Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/893 E. 2018/1379 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/893
KARAR NO : 2018/1379

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/02/2003- 03/04/2003
KARAR TARİHİ : 20/12/2018

DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile , Davacı (karşı davalı) vekili, tarafların dava dışı … Tic. Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti’nin %50’şer pay ile ortakları olduğunu, anlaşmazlığa düşen ortakların şirketleri ve malları paylaşma kararı aldıklarını, … Ltd. Şti’nin davalı …’e, … Ltd. Şti’nin de müvekkiline bırakılmasına karar verildiğini, paylaşım konusundaki görüşmelerin 1,5 yıl sürdüğünü, bu arada … Ltd. Şti’nin fiilen davalı …’in idare ve kontrolü altında bulunduğunu, davalı …’in … Ltd. Şti’ne 28.01.2002 tarihinde 145.800.000.000 TL muvazaalı nakit girişinde bulunarak, şirketten alacaklı konuma geçtiğini, bundan 6 gün sonra … Ltd. Şti. aleyhinde muvazaalı olarak icra takibine geçildiğini, muvazaalı ve kasıtlı işlemler yapılarak davalı yönetiminde olan şirket mallarının kaçırıldığını, davalının muvazaalı ve hileli işlemlerini dava dışı paravan olarak kurduğu ve ortak olarak görünmediği … A.Ş’ni kullanarak yaptığını ileri sürerek, şimdilik davalı tarafın şirkete verdiği toplam 940.000.000.000 TL zararın %50’si olan 470.000.000.000 TL’nın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, bunun mümkün olmaması halinde davacının da ortağı olduğu Tas. Hal. … Ltd. Şti’ne zararın tamamı olan 940.000.000.000 TL’nın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP -KARŞI DAVA: Davalı vekili vermiş olduğu cevap ve karşı dava dilekçesi ile , şirketten 126.551.802.500 TL daha alacağı olan müvekkilinin, yöneticisi olduğu şirketin yurt dışındaki tedarikçilerine kefil olması sebebiyle cebri icra baskısı altında şirket adına borcu bizzat müvekkilinin yurt dışına ödediğini, bu sebeple şirkete 145.800.000.000 TL daha para vermek durumunda kaldığını, diğer ortak olan davacının muhtelif eylemlerle şirketten mal kaçırdığını ve müvekkilini, şirketten olan alacağını tahsil edememe tehlikesi ile karşı karşıya bıraktığını, müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla şirket hakkında icra takibi başlatmak zorunda kaldığını, müvekkilinin zarar verici bir eylemi bulunmadığını, ayrıca davacı tarafın da kabulünde olduğu üzere, tarafların %50’şer pay ile ortak oldukları … Ltd. Şti’nin müvekkiline, … Ltd. Şti’nin de davacı tarafa bırakıldığını, müvekkiline bırakıldığı kabul edilen şirkette davacının bir hakkı bulunmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiş; karşı dava ile de, … Ltd.Şti’den 272.351.802.500 TL alacaklı olan müvekkilinin yurt dışında olduğu 13.06.2001 tarihinde karşı davalının şirket depolarındaki malları kamyona yüklemek suretiyle bu günkü değeri 1.000.000.000.000 TL olan, o gün itibariyle 400.000.000.000 TL değerindeki malı gasp ettiğini, aynı anda … Ltd. Şti’nin kasasında bulunan şirkete, çalışanlara ve müvekkiline ait para ve kıymetli evrakları da aldığını, Turkuaz adında yeni bir şirket kuran karşı davalının … Ltd. Şti’den gasbettiği malları bu şirkete aktardığını ve haksız rekabette bulunduğunu, ayrıca … Ltd. Şti’nin alacaklarını tahsil edebilmek için başlatılan icra takiplerinden karşı davalının feragat ederek, şirkete zarar verdiğini ileri sürerek, şimdilik 52.145 USD ile 14.589.989.740 TL’nın 13.06.2001 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsili ile şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, tarafların ortak olduğu limited şirkete ait malların, davalının alacaklı olduğu icra dosyasında değerinden düşük bedelle satıldığı iddiasıyla, dolayısıyla uğranılan zararın tazmini ile hükmedilecek bedelin şirkete verilmesi istemine ,karşı dava yönünden ise, davacı-karşı davalının şirket kasasından usulsüz olarak alıp iade etmediği nakit paranın şirket adına tahsili talebine ilişkindir. ilişkindir.
Mahkememizce, daha önceki bozma ilamına uyularak; davalı-karşı davacı … tarafından açılan dava ile ilgili 18/4/2007 günlü kararın hüküm fıkrasının 2 ve 4 nolu bentlerinde hüküm kurulmuş olup, bu kararın anılan davalı – karşı davacı yönünden kesinleştiği anlaşıldığından yeniden karar tesisine yer olmadığına, davacı – karşı davalı … tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, marka bedeli ve tazminat toplamı olmak üzere toplam 536.970,67 TL’nin dava tarihi olan 25/02/2003 gününden itibaren değişen oranda avans faizi ile birlikte davalı – karşı davacı …’den alınıp Tasfiye Halinde …Ticaret Ltd. Şti.’ne verilmesine, satılan araçlarla ilgili tazminat talebinin reddine karar verilmiş,verilen karar davalı-karşı davacı … vekilince temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 11.Hukuk Dairesince 21/04/2016 tarih 2015/9056 esas 2016/4520 karar nolu ilamı ile mahkememiz kararı onanmıştır.
Davalı-karşı davacı … vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Karar düzeltme incelemesi sonucunda mahkememizce verilen karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesince 21/06/2018 tarih 2016/11370 esas 2018/4684 karar nolu ilamı ile bozulmuştur.
Yargıtay bozma ilamında; “Dairemizin 30.04.2009 tarih 2007/10207 E. 2009/5140 K. sayılı bozma ilamına uyularak mahkemece verilen 04.07.2011 tarih 2009/548 E. 2011/264K. sayılı ikinci kararda menkul malların değeri 349.937,84 TL’den icra dosyasında taktir edilen 151.705,00 TL düşülerek 198.232,84 TL hesaplanmış, dava konusu marka bedeli de 352.815,28 TL kabul edilip toplam 551.048,12 TL’nin tahsiline karar verilmiştir. Bu karar yalnızca davalı-karşı davacı … vekili tarafından temyiz edilmiş olmasına rağmen Dairemizin 20.02.2013 tarih 2011/13200 E. 2013/3055 K. sayılı bozma ilamının 3 nolu bendinde “…icra dosyasına intikal eden satış bedelinin, belirlenecek değerden mahsubu gerekirken, bu konuda bir karar verilmemesi doğru görülmemiş….” denilmek suretiyle bozma yapılmış olması maddi hataya müstenit bulunduğundan ve anılan bozma ilamına uyulmakla usulü kazanılmış hak oluşmayacağından; mahkemece bozma ilamına uyularak verilen 15.01.2015 tarih 2014/458 E. 2015/8 K. sayılı üçüncü kararda, ikinci kararı davacı-karşı davalı …’ın temyiz etmediği de gözetilerek menkul malların rayiç değeri 327.315,90 TL’den 151.705,00 TL’nin mahsubu gerekirken ikinci kararı temyiz eden davalı-karşı davacı … aleyhine sonuç oluşturacak şekilde 143.160,51 TL’nin düşülmesi doğru görülmediğinden davalı-karşı davacı … vekilinin anılan yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.04.2016 tarih 2015/9056 E. 2016/4520 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
Mahkememizce karar düzeltme ilamı ile yapılan bozmaya uyulmuştur.
Uyulan yargıtay bozma ilamı doğrultusunda menkul malların rayiç değeri olan 327.315,90 TL den 151.705,00 TL mahsup edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre,
1-Davalı – karşı davacı … tarafından açılan dava ile ilgili … 2 Asliye Ticaret Mahkemesince … gün ve 2003/85 esas 2007/167 sayılı kararın hüküm fıkrasının 2 ve 4 nolu bentlerinde hüküm kurulmuş olup, bu kararın anılan davalı – karşı davacı yönünden kesinleştiği anlaşıldığından yeniden karar tesisine yer olmadığına,
2-Davacı – karşı davalı … tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, buna göre;
a)352.815,28 TL marka bedeli ve 175.610,90 TL tazminat bedeli olmak üzere toplam 528.426,18 TL nin dava tarihi olan 25/02/2003 gününden itibaren değeşen oranda avans faizi ile birlikte davalı – karşı davacı …’den alınıp , tasfiye halinde … Ltd Şti’ne verilmesine, fazla talebin reddine,
b)Satılan araçlarla ilgili tazminat talebinin reddine dair kararın kesinleşmesi nedeniyle bu konuda tekrar hüküm tesisine yer olmadığına,
3-Davacı ( Karşı davalı ) vekille temsil edildiğinden 35.087,05 TL vekalet ücretinin davalı – karşı davacı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
4-Davalı ( karşı davacı) vekille temsil edildiğinden 30.412,95 TL vekalet ücretinin davacı karşı davalı …’dan alınarak davalı …’ye verilmesine,
5-Davacı – karşı davalı tarafından peşin yatırılan 6.479,16 TL ile karardan sonra alınan harçtan 29.617,63 TL harç olmak üzere toplam 36.096,79 TL sinin davalı – karşı davacı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
6-Davacı … tarafından bozmadan önce yapılan 6.103,32 TL yargılama gideri ile bozmadan sonra yapılan 1.200 TL bilirkişi ücreti ve 120,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 7.423,32 TL nin kabul ve red edilen oranlara göre takdiren 4.230,00 TL nin davalı …’den alınarak davacıya …’a verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından bozmadan önce yapılan 161,50 TL ile temyiz gideri olan 56,00 TL toplamı 217,50 TL ‘nin red ve kabul edilen oranlar dikkate alınarak takdiren 95,70 TL nin …’dan alınarak davalı …’ye verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısımların ilgilisine iadesine,
9-Bu dava sebebiyle 36.096,79 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 6.479,16 TL ve ilk karardan sonra alınan 31.469,50 TL olmak üzere toplam 37.948,66 TL harçdan mahsubu ile fazla alınan 1.851,87 TL nin davacı – karşı davalıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/12/2018

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

¸