahsil etmiş olduğu tutarın işletilmiş ve işletilecek faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … Bank A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın doğrudan tüzel kişiliği bulunmayan banka şubesine yöneltildiğini, usulüne uygun olarak davacı tarafa mehil verilerek davanın esasına girilmeden reddedilmesi gerektiğini, şubenin taraf ehliyetinin bulunmadığını, bu hususta Yargıtay kararının bulunduğunu, alacak isteminin muaccel olunan tarihi ile tazminat isteminin ileri sürüldüğü tarih aralığına bakıldığında talebe konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının öğrenme tarihinin esas alınmasının da hukuka uygun bir başlangıç tarihi olmayacağını, zira zamanaşımının alacağın muaccel olduğu anda işlemeye başlayacağını, dolayısıyla talebin reddinin gerektiğini, müvekkili banka ile davacı arasında imzalanan 19.01.2009 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesi hükümlerine göre dilekçe konusu … plakalı araç da dahil olmak üzere alacağa bağlı teminatların davacı tarafa devredildiğini, rehin şerhinden kaynaklı hakların da devir ve temlik edildiğini, dolayısıyla müvekkil bankanın herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını, rehin kaydının da kaldırıldığını, müvekkil bankanın protokol gereğini yerine getirdiğini, rehnin kaldırıldığına ilişkin yazının ilgililer tarafından trafik tescil bürosuna verilmemiş olması halinde sorumluluğun davalı bankaya yüklenemeyeceğini, belirterek haksız ve hukuka aykırı açıldığı iddia edilen davanın reddini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : İhbar olunan SGK Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; … A.Ş. ’nin takibe konu edilen prim borçları sebebiyle müvekkil kurumca … plakalı aracın haczedilerek muhafaza altına alındığını, 23.07.2013 tarihinde açık arttırma yoluyla 20.200,00 TL bedelle satıldığını, satışın kesinleştiğini, masraflar düşüldükten sonra kalan 15.176,56 TL’nin işverenin prim borcundan düşüldüğünü, Satış işleminden önce plakaya ait mahrumiyet bilgilerinde rehin hakkı bulunduğu görülen … … ‘nden 28.11.2006 tarihli rehin alacağının devam edip etmediği ve satışa muvafakat verilip verilmediğinin sorulduğunu ve devam eden rehin şerhinin olmadığının 01.02.2013 81 tarih ve sayılı yazıdan anlaşıldığını, bundan dolayı davacıya herhangi bir ödeme yapılamayacağının bildirildiğim, davacının iddia ettiği hakkın varlığı sabit görülse dahi müvekkil Sgk’nın araç üzerinde rehin hakkı bulunan davalı bankanın rehninın devam edip etmediğini araştırdığını ve davacının uğramış olduğunu iddia ettiği hak kaybına sebebiyet vermediğini, belirterek müvekkili kurum Sgk açısından davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı banka şubesi tarafından … A.Ş.ne kullandırılan kredinin, kredi borçlusu tarafından ödenmemesi nedeniyle kredi sözleşmesinde kefil görünen müvekkilinin 19/01/2009 tarihinde borç tasfiye protokolüne istinaden davalı bankaya tamamen ödediğini, kefil olan müvekkilinin yapılan ödemelerle oranlı olarak alacaklının alacaklarına ve alacakların teminatlarına aynı şekilde kullanılmasına halef olduğunu, … Plakalı aracın dava dışı … A.Ş.nin mülkiyetinde olduğunu, üzerinde taşınır rehni bulunduğunu, müvekkiline herhangi bir tebligat yapılmaksızın adı geçen şirketin borcundan dolayı … İcra Müd.2014/… E.sayılı icra dosyası üzerinden açık artırma sureti ile satıldığını, kefalet müessesesi alacaklı davalının alacağının devrini ve teminatları usullerine uygun biçimde halef kefile gereklerinin yapılabilmesi anlamında teslimini amir olduğunu ancak davalı alacaklının kanuni gerekleri tam ve yerine getirmediğini müvekkilinin ödediği miktarı borçlu veya teminatlarından tahsile olanak bulumadığını ve zarar girdiğini belirterek, fazlaya ve her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.500,00 TL nin 19/01/2009 tarihinden işleyecek ticari temerrüd faizi yürütülerek tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki sözleşme ilişkisinden kaynaklanan tazminat istemli davanın doğrudan tüzel kişiliği bulunmayan Banka Şubesine yöneltilerek açıldığını, davalı olarak banka şubesi davalı taraf olarak gösterildiğini, davanın doğrudan Banka’ya karşı açılması gerekirken taraf ehliyeti olmayan Şube aleyhine açılmasının hatalı olup bu minvalde davanın esasına girilmeden usulden reddi ve/veya davacı tarafa mehil verilerek usulüne uygun taraf teşkilinin sağlanması gerektiğini, davacı tarafça sözleşmeden kaynaklanan tazminat isteminin zamanaşımına uğradığını, müvekkili bankanın … A.Ş.’den olan alacağının müşterek müteselsil kefil sıfatı ile davacı tarafından ödenmesine istinaden davalı banka ile davacı arasında imzalanan 19.01.2009 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesi Hükümlerine göre; dilekçe konusu … plaka sayılı araç da dahil olmak üzere alacağa bağlı teminatlar davacı tarafa devredildiğini, … plaka sayılı araç üzerindeki rehin şerhinden kaynaklanan tüm hakların davacı tarafa devir ve temlik edildiğini, müvekkili bankanın herhangi bir hak ve alacağının kalmadığı, davalı banka adına tesis olunan rehin kaydının kaldırılarak davacı adına şerh edilmesi hususunun ilgili yerlere teslim edilmesi için 22/01/2009 tarihli yazı ile Av.Engin Şahin’e teslim edildiğini, müvekkili bankanın porotokol gereğini yerine getirdiğini, müvekkili bankanın sorumluluğunu gerektirecek herhangi bir husus bulunmadığından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde açılmış olan işbu davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde asıl davanın; Dava dışı … … ile davalı … – … Şubesi arasında 50.000,00 TL bedelli “Kredi ve Rehin Sözleşmesinin … Emniyet Müd. … İlçe Trafik Şubesi ’nde … Fin. Kir. … adına kayıtlı olan … plakalı araç üzerine 04.12.2006 tarihli “Menkul Mal Muhafaza Sözleşmesi ” hükümlerine göre imzalanması, davalı bankanın dava dışı … A.Ş ‘den alamadığı alacağını sözleşmede kefalet imzası bulunan davacıdan tahsil etmesi sonucunda kefilin rehinden dolayı halefıyet hakkı alacağının dava dışı … A. Ş. ‘nin SGK nezdinde oluşan borcundan dolayı rehinli aracın SGK tarafından prim alacağından dolayı
haczedilerek ihale yoluyla 20.200,00 TL bedelle satılmasından davacının borcu ödeyip rehinli araç bedelinden rücua tabi alacak hakkını almaktan mahrum kaldığı alacağın tahsili davasıdır.
Birleşen davanın; Davalı banka şubesi tarafından … A.Ş.ne kullandırılan kredinin, kredi borçlusu tarafından ödenmemesi nedeniyle kredi sözleşmesinde kefil görünen davacının 19/01/2009 tarihinde borç tasfiye protokolüne istinaden davalı bankaya ödeme yaparak, kefil olan davacının dava dışı … A.Ş.nin mülkiyetinde olan … Plakalı aracın asıl borçlu şirketin borcundan dolayı … .İcra Müd.2014/… E.sayılı icra dosyası üzerinden açık artırma sureti ile satılması, kefalet müessesesi alacaklı davalının alacağının devrini ve teminatları usullerine uygun biçimde halef kefile gereklerinin yapılabilmesi anlamında teslimini amir olduğu ancak davalı alacaklının kanuni gerekleri tam ve yerine getirmediğinden davacının ödediği miktarı borçlu veya teminatlarından tahsile olanak bulunmadığından şimdilik 15.500,00 TL nin 19/01/2009 tarihinden işleyecek ticari temerrüd faizi yürütülerek tahsili talepli davadır.
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Birleştirme Kararı ile 2018/… Esas Sayılı dosyasından davacı … vekilinin talebi üzerine verilen 27.02.2019 tarih ve 2019/… nolu Kararda “HMK …. Maddesi uyarınca mahkememiz dosyasının … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas Sayılı dosyası ile birleştirilerek esasın bu şekilde kapatılmasına” karar verilmiş ve dosyanın Mahkememiz esası ile birleştirilerek davanın bu dosya üzerinden görülmesine başlanmıştır.
Mahkememiz dosyasından 15/01/2020 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Sgk Başkanlığı … Sosyal Güvenlik …i tarafından İstanbul Sosyal Güvenli İl Müdürlüğü İcra Satış Birimine gönderilen 26.03.2013 tarihli yazıda; “… A.Ş. ‘nin 29.03.2013 tarihi itibariyle 70.083,90 TL borcunun bulunduğu, bundan dolayı aracın satış işlemlerinin yapılması gerektiği” talimatı verilmiştir.
Davalı …-… Şubesi tarafından Sgk Başkanlığına gönderilen 01.02.2013/81 tarih ve sayılı yazıda; “… A.Ş. firmasına ait şubemiz üzerinde devam eden bir rehin şerhinin bulunmadığı, ” bilgisi verilmiştir.
Sgk Başkanlığı tarafından düzenlenen 12.06.2013 tarihli Haciz Tutanağında; “… plakalı aracın haczedilerek yediemine teslim edildiği” anlaşılmıştır.
Yine Sgk Başkanlığı tarafından düzenlenen “Menkul Mal Satış İlanı” ile söz konusu aracın 15,000,00 TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığı ilan edilmiş, aynı kurumun 23.07.2013 tarihli “Satış Tutanağı” İle araç 20.200,00 TL bedelle satılarak gerekli tescil işlemlerinin yapılması için ilgili birimlere bilgi verilmiştir.
Davacı … tarafından konuya ilişkin olarak Sgk İstanbul İcra Satış Birimine yapılan 03.08.2018 tarihli İtirazda; “Aracın … … Şubesi lehine 28.11.2008 tarihli olarak rehinli olduğu ve satılamayacağı, bankanın 22.01.2009 tarihli temlikname ile hakkını …’ye temlik ettiğini, kefaletten doğan halefıyet sebebiyle alınan temlikin trafik kaydına tescil edildiğini, rehin hakkı bedelinin 50.000,00 TL olduğunu, satış bedelinin ödenmesinde rehin sahibinin hakkının Sgk alacağından önce geldiğini, bedelin tahsil tarihinden itibaren işlemiş kanuni faizi ile birlikte …’ye ödenmesi gerekliğini,” belirten bir yazı gönderilmiştir. Konuya ilişkin Sgk tarafından gönderilen 17.08.2018 tarihli cevabi yazıda; “Satış işleminden önce …ası … Şubesi ‘ne rehin miktarı ve satışa muvafakat verilip verilmediğinin sorulduğu, … A.Ş. ‘ne ait şube üzerinde devam eden bir rehin şerhi bulunmadığının bildirilmesi üzerine … ’ye bir ödeme yapılamadığı, ” bilgisi verilmiştir. Söz konusu yazı, adı geçen kurum tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesine de gönderilmiştir.
Taraflar (davalı) … A.Ş. ile (davacı) … arasında 19.01.2009 tarihli “Borç Tasfiye Protokolü” imzalanmış olduğu, protokolün 2 sayfada toplam 5 maddeden oluştuğu görülmektedir. Söz konusu protokolün konusunun; “… A.Ş. -… Şubesi kanuni takip borçlularından … A.Ş. ’ne kullandırılan kredilerden kaynaklı alacağın müşterek borçlu müteselsil kefillerden … tarafından ödenmiş olmasına binaen BK 496. Maddesinin uygulanması ve anılan madde ile devam eden maddeler kapsamında alacağa bağlı olan teminatların sulh anlaşmasını ” içermekte olup davacı …’nin … A.Ş. -… Şubesi’ne borcu bulunan dava dışı … A.Ş.’ne ait borcu müteselsil kefil sıfatıyla ödemiş olduğunu doğrulamaktadır. Borcun Ödenmesinin bir sonucu olarak o dönemde geçerli olan 818 Sayılı eski BK 496. Maddesinin işletilerek kefilin ödediği miktar nispetinde alacaklı bankanın haklarına halef olacağı ve protokolde yazılı olan teminatları devralacağına ilişkin mutabakata varılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı … A.Ş. ile davacı … arasında imzalanan 19.01.2009 tarihli Borç Tasfiye Protokolü gereğince, davalı bankanın dava dışı … A.Ş.’den olan alacağının kefil sıfatı ile davacı … tarafından ödendiğinin anlaşıldığı, borcun Ödenmesi neticesinde davacının davalı bankaya ait alacaklara halef olduğu, bu doğrultuda protokolün imzalanma tarihi itibariyle geçerli olan 818 Sayılı (eski) Türk Borçlar Kanunu ‘nun 496. Maddesi gereğince Kefalet hükümlerinin işletilebileceği,
Mahkememizin 09/03/2020 tarihli duruşmasında tarafların bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan ek rapor 28/12/2020 tarihinde mahkememize sunulmuştur.
Davalı bankanın şubesi tarafından trafik siciline gönderildiği iddia edilen yazı dava dosyasında mevcut olmadığı, davalı bankanın cevap dilekçesinde sözünü ettiği “…davalı banka adına tesis olunan rehin kaydının kaldırılarak davacı … Beyi adına şerh edilmesi hususu, … Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü Trajik Tescil Büro Amirliğine 22.01.2009 tarihli yazı ile Trajik Tescil Büro Amirliğine teslim edilmiştir. ” İfadesinde geçen 22.01.2009 tarihli herhangi bir yazı tarafımızca görülmemiştir. Nitekim ifadenin devamında, “…yazının teslim edilen ilgililer tarafından Trafik Tescil Büro Amirliğine verilmemiş olması halinde sorumluluğun ilgili şahıslara ait olduğu ve davalı bankaya bu noktada hiçbir sorumluluk yüklenemeyeceğinin kabulü gerekir. ’’ Denmektedir. Bu ifadeler, yazının söz konusu Amirliğe ulaşmadığına (veya kaybolduğuna) işaret etmektedir. Nitekim … Kaymakamlığı – İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından sayın Mahkemenin yazdığı müzekkereye verilen 19.03.2019 tarihli cevap yazısında aracın davacı adına tescil edilmediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, yazının adı geçen Amirliğe ulaşması ve aracın davacı … adına tescilinin sağlanması davalı bankanın sorumluluğunda olduğu anlaşılmıştır.
İhbar edilen kurum vekili tarafından dava dosyasına sunulan tüm dilekçe ve deliller tarafımızca kök raporda incelenmiş olup, davalı bankanın şubesi tarafından trafik siciline gönderildiği iddia edilen yazı ise dava dosyasında mevcut değildir. Davalı banka tarafından SGK’na gönderilen 01,02.2013 tarihli yazıda ise “… Plakalı araçla ilgili olarak … firmasına ait şubemiz üzerinde devam eden bir rehin şerhi bulunmamaktadır. ” İfadelerine yer verilmiştir. Bu ifade sonucunda İhbar Olunan SGK Kurumu, tescilin gerçekleşmesi halinde davacıya ait olması gereken söz konusu aracı haczederek satışını gerçekleştirmiş ve dava dışı … şirketinin kurum nezdinde bulunan sigorta borçlarına mahsup etmiş olup davalı bankanın cevap dilekçesinde sözünü ettiği “…davalı banka adına tesis olunan rehin kaydının kaldırılarak davacı … adına şerh edilmesi hususu, … Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Büro Amirliğine 22.01.2009 tarihli yazı ile Trajik Tescil Büro Amirliğine teslim edilmiştir. ” İfadesinde geçen 22.01.2009 tarihli herhangi bir yazı tarafımızca görülmemiştir. Nitekim ifadenin devamında, “…yazının teslim edilen ilgililer tarafından Trafik Tescil Büro Amirliğine verilmemiş olması halinde sorumluluğun ilgili şahıslara ait olduğu ve davalı bankaya bu noktada hiçbir sorumluluk yüklenemeyeceğinin kabulü gerekir. ” Denmektedir. Bu ifadeler, yazının söz konusu Amirliğe ulaşmadığına işaret etmekte olduğu, dolayısıyla yazının adı geçen Amirliğe ulaşması ve aracın davacı … adına tescilinin sağlanması davalı bankanın sorumluluğunda olduğu bilirkişi tarafından bildirilmiş ise de Davalı banka şubesi tarafından … A.Ş.ne kullandırılan kredinin, kredi borçlusu kefil davacı tarafından ödenmemesi nedeniyle davalı … A.Ş. ile davacı … arasında imzalanan 19.01.2009 tarihli Borç Tasfiye Protokolü gereğince davalı bankanın dava dışı … A.Ş.’den olan alacağının kefil sıfatı ile davacı … tarafından ödenmesi sonucunda, davalı banka tarafından SGK’na gönderilen 01.02.2013 tarihli yazıda “… Plakalı araçla ilgili olarak … firmasına ait şubemiz üzerinde devam eden bir rehin şerhi bulunmamaktadır.” ifadelerinin yer aldığı, bu ifade sonucunda İhbar olunan SGK Kurumunun söz konusu aracı haczederek satışını gerçekleştirip dava dışı … şirketinin kurum nezdinde bulunan sigorta borçlarına mahsup etmesinde davalıların kötü niyetinden bahsedilemeyeceği, bu nedenle davalıların kusurunun söz konusu olamayacağı dosyamız arasına alınan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda anlaşıldığından asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Asıl dava yönünden, alınması gereken 59,30 TL red harcından peşin alınan 344,97 TL ‘den mahsubu ile artan 285,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Asıl dava yönünden, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Birleşen dava yönünden, alınması gereken 59,30 TL red harcından peşin alınan 264,71 TL ‘den mahsubu ile artan 205,41 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Birleşen dava yönünden, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır