Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/900 E. 2021/317 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/900 Esas
KARAR NO : 2021/317
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 19/04/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 27.03.2013 tarihli Bayilik Sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, söz konusu sözleşme uyarınca müvekkili şirketin çalışma süresi boyunca davalı şirketlere yeni aboneler kazandırmış olduğunu, müvekkili şirketin uzun vadeli bir çalışma ve büyüyen bir iş hacmi düşüncesi ile sürekli yatırım yaptığını, hizmeti en iyi şekilde gerçekleştirmek için hiçbir masraftan kaçınmamış, ürünlerin tanıtımını en iyi şekilde yapabilmek adına standlar kurmuş ve promosyon harcamaları ve reklam masrafları yapmış olduğunu, davalı şirketler ile İş ilişkisi devam ederken davalı şirketler tarafından bayilik sözleşmesinin haksız, ihbar öneli verilmeksizin ve tazminat ödenmeksizin … Noterliğinin 5 Mart 2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedilmiş olduğunu, ihtarnamenin konu kısmında bayilik sözleşmesinin tarihinin 15.04.2013 olarak belirtilirken açıklamalar kısmında bu tarihin 01.07.2010 olarak yazılmış olduğunu, bu hususun ihtarnamenin matbu olarak bayilere gönderilen kes kopyala yapıştır yöntemiyle yapılmış bir belge olduğunu göstermekte olduğunu, bu nedenle taraflar arasındaki Bayilik Sözleşmesinin davalı şirket tarafından haksız olarak feshedildiğinin tespitine, Bayilik Sözleşmesi’nin haksız olarak feshedildiği 05.03.2015 tarihinden 27.03.2022 tarihine kadar olan 7 yıllık süreç için l .000 TL maddi tazminatın haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı şirketten tahsil edilerek müvekkili şirkete ödenmesine, Müvekkili şirkete kesilen ceza faturalarının haksız ve hukuka aykın olduğunun tespiti ile ödenen ve hakedişlerden kesilen bedellerin müvekkili şirkete iadesine, ceza faturalarından dolayı davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespit edilmesine, bu zarar kalemine ilişkin belirsiz alacak olarak artırılmak üzere 500 TL nin davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, Müvekkili şirketlerden … ile imzalamış olduğu Bayilik Sözleşmesini … Noterliği aracılığıyla keşide ettiği 06.05.2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile Sözleşme’nin 38/a maddesi gereğince ihtarnamenin fesih tarihinden itibaren 1 ay sonra feshedildiğini Müvekkili … ’a bildirdiğini, yani Müvekkili şirketlerden … ile imzalanan sözleşmeyi bizzat davacı taraf feshettiğini, bu nedenle, Müvekkil … hakkında açılan işbu davanın, davacının sözleşmeyi fesheden taraf olması nedeniyle, reddi gerekmekte olduğunu, üç aylık izleme süresinin sonunda, davacının usulsüz eylemlerine devam etmesi nedeniyle 08.06.2015 tarihi itibariyle de davacı ile akdedilmiş olan sözleşmenin feshedildiğini, Yargıtay kararları gereğince sözleşmenin devamı esnasında ödenen cezalar yönünden itirazda bulunmayan davacının, sözleşmenin feshi ile birlikte ödediği cezalara itiraz edemeyeceğini, davacıların sözleşmelere, eklerine ve mevzuatta aykırılıklarının bulunduğunun tesit edilmesi halinde söz konusu tespite ilişkin davacıdan savunma talep edildiğinin dilekçe eklerinde yer alan e-maillerden anlaşılacağının, Türk Ticaret Kanunu madde 21/2 uyarınca da öngörülen itiraz süresi içinde itiraz edilmeyen cezalara ilişkin faturaların kabul edilmiş sayıldığını, bu nedenlerle ve re’sen dikkate alınacak hususlara binaen haksız ve mesnetsiz davanın karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasındaki 27/03/2013 tarihli bayilik sözleşmesinin davalı taraflarca haksız olarak fesh edildiğinin tespiti ile 1.500,00 TL ‘lik belirsiz alacak davasıdır.
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi, Taraflar arasındaki 27/03/2013 tarihli bayilik sözleşmesi.
Mahkememiz dosyasından 19/07/2019 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava dosyası içerisinde davalı şirketler tarafından sunulmuş olan … Bayilik Sözleşmesinin, … Bayilik Sözleşmesinin, davacı ve davalı taraflarca keşide edilmiş olan Noter İhtarnamelerinin, taraflar arasında yapılmış olan e-posta yazışmalarının, … Satış Bayi Kanalı Ceza Prosedürünün ve içerisinde … Bayi Sanal işlem şikâyetlerinin bulunduğu bir adet CD’nin yer aldığı, davacı vekili beyanlarında gerek sözleşmenin devamı sırasında gerekse de sözleşmenin sona erdirilmesinden sonra müvekkili şirkete haksız yere faturalar kesildiğini, bunların bir kısmının tebliğ edilmeden hakediş bedelinden kesilmiş olduğunu, bir kısmının ise sözleşme ilişkisi sırasında -bunlara itiraz
hakkı söz konusu olmadığından – kayda alınmak zorunda kalındığını, bu sebeple ne kadar ceza bedeli tahakkuk ettirilmiş olduğunun taraflarınca bilinmemekte olduğunu, eksik evrak ya da … adı altında kesilen ceza faturalarının hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını beyan etmiştir. Dava dosyası içerisinde yer alan yazışmalardan, bir takım usulsüzlükler nedeniyle davacıya bir takım cezai işlemler uygulanmış olduğu görülmekle birlikte davacıya hangi tarihlerde hangi tutarlarda cezai işlem uygulandığı, cezaların hangi somut olaylar için düzenlenmiş olduğu hususlarında dosya içerisinde herhangi bir belge bulunmadığı görülmektedir. Davalı tarafça uygulanmış olan cezalara ait faturaların dosya içerisinde yer almadığı, davacıya bahse konu cezaların ne şekilde tebliğ edildiği ve davacının taraflar arasındaki aktin devamı esnasında ödenen cezalar yönünden herhangi bir işlem yapıp yapmamış olduğu hususlarında dosya İçerisinde bulgu ve belgeye rastlanılmadığı,
Davacı ve davalı tarafın dava konusu yıllara ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, kayıtların düzenli olduğu ve defterlerin birbirlerini doğruladığı görülerek 6102 sayılı TTK nın 64/3 ve HMK nın 222 md uygun olduğu, sahibi lehine delil teşkil edeceği kanaatine varıldığı, davacı taraf kayıtlarında rapor ekinde sunulan 2013-2014-2015 yılı cari besap ekstrelerinde (dava konusu ceza faturalarının düzenlendiği yılları kapsayan) 31/12/2015 sonu itibari ile Davalı taraftan 29.310.92 TL alacaklı göründüğü, … ’dan ise 31/12/2015 itibari ile 1.066.62 TL alacaklı göründüğü, davalı tarafın kayıtlarında ise davacı tarafın 1.883.28 TL borçlu göründüğü, davalı … tarafından davacıya 2013-2015 yıllarında 21 adet 53.422.50 TL KDV dahil ceza ve prim iadesi faturası düzenlendiği, Davalı … tarafından ise davacıya 2013-2015 yıllarında 12 adet 8.264.42 TL KDV dahil ceza ve prim iadesi faturası düzenlendiği, Ceza ve prim iade faturalarını taraflar defterlerine kaydettiği, Ceza faturalarından ve kar kaybından dolayı davacı tarafın herhangi bir alacağı olamayacağı kanaatine varılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler ve değerlendirme kısmında yapılan değinilmiş olan hususlar tümüyle değerlendirildiğinde; … ve … arasında imzalanmış olan Bayilik Sözleşmesinin … Noterliği 06.05.2015 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname ile Davacı … tarafından feshedilmiş olduğu, … A.Ş. ile olan sözleşmenin BAYİ‘ye 5 Mart 2015 tarihinde yapılan ihtarname sonrasında üç aylık izleme süresinin sonunda 08.06.2015 tarihi itibariyle de davacı ile akdedilmiş olan sözleşmenin davalı …Ş. tarafından feshedildiği, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler dikkate alındığında feshin haklı sebeplere dayandığı, … ve … tarafından verilen hizmetlerin birbiriyle ilintili olduğu dikkate alındığında taraflardan biriyle sözleşmenin feshedilmesi durumunda diğer sözleşmenin devam etmesinin mümkün olmadığı,
Dosya içerisinde yer alan E-posta yazışmaları ve CD İçerisinde yer alan bilgi ve belgelerden, müşteri şikayetlerinin değerlendirilmesi amacıyla Bayi tarafından yapılan ihlaller hususunda Bayiden savunma istenmiş olduğu, bayinin bazı şikâyetler için savunma verdiği, evrak eksikliği, sanal işlem, sahte kimlik gibi bir takım ihlallerin tespit edilmesi üzerine savunmanın yeterli görülmediği durumlarda bayiye ceza uygulanacağı hususunun bayiye bildirilmiş olduğu, ihtarname gönderildikten sonra da ihlallerin devam etmiş olduğu,
Uygulanacak olan cezai işlemler İle ilgili süreçlerin … tarafından imzalanmış olan Bireysel Ceza Sistematiği formunda düzenlemiş olduğu, … ve … Bayilik sözleşmelerinde sözleşmenin süresinin 1 yıl olarak belirlenmiş olduğu, sözleşmenin otomatik uzaması halinde SÖZLEŞME süresinin hiçbir şekilde 5 (beş) yıldan fazla olamayacağı hususlarının belirtilmiş olduğu, Sözleşmenin devamı sırasında ve sözleşmenin bitiminden sonra uygulanmış olan ceza ve prim kesintileri ile ilgili olarak dosya içerisinde yeterli belge olmadığı, Davalı tarafça uygulanmış olan cezalara ait faturaların dosya içerisinde yer almadığı, davacıya bahse konu cezaların ne şekilde tebliğ edildiğinin belli olmadığı, davacının taraflar arasındaki akdin devamı esnasında ödenen cezalar yönünden herhangi bir işlem yapmamış olduğu, Ceza faturalarından ve kar kaybından dolayı davacı tarafın herhangi bir alacağı olamayacağı hususları tespit edilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna beyan ve itirazları doğrultusunda aynı bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler tarafından hazırlanan ek rapor 31/08/2020 tarihinde mahkememize sunulmuştur.
… ve … arasında İmzalanmış olan Bayilik Sözleşmesi’nin … Noterliği 06.05.2015 tarihli ihtarname ile Davacı … tarafından feshedilmiş olduğu, … A.Ş. İle olan sözleşmenin davacı BAYl’ye 5 Mart 2015 tarihinde yapılan ihtarname sonrasında üç aylık izleme süresinin sonunda 08.06.2015 tarihi itibariyle … A.Ş. tarafından feshedildiği, … ve … tarafından verilen hizmetlerin birbiriyle ilintili olduğu dikkate alındığında sözleşmelerin birinin feshedilmesi durumunda diğer sözleşmenin devam etmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşme ve sözleşmenin ayrılmaz parçası olan Ceza sistematiğinde; uygulanacak olan cezai işlemlerin belirlenmiş olduğu, Ceza Sistematiğinin zaman zaman sistem üzerinden duyurularla bayilere bildirildiği, davalı tarafça sanal işlemler ve fraud işlemlerle ilgili olarak bir vaka için uygulanan cezayla ilgili bilgilerin sunulmuş olduğu, dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler dikkate alındığında feshin haklı sebeplere dayandığı, … ve … Bayilik sözleşmelerinde sözleşmenin süresinin 1 yıl olarak belirlenmiş olduğu, sözleşmenin otomatik uzaması halinde SÖZLEŞME süresinin hiçbir şekilde 5 (beş) yıldan fazla olamayacağı hususlarının belirtilmiş olduğu, davacının, taraflar arasındaki aktin devamı esnasında ödenen cezalar yönünden herhangi bir itirazda bulunduğuna dair dosya kapsamında bilgi belge bulunmadığı, Ceza faturalarından ve kar kaybından dolayı davacı tarafın herhangi bir alacağı olamayacağı, Tüm bu hususlar dikkâte alındığında kök raporda belirtilen kanaatlerde bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 07/12/2020 tarihli duruşmasında taraf vekillerinin bilirkişi raporuna beyan ve itirazları ile müzekkere cevabı irdelenmek suretiyle, davacı vekilinin talebi gibi bilirkişi heyetine sektör bilirkişisi eklenerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan rapor 24/02/2021 tarihinde mahkememize sunulmuştur.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, taraflar arasında bir sözleşmenin ve yahut taahhütnamenin yapılması için öncelikle o sözleşmeyi veya taahhütnameyi yapmak isteyen kişilerin karşılıklı olarak sözleşme yapma iradelerini ortaya koymaları gerekir. Taraflar; bu iradelerini fiilen bir araya gelerek ortaya koyabilecekleri gibi, farklı yollarla da ifade edebilirler. Karşılıklı istek ve iradelerin beyan edildiği bu aşamada, taraflar arasında 27.03.2013 tarihli Bayilik Sözleşmesi akdedildiği, … Bayilik Sözleşmesi ve … Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, bu bayilik sözleşmesi imzalayan tarafların bir tacir olduğu ve bu imzalanan sözleşmelere basiretli bir tacir gibi yaklaşılması gerektiği, taraflar arasında imzalanan sözleşme süresinin 1 yıllık olduğu, azami olarak 5 yıla kadar uzatılabileceği, 5 yılın sonunda, taraflar arasında anlaşma sağlanırsa yeniden bayilik sözleşmesi yapılabileceğinin hüküm altına alındığı, davacı tarafın Bayilik Sözleşmesinin 10 yıl olarak beyan etmesinin gerçeği yansıtmadığı,
Taraflar arasında imzalanan Bayilik Sözleşmesinde, Sözleşme Süresinin havi olduğunu, davacı tarafından 06.05.2015 tarihinde, … Limited Şirketi ile …A.Ş. arasında 15.04.2013 tarihinde imzalanan Bayilik Sözleşmesinin Feshine dair, … Noterliği … yevmiye no’lu ihtarname ile Bayilik Sözleşmesinin “ Sözleşmenin Sona Ermesi” başlıklı 38. Maddesi a. bendinde yer alan “Sözleşme’nin devamı süresince herhangi bir zamanda, …, 7 (yedi) gün önceden, BAYİ ise 1 ay önceden noter kanalı ile ihbarda bulunmak koşulu ile işbu Sözleşmeyi her zaman sona erdirebilir.” Hükmü uyarınca davacı tarafından bayilik sözleşmesini feshetme kararı aldığını, yine davacı taraf ile … A.Ş. arasındaki imzalanan Bayilik Sözleşmesinin, davalı …Ş. tarafından 05.03.2015 tarihli ihtarname sonrası 3 aylık izleme/kontrol süreci sonunda 08.06.2015 tarihi itibari ile … A.Ş. tarafından feshedildiğini anlaşılmakta olup, davalı tarafından, bayilik sözleşmesinin iptaline gerekçe olarak 111 adet davacı ile davalı müşterileri arasında yapılan işlemlerin gösterildiği tespit edilmiştir.
Ceza Sistematiği gereği, 19.07.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda, “davalı … tarafından, 2013-2015 yıllarında 21 adet 53.422,50-TL KDV dâhil ceza ve prim iadesi faturası düzenlendiği, ceza ve prim faturalarını tarafların defterlerine kaydettiğinin tespit edildiğini”, davalı tarafından, davacı tarafa kesilen ceza faturalarını imzalandığını, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun madde 21-2 hükmü havi olduğu, “Bir fatura alan kişi, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” Hükmü gereği herhangi bir itirazda bulunulmadığından, kesilen bu cezaların zımnen kabulü anlamına geldiğini,
Davalı tarafından davacı bayiye kesilen ceza sistematiği tarafından uygulanan cezalara, “… bayinin ceza gerektirecek bir davranışının tespit edilmesi halinde, Bayi’ ye söz konusu davranışın tespit edildiğine dair … tarafından konu ile ilgili bilgilendirme mali Satış Yöneticisi aracılığı ile iletilir.
Bayi savunmasını ” … com.tr” mail adresinden Satış Yöneticisine iletir, Satış Yöneticisi ilgili savunmayı …’un ilgili birimine iletir. Bayi yazılı savunmasını, bilgilendirme mailini gönderildiği tarihten itibaren en geç 2 (iki) iş günü içinde “… ” uzantılı mail adresinden Satış Yöneticisine iletmekle yükümlüdür. 2 (iki) iş günü içinde iletilen savunma … tarafından değerlendirilerek sonucu ve ceza uygulanacak ise cezanın kapsamı Satış Yöneticisi vasıtasıyla 15 gün içerisinde bayiye iletilir. Bayi tarafından 2 (iki) iş gün içinde savunma verilmemişse, kendisine bildirilen tüm hususları kabul etmiş sayılır.” hükmü havi olduğu hususları tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyası arasına alınan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dosya içerisinde yer alan E-posta yazışmaları ve CD İçerisinde yer alan bilgi ve belgelerden, müşteri şikayetlerinin değerlendirilmesi amacıyla Bayi tarafından yapılan ihlaller hususunda Bayiden savunma istenmiş olduğu, bayinin bazı şikâyetler için savunma verdiği, evrak eksikliği, sanal işlem, sahte kimlik gibi bir takım ihlallerin tespit edilmesi üzerine savunmanın yeterli görülmediği durumlarda bayiye ceza uygulanacağı hususunun bayiye bildirilmiş olduğu, ihtarname gönderildikten sonra da ihlallerin devam etmiş olduğu, uygulanacak olan cezai işlemler İle ilgili süreçlerin … tarafından imzalanmış olan Bireysel Ceza Sistematiği formunda düzenlemiş olduğu, … ve … Bayilik sözleşmelerinde sözleşmenin süresinin 1 yıl olarak belirlenmiş olduğu, sözleşmenin otomatik uzaması halinde sözleşme süresinin hiçbir şekilde 5 (beş) yıldan fazla olamayacağı hususlarının belirtilmiş olduğu, Sözleşmenin devamı sırasında ve sözleşmenin bitiminden sonra uygulanmış olan ceza ve prim kesintileri ile ilgili olarak dosya içerisinde yeterli belgeolmadığı, davalı tarafça uygulanmış olan cezalara ait faturaların dosya içerisinde yer almadığı, davacıya bahse konu cezaların ne şekilde tebliğ edildiğinin belli olmadığı, davacının taraflar arasındaki akdin devamı esnasında ödenen cezalar yönünden herhangi bir işlem yapmamış olduğu, Ceza faturalarından ve kar kaybından dolayı davacı tarafın herhangi bir alacağı olamayacağı hususları tespit edildiğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL red harcının, peşin alınan 35,90 TL ‘nin mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 1.500,00 TL (dava değeri) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 69,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının ve delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır