Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/878 E. 2020/434 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/878 Esas
KARAR NO : 2020/434
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/10/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirkete matbaacılık hizmeti verdiğini, cari hesap bakiye alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhinde …. icra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı- borçlunun, müvekkili şirkete herhangi bir borcu bulunmadığıni ve takibin yetkili İcra dairesinde başlatılmadığı iddiasıyla takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurduğunu, davalı- borçlunun takibe itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, takibin yetkili icra dairesinde başlatıldığını, kaldı ki; davalı itiraz ederken yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğunu belirttiğini, bu sebeple davalının yetki itirazının dikkate alınmamasının gerektiğini, sundukları cari hesap mutabakatında görüleceği üzere, 31.12.2016 tarihi itibariyle davalının müvekkili şirkete 54.443,87-TL borcundan, kalan bakiye olan 39.000-TL’yi ödemediği için hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı- borçlunun, müvekkili şirketten aldığı hizmet ve borcu hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen, suiniyetle, sırf müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, müvekkili şirketin alacağının likit olduğunu belirterek, sonuç olarak; davanın kabulüne, davalı-borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz talebi ile takibin diğer tüm fer’ilcri bakımından devamına, itiraz likit bir alacağa yönelik olmakla, borçlunun asıl alacağın %20’sindendan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yrgılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalı – borçluya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili süresi içinde cevap dilekçesi sunmamış, yargılamanın devamı sırasında sözlü ve yazılı bayanları ile; davacı tarafın, alacağına dayanak yaptığı malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, dayanak faturalar ve ona dayanak irsaliyelerde adı geçen teslim alan …’in müvekkili şirkete ait olmadığı gibi … isimli kişinin de müvekkili şirket çalışanı veya temsilcisi olmadığını, davacı tarafından takibe konu fatura muhteviyatındaki ve alacağa konu edilen malların teslim edilmediğini, davacı defterlerinin usule uygun tutulmadığını, taraflar arasında geçerli bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, hesap mutabakatında müvekkiline ait kaşe ve imzanın bulunmadığını, adı yazılı olan … ile müvekkili arasında hali hazırda … İş Mahkemesi’nin 2018/… E sayılı dosyasında husumet bulunduğunu, … ‘ın çalıştığı dönemde şirket yetkilisi olmadığını savunmuştur.
DELİLLER_:
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E sayılı dosyası, faturalar, borç mutabakatı, bilirkişi incelemesi,
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan cari hesaba dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davacının sözleşmeye konu hizmeti yerine getirip getirmediği, bedelin ödenip ödenmediği, takip tarihi itibariyle alacak miktarının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır
….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı takip dosyasın tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan faturalara istinaden toplam 39.000,00-TL alacağın, asıl alacaklar için takip tarihinden itibaren uygulanacak reeskont avans faizi ile birlikte, icra vekalet ücreti ile icra giderlerinin tahsili tahsili için ilamsız icra takibi başlattığı, davalı şirketin süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin dava dilekçesinde dayanmış olduğu faturalar dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan 31/12/2016 tarihli hesap mutabakatının incelenmesinde, davalı adına düzenlenen ve borç ikrarı içeren antetli kağıt üzerinde davacıya ait kaşe ve imzanın yer aldığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan hesap mutabakatı “gönderilen hesap mutabakatının kendileri tarafından gönderilmediği iddiasında iseler tebligatı aldıkları tarihten itibaren 2 haftalık kesin mehil içinde bildirmeleri, kesin mehil içinde yazılı beyanda bulunmamaları halinde hesap mutabakatının davalı şirket tarafından gönderilmiş sayılacağı” ihtarı ile davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafça verilen sürede beyanda bulunulmadığı tespit edilmiştir.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia, savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin mali müşavi bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir … tarafından sunulan 05/04/2019 tarihli raporda özetle; incelenen davacı yanın incelenen 2016/2017/2018 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, incelinin davacı defterlerine göre, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı yanın 2016 açılış fişinde davalı yandan 6.897,11-TL alacaklı olduğu, davacı yan tarafından davalı yana 152 adet toplam 315.671,87-TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı yan tarafından davacı yana 22 adet toplam 244.000,00-TL tutarında ödeme yapıldığı, davalı yan tarafından davacı yana 1 adet 17.228,00-TL tutarında fatura düzenlendiği, davacı yanın 2016 yılı ticari defterlerinde, 31.12.2016 tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 54.443,87 TL alacaklı olduğu, dosyaya sunulu, davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen hesap mutabakat mektubunda da, davalı şirketin davacı şirkete 31.12.2016 tarihi itibarıyla 54.443,87- TL borçlu olduğunun gözüktüğü, yani taraflar arası 2016 yılında cari hesap yönünden bir çekişme olmadığı, mutabakat tarihi olan 31.12.2016 tarihinden sonra davacı yan tarafından davalı yana fatura düzenlenmediğini, davalı şirket tarafından davacı şirkete mutabakat tarihinden sonra toplam 15.443,87-TL tutarında ödeme yapılması sonucu, davacı yanın incelenen 2016/2017/2018 yıllarına ait ticari defterlerine göre takip tarihi olan 12.06.2018 tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 39.000,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin hangi faturaya istinaden yapıldığının belli olmadığını, (ödemelerin faturaları birebir kapatmadığı ya da hesap bakiyenin sıfırlandığı bir tarih olmadığı), bu noktada davaya konu 39.000,00- TL tutarlı alacağın, davacı tarafından davalıya düzenlenen son 10 adet 54.790,85-TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, bu faturalardan 22.728,61- TL tutarlı faturanın kısmen ödendiğini, diğer 9 faturanın ödenmediğinin tespit edildiğini, takibe konu bakiyeyi oluşturan 10 fatura üzerinde yaptığı incelemede; davacı şirket tarafından davalı şirket ünvanına düzenlenmiş olduğunu, fatura muhteviyatlarının matbaa baskı hizmet bedeli olduğunu, faturaların teslim alan kısmında imza olmadığı, fatura muhteviyatındaki ürünlerin davalı yana irsaliyeler ile teslim edildiğini, (irsaliye tarih numaralarının faturalar üzerinde yapılan incelemeler ile tespit edildiği,) irsaliyelerin dosyaya sunulu olmadığını, faturalara davalı yanın 8 gün içinde itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilgi olmadığını, faturaların usulüne uygun düzenlendiğini, fatura muhteviyatındaki Matbaa Baskı Hizmetlerinin davacı yan tarafından davalı yana verildiğini, davalının borcunun olmadığını iddia etmesi halinde, davacıya yapmış olduğu ödeme belgelerini sunması gerektiğini incelenen davacı yanın 2016-2017-2018 yılı ticari defterleri ve dosya üzerinde yapılan incelemede, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 12.06.2018 tarihi itibarıyla 39.000,00-TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını, davacı tarafça, davacı şirketin alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden icra takip tarihi olan 12.06.2018 tarihinden 28.06.2018 tarihine kadar %9,75, 29.06.2018 tarihinden itibaren ise %19,50 oranında avans faiz talep edebileceğini, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya matbaa baskı hizmeti verildiği, davalı çalışanı tarafından davacıya gönderilen ve meşruhatlı davetiye ile davalıya tebliğinden sonra mahkememizce verilen sürede davalı tarafından itiraz edilmeyen 31/12/2016 tarihli hesap mutabakatı ile davacının 31/12/2016 tarihi itibariyle 54.443,87 TL alacaklı olduğunun taraflarca kabul edilmiş olduğu, mutabakat tarihinden sonra toplam 15.443,87-TL tutarında ödeme yapılması sonucu takip tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 39.000,00 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile davalının icra takibine itirazının iptaline karar verilmiştir.
İtiraz edilen alacak likit alacak olduğundan, davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiş olup, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere,
1-Davanın KABULÜ İle
Davalının … İcra Müdürlüğünün 2018/… esas nolu dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
Alacağın %20 si olan 7.800TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 2.664,09-TL karar ilam harcından, peşin alınan 666,03-TL nin mahsubu ile noksan kalan 1.998,06-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 707,13- TL, davetiye gideri: 125,00-TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL olmak üzere toplam:1.432,13-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.850,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır